muslera sonrası x kaleci öncesi karanlık dönem

• 51

  fernando muslera'nın 2023-2024 sezonu sonu takımdan ayrılmasıyla başlamasından korktuğumuz dönem. transferin başında erden timur gibi bir şans olunca akıllara bu dönemin olmayacağı gelse de dikkatli olmak lazım.
  
  madem bu sene son senesi diye açıklamalar yapıldı:
  
  15 eylül 2023 itibariyle 14 haziran 2024'e kadar en önce bu transferin şartlarını hazırlamak gerekiyor. zira lig başına ismail çipe gibi bir kaleciyle çıkarsak dönüşü olmayan puan kayıpları yaşayabiliriz.
  
  allah var şu anda aktif kalecilerden yeşil formanın en çok yakışacağını düşündüğüm isim gianluigi donnarumma. transferi neredeyse imkansız olan bu transferi çözse çözse erden timur çözer. psg ile ilişkilerimiz de iyi madem hadi be. bazı transferler vardır maliyetine bakılmaz aha da o adam bu adamdır.
  
  neyse robinson zapata ya da allah korusun andre onana gibi bir kaleci almayız zaten. erden başkan onana falan almaya çalışmaz zaten o konuda kafam rahat.
  
  umarım 10-15 günden fazla sürmez bu süre.
  
  edit: yanlış anlaşılmaya sebebiyet vermeyeyim 10-15 günlük süre dediğim 14 haziran 2024 itibariyle 10-15 günlük süre.
• 52

  bunu yaşamamak için sağlam para verip kaleci alcaksın. 500.000 euro’ya halledeyim, altyapıdan halledeyim yok ne bileyim yerli olsun dersen karanlık dönem yaşarsın. ancak 7-8 milyon euro ve bir tık üstü bonservisle ispatlı kaleci alırsan belki bir muslera olmaz ama seni kurtarır kaleci alırsın. kim bilir belki de düşük ihtimal de olsa efsanen olur.
• 53

  8-10 milyon euro bonservise taş gibi kalecilerle hiç girmeyeceğimiz karanlık dönemdir.
  
  zapatalar, leo francolar hep idarelik adamlardı. örneğin alban lafont’un sözleşmesi sene sonu bitiyor. eğer lafont sözleşmeyi yenilemezse müthiş bir fırsat yakalamış oluruz.
• 54

  biraz da şans işi, kim derdi ki loric cana takasıyla gelen adam efsanen olacak? bazen 20-30m euro harcarsın olmaz. o yüzden güzel araştırma ve karakter analizi* yapıp en önemlisi sabredip yeni kalecimizi bulmaya çalışacağız.
• 55

  hafif isik tutmak icin calismalara baslamamiz gereken donem. bu donemde nando antrenorumuz olsa da olmasa da, sancilar cekilecektir.
  
  tafo sonrasi mondragon gibi tecrubeliden tecrubeliye, ya da orkun sonrasi nando gibi kalite yukseltip yastan oturu sans kovalamak gibi opsiyonlar var.
• 56

  muslera‘nın sakat olduğu kısa dönem bende travma etkisi yarattı. o dönemi bir şekilde bastırıp unutmaya çalışıyorum. ama uzun sürecek böyle bir karanlık dönem travmamı tetikleyecektir. yeni kaleci gelinceye kadar terapiyi bırakmamak en iyisi.
• 57

  muslera galatasaray ilişkisi bence çok hastalıklı bir ilişki. muslera'nın geldiğinden beri kazandığımız kupalarda katkısı %80 falan. yani tek başına %80ini bu adam sayesinde kazandık. bu rakamı da hiç abartmadan söylüyorum. bu bence bir şeyleri yanlış yaptığımızın da en büyük kanıtı. bizim gibi liginin en iyi iki takımından biri olan, her sene de milyonlarca dolar harcayan bir takımın ligde şampiyon olması için muslera'ya ihtiyacı olmaması gerekiyor. bakın bu takım volkan kilimci ile de, mehmet bölükbaşı ile de, orkun ile de, aykut ile de şampiyon oldu. birçoğunda da ligin en az gol yiyen takımı olarak şampiyon oldu. sebebi bunların çok iyi kaleci olması mıydı? değil tabi. çok iyi savunmalarımız, leblebi gibi gol atan hücumcularımız, güçlü oyunlarımız vardı. şimdi misal taffarel olmasa biz ligde şampiyon olabilir miydik? %100 evet . taffarel olmasa uefa kupasını alabilir miydik? %100 hayır. burada da işte takımın dengesi ortaya çıkıyor. biz çok iyi bir kaleciye sahipken bence yeterince iyi kadrolar kuramadık. dönem dönem yakaladığımız iyi kadrolar oldu belki ama ne üstüne koyabildik ne de var olanı koruyabildik. hep eksik bir yanımız oldu ve muslera'ya da ekmek gibi su gibi ihtiyaç duyduk. geçen 13 senede yakalamamız gereken başarıların belki de yüzde 50sini bile yakalayamadık. muslera gibi fark yaratacak bir kaleciye sahipken avrupa'da finaller yarı finaller oynayabilirdik ama bunu başaracak kadroları malesef kuramadık. paramız yoktu da kuramadık değil, bazen inatlaştık, bazen egolara yenik düştük, bazen sadece yanlış tercihler yaptık.
  
  benim şahsi futbol görüşüme göre bizim seviyemizdeki bir takımın yıldızı kalecisi olamaz, olmamalı fakat geçen 13 senede neredeyse her sezonun yıldızı muslera oldu. bunu tekrar tekrar düşünmekte fayda var. kaleciden yıldız olmaz, kaleci sadece bazı maçlarda çıkar, farkını ortaya koyar, belki seni bir kupaya götürür, belki bir finale götürür. e kardeşim biz her maç her maç muslera dedik, hala da diyoruz. bu işte çok büyük yanlışlık var.
• 58

  belli bir süre arayışlarımız olacaktır. umarım ilk denememizde tutturabiliriz. yoksa sonrası sancılı oluyor.
• 59

  scouting uzmanı, fm canavarı arkadaşların önerilerini bol bol görmek istediğimiz başlık.
• 60

  hiç scoutla falan uğraşmayıp odysseas vlachodimos transferiyle aydınlığa kavuşabilecek dönemdir. kendisi 29 yaşında, büyük takım tecrübesi olan, underrated bir kaleci. tam olgunluk dönemine giriyor. 5 sene sağlam performans verir. eğer muslera ile devam edilmeyecekse -bence 1 sene daha edilmeli- gidilecek güvenilir kaleci bu kardeşimizdir.
• 61

  barış alper yılmaz'ın kullanılması gereken dönem. çünkü neden olmasın.
• 62

  umarım kendisinden sonra bir planımız vardır. yoksa bu korkulan döneme gireceğiz.
  
  bu maç bunu gösterdi bana.
  
  (bkz: 29 şubat 2024 galatasaray fatih karagümrük maçı)
• 63

  26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı sonrası bir an aklıma geldi de yemin ederim ense kökümden ayak bileğime kadar ürperdim. çok büyük depresyon sebebi.
• 64

  düşünmek bile istemediğim zaman aralığı.
  
  6 ay, hatta bir sene bek oyuncusu alamayan yönetim, kaleci gibi çok spesifik çok daha zor bir mevkiye ne kadar zamanda düzgün birini bulur diye düşüncelere dalıyorum bazen.
  
  umarım çoktan çalışmalar başlamıştır diyeceğim, alıyor beni bir gülme.
• 65

  başımızda dursun olduğu sürece leo francolar, zapatalar, ufuk ceylanlar ile dolacaktır. muslera 2 sene daha rahat oynar bu takımda ama ondan sonrasını da muslera planlamalı. taffarel ve muslera biziz için en iyi olanı araştırıp önermeli. yoksa yönetime kalırsak saç baş yolacağımız kesin.
• 66

  tamamen yönetim beceriksizliği ve sportif akıl eksikliğidir.
  
  dünyada kaleciler aşağı yukarı birbirine yakın performanslar veriyorlar. tepe noktada ayrışma var sadece. o kalecileri de zaten elit kategori takımlar kapıyorlar. kaleciyi bulan gayet buluyor. bizimkiler gardi ile çalışıyor örneğin adama yetki versen 8-10 bonservis çıkacağım desen sana taş gibi kaleciler bulur. bu konuda acı tecrübelerimiz olduğu için hurafe yapıyoruz bence. varsa cepte para, rahatlıkla çözersin. bizim acı tecrübeler çulsuzluktan kaynaklıydı.
• 67

  sözleşmesi 2025 yazında bitecek olan muslera’nın 1 sene daha uzatmasıyla birlikte 2026 yazı, en kötü ihtimalle 2027 yazıyla birlikte başlayacak olan dönem.
  
  belki de bir bakmışız seneye kaleci arıyoruz.
• 68

  yıllardır bir tane tutan sol bek transferi bile olmayan kulübün uzun süre yaşaması muhtemelen dönem.
• 69

  yaşanacağını düşünmediğim dönem.
• 70

  muslera öncesini bilmeyenler ve muslera'nın yüzü eskidiği için kötü kaleci olduğu düşünenlerin çok büyük eziyetler çekeceği dönemdir. biz mondragon sonrası sıkıntı yaşarken dünyada kaleci patlaması yaşanan, en iyi kalecilerin çıktığı dönemdi, artık dünyada kaleci çıkmıyor ve çıkanlar da saçma sapan paralara transfer oluyor. muslera'nın önünde oynayanları ve takımı nasıl rahatlatan bir kaleci olduğu, ne kadar az hata yaptığını anlamak için böyle bir dönem yaşanmalı çünkü taraftarımız yüzü eskiyen herkesi çöplemeye çalışıyor, değersizleştiriyor. muslera öncesi dönemde ufuk ceylan, aykut erçetin, leo franco, karpuzcu zatapa, orkun uşak, de sanctis ile nasıl eziyet çektiğimizden haberi yok bazılarının, leo franco ve de sanctis oynadığı takımlarda iyi kaleci(ortalama) olsa bile iyi kalecilerin her takımda iyi oynayacağı kesin değil, kalecinin takıma uyumu çok önemliyken böyle bir dönemin yaşanmama ihtimali de yok. 10 seneye yakındır 8 numara, 15 senede nagatomo hariç sol bek bulamayan galatasaray'ın kaliteli kaleci bulabileceğini sanmak da komiktir ayrıca. beşiktaş ve fenerbahçe kötü kalecilerini abartıp dururken, mert günok gibi kaleciyi dünya standartı diye yutturmaya çalışırken ki mert çok kötü bir kalecidir yan topu yoktur, cepheden sakattır, ayakları övülürken çok kötüdür bizim taraftarın muslera yerme işleri komiğime de gitmiyor değil.
  
  ortalama kaleciler 20 milyon bonservisle başlıyor artık, muslera'yı aldığımız yaşta şu an muslera'yı almaya çalışsak en az 50 milyon isterler, muslera o kadar kaliteli ve fark yaratan bir kaleciydi. hala çok kaliteli, hala fark yaratıyor hatta 23-24 sezonu en iyi sezonlarından biriydi ama işte yüzü eskidi, arada bir her kaleci gibi hata yapıyor diye kötü kaleci sanan yeni yetme galatasaray taraftarları var. böyle bir dönem yaşanacak hem de çok sancılı yaşanacak.
  
  galatasaray mondragon ile muslera arası sadece 1 şampiyonluk yaşadı, 2007-2012 arası 1 şampiyonluk o da mucize bir şampiyonluk, yabancı oynatmadan, paralar ödenmeden, kalecilerin sıçışlarına rağmen alınan bir şampiyonluk. sivasspor deplasmanı aykut kötü gol yedikçe gol attık da çıktık mesela.
  
  2008-2009 sezonu 61 puan ile 5. bitirdik.
  2009-2010 sezonu 64 puan ile 3. bitirdik.
  2010-2011 sezonu 47 puan ile 8. bitirdik.
  
  bu dönemde bir adet muslera sahibi olsak mesela 1 şampiyonluk daha çıkartabilirdik. galatasaray çok kötü dönemlerden geçti ama kötü kalecisi olduğu dönemler bunların en kötüleridir. muslera hala ligin en iyisi, hala da yerine daha iyisini alamayız. almayalım demiyorum ama hem yabancı kuralı yüzünden hem de yönetimin transferdeki beceriksizliği yüzünden alınmaması gerekiyor. en az sıkıntı olan bölgeye sıkıntı yaratmaya gerek yok.