• 351
    türk futbolu ile avrupa futbolunun arasındaki farkı ifade eden tabirdir.
    farkın kapatılması: galatasaray'ın alt yapı topçularının önderliğinde kurulan kadrolara ulaşması ve sürekli futbolcu yetiştiren bir düzen oturtmasıyla mümkündür. her şeyden önce futbolcu yetiştirmeliyiz ve gerekli yıldız futbolcuları transfer ederek büyük maçlarda fark yaratmalarını sağlamalıyız. fark böyle kapanır. ekonomi futbolcu yetiştirerek sağlıklı hale getirilir.
  • 352
    açılan makası her daim yönetim cephesinde gördüm. kerem biraz da şanstı belki fakat 11 tane kerem bulsak makas dinler miydik? evet hiçbir zaman psg gibi paralar harcamayacağız ama psg'nin de durumu ortada. takım halinde oynamak, doğru planlama bunlar market değerinden çok daha önemli şeyler. hedefimiz şampiyonlar ligi şampiyonu olmaksa bunlar yetmez fakat avrupa ligi hayal değil bana kalırsa. 11 tane kerem bulmak imkansız. fakat nelsson bulabiliyoruz, marcao'nun büyük eksikleri olsa da artıları da olan bir futbolcu ve biz onu da düşük sayılabilecek bedellere bulabiliyoruz.

    bunlar tabi ki kolay şeyler değil aynı zamanda birkaç senede olacak işler de değil. fakat planlama bu yüzden var. bayern münih ve rb takımları ile aramızdaki fark bu. bakın manu da para harcıyor, psg de harcıyor, barcelona da harcıyor. münih'in kötü senesini hatırlamıyorum ve bakmadım fakat eminim manu çok daha fazla para harcamıştır münih'ten.

    bizim de kendimize has özelliklerimiz, güçlü özelliklerimiz var. kenetlendiğimizde sayılar o kadar da önemli olmuyor. 2000 senesinde rakiplerimizde bana kalırsa son yıllarda eşleştiklerimizden çok daha yetenekli futbolcular vardı. bizde de bugünün parasıyla 80-100 milyonluk adamlar yoktu. fakat muazzam bir takım ruhu, azim, kararlılık, inanç ve istek vardı. bütün bunlar iyi ama karşısındakiler kadar iyi olmayan kadroya sahip takımımıza başarıyı getirdi.

    dün de böyleydi bugün de böyle. makas hep açıktı. ama asla imkansız değil. diğerlerinden farkımız bizim emellerimize ulaşmak için daha çok efor ve zamana ihtiyacımız var. futbolda her zaman her şey parayla olmuyor. zaman da gerekiyor ve bu zamanı iyi değerlendirmek gerekiyor. bugün psg ile city arasındaki fark bu. biri takım olabiliyor birisi ise sadece fifa takımı, bir yıldızlar karması.

    takım olmak her şeyden önemli. keremler bulmaya, ozan kabaklar çıkarmaya, devri bitti denen aidiyet hissi kuvvetli adamları tutup kolundan getirmeye devam edebiliriz. bizim yapamayacağımız şeyler olduğu gibi sadece bizizm yapabileceklerimiz de var. bu armaya inandığımız ve doğru yönetildiğimiz sürece makası kapatmasak da başarı getirebilecek kadar daraltabiliriz.
  • 353
    17 mart 2022 galatasaray barcelona maçı için belirtmek isterim ki, uzun zamandır böyle bir devle oynamamıştık. 4-5 sene oldu hatırladığım kadarıyla real, chelsea, man u. gibi takımlar görmeyeli.

    makas acayip açılmış. hem mental ve psikolojik, hem bireysel, hem de taktiksel. gördüğüm bazı ciddi farklar:

    1. normalde kalas tiplerden seçilen stoper oyuncular rakipte canavar gibi koşuyor. bizim en hızlı oyuncumuz kerem'i rakip stoperler rahat yakalıyor. barca stoperi garcia -oyun kurmasına taktiksel olarak müsamaha göstermemizin sonucu olarak- topla 4-5 sn.de 40 metre çıkıyordu. pique ve busquets oyun kuramasın diye birini gomis'le diğerini cica'yla kilitlemiş torrent, ki çok doğru tercih. garcia'yı bırakın demiş, mecburen. garcia da maşallah 5 sn.de kaleden aldığı topla bizim yarısahanın ortasına gelip aubameyang'a direk kısa pas veriyordu. bizim kanat forvetler de beklere yapıştığı için direk yardı ilk devrede bizim orta alandaki savunma hattımızı. yani topu bıraktığımız oyun kuruculuğu düşük stoperin dahi bir meziyeti var topla bizim kerem'den hızlı.

    2. bizim ortasahalarımız ezildi. ilk devre bir kaç kez pas arası yapıp bizi hızlı hücuma taşıdılar. ikinci yarı ortasahamız kalmadı. rakip bizim oyuncuları dolaştırdı. ortasahalarımızda çevre kontrolü yok. berkan'ın ayağı tahta gibi, bir tane kerem'i pozisyona sokan iyi pası var. dar alanda şut çeker gibi pas çıkarıyor ayağından, şiddet konusunda sıkıntısı var. üçgen kurulamıyor kendisiyle. taylan'da çevre kontrolü çok kötü. topu dürtmeden asla ve asla oynayamıyor. hızlı oyuna elverişsiz, üçgen kurulamıyor. fiziğini kullanamıyor, sıkışınca stopere dönmek zorunda çünkü başka bir meziyeti yok; çalım atamaz, sırtını dayayıp faul alamaz, oyun kurma için çok yavaş. o bölgede fıldır fıldır ve fizikli biri olmalı, vücut çalımı ile arkasındakini ekarte etmeli ama taylan'da çevre kontrolü yok fizik yok.

    3. en hızlı oyuncumuz kerem dahi rakibin sıradan hızdaki oyuncuları tarafından yakalanıyor. maç 1-1'le uzasaydı uzatmada 2 tane yerdik gibi düşünüyorum. kondisyonumuz her ne kadar son bir ayda gelişme gösterse de, çok geride kalmışız.

    4. futbolcular boşa kaçmıyor. bu da kondisyonla alakalı.

    olumlu bir düşüncem ise bu kadar handikapla oynadığımız bir maçta taktiksel olarak doğru yönetildiğimizi görmek sevindirici. ilk maçı 0-0'a kilitlemek, ikinci maçta da skor olarak öne geçip bir farkla ve pozisyonlara girerek yenilmek torrent'in başarısı. bu taktik disiplini her maça yaymak ve de takımın kondisyonunu yükseltmek teknik ekibin birinci önceliği olmalı.
  • 354
    neredeyse stadımızda her maca giderim +fbjk'nin de maçlarına senede 2şer 3er defa bir uğrarım stadlarına.

    mac öncesi antrenmandan başlıyor bu makas. antepten galatasaraya fenere konyaya herkes olağan ya da bize göre olağan çalışmalar yapıyor.

    daha önce real madrid psg chelsea falan da biraz görmüştüm ama bugünku barcelona'nin antrenmanı noluyoruz ya dedirtti. baya f.de jong'a sol ic koridor kullanma üzerine olan kurguladilar mesela sonra macta da aynısını denediler. golu sag ic arka koridordan yedik ama o da calisilmistir kesin.

    makas öyle böyle değil.
  • 355
    dün de görmüş olduğumuz üzere önemli olan limitli de olsa kaynakları verimli kullanabilmek. stoperdeki ikilimize yaklaşık 11 milyon euro bonservis ödedik ve en üst seviyede başa baş mücadele edebildiklerini görüyoruz. mesela boey'e 1 milyon euro ödememize rağmen özellikle nou camp'taki maçta kanadını kale gibi savunabildi. demek ki zamanla bu seviyeye çıkabilecek potansiyele sahip olduğunu gösterdi. kerem desen üçüncü ligden alıp getirdiğimiz ve avrupa'da adından söz ettiren bir isme dönüşmüş durumda.

    diğer yandan orta sahadaki cicaldau, berkan ikilisine de bu yıl 10.5 milyon euro ödememize rağmen üst seviye takımlarla mücadele için yeterli olmadıklarını gördük. berkan'ın iyi niyetine, mücadelesine sözüm yok. ancak oyunun yalnızca savunma yönünde öne çıkıyor.

    hücum hattına gelelim. feghouli-babel ikilisine yılda en azından 7.5 milyon euro ödeme yapıyoruz ve aldığımız verim maalesef ortada. gomis sonrasında eren derdiyok, diagne, falcao, andone, halil, muhammed derken dökülen rakamlar ortada.

    elbette top seviye takımların gerisinde kalmak durumundayız. özellikle son 4 yılda çok daha keskin şekilde değer kaybeden türk lirası, yaşanan ekonomik bunalım, düşen tasarruf oranları vs. derken bunların kulüplere ekonomik yansıması yadsınamaz.

    ancak elimizdeki kaynağı da gerçekten titizlikle kullanmamız durumunda bazı hayallerin gerçeğe dönebileceğini görüyoruz.
  • 357
    defalarca anlatıldığı gibi, tek maçla, eleme maçlarıyla örnek gösterilemeyecek durum.

    kuzey makedonya milli takımı 2022 dünya kupasını kazanırsa, olympiakos futbol takımı şampiyonlar ligini kazanırsa, her sene uefa avrupa ligi finalinde bir norveç takımı görürsek işte o zaman bu hedenin anlamsız olduğunu söyleyebiliriz. şuan için ne kadar doğru olduğunu görmek istiyorsak son şampiyonlar ligini kazanan takımlara, hatta finalistlerine, hatta bu finalistlerin ülkelerine bakılması yeterli zaten.

    adamların para birimiyle bizim para birimi arasında yaklaşık 20 x fark varken böyle bir makasın olması da doğal.
  • 358
    yılda birkaç kere alınan tesadüfi sonuçlarla tam tersi tezin düşünülmemesi gereken söylem.

    dün adamların 2 şutu var bir tanesi 92. dakikada ve o da gol olmuş. makas öyle büyük ki adamlar sadece 2 kere rakip kaleyi yoklamış. ne anti tezinden bahsediliyor?

    var olandır.

    (bkz: 24 mart 2022 italya kuzey makedonya maçı)

    edit: yanlış bilgi vermeyeyim 4 tane şutları var 2 'si kaleyi tutmuş.
  • 359
    skora göre yorum yapılarak tek maçla yanlış olduğu söylenmemeli. makas açık çünkü, açılmaya da devam ediyor. ne zaman ki 5-10 milyon euro bonservis senin için büyük para olmaz sen makası kapatmaya başlamışsın demektir. o zamana kadar istersen doğru plan, doğru taktik, müthiş stratejilerle cebelitarık dünya kupasını kazansın sen yine de makası kapatmış sayılmazsın.
  • 360
    kendisinden çok daha kaliteli kadrolara ve yüksek bütçeli takımlara karşı savunma futbolunu başarıyla uygulayan, sahada mücadele gücü yüksek özverili takımlara pek açıldığını söyleyemeyiz.
    siz bu takımlar karşısında üstün gelmek için hakim oyun oynamaya çalıştığınız zaman aradaki oyuncu kalitesinin farkı ortaya çıkıyor.
    oyuncu etiketlerine göre plansız, toplama bir kadro kurunca ezip geçeceğini sanarsan beşiktaş gibi gruplarda gibi sıfır çekip evine dönüyorsun.
    seviyemizi bilerek oynarsak hem milli takım hem türk takımlarının doğru planlama ile başarılı olması imkansız değil.
    türk futbolu bir ispanya seviyesine çıkamayacak ama milli takımı kuzey makedonya kadar olabilmeli hatta geçmelidir.
  • 361
    kuzey makedonya karşısına cebelitarık bile gelse savunma futbolu oynayabilir. kimse de bunu yadırgamaz. bir takım da bir sistemi sürekli oynarsa ve birkaç da iyi oyuncu bulursa başarılı da olabilir bir, iki maç. aynı italya karşısında olduğu gibi. ancak portekiz karşısında olmayacağına adım gibi eminim. neyse konumuz bu değil.

    işin içine galatasaray girdiğinde ise durumlar karışıyor. çünkü avrupa'daki maçlarda savunma futbolu oynamak zorunda kalan takım, ligde hücum futbolu oynamak zorunda kalıyor. bunu da yapabilmek için de çok kaliteli oyunculara ihtiyaç var. hem savunmada sağlam duracak hem de hücumda rakibi açacak hamleleri yapacak oyunculara ihtiyaç duyuyoruz. liverpool, manchester city gibi takımlar bu tarz oyunculara sahip olabiliyor. bu takımların stoperleri bizim ligimizde ofansif oyun kurucu oynasa sırıtmaz. ancak biz bu tarz oyunculara sahip olamıyoruz. ya berkan kutlu gibi savunmada koşan, basan, alan kapatmaya çalışan ama hücumda hiç olmayan oyuncularımız oluyor, ya da sofiane feghouli gibi yetenekli, ince işler yapabilecek ama savunmada hiçbir katkısı olmayan oyuncularımız oluyor.

    biz de hadi avrupa'da başarı sağlayacak bir savunma düzeni kuralım dediğimizde 2021-2022 sezonunda ne olacağını gördük. bazı takımlara bir şekilde üstünlük sağladık ama makasın diğer ucundaki en uzak köşelerden birinde olan takıma doğal olarak elendik. bu esnada da ligde perişan olduk. çünku her ne kadar savunma bizi avrupa'da ayakta tutsa da ligde savunma yapmamız bize hiçbir şey kazandırmıyor. ligde hiçbir şey üretemeyen, üretse de sonunu getiremeyen bir takım olduk.

    diyeceğim o ki futbolda her sezon olan üç beş sürpriz sonucu buraya taşıyıp hani makas demek saçma. bir gün olur da bir takım sonucu getirirse o zaman konuşuruz. o güne kadar `makasın iyi tarafında olan takımlar aldıkları kupalarla, makasın kötü tarafında olanlar ise iyi tarafta olanları yenmekle övünür.` diyorum.

    (bkz: 24 mart 2022 italya kuzey makedonya maçı)
  • 364
    şampiyonlar ligi seviyesi için doğru. ancak uefa da bunun bilincinde ki avrupa konferans ligi gibi ülkemiz kulüplerinin hedef olarak koyabilecekleri bir turnuva dizayn etti. ayrıca bu turnuvadaki alınan her galibiyet ve beraberliğe verilen puan uefa avrupa ligi ile aynı.

    2 ve 3 numaralı kupalarda finale çıkan takımlardan roma dışında kalan frankfurt, rangers ve feyenoord ile aramızda büyük bir ekonomik uçurum yok. artık bu bahanelerin arkasına saklanmayalım.
  • 366
    fatih hoca bunu söylerken çok haklıydı ama yine de birileri çıktı hödö hödö diye çemkirdi.

    bugün epl öyle bir seviyede ki artık aston villa (babacar) atl madrid elinden rahatça topçu alıyor, orta sahasında coutinho falan oynuyor. everton delle alli, richarlison falan oynuyor. leeds united sırf bek oyuncusuna rahatça 20 milyon euro verip alıyor. top six takımlarını konuşmaya bile gerek yok.

    fransaya dönüyorsun zaten psg ayrı seviyede. psg bu halini gören marsilyası lyonu artık sadece bir oyuncuya rahatça 20-30 milyon euro verip alabiliyor. çünkü o seviyeye yaklaşabilmesi lazım. en basiti lille geliyor yusuf yazısıya 17 milyon euro yatırım rahatça yapabiliyor.

    ispanyaya dönüyorsun top three hariç sevilla betis villareal falan avrupa liglerinde en tepeye oynuyor kupalar kazanıyor. sen sevillaya banega almaya gidiyorsun onlar elinden fernandoyu alıp senin istediğin tandemi kuruyor. neden çünkü oyuncu oralarda oynamayı daha cazip görüyor.

    italya keza aynı şekilde minimum 35-40 milyon euro bonservis harcıyor takımlar.

    biz bir sezon 25 harcadık onu da 5 yıla böldük diye sürekli bıdı bıdı bıdı konuşulup duruyor. artık seviyelerin ne olduğunun farkında mısınız? adamların orta sıra takımı bir oyuncuya rahatça 20 verirken sen komple kurduğun takıma 25 verdiğin için 365 gün konuşuluyor.

    liginde yayıncı yok hakemler berbat siyaseten zaten bitik haldesin ekonomi olarak çarklar dönmüyor ama biz kendimizi dev aynasında görüyoruz. bizim bu yıl zorlu rakiplere karşı o gruptan lider çıkıp bir seviyeye gelmemiz çok zor bir durumun sonucudur.

    yukarıda bir yazar arkadaşımız şunu demiş feyenoord ve rangers maaş bütçesi az ve final oynadı diye. eyvallah ama feyenoord konferans liginde marsilya ve roma maçları en ciddi rakipleriydi. birinde turu geçti diğer rakibine kupayı verdi.
    glasgow 2012 de 4.lige düşürüldüğünden itibaren 10 yıllık doğru yapılanmayla bunu başardı.
    şampiyon frankfurt ligi 11. bitirdi. avrupa liginde gitti kazandı. kaç taraftarı sezon başından beri bu takım çöp hocası çöp demiştir veya kulüp başkanı neden kovmamıştır.

    biz ilk yapılanma senemizde herkesi çöp ilan edip hocamızı gönderdiğimiz için yarı yolda nefesimiz kesildi bile bu ülkede bu taraftar ve yönetim anlayışıyla nasıl akıllı hareket edebilirsiniz.

    bu fark 2-3 yıl içerisinde en az x2-3 daha açılacak. türk takımları avrupa kupalarına gidebilmek için artık 4-5 ön eleme oynayacak duruma düşeceğiz.
    makas bizim ülkemiz için kapanmayacak seviyede açılmıştır hepimize geçmiş olsun.
  • 367
    frankfurt'un barca'yi eleyerek finale çıkıp eufa kupasını kazanması gibi bir gerçek varken anlamsız olan ifade.

    galatasaray, kendi kadrosundan daha degerli bir arsenal'in elinden uefa, madrid'in elinden süper kupa aldı. yapılabiliyor demek ki.

    tamamiyle yanlış olduğunu düşünmemekle birlikte, cok büyük bir avuntu içerdiğini de söylemeliyim. psg, real, barça'yi yenemedin makas var. ligde 13. olurken makas var mi? diger 12 takım bizden kaliteli ayaklara mi sahipler? buna da yanıt hazır, "hakem, siyaset, tff, mhk, cart curt.."

    bahanelerden yalnızca biri. kötüydüm, kötüydük, rakip daha iyiydi demek yok. hep bir bahane.
  • 368
    hem doğru hem de yanlış argüman. ekonomik açıdan arada korkunç bir fark var. avrupa'nın orta alt sınıf takımları bile çok rahat bir şekilde bizim toplam harcadığımız bonservisi tek oyuncuya verebiliyor. bu yüzden elimizdeki parayı doğru kullanmaktan başka çare yok. altyapıyı işler hale getirmekten başka çare yok. bu olur mu yapabilir miyiz diye sorarsanız açıkçası pek umudum yok. bizim tarihimizde en çok para harcadığımız 17-18 sezonunda sol bek eksik başladık sezona. düşünün yani hem bonservis hem maaş olarak tarihi seviyede paralar çıktık ama sol bek yoktu takımda gittik devre arasında kiraladık. elimizde olanı da değerlendirme konusunda aciziz. izler dururuz rangers'ı, frankurt'u...
  • 372
    makas açılmaktan terse doğru kırıldığı için dillendirilmeyen gerçek. perşembe günü 4 türk takımı izlemek yerine kendilerini salı ve çarşamba günleri izleme şerefine nail olursak yine konuşuruz o zamana kadar makas falan yok.

    aek larnaca, ballkani, ferençvaroş, hearts, rigas ile ilgili makasın açıldığını düşünen yoktur herhalde.

    gerçi vaduz'a elenen bir kulübümüz de var da hadi neyse.
App Store'dan indirin Google Play'den alın