resim
Izet Hajrović
Takım:-
Mevki:Sağ Kanat
Yaş:33
Boy:1.77
Uyruk:Bosna-Hersek
  • 978
    kulübümüzün açıklaması ümitlendiriyor. fakat karşı taraf da alman sonuçta, hani rastgele bir iş yapacak bir millet değil almanlar. bu yüzden onların da bu olayı araştırmadan izet'e imza attıracaklarını sanmıyorum.

    bakalım bu olay nereye taşınacak. ribery vakasında da ilk başta ''biz haklıyız, o buraya geri dönecek'' deniyordu.

    inşallah haklı çıkarız.
  • 983
    http://www.werder.de/de/profis/news/50228.php

    imza atmış, tamam kendisinden kurtulduk geldiğinda klose+messi suratı var dedik ama içinde bir píç olduğunu bilemezdik.

    külüp yöneticileri ne derse desin, ne söylerse söylesin, adam sözleşmesindeki hakkı kulanmış, şimdi bunun sorumluları kim ? bu zararı kim karşılayacak ?

    yönetim, izet için bir açıklama yaparken "drogba örneği verdi" iyi tamam da o drogba sonuç ta bizde oynadı, çin külübü babayı almadı mı ?

    kurumsal, vizyon mizyon diyoruz ancak halen amatörce hatalar yapılıyor.

    inşallah futbol hayatın erken biter boşnak, seni bir gün ali sami yen'de görmek isterim rakip olarak.
  • 985
    (bkz: #1520962)

    yetenek - özgüven dengesi hiç iyi olmayan futbolcudur. ibrahimovic'in, ronaldo'nun, mourinho'nun özgüvenine kimse bir laf bile edemez, adamların yaptıkları ortadadır. bugün konuşur, yarın uygular.
    fakat bu izet bir değişik be abi. okadar büyük konuşuyor ki, yaptıklarıyla kıyasladığın zaman direk ''kimsin la sen?'' diyorsun.

    şu bir gerçek, bu gereksiz ve aşırı özgüvene
    - isviçre'de kanarlar, vay bee deyip kral yaparlar, yaptılar.
    - türkiye'de temkinli davranırlar, çok konuşuyor, ama bir dur bakim, belki birşey çıkar diye ümitlenirler, ümitlendiler.
    - almanya'da tekmeyi korlar. nice isviçre'de kral olan, türkiye'de dahi hajrovic'in 2 kat 3 kat daha iyi performansını gösteren oyuncular almanya'da kalbur altı oyuncu olarak çenesinin üzerine oturup anca dayandı bundesliga'da.

    ben bunu bilir bunu söylerim. bu yetenek-çene/özgüven dengesiyle almanya'da bundan nefret ederler ve kapıyı gösterirler.
  • 986
    zamanında ribery gittiği gün resmi siteden yapılan açıklama: https://pbs.twimg.com/...NBCAAIJbRa.jpg:large

    kulübün hajrovic için yaptığı açıklama deyimi yerindeyse sadece gaz almaya yöneliktir. yukarıdaki ribery de aynı sebepten kaçtığında yapılmış olan açıklama bile daha ümitvari bir tablo çiziyordu. konunun çok fazla irdelenecek, analiz edilecek kafa yorulacak bir tarafı yok bence. sadece bu olaydan sonra tek beklentim hajrovic'in bizimle yapmış olduğu sözleşmede yazan gelecek maaşlarını kaptırmamak. bonservis parası çöp oldu artık, bunu kabullenmek gerek ne yazık ki.

    edit: analiz yapılacaksa, bu adamı kim aldırdı, nasıl aldırdı, neden aldırdı, parasını ödememek mi sadece sorun? gibi soruların cevaplarını arayarak analiz yapılmalı. bu konuda gökmen özdemir durumu iyi analiz etmiş bence. okuyun derim.
    http://www.3puan.com/content?id=4172
  • 988
    kulubun hakkinda yaptigi aciklama bos laf kalabaligindan baska birsey olmayan topcu. adam gitti beyler. 3.5 milyon euro verdik, sifir verim aldik, sifir para kazandik. bunun sorumlulari da gayet ortada. bence cok sert tepki gosterilmeli unal aysala. ben simdiye kadar hep savunmus destek olmusumdur kendisine fakat burada durum cok net. kendi firmalarindan herhangi birinde insani bir hata yuzunden boyle bir zarar kaynaklansa ilk once hatayi yapani kapi onune koyar, sonrada tazminat davasi acar gorevini layikiyla yerine getirmedigi icin.
    hem nereden bilicem ben hayrovic'in menajeriyle bizim kulupte calisan is bilmezin ortak olmadigini?
    kesinlikle unal aysala gereken uyari taraftar tarafindan yapilmali, yoksa bu gevseklik ileride bizim basimizi cok agritir.
    bosuna futbolcuya hayiflanmayin ayrica, adam babanizin oglu degil istedigi hakkini kullanir.
  • 990
    bizden aldığı paraları hiçbir yerden alamayacak olan futbolcu.

    lakin bu mevzuda idarenin direkt olarak hatasını görmüyorum.

    kulüp maddi anlamda zorluk yaşadığını oyunculara bildirmiş. muslera, melo, sneijder sorun değil demiş ama hajrovic fırsat bu fırsat deyip elindeki kozu oynamış.

    bankada para olsa da ödenmese tamam ama zaten parasızlıktan ödenmiyor.

    aynı şeyi muslera, sneijder de yapabilirdi.

    hajrovic'e karaktersiz demek istemiyorum (drogba da aynı şekilde gelmişti) ama muslera ve sneijder karakterli oyuncularmış.

    yüksek ücretli bonservis + sözleşme harici yönetimin bir suçu yok. sonuçta bütün yabancıları aşağı yukarı o fiyatlarda bağlıyoruz.

    siz burada kelle istiyorsanız ya da yönetim kendi cebinden ödesin bu parayı diye bir beklenti içine giriyorsanız, hayal kırıklığına uğrarsınız.

    özetle, bu olayda yönetimin doğrudan suçu yok.
  • 991
    arkasında iyi veya kötü pek bir iz bırakamadan kulübümüzden ayrılmıştır. kulüpten ayrılması ile ilgili olarak kendisini her ne kadar eleştirmek istesemde ayrılması için öne sunduğu ücretinin yatırılmadığı bahanesini hatırlayınca eleştirmekten vazgeçiyorum. büyük bir çoğunluğumuz özel firmalarda farklı departmanlarda ücret karşılığı çalışıyoruz, ücretimizin bir süre yatırılmadığı dönem olursa huzursuz olsak dahi bir süre aynı işverenin yanında çalışmaya devam ediyoruz. kimimiz bir süreden sonra ben buraya vefa borcumu ödedim, canıma tak etti diyip işten ayrılıyor bazılarımız ise elimizden geldiğince idare etmeye çalışıyoruz. hajrovic bir sözleşme karşılığında kulübümüze imza atmış, sözleşmenin karşılığı kulüp tarafından karşılanmadığı içinde bana eyvallah diyip gitmiştir. kaldığı 3-4 ay boyunca iyi oynadı, kötü oynadı hani nerede kaldı vefa borcu tartışmasına girmeyeceğim.

    bence bu çerçevede düşünmemiz gereken olay; yönetimler değişse bile ülkeyi yönetmeye çalışan kafayla, spor kulüplerini yöneten kafanının hiçbir zaman değişmediği ve buna bağlı olarak bir kademe ileri gidemeyeşimiz.
  • 993
    kendisi gelmeden gerek medyada gerek sozlukte baya bir firtina kopmustu,tabir-i caizse namı yürümüştü. türk pasaportu tasiyacakmi, ailesindeki türk kökenlerden tutunda bazuka gibi sol ayagi olsun(?) yeni transferimiz olarak gündemi oldukça yoğun bir futbolcu olmustu. ama maalesef hiç bir iz birakmayarak takimdan ayrildi. ilerde kendisini bir horvath veyahut almaguer gibi hatirlayacagiz. umarim ikinci bir ribery vakası yaşanmazda gelecekte hayiflanmayiz. kendisinin transferi hakkinda da şeffaf bir bilgilendirmeye ihtiyacimiz var. yinede yolu acik olsun.
  • 996
    yönetimimizin yetersiz açıklamasından ve hajrovic ile imzalayan kulübün kuralları her zaman iyi bilen ve uygulayan bir ekol olan alman olmasından mütevellit bu olayın frank ribery olayı ile benzer sonuçları doğuracağı çok aşikar. ( umarım yanılırım bu konuda)

    kendisinin transferi, ödenen para ve alınan verim ayrı bir vaka; ama asıl bu şekilde yani hiçbir hak iddia edemeden bir de üstüne belki tazminat verecek şekilde ayrılması gerçekten tam bir rezalet. gerçekten hajrovic'in olası maliyetini düşündükçe içim yanıyor. bu işler bu kadar kolay olmamalı, birileri çıkıp hesap vermeli.
  • 997
    üzerinden ünal aysal'a çok ölçüsüz yüklenilen, karakter zaafiyetine sahip , boşnak futbolcu. verilen bonservisin ve istenen tazminatın nasıl sonuçlanacağını görmeden bence yorum yapılmasın. ünal aysal'ın isviçre'de hukuk eğitimi yapmış olduğunu, dünya enerji devi şirketinin ihtilaflarını halletmek üzere çok güçlü avrupalı hukukçularla çalıştığını/çalıştırdığını, avrupa'da çok güçlü olduğunu (bizzat toroğlu söyledi : ''üa acayip adam, çok kuvvetli''), birçok insanın tersini söylemesine rağmen fenerbahçenin avrupa'da şikeden mahkum olacağını ilk başta söylediğini ve böyle sonuçlandığını, turgay demirel basketbol takımı avrupa ligine gidemez diye iddia etmesine rağmen aysalın gene dediği gibi avrupadan katılım daveti geldiğini, gittiği her takımdan 10 milyonlarca euroluk tazminat alan mancininin (ve de ft'nin) tazminatsız yollandığını, ilk defa bir spor yazarından ahmet çakardan fena bir tazminat alındığını hatırlamak lazım. bence tazminatı kesin ödemeyiz, bonservis'te werder bremen'den kısmi da olsa alınır gibime geliyor.

    başka bir konuda boşnak sporcuların galatasaray ile doku uyumunun olmadığı ve gördüğümüz örnekler ışığında çok kısa vadeli/küçük hesap yapan , karakter zaafiyetlerine sahip sporcular olduğu gerçeği. boliç'ten baliç'e, saffet'ten izzet'e, semih erden'den mirsat'a, birçok örnek var. o coğrafya'dan arnavutlar, karadağlılar ve hırvatlar galatasaray'a daha uygun oluyorlar.

    ekleme: aklın yolu bir. nitekim haberini de yapmışlar. (bkz: http://www.3puan.com/content?id=4168)
  • 999
    oynadığı sürede saha varlığı ve yokluğu belli değildi. hele ki chelsea fc maçında içler acısı bir performans ortaya koymuş ve gol yemiştik. gittiğine zerre kadar üzülmedim. sercan ve yiğit gökoğlan'a da verilien paralar da havaya uçmuştu. bunun da pek bir farkı yok. bu sene 5+3 kuralında kadroya bile girmesi mucizeydi. ayrıca, binlerce kişinin aldığı formaların vb şeylerin parasının böyle harcanması, kulüplerimizin hala amatörce yönetildiğine işarettir.
  • 1000
    açıkçası kendisinden bir bok olmayacağını ve gayet ortalama ve vasat bir futbolcu olacağını düşünmekteyim ve dolayısıyla takımdan gitmesine de sevindim bu sebeple, ama... evet ama bu nasıl kurumsallık anasını satayım. hayır bir de başımıza daha önce benzer bir olay gelmiş yani tecrübeliyiz. hem de her iki taraftan da tecrübeliyiz. frank ribery'i nasıl elimizden kaçırdıysak didier drogba'yı da aynen o şekilde aldık ve gittik yine yaptık aynı hıyarlığı. hem de kurumsallıktan ölmek ve bayılmak üzereyken. emeği geçenleri öpüyorum buradan.
App Store'dan indirin Google Play'den alın