herkesin fazla yüklendiği futbolcu. bence uzun yıllar takımımızın rotasyonunda ihtiyaçlarımızı karşılayabilir. nedir bu mustafa sarp düşmanlığı arkadaş anlamadım gitti. ben bu adamın bir tane kötü maçını izlemiş değilim. canını dişine takarak oynar. tekniği vasat üstü, pasları da ona keza. şaka la şaka hala takımda olması canımı yakıyor. hayır neden gönderilmiyor anlamış da değilim. illa başka takımdan istek gelmesine gerek yok. zorla verelim. hatta üstüne para verelim gitsin. gözünü seveyim git.
kendisi tartismayi gerektirmeyecek derecede kotu bir oyuncudur. yapabilidigi tek sey, ki onu da bazen yapabiliyor, gorev adami olmaktir. o da su sekilde ki, bu adamin beyinin icindeki komutlari duzenleyip yazacak biri olmasi lazim basinda. yani oyle bir teknik direktor olmali ki, dakika dakika ne yapabilecegini anlatmasi lazim, nerede duracagini gostermesi lazim, nereye kosmasi gerektigini anlatmasi lazim. kendi insiyatifinde yapmaya basladigi zaman gercekten cok kotu oynuyor. fakat eger ki bire bir olarak anlatilirsa, bir ihtimal dediklerinizi yapabilir. ama sadece dediginiz ve daha fazlasini degil, o da zaten az bir basari ihtimaliyle. ornek olarak rijkaard'in ilk donemlerinde kendisi ustunde israr edile edile, anlatila anlatila attigi supriz goller, veya arada bir uyguladigi pres.
bu skandal durum onu kotu yapar ve galatasaray'in oyuncusu olmadigi acik ve net bellidir. fakat bu durumda onu transfer edebilecek bir anadolu takiminin eger ki yukarida sayilanlari yapabilecek bir hocasi varsa, takiminin ortalama oyuncusu statusunde yer alabilir. ama en fazla o kadar olabilir, fazlasi asla.
1809
tarih itibariyle hala takımda bulunan futbolcu.
1810
2 yil önce tam bugün galatasaray ile sözlesme imzalamistir.
aldığı her topu ileriye, atağa taşımaktansa kendini riske atmadan hep geri oynayan orta saha oyuncusudur. bu oyun yapısı nedeniyle de oyunda olduğu maçlarda-bilhassa sonradan girmişse- önde olsak bile puan kaybetmemize vesile olan unutamayacağımız futbolcumuzdur. inamoto'yu aratmıştır eksik olmasın.
unutmadan; muhteşem bam üçlüsünün "m"sini oluşturan arkadaşımızdır.
varligi bir dert, yoklugu bir yara degildir. varligi bir dert, yoklugu hayal olandir. çok iyi galatasarayli diyorlardi bu arkadas için, lutfen gelsin kombine alsin o zaman. beraberce uçlu çekelim, nevizade geceleri soyleyelim ama sahaya adimini atmasin.
1816
galatasaray'a gelmeden önce bir fenerbahçe maçı sonrası yaptığı açıklamalarla tüm türk sporseverlerin gıpta ettiği adamdı, örnek gösteriliyordu, böyle aklı başında futbolcuların varlığından bahsediliyordu. galatasaray'a geldi, taşak oğlanı oldu, ne babasının genlerinden aldığı galatasaray sevgisini kendisi gibi taşıyan taraftarları sevdi kendisini, ne o zamanında galatasaraylı olmayıp da mustafa sarp'ın açıklamalarını beğenenler gülmekten başka çözüm getirebildi. bize gelmeden önce mustafa'nın yaptığı sadece futbol değildi, bize geldikten sonra futbol sadece futbol oldu, artık ne kadar büyük bir galatasaraylı olsan da, ne kadar sevgi yüklü, aklı başında olsan da bir bakıma futbol sadece yeşil sahaymış mustafa. kendisinin galatasaray için yeterli bir orta saha oyuncusu olduğunu düşünmüyorum, o yüzden gitmesi gerek. giderse galatasaray bu fayda verme oranı çok az olan futbolcudan kurtulacak. demek ki gönüllerde kalabilmek için sevdiğine hiç görünmemek lazımmış bazen mustafa. uzakta kalsaydın, uzaktan sevseydin, belki biz de seni uzaktan sevmeye devam ederdik.
1817
olmadı mustafa. olmayacaktı zaten. zamanla severiz zannettik ama olmadı işte. sevemedik seni, sadece hoşlandık. bu da sözleşmeni devam ettirmeye yetmez bence, saçma sapan futbolunla yıprattın bizi, uzun bir süre senin gibi bir futbolcu istemiyoruz. ama bizim için her zaman 'çok değerli bir insan' olarak kalacaksın. seni tanımak güzeldi yine de. kendine iyi bak.
edit: 'madem sevemeyecektiniz, niye transfer ettiniz o zaman' deyip de de üzme :( sen de haklısın, ayıp ettik sana :(
adını sol frame'de görünce sen hala burda mısın dedirten kişi.
1820
galatasaray'ın unutulmaz bam üçlüsünün m'si. kendisi iyi niyetli,çalışkan ve hırslı olabilir. ama bu takımda tutunabilmek için yeterli meziyetler değildir. yaptığı tüm hizmetler için teşekkür edilmeli ve kendini daha rahat ifade edebileceği bir takıma bedelsiz verilmelidir.
1821
nolur git artık.
1822
bülent ünder döneminde, kendisinin sağ açıkta oynadığını görmemle, hayatı sorgulamama sebep olmuş, iyi niyetli ama yeteneksiz, yakışıklı değil ama sempatik çelişkilerini içinde barındıran kişilik.