acilen ingilizce veya fransızca öğrenmesi gereken forvetimiz.
futbolun dili yok belki, sahadaki akış içinde futbola dair bir iletişim kurabilirsin. ancak iş arkadaşınla anlaşabildiğin bir dil çerçevesinde konuşabiliyor olman şart. bu insanlar makine değil. büyüdükleri yerlerin kültürüyle büyümüş, benzer şeyler yaşamış insanlarla etkileşim kurmaları gerek.
diagne'nin aykırı tavrının altında da benzer bir durum var. sanki takım arkadaşlarıyla kaynaşmakta, "arkadaş" olmakta sıkıntı çekiyor gibiler. tabi bunlar sağdan soldan izlediğim videolar, maçlardaki enstantaneler ve sosyal medyada karşılaştığım görüntülerin yansıması olan farazi laflar.
oyun içindeki sıkıntı farklı. forvetlerimiz oyundan izole. bazen hücumda olduğumuz dakikalar boyunca al ver bile yapmıyorlar. mesele sadece topun forvete gitmemesi değil. iletişim oyunu yok.
kerem'de böyle bir potansiyel görüyorum. pır pır oynadığı için çok ihtimal yaratıyor. ne yazık ki o ihtimalleri gerçekleştirebilecek vizyonu göremiyoruz.
neyse, mostafa çok potansiyelli çocuk. ona inanmamız, el üstünde tutmamız, bizden biri olduğunu hissettirmemiz gerek.
edit: imla.