• 202
    2020-2021 sezonunda kulüplerimizin avrupa'da aldığı sonuçlara, dört büyük ligden avrupa kupaları'na katılan ekiplerin futboluna bakılınca ortaya daha da net anlaşılan durum.

    sivasspor 23 ekim 2020'de oynanan maçta, villarreal'e 5-3 yenildiğinde bu başlık hortlamış, o zamanda durumla ilgili bir şeyler karalamıştım. ve bu entry'm en ofsayt mesajlarım arasına girmişti.

    (bkz: makasın açılması/#3001050)

    tamam; güldük, eğlendik, ülke takımları gol attığında bile bu başlığa koştuk, fatih terim'i tenkit ettik, şimdi acı gerçeklerle yüzleşelim. makas açılmıştır ama bizde dibe yerleştik. türk futbolu her anlamda bitmiştir. seneler önce yaşanmış, "şerefli mağlubiyet", "yenildik ama direndik" aşamasına geri dönmüştür. her manada, kökten bir değişiklik şart.

    (bkz: türk futbolu/#3016906)

    bizim ülke olarak yaşlı takıntısından kurtulmamız gerekiyor. artık emeklilerin değil, yükselenlerin ülkesi olabilirsek ve altyapıya 3 verip 30 beklemek yerine 15 verip 15 alabilirsek gerisi gelir.
  • 203
    görmemek için kör olunması gerek. çok değil 10 yıl önce bir futbolcuya gidip 7-8 milyon euro verebiliyorduk. (oyuncunu satmadan kadronu koruyarak) avrupa'daki rakiplerin de en fazla 50 60 milyon euro veriyodu. yarışabiliyordun. ama şimdi sen 8 milyon bir adama verebilmek için elindeki en iyi oyuncusu satman gerekecek. bu ffp olmasa da böyle olur çünkü euro 10 civarlarında. senin avrupa'daki rakiplerin artık vasat oyuncuya 60 vermeye başladı.

    soyle 2009lardaki gibi olsaydık onyekuru, denayer, seri falan kiraladıkları sonra bonservisiyle almistik bence.
  • 205
    makasın açılmasını kimse inkar edemez ama önümüzde rangers, lille gibi örnekler var. daha sen önündeki zeki'yi göremiyorsan, mustafa'ya ikna edici bir plan sunamıyorsan, burak'a misyon yükleyemiyorsan o makas açılı tabii. cenk özkaçar'ı lyon'a kaptırıyorsun mesela. senin zeki'den haberin yokken adamların türkiye ikinci ligindeki oyuncundan haberleri vardı. cenk özkaçar'dan senin belki de bu sene haberin oldu ama adamların en az 2 yıllık raporları vardır oyuncu hakkında. bu örnekler bir de senin dibinde olan oyuncuları görememeni anlatıyor. bir de bunun global olanı var ki o daha da vahim. en son bulup getirdiğin oyuncu marcao işte. onu da 1 yıl önce çok daha ucuza alacakken bir yıl sonra tonla para verip alıyorsun. makas açılır ve buna senin yapabileceğin bir şey yok ama scoutinge yapabileceğin şeyler var. ve buna odaklanmalısın.
  • 206
    bizi ilgilendirmeyen durum. bahanenin kralıdır, geçiniz. taraftar bu sözle dalga geçerken zaten psg'yi ipe dizmemizi, madrid'e sahayı dar etmemizi falan beklemiyordu. rize'ye alanya'ya brugge'a rangers'a karşı falan iyi oynayabilmekten bahsediyordu. kimsenin galatasaray'ın şampiyonlar ligi şampiyonu olmasını beklediği falan yok. ne hikmetse de favori olmayanlar favoriyi yenince görmezden geliniyor bu söz. neyi görmek isterseniz onu görürsünüz.

    aşağıda sadece bu yıl içerisinde makasın o kadar da etkili olmadığı gösteren maçları paylaşıyorum:
    15 eylül 2020 paok benfica maçı (paok'un kadro değeri 61.7 m, benfica ise 302.7 m) maç sonucu: 2-1 (benfica elendi, kim bilir en son ne zaman bir türk takımı benfica'yı elemiştir)
    20 ekim 2020 lazio borussia dortmund maçı (takımlar eşit diyebilirsiniz ama değil, 364m - 614m) maç sonucu: 3-1
    21 ekim 2020 real madrid shakhtar donetsk maçı (842m - 135m) maç sonucu: 2-3
    4 kasım 2020 başakşehir manchester united maçı (86m - 799m) maç sonucu: 2-1
    25 kasım 2020 liverpool atalanta maçı (1.08 milyar - 386 milyon) maç sonucu: 0-2
    ....

    böyle gidiyor. eminim son 2-3 yıllık süreçte bir çok underdog takım başarılı sonuçlar almış, güzel maçlar çıkarmış, sürpriz galibiyetlerle eve dönmüştür. avrupada doğru düzgün bir galibiyet almayalı o kadar olduk ki. makas falan bahane, en azından arada sırada sürpriz maçlar çıkarıp maç kazanmalıydık, o bile yok. kendimizi kandırmayalım.
  • 207
    makasın açılmadığını iddia etmekle, ekonomik krizin olmadığını iddia etmek kapisir gibi duruyor. markette bile makas açılmışken, futbolda açılmaması mümkün değil. sürpriz galibiyetler alabilirdik ama bu durum bizim hala üst seviyede olduğumuz anlamına gelmez. uefa kupası favorilerinden olmadığımız için, sürpriz gelebilir ama değildi. 2013 çeyrek finali ise sürprizdir, beşiktaş'ın son 16 oynaması sürprizdir, çünkü ülke olarak oraların takımı değiliz.

    uefa kupası kazanan kadroyu 4 yıl içerisinde şekillendirdik. fakat şu anda olsa 4 yıl boyunca o kadroyu kuramazsin, her parlayani hemen gelip alırlar. alt yapımızdan çıkan, ozan kabak'i bile elimizde tutamadık. milan maçında yıldızlasan hague, hemen transfer edildi, sen alsan ne olacak senden de hemen alacaklar. ekonomik olarak iyi olan takımlar, iyi oyuncuları hemen alıyorlar ve kendilerinde oynamayacaksa bile, kendisine rakip olmayacak takımlara veriyorlar. zeki'yi biz görmedik belki ama görende senden alacak kadar para var. bir süredir iyi futbol oynuyoruz, peki avrupa da iyi olsak, taylan'i elimizde tutma imkanı var mı. her sattığının yerine de yenisini hemen bulamazsın. ne kadar iyi para kazanırlarsa kazansinlar, nasıl sen ben düşünüyorsam onlarda en kısa sürede türkiye'den dışarı gitmeyi düşünüyorlar. sürpriz galibiyetler ya da sürpriz turlar gelir ama bunun sürekli hale gelmesi yakın zamandaumkun değil, çünkü büyük takımlar pastayı senle paylaşmamak için, şampiyonlar ligi formatını bile değiştirmeyi planlıyorlar. annemizin ligi diye küçümsemeyin, bir süre sonra annemizin ligi'nde bile büyükler çok gerilere düşebilir.
  • 208
    hay makas kadar kafamıza taş düşsün.
    https://www.transfermarkt.com.tr/...artseite/verein/4441
    transfermarkt verileri bir oyuncunun gerçek değerini söylemez. sadece bir fikir verir. yani bir oyuncunun parlamakta olup olmadığını, takımın genel bütçesinin ne seviyede olduğunu gösterir.

    wolfsberger'in en değerli oyuncusu 3.6 milyon euro. en değerli 2. oyuncusu ise tam tamına 900 bin euro. sözlük olarak hep beraber para biriktirip bir oyuncularını bonservisiyle alabiliriz yani. ama bu takım feyenoord, cska moskova ve dinamo zagrebin olduğu gruptan 10 puan alarak çıktı.

    haşa... makas açılmadı değil. makas gerçekten açık. ancak takımlar bu makasın bilincinde ve adımlarını da ona göre atıyorlar. amaç pahalı adamı almak değil, 2-3 yıllık bir süre zarfında yavaş yavaş ve üzerine koyarak ilerlemek. 3 yılımız heba oldu. (evet şampiyon olduğumuz seneleri de heba sınıfına koyuyorum. şampiyon olmuştuk belki ama ne kadro ne de oyun açısından ilerleme gösteremediğimiz geçen seneki hayal kırıklığı yaratan futbolla ortaya çıkmıştı)
  • 209
    makas hayvan gibi açılmıştır arkadaşlar. farkindaysaniz makasin ne kadar acildigina dair ornekler verilince antitez sunabilen arkadaslarin verebildikleri 1 bilemedin 2 takim ornegi var. ya atalanta yada ne biliyim ajax falan.

    samanliktaki igneyi bulmak misali dev butcelerle olusturulmus devasa kadrolarin arasinda numunelik bir iki ornegi, sanki bu ornekler olmak cok kolaymis gibi susleyip pusleyerek anlatmak sadece kendimizi kandirmak oluyor. 2 yil oncesinin sampiyonlar ligi yari finalisti olan ve hatta 90+4te gol yemese finale cikmis olacak olan ajax bugun ancak 7 puan toplayip uefaya gidebiliyor. gunumuzde basari yakalamak zaten zorken bu basariyi devam ettirmek 10 kat daha zor hale gelmis durumda. ve sanirim ajax ve atalantadan baska verebilecegimiz "kucuk butcelerle de super isler yapilabilir" ornegimiz yok. ajax bilmem kac milyon euro satis yapti yoksa yine yari final yapardi diye dusunenler olabilir. ancak hic bir takim "bir kez yari final yaptik yeter bir daha yapmayalim" diye bir mantikla hareket etmeyecegi icin satmak "zorunda" kaldiklari oyuncularin ikamelerini bulamadiklari icin bu basariya tekrar ulasmadiklarini herkes gorecektir diye dusunuyorum.

    gunumuzde artik ingiltere ligi sampiyonlar ligi kadar belki de daha fazla ilgi cekerken, ingiliz ligi sonuncusu galatasaraydan 10 kat daha genis butcelere sahipken, sosyal medyanin gelisimi ve etkilesimlerin artimasiyla oyuncularin daha da goz onunde olacaklari takimlarda olma istekleri ve tabiki finansal fair play artik elimizi iyice baglamis durumda.

    bu makasin bir daha kapanabilecegine inanmiyorum ben. belki nba usulu bir maksimum butce kisitlamasi kurali durumu bir miktar normalize edebilirdi ama bu durumun futbola uyarlanabilir oldugunu pek dusunmuyorum.

    galatasarayin 96-00 kadrosunu ornek vermek ise yine cok gercekci bir ornek degil. ne yazikki o kadar yetenekli alt yapi oyuncusunu bir arada bir daha cikarmak belki de onumuzdeki 50 yil mumkun olmayacak. o yuzden belki ozumuze donup altyapiya onem vererek derli toplu bir takima sahip olabiliriz ama bir daha 96-00 seviyesini gormemiz imkansiz gibi...

    uefa da bu durumun farkinda. bundan sonra orta butceli bir takimin clde ceyrek final yapmasinin bile imkansizlastigini goruyorlar. benzer sekilde de dusuk butceli bir takimin uefada ceyrek finale kalmasinin imkansiza yakin oldugunu da goruyorlar. bu yuzden bizim takimlarimiz gibi takimlar da heyecanlansin diye kupa 3'u yani "konferans ligini" ortaya atiyor. ne yazikki turk takimlarinin ceyrek final veya yari final hedefleri koyacaklari yeni turnuva ancak bu olabilir. mevcut sartlarda muzcizevi bir jenerasyon yakalanmasi durumunun tekrarlanmasi olasiliginin dusuklugunu goz onune alinca onumuzdeki 10 yilin tek avrupa kupasi hedefi konferans ligi ceyrek finali ve otesi olabilir. bizler icin aci ama gercek.

    7 yil once real madrid ve juventuslu gruptan cikabilen bir galatasarayi tekrar yaratmak mevcut kosullarda imkansiz.

    biz aglamayalim da kimler aglasin.
  • 211
    kanada başbakanı justin trudeau'nun bir sözü var: "teknoloji hiç bu kadar hızlı gelişmedi ve bir daha bu kadar yavaş gelişmeyecek" diye. aslında bu bize bilgi akışı olan her yerde artık çok hızlı ilerlemelerin olduğunu ve bundan sonra daha da hızlı olacağını gösteriyor.

    bu noktada bizim sınıfımızda bulunan kulüplerin best practise denilen "iyi uygulamaları"nı görüp kendimize uyarlamak (aynısını kopyalayıp yapıştırmak demiyorum" lazım iken, artık 1,2,3 defa geçmişe değil geleceğe yatırım cümleleri kurulmuşken aynı hatalara düşülürse, makas bugün 3 birim açıkken yarın 10 birim olduğunda asla ve asla bir daha yakalama imkanımız gelmez diye düşünüyorum. özellikle gelişimden nasibini alamamış doğu avrupa ülkelerinin, bahis baronları tarafından bazı maçlarda süpriz yapılmasına izin verilmezse, değil chelsea, manchester united; cyrstal palace'ı bile yenmemiz büyük süpriz olur. lan zaha ve benteke var adamlarda, tabanca gibiler, tak tak.

    sadece galatasaray için konuşmuyorum, tüm türk takımları için. hala daha yeni düzen transferleri yerine, scouting ile cevherler çıkarmak yerine, kendi aralarında sigara döner gibi futbolcu dönmeleri maalesef benim umutlarımı köreltiyor. yeni br şeye kapalı olmak bu ülkenin ata sporu sanırım. ha yeni bişeye kapalı olmak demişken de aklıma bi fıkra geldi, entryi de öyle bitireyim.

    temel ölür, öte tarafta hesap kitap derken bir bakarlar biz bunu buraya erken almışız...
    temeli çağırırlar 'biz seni 5 yıl erken aldık kusura bakma yanlışlık oldu hatamızı telafi etmek için sana bir 5 yıl daha uzun ömür verip dünyaya göndereceğiz ama bir şartımız var. oraya gittiğinde ya fizik profesörü olacaksın ya da dönme olarak yaşayacaksın düşün karar ver'
    temel düşünür ve karar verir
    ''dönme olacağım''der. neden diye sorarlar.
    ''bilmediğim onca şeyi kafama sokacağıma bildiğim şeyi kıçıma sokarım daha iyi'' der...
    ülkemize mutlu yaşamlar...
  • 214
    avrupa ile açıldığı yetmiyorken yavaş yavaş ligdeki rakiplerimiz ile de açılmaya başladı. birisi mesut özil'i aldı, diğeri mario mandzukic'i almaya çalışıyor.

    futbolun kalbi orta sahada atar demişler (kanat oyuncularını saymıyorum bu denklemde);

    biz: taylan antalyalı, oghenekaro etebo, ömer bayram, younès belhanda, emre akbaba
    toplam piyasa değerleri 15,5 milyon euro (bu arada etobo kiralık onu da hesaptan düşersek 12,5 m euro)

    beşiktaş : josef, necip uysal, atiba, dorukhan toköz, oğuzhan özyakup, adem ljajic, bernard mensah
    toplam piyasa değerleri 25,5 milyon euro

    fenerbahçe : luiz gustavo, ozan tufan, jose sosa, tolga ciğerci, dimitrios pelkas, mert hakan yandaş, ömer faruk beyaz
    toplam piyasa değerleri 24 milyon euro

    detaya girmeyeceğim ama başakşehir'in orta saha değeri 30 m euronun üzerinde, trabzonspor'un da 20 m euro üzerinde.

    ne ara bu kadar fakirledik. biz battık da bu takımlar altın mı buldu, petrol mü çıkardılar. taraftar bizde, tesis bizde, arazi bizde, stad desen var ne yok peki dostlar sorarım size bizde ne eksik.
  • 216
    makasın açıldığı filan yok. türkiye ligi o kadar berbat bir lig ki makasın açılma şansı diye bir şey söz konusu olamaz. yangıncı tayfa kulübü batağa çekmek için acun'un aldığı mesut'u örnek göstererek galatasaray'a zorla para harcatmaya çalışacaklar. bu tutmaz. parası olan zengin kimse cebinden o alsın. yoksa başkasının olmayan parası üzerinden hesap yapmasın. pandemi dönemindeyiz, seyircisiz oynuyoruz, falcao, diagne, belhanda kazıkları çıkmamış, hala transferde transfer demek kulübe batarsan bat demektir. transferi sevmeyin, takım olmayı sevin, eldeki futbolcuda verim almayı sevin. merak etmeyin siz takım olursanız makas açılmaz.
  • 217
    gına getirmistir.

    herhangi bir avrupali nispeten kucuk takimin basarisinda "hani makas acilmisti yeaaa" denmesinden artik iyice gina geldi.
    yok atalanta soyleymis, yok falan takim boyleymis, e hani makas acilmismis.
    simdi de slavia prag furyasi cikti. he bir de zagreb.

    tamam, iyi kotu bir sey basarmislar, eyv da, ne diye bunlari gorunce "yaa biz niye yapamiyoruz" diye makas uzerinden fatih terim'e ustu kapali gondermeler yapiliyor hep?
    biri rangers'i elemis, vay efendim biz niye eleyemedik. fesupanallah.

    makas acilmistir. bence bu makasi kapatmamiz icin yapmamiz gereken en onemli sey, siyaset-mafya-para ucgeninden futbolu temizlemektir.
    sporun ve futbolun iliklerine kadar siyaset girmis durumda malesef ve temizlemek de uzun surecektir.
  • 218
    makas açılmış gerçekten açılmıştır. öyle veya böyle açılmaya da devam edecek. buna sportif bakmayin, ülkemiz ile avrupa ülkeleri arasında manas açılıyor zaten. spor da ülkedeki gelişimin bir yansımasıdır. ülkede kurumlar, eğitim, sağlık, ekonomi kısaca insanlar gelişecek ki spor da gelişsin. peki gelişen ne hicbir şey. aksine çürüme var. spor da bu insanlar arasından çıktığına gore dönemsel parlamalar dışında istikrarlı bir şey beklememek lazim. bakin bursaspor çok övüldü, genç oynatıyor diye veya trabzon. ancak adamlar mecburiyetten öyle yaptı, yapıyor. trabzon ilk fırsatta parayı dağıttı yabancılara, bursa ise para ödemiyor bir de ali akman'ı yerden yere vurdu. veya mustafa kapı. şimdilik biz buyuz, içimizden çıkacak adamlarından genel profilden farklı olmasını beklemek hayal. o yüzden sadece fatih terim'e makas üzerinden yüklenmeye gerek yok.
  • 219
    makas türk futboluyla avrupa arasında bal gibi açıktır. avrupa'nın köy takımı olarak gördüğünüz takımları biraz başarılı olunca değişmiyor bu. oranın koyunu bile futbola bir başka bakıyor.

    en iyi yabancı hocayı bile getirsen buraya gelince mala bağlıyor. sorun ortamda ortamda, bu gerçeği ne bazı türk takımlarının günlük, avrupa'nın küçük takımlarının da bazı başarıları değiştiremez.
  • 221
    makas açıldı, doğru. fakat kimlerle açıldı? 20 yıl önce başabaş oynayıp tokatladigimiz top seviye takımlarla makas açıldı doğru. hiçbir itirazım yok buna. zaten bu ekonomik seviyeye çıkmamız da imkansız. senede 200 milyon eur transfer yapan takımlarla aynı potada değiliz kabul.

    fakat şampiyonlar ligi'nde ya da avrupa ligi'nde görece daha düşük seviye takımlarla da mı makas açıldı? yani bugün zagreb, rangers, galatasaray, brugge dörtlü grubunda galatasaray gümbür gümbür lider çıkar diyebilir misiniz? diyemeyiz, diyemiyoruz çünkü oyun olarak da bu takımların gerisindeyiz.

    yani bizim için makas sadece ekonomik olarak değil, oyun olarak da açıldı. maalesef bu gerçek ile yüzleşmemiz lazım. sadece makas açıldı bizim o kadar paramız yok dersek bu takımlarla da aramız açılacak. açıkçası benim zaten beklentim, city, liverpool, real madrid, barcelona, psg gibi takımlarla rekabet etmek değil. yukarıda saydığım baş altı ve hatta onun da altı takımlarla mücadele edebilmeyi bekliyorum fakat o da son yıllarda mümkün olmuyor.
  • 222
    şampiyonlar ligi şampiyonu olmayacaksan makas açık falan değildir. hadi daha da arttıralım, çeyrek finale kalmak için makas açılmış olabilir, ama daha aşağısı ile o kadar da açık değildir. doğru sistem ve doğru taktikle en azından son 16’ya kalabilmek gerek. rangers ile lazio ile olympiakos ile mönchengladbach ile falan ciddi bir makas uçurumu olduğunu sanmıyorum. kimse niye madrid’i yenemedin, psg’ye niye elendin demez zaten. geçelim. bizim bahsettiğimiz şey farklı bir şey, en azından en üst seviyenin 2-3 seviye altındaki takımlarla yarışabilelim.
  • 223
    makas açılmıştır hem de öyle böyle açılmamıştır. kötü futbol oynuyor olmamız başka bir konu. o konuda sığınılacak birşey değil bu. ama bazen sahada rakibe gücümüzün yetmediğini hissediyoruz işte. o hissiyat da makasın açılmış olması ve rakipteki yeteneklerin seninkilerden farklı olması ile açıklanabilir.
    ha diyebilirsiniz ki slavia prag, dinamo zagreb vs nasıl yapıyor?
    cevabını genç kardeşlerim bilmiyor veya farketmiyor olabilir fakat o büyük dediğimiz takımların galatasaray'a karşı çıktığı ciddiyet ile o ismi geçen takımlara karşı çıktığı ciddiyet çok başka. galatasaray ismi ister istemez hala ve hala rakipleri tedirgin ediyor ve daha bir ciddi çıkıyorlar.
    süper ligde gençlerbirliği'ne veya ankaragücü'ne çıktığın ciddiyetle alanyaspor'a çıktığın ciddiyet aynı mı? değil. hah işte bizim dezavantajlarımızdan birisi de bu. ha bunu yaratan da yine biziz. en son ciddiyetini hafiften kaybeden real madrid'i 3-0'dan turu verecek hale getirmişliğimiz var.
    ama yine de söylüyorum kötü oyun oynamak, hele hele sahada mücadele etmemek makasın açılması ile açıklanabilecek birşey değil.
  • 224
    öncelikle her düşük profilli takımın avrupa'da kendinden yüksek profilli takımı yenmesinden sonra buraya gelip fatih terim'e laf çarpmaya çalışanları direk engelleyip geçtiğimi belirtmek istiyorum. bu arkadaşlara anlatacak bir şey olmadığını düşünüyorum bu saatten sonra.

    konuya gelelim...

    süper ligde şampiyon olduğumuz 2018-19 sezonunda şampiyonlar ligi grubumuzu 3. sırada bitirdikten sonra uefa kupası son 32 turunda eşleştiğimiz benfica karşılaşmalarını izledikten sonra bir daha kapanmamak üzere açıldığını hissettiğim olgudur. umarım yanılırım.

    slavia prag, rangers, dnipro gibi istisnai durumlar ortaya koyabilir miyiz, evet koyabiliriz özellikle son dönemdeki transfer hedeflerimizi görünce bu yolda çalıştığımızdan emin olup, umutlanabiliyoruz. ancak siyaset ülkedeki her şeyde bu kadar etkili olduğu sürece en fazla saman alevi misali anlık başarılar yakalayabiliriz. örnek olarak ülkedeki en büyük iki camiadan birinin şampiyonlar ligi çeyrek finali diğerinin avrupa ligi yarı finali oynadığı 2012-13 sezonu sonrası 5'e düşürülen, faşist ve ırkçılığın türkiye ayağının malesef var olduğunu gözler önüne seren, yabancı sınırı kararına bakabilirsiniz. önce 8 milyon euroluk amrabat yatırımımızı sonra da eboue gibi belki de lig tarihinin en iyi sağ bekini yedi bu olay.

    bir de açılan makastan kasıt avrupa'nın devleri ile açılmış olması değil, avrupa'nın herhangi bir kalburüstü takımıyla açılmış olduğudur. daha dün tottenham'ı eleyen dinamo zagrep bundan iki sene önce fenerbahçe'yi 4'lemişti avrupa liginde. malmö, bratislava, rangers, molde, zorya, östersunds, vardar, rio ave, paok gibi takımların türk futbolunun devlerini düşürdükleri durum ortadayken yavaş yavaş bu gerçeği kabullenmemek ancak lig rekabetinde fenerbahçelilerin yaptığı gibi polyannacılık yapmak olup, bir şeyleri düzeltmenin de önüne geçecektir. hastalığın ne olduğunu belirlemeden tedavisi yapılamaz, yapılırsa da doğru tedavi olma ihtimali milyonda birdir ve futbol literatüründe bu sürdürülebilirliği imkansız kılar.
App Store'dan indirin Google Play'den alın