sevilla'da 7. sakatlığını geçirmiş. 370 gün sakat kalmış ve toplam 64 maçı kaçırmış. beklenmedik bir şekilde yokuş aşağı yuvarlandı kariyeri.
4951
sevilla'nın en kötü transferlerinden biri olarak tarihteki yerini aldı. aslında kağıt üzerinde kusursuz bir işti. galatasaray'dan; avrupa kupalarında da iyi oynayan, genç, solak ve brezilya milli takımına da göz kırpan bir oyuncuyu uygun sayılabilecek şartlarda almışlardı. iyi de maaş verdiler oyuncuya ama olmadı.
sevilla ile 12 la liga maçında toplam 700 dk kadar forma giyebilmiş. 7.sakatlığını yaşamış. bu sakatlığının ne kadar süreceği ve akıbetinin ne olacağı belirsiz.
geçmiş olsun.
4952
bizde hiç sakatlanmıyordu ve bence ligin en iyi stoperiydi. kim min jae bence marcao yanında hikayeydi. uefa kadrolarında sürekli haftanın 11'ine seçiliyordu yanlış hatırlamıyorsam. oyun kuruşu zaten muazzamdı. ama öyle ah'lı gittik ki... işte cimbomum ahı böyle çarpar adamı.
not: bu arada 28 yaşına gelmiş. zaman nasıl geçiyor. biz bunu aldığımızda yaşı 24'tü.
4953
benim galatasaray'da izlediğim en iyi stoperlerden biriydi. stoper olarak standart özellikleri vardı ama pas yeteneği ve sertliği ile çok fark yaratıyordu. gelişi de gidişi de bence harika bir transfer başarısıydı. değerini bulan adamı satacaksın ama transferi de menajer tavsiyesi ile 2 kampın sonunda değil, sezonun başında hatta çok net bir eksiğin varsa biten sezonun sonunda scout ile yapacaksın.
4954
durumuna hiç üzül(e)mediğim eski stoperimiz.
galatasaray mali yapısı itibarıyla oyuncu da satabilen bir kulüp olmalı. buna hemfikirim. bizden giden futbolcuların kariyerini olumlu anlamda geliştirmeleri iyi bir referans bunun da farkındayım. ama kendisi öyle kaçarcasına gitti ki, benim nazarımda iyi anılacak topçu değildir. sen gidip de seni dipten alıp parlatan kulübe gitmek için diretmeyeceksin, o takımı zarara sokmayacaksın güzel kardeşim. kaldı ki galatasaray çemişgezekspor değil. dünyanın en güzel şehirlerinden birinde, sürekli şampiyonluğa oynayan, ucl arenasına düzenli çıkabilen büyük bir takım.
biri istenen bonservisi düşürmek için kırk takla atar, diğeri satılana kadar maça çıkmaz gs denilince no falan diye triplere girer. boey ve marcao. olum nefret ettim lan sizden.
4955
galatasaray'dan gittiğine memnun olduğum karakteri zayıf, psikolojisi dağınık stoper. marcao'nun, kerem aktürkoğlu'na yaptığı terbiyesizliği unutamıyorum. aslında o yaptığı terbiyesizliği kerem'e değil galatasaray'a yaptı. eğer piyasası olmayan bir futbolcu olsaydı hemen kovmamız doğrusu olacaktı. o zaman birçok kişi kovulmasını istemişti ama şahsi fikrim takıma kazandırılıp bonservis kazanmamızdı. nitekim öyle de oldu. 15 milyon euro civarında bir para kazandık. aslında daha fazlaya da satılabilirdi ama kendisi sorun çıkardı diye hatırlıyorum bir an önce sevilla'ya gitmek için.
4956
futbolcularin takim icinde misyonunu (raf omrunu) doldurabilecegini bize gosteren en guzel orneklerden biri olan eski stoperimiz.
degerini bulani fazla gevelemeden elden cikarmak gerekiyor. aksi halde sakatlik, form dusuklugu falan derken her sezon cok ust duzey performans gostermek ve beklemek gercekci olmuyor.
4957
taraftarın ''satılamaz'' dediği futbolcuydu. şimdi aynısını abdülkerim bardakçı için söylüyoruz.
4958
haketmediği güveni ve mutluluğu galatasaray'da bulup yaşadığı halde galatasaray'ın haketmediği şekilde kulübü köşeye sıkıştırarak kaçarcasına sevilla'ya transfer olan ve orada hakettiği kariyeriyi yaşayan stoper. (bkz: kaçan balık küçük oldu)
4959
o değil de tam zamanında elden çıkarmışız.
4960
bizimkiler ne kadar ah ettiyse artık monchi ve sevilla'ya, adam oraya yar olmadı gitti bir türlü.