5051
kendisini övmeye cümle bulamıyorum artık. yani ne yazsam hakkını teslim edemeyecekmişim gibi hissediyorum. bazen gerçekten neler başardığının ve başarabileceğinin tam olarak farkında değiliz sanki.
öncelikle covid öncesi kısa bir dönem ve geçen seneki uefa maçları dışında son birkaç senedir galatasaray'ı izlediğim maçlarda hep sıkıldım. izlediğim çoğu maçın tamamını izleyemiyordum bile çünkü kazanmak kaybetmekten çok sahada ortaya bir şeyler koyabilen, gelişmekte olan bir takım görmek önemliydi benim için. bu anlamda okan hoca çok şey kattı. sene başından beri oynattığı futbol sürekli gelişiyor. öyle bir noktaya geldi ki maç özetlerini izlerken bile keyif alıp heyecanlanıyor insan.
yani tamam bu takıma çok transfer yapıldı, çokça yıldız oyuncu alındı. ancak uzun yıllardır ilk defa takım halinde hareket eden, presi bile bilinçli, takım halinde ve sürekli yapan, kazandığı toplarla takım halinde hücum yapan bir takım izliyoruz. üstelik eline verilen kadro her ne kadar kaliteli olsa da transferlerin birçoğu geç yapıldı, yazın kamp yapmamış, maça çıkmamış oyuncular da getirildi. ancak okan hoca tüm takımın kondisyon seviyesini arşa çıkardı resmen. birkaç kişi dışında hem genç hem de yıldız oyuncuları oynatmak istediği futbola ikna etti ve ortaya baya baya modern futbol oynayan bir takım çıkardı.
geçen sene yüzüne bakılmayan barış alper'den çok büyük verim aldı, baya baya çok büyük potansiyeli olan bir oyuncuya dönüştü barış alper. berkan şu an takımın en verimli oyuncularından. kerem kötü bir dönem yaşadı ancak takımın yıldızlarından biri tekrardan. muslera bu yaşta iyi pas atmayı öğrendi resmen. daha önce futbol uleması torrent adlı çalıştırıcının yüzüne bakmadığı sacha boey'den bir canavar yarattı. kazımcan'ı korkmadan oynattı ve o da müthiş bir gelişim gösteriyor. en ama en güzeli ise altyapıdan çıkan futbolcularımıza bu takımda bir gelecekleri olabileceği umudunu verdi. yıllardır ilk defa altyapıdan gelen oyuncuları izleme şansı buluyoruz ve onlardan gerçek anlamda bir şey bekliyoruz.
bu takımda oynayan hiçbir futbolcu gömüldüğü kadar kötü değildi aslında. ya doğru sistemde doğru rolde oynamadıkları için yada forma için hiçbir şey yapmasa bile sahaya sürülen ve modern futbolda hiçbir şekilde yeri olmayan veteranları taşımaya çalışırken kötü gözüktüler. uzun yıllardır ilk defa formayı hak edenin ve çalışanın giydiği bir takım izliyoruz sonunda. kimse kusura bakmasın ama fatih hoca formayı sadece isimlerin giydiği, dolayısıyla kimsenin inanmadığı bir galatasaray yaratmıştı son dönemde.
okan hoca önü kesilmezse, rahat bırakılırsa, şampiyon olsun/olmasın arkasında durulursa çok büyük işler yapacak galatasaray'da. hiç abartmıyorum yeni bir efsane doğuyor. fatih terim'in 2000 dönemi gibi bir hoca olacak okan hoca.
öncelikle covid öncesi kısa bir dönem ve geçen seneki uefa maçları dışında son birkaç senedir galatasaray'ı izlediğim maçlarda hep sıkıldım. izlediğim çoğu maçın tamamını izleyemiyordum bile çünkü kazanmak kaybetmekten çok sahada ortaya bir şeyler koyabilen, gelişmekte olan bir takım görmek önemliydi benim için. bu anlamda okan hoca çok şey kattı. sene başından beri oynattığı futbol sürekli gelişiyor. öyle bir noktaya geldi ki maç özetlerini izlerken bile keyif alıp heyecanlanıyor insan.
yani tamam bu takıma çok transfer yapıldı, çokça yıldız oyuncu alındı. ancak uzun yıllardır ilk defa takım halinde hareket eden, presi bile bilinçli, takım halinde ve sürekli yapan, kazandığı toplarla takım halinde hücum yapan bir takım izliyoruz. üstelik eline verilen kadro her ne kadar kaliteli olsa da transferlerin birçoğu geç yapıldı, yazın kamp yapmamış, maça çıkmamış oyuncular da getirildi. ancak okan hoca tüm takımın kondisyon seviyesini arşa çıkardı resmen. birkaç kişi dışında hem genç hem de yıldız oyuncuları oynatmak istediği futbola ikna etti ve ortaya baya baya modern futbol oynayan bir takım çıkardı.
geçen sene yüzüne bakılmayan barış alper'den çok büyük verim aldı, baya baya çok büyük potansiyeli olan bir oyuncuya dönüştü barış alper. berkan şu an takımın en verimli oyuncularından. kerem kötü bir dönem yaşadı ancak takımın yıldızlarından biri tekrardan. muslera bu yaşta iyi pas atmayı öğrendi resmen. daha önce futbol uleması torrent adlı çalıştırıcının yüzüne bakmadığı sacha boey'den bir canavar yarattı. kazımcan'ı korkmadan oynattı ve o da müthiş bir gelişim gösteriyor. en ama en güzeli ise altyapıdan çıkan futbolcularımıza bu takımda bir gelecekleri olabileceği umudunu verdi. yıllardır ilk defa altyapıdan gelen oyuncuları izleme şansı buluyoruz ve onlardan gerçek anlamda bir şey bekliyoruz.
bu takımda oynayan hiçbir futbolcu gömüldüğü kadar kötü değildi aslında. ya doğru sistemde doğru rolde oynamadıkları için yada forma için hiçbir şey yapmasa bile sahaya sürülen ve modern futbolda hiçbir şekilde yeri olmayan veteranları taşımaya çalışırken kötü gözüktüler. uzun yıllardır ilk defa formayı hak edenin ve çalışanın giydiği bir takım izliyoruz sonunda. kimse kusura bakmasın ama fatih hoca formayı sadece isimlerin giydiği, dolayısıyla kimsenin inanmadığı bir galatasaray yaratmıştı son dönemde.
okan hoca önü kesilmezse, rahat bırakılırsa, şampiyon olsun/olmasın arkasında durulursa çok büyük işler yapacak galatasaray'da. hiç abartmıyorum yeni bir efsane doğuyor. fatih terim'in 2000 dönemi gibi bir hoca olacak okan hoca.
