tahmin edildiğinden ve dile getirildiğinden çok daha fazla öneme sahip olduğunu düşündüğüm projenin ilk adımını attığımız kulüp.
türkiye'de ne yazık ki alt yapılardan neredeyse hiç bir oyuncu yetişmiyor. alt yapıdan gelen oyuncular en az 1-2 sene yedek kulübesinde oturmadan a takım seviyesine ulaşamıyor. bizden avrupa'ya giden oyuncuların orada aynı sıkıntıyı yaşadığını da hesaba katarsak, alt yapıdan çıkan bir oyuncunun bizim gibi büyük takımlarda oynayabilmesi için en az 3-4 yıl futbol öğrenmesi gerekiyor. taylan- oğulcan ve nice örneklerde gördüğümüz gibi ki onlar bile gerçek anlamda futbolculuğu bizde öğrendi. potansiyelleri ve yetenekleri farklıdır ama gerçek futbol oynamayı yeni yeni öğrendiler. bu kadar seviye varken, alt yapılarda neredeyse hiç bir şey öğretilmezken bu alt yapı oyuncularının direkt olarak takımlarda oynamasını beklemek zaten hayalcilik.
bununla alakalı ılgaz çınar hem sosyal medyada hem de yaptığı programlarda u-19, u-21 gibi ligler yerine bu takımların profesyonel liglerde kendi adıyla oynaması gerektiği söylemişti. biz genç oyuncuları anca buralarda oynatarak futbol öğretebiliriz demişti. aslında 2. paragrafta anlatmaya çalıştığım olayda tam olarak ılgaz bey'in demeye çalıştığı şey. biz bu çocuklara futbol oynatmalıyız, mahalle maçı değil. ne yazık ki üst yönetimler bunu önemsemediği, hatta türk futbolunu önemsemedikleri için bu konuya kafa bile yormadılar.
bu bağlamda bizim
niğde anadolu fk'yı alt yapı takımımız gibi görmemiz gerekir. zamanında yaptığımız anlaşmalar gibi takımı kendi haline bırakırsak bu projenin hiç bir önemi kalmaz. biz zaten 2. ligden, 3. ligden sivrilen oyuncuyu alabilecek bir kulübüz. yani bizim amacımız
niğde anadolu fkyı bize oyuncu verecek bir alt lig takımı gibi görmektense alt yapı takımı gibi görmeliyiz.
aslında bunun için yapılması gereken ilk adımı attık. nedir o ilk adım. anadolu fk'nın teknik ekibi. yıllardır bize alt yapıda hizmet etmiş ceyhun hoca'yı
niğde anadolu fk'ya hoca yaptık. ceyhun hoca konusunda çok fazla bilgiye sahip değilim ama en azından a takımın ne oynatmaya çalıştığını bilen bir hoca. yani ilk adımımızı isimlerden bağımsız çok doğru bir şekilde attık.
şimdi sırada daha da önemli olan 2. adımı atmak var. nedir bu 2. adım? oyuncularımızı bu takıma göndermek. burada önemli husus şu? belki de 1. lig takımlarında oynayabilecek oyuncularımızı daha alt lige gitmeye ikna etmek. bu ilk başta kulağa biraz saçma geliyor ama düşünülünce aslında saçma olmadığı ortaya çıkıyor.
o zaman sesli düşünelim. şuan alt yapımızın en değerli oyuncusu kim? bartuğ elmas. yine sözleşme şartlarından bağımsız bunu yazıyorum. şuan bartuğ herhangi bir ptt 1. lig takımına kiralamak istesek kiralayabilir miyiz? muhtemelen evet. peki sonrası ne olacak? tamamen muamma. x bir takıma x bir hocanın isteğiyle bartuğ'u kiraladık diyelim. bartuğ zaten savunması zayıf bir oyuncu. 1. ligde de fizik ve sertlik istenen şartlardan bir tanesi. bartuğ'u isteyen ve oynatan hoca 3 hafta sonra kulüpten kovulsa kim şaşırır? kimse şaşırmaz. bu gelen hoca kovulmamak için ne yapacak? senin 17 yaşındaki oyuncunu yetiştirip geliştirmektense atıyorum kadir bekmezci'yi oynatacak. bu sefer ne diyeceğiz? " kadir bekmezci'yi bile kesemeyen orta saha oyuncusunun bizde ne işi var, zaten seviyesi oymuş. " bunu duyan, gören, oynayamayan ya da oynadığında verim veremeyen oyuncumuz ne olacak? psikoljik olarak daha da geriye gidecek ve gelişimini durduracak. aslında bunu 2020-2021 sezonunda atalay ile gördük. yani doğru bir sistemde oyuncular oynamazsa aldıkları süreler oyuncuları geriye götürebilir.
bu tarz ikilemlerin son bulması için teknik ekibin bizim olması ve bu teknik ekibin işinin son verilmesi başkasına bağlı olmaması çok önemli. oyunculara da bu durum spor psikologları eşliğinde anlatılmalı ve takibi yapılmalı. bu şekilde de oyuncularımız 2. lige gitmeye ikna edilmeli.
somut örnekler vermek gerekirse biz niğde anadolu fk 'ya 2021-2022 sezonunun ikinci yarısında, berk balaban, jankat yılmaz, ışık kaan, atalay babacan, bartuğ elmas, eren aydın, mehmet aslanboğa hatta kiralık durumları konuşulup, süleyman luş ve mahmut keskin'i göndermeliyiz.
* süleyman luş 1 ligde caner cavlan'ın yedeği olarak bekleyeceğine 2. ligde oynasın. demeye çalıştığım gibi aslında galatasaray alt yapı takımında oynasın.
3. aşama ise bize bu takımın unutturulmaması gerekiyor. 2. lig yayın haklarını bilmiyorum ama bir şekilde bu takımın maçlarını gs tv youtube hesabından yayınlamalıyız. hem bu oyunculara göz önünde olduğu mesajını vermek hem de gerçekten görmek için bu bunu bir şekilde çözmeliyiz. gs tv'de alacağı reklamlarla bu yayın işinden zararsız bir şekilde yürütebilir. tabi dediğim gibi 2. lig yayın hakları hakkında bir bilgim yok ama zor olmadığı düşünüyorum. bazı yerel kanallar bile bu maçları yayınlıyor çünkü. galatasaray'ın u-19 maçlarını ve genç oyuncu görmek için hazırlık maçlarını izleyen taraftarlar bu maçları da izler. başarı gelirse niğde'nin yerel halkının da desteğini alır aynı zamanda. yani zarardan daha çok kazan- kazan gibi bir durum bile olabilir.
zaten oyunculara bu vizyonu anlatabildikten ve uygulayabildikten sonra oyuncuların da kendi potansiyellerine yaklaşabileceklerini düşünüyorum. o oyuncular olur olmaz, sonraki aşama en azından potansiyellerini görürüz.
ben açıkçası bütün planlamaların yapıldığı düşünüyorum. eğer bu projeden başarılı olup aynısını yurt dışında bir kaç kulüpte daha yaparsak hem yabancı hem de yerli oyuncularımızı hazır bir şekilde a takıma monte edebiliriz.
bu projeye çok fazla inanan ve destekleyen bir taraftar olarak umarım bu sevincim kursağımda kalmaz.