adını ne zaman duysam bende büyük bir minnet ve sıcaklık oluşturan, aynı zamanda içimi cız ettiren güzel adam. kişiliğiyle, sportif bilgisiyle, ekolüyle, bu kulübe kattıklarıyla gerçekten bir devrim gerçekleştirdi türk futbolunda derwall. galatasaray'ın 14 senelik çilesini bitirdi, bundan öte galatasaray'ı modern galatasaray yaptı. türk milli takımının temelini oluşturacak galatasaray ekolünü türk futboluna yerleştirdi. kendisine sadece galatasaraylıların değil her takım taraftarının minnet duyması gerektiğini düşünüyorum bu yüzden.
kişiliği için de çok şey yazılır. kimse negatif bir şey söylemez mesela karakteri hakkında. böyle insanları bırakın spor dünyasını, tarihte zor bulursunuz. hem galatasaray hem de almanya'da birçok zafer tatmıştır, mağlubiyetler almıştır, büyük sevinçler ya da büyük hayal kırıklıkları yaşamıştır ama hayata bakış açımı ve hayatımı değiştirdi dediği olay bunlardan hiçbiri değildir. futbol hayatı boyunca onu en çok etkileyen olayı doğru dürüst bile tanımadığı paf takım oyuncusu
dursun özbek'in antrenman maçında hayatını kaybetmesi olarak tanımlamıştır. yazdığı kitabı da ona adamıştır. bu bile nasıl bir karaktere ve insaniyete sahip olduğunu anlamamız için yeterli.
(bkz:
jupp derwall türkiye anıları)
yaşım yetmediğinden ben derwall'in yönettiği galatasaray'ı izleyemedim ama tıpkı metin oktay gibi ona da çok büyük saygı ve sevgi besliyorum. yukarıdaki satırları yazarken bile gözlerim doldu mesela. keşke izleyebilseydik senin yönettiğin maçları, keşke canlı canlı feyiz alabilysedik karakterinden ve insanlığından. bu hayatta olmadı ama belki diğer hayatta. geçersin baba gündüz'le takımın başına, koyarsınız metin oktay'ı santrfora, çakarsınız ali sami yen'e selamı. işte öbür dünya daha bir anlam kazanır o zaman.
güzel uyu güzel adam.