yıllardır "bunlar zengin lan tezaarat yapmazlar, salah lan bunlar valla salah" diyip eleştirdiğimiz ve bugün
* bizi mahçup etmiş tribündür.
tamam bu adamlar, kadınlar ve çocuklar daha önceki maçlarda belki gırtlaklarını yırtmamışlardır
* ama bugün
* taraftarlık kisvesi altında protestoyu abartıp eşeğin gözüne suyu kaçıranlara, anlarlar mı bilinmez ama
galatasaray kültürü'nün ve
galatasaraylılık'ın ne demek olduğunu gayet iyi göstermişlerdir. bakın "
galatasaraylılık" diyorum, "
galatasaray kültürü" diyorum, taraftarlık değil..
aslında mantıklı olarak düşünüldüğünde bu insanlar da en az bizim kadar
galatasaray aşığıdır muhtemelen. maça ailesiyle geldiği veya maçı arkasına yaslanarak izlemek istediği için açık tribünden değil de açık tribünün bir kaç katı para vererek numaralıdan bilet alıyorlardır ki bu da parası olanların ve maçı rahat rahat izlemek isteyenlerin en doğal hakkıdır. ne yani herkes tribüne geliyor diye illa gırtlak patlatmak zorunda mı?
ayrıca aralarında eminim ki zamanında ömrünü tribünlerde çürütmüş, fakat yaş itibariyle veya başka sebeplerden ötürü maçları artık numaralıdan takip eden insanlar da vardır..
şahsen ben tezahürat yapıp bağırmadan çok fazla zevk alamıyorum tribünde ama diğeri de bir tercih meselesidir. bugüne kadar onlara karşı niye önyargılı olduğumu tam olarak ben de bilmiyorum ama bugünkü maçta yaptıkları şey bende bir tokat etkisi yaratmış ve beni kendime getirmiştir.
tek kendine gelenin
mert insanı'nın olmaması dileğiyle..