• 1
    tribünde çekirdek çıtlayarak maç izleyen taraftardan bile beterdir. bu taraftarlarda "umut, inanç" diye bir şey yoktur. takımının en ufak hatasına ortalığı karıştırır. varsa yoksa dalga geçme, olmadık şeylerle kıyaslama, kötü espriler yapma vardır. diyeceksiniz "gerçekçi" davranıyordur belki, hayır ondan bahsetmiyorum. gerçekçi davranmak ile kötümser olmak arasına çok fark var. etrafımda var böyle bir iki arkadaş, uzaklaşasım geliyor başladılar mı. azıcık inanın şu takıma arkadaş, anlayışınıza tüküreyim ben sizin. allah bizi böyle taraftarlardan korusun, amin.

    not: sözlükte de onlarca vardır bundan.
  • 3
    eleştiri, analitik düşünce, mantıklı yorumlar bu yazının konusu değildir.

    bu yazı başka bir şeyin konusudur. son dönemde belki başarısız sonuçların, belki futbol kalitesinin, belki pandeminin etkisi bilemiyorum ama gereksiz evhamlı taraftarlar görüyorum. inşallah bunları geride bırakırız.

    vay efendim ultraslan hocayı isitifaya mı davet edecek, yok efendim kerem mutsuz mu, taylan'ın yüzü acaba gülmüyor mu vb...

    ulraslan ne yaptı dün gece kardeşim? (bkz: 16 eylül 2021 galatasaray lazio maçı)

    kerem, marcao'yu buraya getir diye bağırdılar maçtan önce. bu çok özel ve değerli bir andı hepimiz için. dedikodulara son vermek için.

    taylan'ın yüzüne bakıp mutsuz olabileceğini düşünmek, kerem'in üzerine anlamsızca gitmek falan ne gereksiz evhamlar, kuruntular.

    takım çatır çatır top oynadı. keşke taraftar da üzerine düşeni tam yapsaydı da tribünler boş kalmasaydı...
  • 4
    kötümser insandır. taraftar olarak tanımlamak doğru değil. sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla birlikte, insanların "bir felaket olacağı"na dair endişelenmesi için çok fazla komplo teorisi pompalanıyor.

    bu iş öyle bir doyum saldırısına dönüştü ki herkes bir şeylerin kötü gideceğini ve eninde sonunda çok büyük felaketlerle yok olacağını düşünüyor. bütün bu yobazlaşma ondan. her şeyin en kötüsünü düşün ki ayık ol, iyi bir şey olursa da yanına kâr kalır. inandığını yobazca savun çünkü karşıtlarının şeytanî planları var. her karineden, her emareden, her göstergeden kötü olanı seç, mutlaka kötüdür çünkü. sırf bu algının zihinlerde yerleşmesi için "murphy kanunları" denen trollemeyi dahi normalleştirdiler. açın bakın, herkes murphy kanunlarında yaşadığını sanıyor. "en kötü ihtimal neyse o gerçekleşir." algısı yerleşti kafalara. futbolda da her takımın taraftarı, arkasından iş çevrildiğini, büyük baronların (kimse artık onlar) kendi takımlarını yok edeceğini vs. düşünüyor. bir takım taraftarı yok ki bunlara deli saçması desin. her takım taraftarının ekserisi kendi kulübünün büyük kumpaslara uğradığı paranoyasında. bu iş fener'in şikesiyle başladı. bjk zaten hep öyleydi. bu iş bize de sıçradı. bizim taraftarın büyük bir bölümü de bu paranoyalarda. o yüzden maçtan çok hakem izleniyor. oysa görüldü ki 16 eylül 2021 galatasaray lazio maçındaki gibi oynadığında, o maçtaki gibi poşet hakemlerin de sana bir etkisi olmuyor. paranoyadan kurtulmanın en doğru yolu, bilmektir. bizse paranoyalarımızı ve batıl inançlarımızı, "bilmek"le karıştırıyoruz.

    bu bombardımandan kurtulmak çok zor. tek yolunun da farklı farklı bakış açılarını, karşıt görüşleri de içerecek bilinçli okumalar olduğunu düşünüyorum. çünkü bir türlü, kerem'in marcao'ya veya atılan gole surat yaptığına inancınız sonsuz olur. ama öbür türlü kerem'in zaten somurtkan bir tip olduğunu, vesikalık topçu fotoğraflarında bile somurttuğunu, bunun o adamın normali olduğunu fark edecek şekilde bakış açınız gelişir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın