30 ağustos'ta kendisi için şunları yazmışım. haklı çıktığım için beni çok mutlu ve biraz da gururlu hissettiriyor. potansiyelinin tavanını kestirmek zor. zeka ve çalışmanın önünde hiçbir engel duramaz.
(bkz:
#3438104)
"karakteri içten içe kendisini yıpratıyor. kazanmayı çok isteyen ve sorumluluk almaktan çekinmeyen ama kendisine de çevresine de bu yüzden hata yaptığında çok yüklenen bir yapısı var. tek pozisyonun oyunun kaderini belirlemediğini anlar, sadece elinden gelenin en iyisini (daha fazlasını değil) yapmaya odaklanırsa takımın en kilit isimlerinden bir olmaya ve dünya futbolunun basamaklarını tırmanmaya devam edecektir.
...
kendiyle savaşı biter, kendi içinde huzur ve barışa kavuşursa, taraftarın da sevgilisi olacaktır. ama bunu tam tersten yapmaya çalıştığında, kendini her pozisyonda insanlara tekrar tekrar kanıtlamak zorunda hissettiğinde bu ters tepiyor.
...
kerem de aynı şekilde mertens'ten böyle bir destek alabilir hem kendi içindeki savaşı hem de tribün ve takım arkadaşlarıyla girdiği savaşları sonlandırabilir ve içindeki yoğun enerjiyi, tribünler ve takım arkadaşları ile sinerjiye dönüştürebilir.
ya lider bir oyuncuya evrilecek ya da kaybolacak. ben kerem'e inanıyorum. zeki ve kendi hataları üstüne çok -belki gereğinden çok- düşünen bir futbolcu. bir maçta yaptığı hatayı sonraki maçta düzelttiğini çok gördüm."
nitekim sivasspor maçında gördük ki yaptığı hatayı yarım saniye içerisinde bile düzeltebilecek noktaya geldi.