• 426
    25 temmuz 2023 zalgiris galatasaray maçından sonra görülen durumdur herkes birbirine saracak yer arıyor. az sabırlı olun arkadaşlar, geçen sene de bu takım başlangıçta sıkıntılar yaşadı. kimse bu beraberlikten mutlu değil, en önemlisi birbirimize karşı üslubumuzu bozmadan tartışmak. herkes aynı fikirde olmak zorunda değil ama herkes birbirine asgari sınırlar içerisinde saygılı olmak zorunda. haftaya galibiyetten sonra söylediklerimizden pişman olmayalım.
  • 427
    (bkz: 25 temmuz 2023 zalgiris galatasaray maçı)

    planlanmış ve ertelenemez bir programımdan ötürü izleyemedim karşılaşmayı ama izleyemediğime sevindim. zira bu maç beni çok üzerdi. geç saatlerde maç sonucunu öğrenince aşırı moralim bozuldu ama sonuçta ikinci maç olacak ve turu geçicez buna eminim. bu biraz rahatlatıyor. onun dışında bu maç özelinde okan hocanın tartışılmamasına katılmıyorum. okan hocayı çoks eviyor ve ikinci fatih terim olmasını istiyorum bu yüzden beklentim çok yüksek. ligin ilk maçında yenilsek ben de hemen eleştirilmesin bi durun beyler derdim ama bu maç telafi çok zor olan bi maç. yanılıp şaşıp yenilseydik belki stresten turu bile geçemeyebilirdik. lig gibi uzun maratonlarda telafisi olacak hatalar tolore edilir ama ucl gibi telafi çok zor olan maçların olduğu turnuvalarda hata yapma lüksümüz maalesef yok. hocaya, takıme ve en önemlisi erden timur'a güveniyor ve üstesinden geleceklerine inanıyorum.
  • 429
    çok kötü.

    olumsuz yazanlar anında linçleniyor. zar zor 11 çıkarmış kayserispor'a da puan kaybedilmemeli. bunu demek kötü bir şey değil. ayrıca ligin başında topladıklarınla şampiyon oluyorsun.
    (bkz: 12 ağustos 2023 kayserispor galatasaray maçı)

    adana demirspor ile oynasak tamam haklısınız da bu gece puan kaybı normal mi? sitem etmeyelim mi?
  • 430
    12 ağustos 2023 kayserispor galatasaray maçından sonra haklı olarak tepki entryleri görüyoruz. kayseri'yi yenmek bu kadar zor olmamalı.
    hele hele takım mıy mıy bir oyun oynamışsa, hoca maçı iyi okuyamamışsa, pas hatalarından kötü şutlardan tadımız kaçmışsa tepki göstermek normaldir.
    kayserispor'u yenmek için ligin 20. haftasına gelmiş olmak gerekmiyor. hele hele bu kayseri'yi.
  • 432
    vallaha normalde yangına hemen koşmam ve hatta puan kaybı yaşanan maçtan sonra sözlüğe yazmam ama bugün istisna yapacağım.

    transfer tahtası kapalı, iki tane çömez ile oynayan kayserispor deplasmanından üç puan alamayacaksak bu kadar transfer niye?

    22-23 sezonu devam ederken kendini belli eden durumu iki yaşındaki bebe biliyordu. sergio oliveira ve dries mertens ile önümüzdeki sezon çıkmaz diyordu herkes. gelinen noktada ihtiyaç olmayan bölgeye inanılmaz maaş yükü bağlandı ama orta saha yok. elbet gelir, daha transfer dönemi bitmedi ama siz ayakkabısı yokken şapka alan adam gördünüz mü? ya da ne bileyim başı ağrırken, ayağına kas gevşetici süren gördünüz mü? klasik galatasaray işte. şampiyon olduk, cl için adam lazım, bütün fırsat transferlerini yapalım, belki bir şeyler olur. yazık, günah.

    (bkz: 12 ağustos 2023 kayserispor galatasaray maçı)
  • 433
    ne yani aq göbek mi atacağız.
    önüne geleni ez, ligi şampiyon kapat, kadronu yeni transferlerle güçlendir sonra zalgiris’e karşı dokuz doğur, transfer tahtası kapalı 18-19 yaşında alt yapısında iki çocukla oynayan kayseri’ye karşı etkisiz oyna gol pozisyonları ver.
    affedersiniz ama bok gibi rakiplere karşı böyle oynarsan taraftar da tepki verir.

    bizi zorlayan zalgiris 3 gün önce konferans liginde hiç tanımadığım (iddia ederim sözlüğün yarısı da bilmiyordur) hacken takımdan kendi sahasında 3 tane yedi.

    yani ne kadar hazır olduğumuzu burdan çıkarın.
    (bkz: 12 agustos 2023 kayserispor galatasaray maci)
  • 434
    büyük ihtimalle bu sezon küme düşmeme mücadelesi verecek olan takıma karşı geçen sezonki ana iskelet kadrosu bozulmamış, hocası değişmemiş galatasaray'ın 1 tane gol atamamasından kaynaklı olarak memnuniyetsiz olunması gayet doğaldır.
    burası galatasaray, sezon sonunda bu 2 puanların , 1 puanların hesabını yapıyor oluyoruz, sezon başında ipi sağlam tutsak rahat edeceğiz.

    (bkz: 12 ağustos 2023 kayserispor galatasaray maçı)
  • 435
    yapıcı eleştiri bizi diğer camialardan ayıran en önemli özelliğimizdir. bu hâliyle sözlükte kaybedilen maçtan sonra gösterilen tepkileri %90 oranında her zaman makul görmüşümdür. bu gece hatta yazarlar az bile eleştiri yelpazelerini açmışlardır. iyi olacaksak sağduyulu tenkitlerimizle iyi olacağız. bu akşamki galatasaray adına ve namına yakışır bir oyun ortaya koyamamıştır, galip gelememiştir demiyorum bakın. şu maçta galibiyeti hak edecek oyun oynamamış olmak sonuna kadar eleştirilir kardeşim milyon euro alıyor bu oyuncular. turist ömer gibi gezen oyuncuları görünce bana geliyorlar. ona rağmen yıkıcı değil yapıcı ve naçizane yol gösterici eleştiriler yapıyorum. bunu bile biz yazarlara çok görüp “daha ilk günden eleştirmeyin rererörö” derseniz adını anmak istemediğim o yalaka, ağlak camia gibi oluruz. bırakın insanlar eleştirsin kardeşim neyi linçliyorsunuz?

    (bkz: 12 ağustos 2023 kayserispor galatasaray maçı)
  • 439
    kazandıktan sonraki halin tam tersi değildir aslında. kazandığımızda yoğunluktan dolayı sözlüğe giremediğimiz nadirdir ancak kaybettiğimizde bu olur genelde. bunun nedeni sadece troller değil.

    biz millet olarak olumsuzu konuşmayı, olumsuzu yorumlamayı, olumsuz eleştiriyi çok daha fazla seviyoruz. bakın sadece sözlük değil, sadece galatasaray taraftarı değil, sadece spor değil. millet olarak her konuda böyleyiz.

    galatasaray iyi oynadığı zaman buraya gelip tek tek futbolcuları övmüyoruz, hocayı övmüyoruz. galatasaray'ın yaptığı şeyleri ayrı ayrı başlıklarda değerlendirmiyoruz. ''iyi oynadık.'' deyip geçiyoruz. sivrilen 1-2 performans varsa onları konuşuyoruz ve maç gündemini kapatıyoruz.

    kaybedince tek tek her futbolcunun adı solda çıkıyor. hocanın adı zaten en tepede oluyor. maç başlığında paragraflarca analizler akıyor. ayrı ayrı sorunlar ayrı başlıklarda değerlendiriliyor.

    biz millet olarak kötüyü konuşmayı seviyoruz ve bundan haz alıyoruz kesinlikle. galatasaray, fenerbahçe iyi oynadığında mesela çok az değinilip geçilen programlarda tersi sonuçlar saatlerce konuşulur. ''neyi yapamadı?'' sorusunu cevaplamak, ''neyi iyi yaptı?'' sorusunu cevaplamaktan daha kolay ve daha keyifli bizim için. bu hep böyleydi.

    o yüzden bir taraftar platformu olmasına rağmen sözlüğümüzde olumlu durumlarda girilen entryler, olumsuz durumlarda girilenlere göre çok daha gerçekçi. kazanılan maçtan sonra ''tamam ya şampiyonuz.'' yazan pek yok mesela ya da futbolcuları hemen olduğundan çok daha büyük görmek falan yok. ''iyiydik, umarım böyle devam eder, güzel şeyler gösterdi takım.'' gibi temennilerin ve temkinliliğin ağır bastığı entryler oluyor genelde. kaybettiğimizde ise zaten sadece kaybedince ortaya çıkan yazarlarla birlikte hemen ''şampiyonluk gitti.'' gibi şeyler okuyabiliyoruz maalesef.
  • 440
    - kerem 600 top kaybetti.
    - zaha neden el kol yapıyor?
    - oliveyra koşmuyor.
    - nelson isteksiz.
    - boey orta yapamıyor.
    - berkan yeteneksiz.
    - bakambu top eziyor.
    - barış pas atamıyor
    - kerem herkese el kol yapıyor.
    - icardi'nin belinde simit var.
    - demirbay neden her duran topa koşuyor?
    - bu takımda yunus yok mu?
    - angelino hazır değil.
    - halil neden alındı?

    normalde bu adamlara kasideler yazılıp 1 (yazıyla bir) maçta puan kaybedince yukarıdaki muamele çekiliyor. problem eleştirmek veya övmek değil. orantısız övgü ve orantısız eleştiri.

    bütün maçlarda 3 puan alınmaz. berabere kalırsın, kaybedersin. türkiye liginde maç kazanınca oyuncuları gelmiş geçmiş en iyi futbolcular ilan etmek ne kadar saçmaysa puan kaybı sonrası recm etme isteği de mantıksız.

    geçen sene ilk 4 haftada 6 puan toplayabilmiştik ve başakşehir maçına kadar (13. hafta, kasım ayının ortası) hiçbir maçın ilk yarısını önde kapatamamıştık.

    sakin olunması gerekiyor. bu takımın ilk 11ine 6 veya 7 oyuncu monte edilecek daha.
  • 441
    alti ustu bir deplasman macinda beraber kaldiktan sonra insanin tum enerjisini emen haldir.

    uc metre oteye pas atamayan berkan yedege cekilip kontrolsuz guc bay yerine ideal sag aciklarimizdan biri oturunca yine uretken bir takim olacagimiza inancim tam.

    tabi toksik optimist de olmamak lazim. haftayaki macta zaha, kerem, tete, icardi, torreira en az 60 dk oynamali ve net bir galibiyet almaliyiz.

    2009-2010 sezonu olmasi lazim uc mac uc maglubiyetle baslamistik. bir bakmissin 5. hafta ligde havlu atmissin. fakat guvendigim sey bu kadro kalitesi buna imkan vermeyecektir.
  • 442
    insanin enerjisini emen hal.

    2 gün girmemek iyi gelebilir ama hayatımızın bir parçası artık burası. ekmek su gibi oldu mecburen bakıyoruz.

    ancak kayseri takımı ezbere kötüleniyor onu belirteyim. tahtası kapalıymış vs. valla güzel kadroları var kendilerince. hiç öyle düşer falan denilmesin ben beğendim. ha bu bizim kazanamamız için asla bahane olamaz.

    fenerbahçe, adana demir gibi takımlara deplasmanda puan versek bile üzülür eleştiririm. demek istediğim, ligin en kötü takımı gibi görülmesi doğru değil. dün pendik, istanbulspor, antep gibi bir takıma puan versek yangın harlanabilirdi ama kayseri beklediğimden iyi. belki de maçtan önce transfer yapamıyor oluşları nedeniyle kötü bir takım algısı yapılması etken oldu.

    (bkz: 12 ağustos 2023 kayserispor galatasaray maçı)
  • 444
    sözlüğün en düzgün, en doğru fikirlerinin yazıldığı hali. 2.lig seviyesinde bile olmayan bir takımı avrupada 3-0 yendikten sonraki hali asıl hiç çekilmeyendir. barış alper'i mbappe ile kıyaslayan mı ararsın, berkan'ı brozovic zanneden mi.

    yenilgi sonrası en azından yapıcı eleştiriler de geliyor da insanlar bir şeyleri görüyor, ders alıyoruz ve daha güçlü devam edebiliyoruz. yoksa hayalci taraftara kalsa mertens hala 10 numara(!), oliveira takımın beyni, bakambu da gol kralı. berkan ve barış'ı yukarıda tarif etmiştik zaten.

    kaybedince işte kısa süreliğine de olsa bu zihniyet yerini biraz eleştiriye, nerede yanlış yapıyoruza, ne yapmamız lazıma, çözüm nediri aramamıza neden oluyor. başımızdakilere başarısızlığın tolere edilmediğini hatırlatıyor.

    kimse sorun yaratmasın, bu yapı bize hep başarı getirmiştir, yine öyle olur. geçen sene başında da okan hocaya neler yazdık, ama hoca da hatalarından hep ders aldı.

    o yüzden doğru olan şöyle uçarız böyle kaçarız diyen hayalci taraftar yerine gerçekleri koyan, yeri gelince eleştiren taraftar. bunların da kaybedilen maç sonrası çıkması son derece doğal.
  • 447
    maçta yenikken stadın aldığı halden çok daha düzeylidir ne yazık ki.

    yönetim ve ultraslan el ele sağlam bir uyarı yayınlamalı. seneye de bilet fiyatları gözden geçirilmeli. ben enflasyon sebebiyle nispeten kabul edilebilir diyordum; ama gerekirse zarar yazıp daha ucuz bilet çıkarmak lazım. yoksa kadıköy’e dönecek bizim stat. elit elit takıl yenilince yuuuh.
  • 448
    okan buruk sayesinde son 1 yıldır neredeyse uğramadığımız başlık. 365 gün içinde 48 resmi maça çıkıp 40 galibiyet 5 beraberlik ve 3 mağlubiyet almışız. mağlubiyetler süper lig’de konyaspor ve beşiktaş’a kupa’da başakşehir’e karşı.

    ama tabiki de bu başlığa uğramadığımız için bazı sözlük yazarları içerisindeki nefret ve kini kerem aktürkoğlu, okan buruk, barış alper yılmaz gibi başlıklarda fazlasıyla döküyor. ilk yarım saat 4 net gol kaçırdığımız kopenhag maçı sonrası okan hocanın kellesini isteyenler, twitterda gördüğü her habere inanıp gelip burada yangın çıkaranlar, kerem kötü top kontrol ettiğinde kulüpten kovanlar, ziyech 2 maç sakat olunca fenerlilerin komple teorilerine inanıp sağa sola saldıranlar, zaha’nın antrenman fotoğrafına göre gülmüyor bunu geri postalayın diyenler bu başlıkta dışarıya salamadıkları huzursuzluğu yine başka türlü kapatıyor tabi.

    bu kişilerin bir de kalkan gibi yıllardır kullandıkları bir argüman var. “aaabbbii eleştiriyoruz işte ya. eleştiri olmayan bir yerde başarı olmaz. herkesi böyle körü körüne savunmayın. eleştiri işte herkese lazım. galatararay için yapıyoruz. toparlansın diye…”

    tabi biz gerizekalıyız. o yüzden eleştiri ile zarar verme arasındaki farkı anlamıyoruz. yangın çıkarmanın artısı mı eksisi mi daha fazla anlayamıyoruz biz. sezonun ilk şampiyonlar ligi maçında iyi oynadığımız halde kaybederken asıp kesilen bir takıma bu durumun zarar mı yarar mı vereceğini idrak edemiyoruz. senin gelip kerem’in değerlerine kadar hakaret etmen eleştiri oluyor. rekorlar kırmış, her türlü meydan okumada kendisini ispatlamış bir hocaya beceremiyor işte ya demen eleştiri oluyor.

    şu takımı bir salın artık. uzun yıllar sonra ben ve benim gibi yapıcı taraftarlar tarafından benimsenmiş bir takım var. kazansa da kaybetse de belirli bir kimliği olan bir takım var. karakterli yıldızları olan bir takım var. genç ve potansiyelli oyuncuları olan bir takım var. rahat bırakın doya doya izleyelim. bu günlerin keyfini çıkaralım. galatasaray dibi de zirveyi de çok çabuk görebilen bir camia. defalarca yaşadık. belki 3-4 sene sonra tekrar dibi göreceğiz. ama zirvedeyken rahat bırakın da şu takımı sevabıyla günahıyla doya doya izleyelim.
App Store'dan indirin Google Play'den alın