kasımpaşa'dan
galatasaray'a gelmemesini cahillik, vizyonsuzluk olarak değil tercih olarak görüyorum. kendisi gibi türkiye'de
kayserispor forması ile iyi işler yapan daha sonra da
watford ile pl yapan
nordin amrabat'ı yerin dibine sokuyordu bu taraftar. iş işten geçtikten sonra yazmak, ahlamak, vahlamak kolay. kendisinin pl yaptığı dönemde alınan
emre akbaba'nın neden alındığını ise yazmaya gerek yok. o zamanlar 3 yaşında olmayanlar hatırlar.
bafetimbi gomis'in ayrılığından dolayı yana yakıla forvet aranıyordu ama emre transferi hem yönetim hem de taraftar nezdinde namus davasına döndü. yönetimin yerine kendimi koyuyorum emre'yi almasam kazandığım savaş olmayacaktı taraftar gözünde, emre'yi alsam belki de iyi bir futbolcuyu takımıma kazandıracaktım ki emre'nin o dönemde trezeguet'den kalır yanı yoktu. kendilerince tercih yaptılar ama forvet ile emre arasında. trezeguet masada yoktu, olamazdı da
sofiane feghouli,
henry onyekuru ve
garry rodrigues takımda iken. emre'nin talihsizliği yüzünden bu transferi eleştirmek saçma. iki defa ayağı kırılınca böyle düşüşler olabiliyor. garry ile ise zaten gençleştirme yapıldı.
marcao teixeira ve
christian luyindama transferlerinin bütçesi garry'den sağlandı.
mustafa cengiz yönetimini ölümüne savunan biri değilim ama hafızam var çok şükür.