resim
Izet Hajrović
Takım:-
Mevki:Sağ Kanat
Yaş:33
Boy:1.77
Uyruk:Bosna-Hersek
  • 276
    dişimize pek uygun gözüken 2013-2014 sezonu türkiye kupasında bir zahmet finale kalırsak hiç yoktan 9 maç banko oynayacak futbolcudur. as yıldızların sakatlık veya cezalı olma durumlarına göre ligde 4-5 maç oynarsa, şampiyonlar liginde de iki maç sonradan oyuna girse falan bence yarım sezonda yine 16-17 maçı rahat görür ki bunun şu an için yeterli olacağını sanıyorum. tribüne hapsolma durumu o kadar da yok sanki... sonra da gerekli başvurulara müteakip elbette şu türk olma statüsü devreye girer diye ümit ediyorum.
  • 277
    tek endişem var, o da kendsi hakkında değil.

    kendisinin türk statüsünde oynama ihtimali var, scout ekipleri tarafından incelenmiş ve beğenilmiş - ki başka kulüplerinde radarındaymış -, oyun bilgisi yüksek deniliyor, üstelik yaşı daha çok genç, gelişmeye açık.

    şimdi böyle bir futbolcuyu türkiye'de 3 milyona alamazsın. tarık çamdal, ishak doğan, veysel sarı'ya falan 8 milyon fiyat çekiyorlar. bu ortamda gidip türk statüsünde oynama ihtimali olan izet gibi bi adamı (altını tekrar çiziyorum 22 yaşında)3 milyon bonservis ve yıllık 1 milyon ücret ile getirmek bence gayet mantıklı bir hareket.

    tek endişem ise ; hajrovic transferi olduktan sonra takımdaki çöp adamlardan kurtulmak. madem yeni bir jenerasyon, artık bu jenerasyon içerisinde asla yer bulamayacak amrabat gibi futbolcuları göndermek lazım. yoksa ister istemez '' çöpleri mi topluyoruz '' psikolojisi yerleşiyor.

    takıma hayırlı olsun.
  • 278
    şimdi öncelikle yerli statüsü olaylarına hiç girmeden bakarsak olaya, elimizde ne var?

    1) genç
    2) hızlı
    3) şutları sert
    4) ve en önemlisi potansiyeli çok yüksek

    ben hakkında bunları biliyorum en azından.

    şimdi, genç yetenek transferine takımı kurtarsın diye bakılmaz. biz sadece parlamış olanlara bakıyoruz ama kaç tane potansiyeli yüksek genç oyuncu o seviyeye çıkamadı hiç bakmıyoruz. porto'nun transfer politikasını beğeniyoruz değil mi? ancak adamlar tek futbolcu alıp 100% başarıyla satmıyor ki. ucuzdan yetenekleri buluyor, o kapasiteye çıkabilen oyuncudan da astronomik rakamlar elde ediyor. diğer oyuncuların paraları devede kulak kalıyor.

    hatırlarsanız barcelona da denemişti. (bkz: keirrison de souza carneiro) 15 milyon € luk yetenek. 20 yaşında transfer olmuştu barcelona'ya. şu an 25 yaşında ve ilk takımı coritiba'da kiralık oynuyor. transfermarkt değerini 500 bin € olarak gösteriyor. barcelona zararın neresinden dönersen kardır mantığıyla 5 yıllık sözleşmesi bitene kadar kendisini kiralıyor sürekli. kısa bir araştırmayla nicelerini bulabilirsiniz.

    demem o ki;
    genç yetenek transferi risktir,
    umut bağlamamak lazım.
    bulunanı bulmak iş değildir,
    ucuzdan almak lazım.

    ha hajrovic mi? umarım o parlayanlardan olur.
  • 286
    neden türk statüsünde oynayamayacağını anlayamadığım yeni aslanımız. yahu bu ülkede manchester united'lı adnan januzaj'ın milli takımımızı seçip seçmeyeceği konuşulmuyor muydu ? dıdısının dıdısından yola çıkılmıştı da, teklif götürülmeyecek miydi 'hacı gel bizde oyna' diye ? e bizim hajrovic'in, sercan yıldırım'la bile akraba olduğu ortaya çıkıyor, küçük kuzeni hava alanında kendisi karşılamaya geliyor, türkçe röportaj veriyor... başvuru yapılmayacak ya da 5 sene sonra anca türk vatandaşı olur deniliyor. hajrovic'i takımımızla adı geçmeden önce tanıyanların sayısı şu sözlükte bile bir elin 5 parmağını geçmiyorken, yabancı transferinin bu konuda kullanılması bizim yönetimin kendi isteği mi onu bilmiyorum... bana kalırsa türk statüsünde oynayabilme ihtimali bizim yöneticileri bu transferde biraz daha motive etti. ha gelecek vaad etmesine, kabul edilmese bile takıma fayda sağlayabileceğine inananlara ya da inanmamıza laf edecek değilim elbette. ancak neden direk hayır oynayamaz deniyor bunu anlayamıyorum.

    bir arkadaşımızın esprili bir deyimi olmuştu. 'oldu olacak suriye'den içeri sokalım da vatandaşlığa daha kolay geçsin. hem vergi de vermez oh mis.' diye... haklı abi adam. bundan anlıyorlar çünkü...
  • 288
    http://www.youtube.com/watch?v=O65hE3vOBxY

    valla videolardan oyuncu izlemeye tavım, hic sevmem. ama bu sefer dayanamadım neymiş bu bazuka muhabbeti diye actım bi videosunu izledim. 4 dakikalık bir videodan cıkardığım sonuc adamın hakkaten bazuka gibi bi sol ayağı var:(

    neyse geyiği geçip videodan yaptıgım asıl cıkarıma geliyim. kimse yazmamıs ama ben toplara vurusunu acaip sekilde robbene benzettim. yerden koşeye dumduz giden şutları olsun, sağ kanattan ters ayağıyla yaya kat etmesi olsun, gördüğü yerden köşeye yerden düzgün vurması olsun. yani videolara gıcık olurum ve inanmam ama bu cocugun videosunu izledikten sonra inanasım geldi cok fena ve ciddi sekilde robbeni gördüm.

    bi ben mi benzetmişim la hiçbirinizde bi benzerlik uyanmadı mı beyler:/
  • 291
    şu anda bosna hersek milli takımı yardımcı hocası olan bizim de bir dönem formamızı giyen elvir baliç ntvspor'a izet hakkında söyledikleri şöyledir;
    "sol ayağını iyi kullanıyor. yeni katıldı bize, genç yetenekli. son 4 maçta görev aldı. iyi bir oyuncu olduğunu düşünüyorum. her iki tarafta da oynayabiliyor. içeri girip şut atan bir oyuncu. isviçre liginden türk ligi çok daha zor bir lig. bakacağız napacak."
    eksikleri olarak "fiziksel gücü pek yerinde değil. iyi bir hazırlık geçirirse daha iyi olur." demiştir. ve son olarak "dünya kupasına gidecek kadroda düşünüyoruz." diyerek sözlerini noktalamıştır.
  • 293
    22 yaşında grasshopper kulübünden transfer ettiğimiz genç yetenek.

    kerim frei ise yine grasshopper takımdan 17 yaşında premier lig temsilcisi fulham'a transfer olup, 2013-2014 spor toto süper lig'de ilk yarının büyük bir bölümünü sakat olarak geçirmiştir.

    22 yaşına rağmen geçmişinde bayer leverkusen, chelsea, hamburger sv ve rubin kazan gibi basamakları olan gökhan töre ise yine sakatlanıncaya kadar takımının oynadığı maçların genelinde 11'de forma şansı bulup toplam 1323 dakika süre almıştır.
  • 294
    22 yaşında transfer ettiğimiz için gökhan töre'den ve kerim frei'dan yeteneksiz olan genç yetenektir.

    mesela kariyerindeki en önemli basamağı 25 yaşında çıkmış olan burak yılmaz, geçmişinde cska moskova, manchester city olan joao alves de assis silva nam-ı diğer jo'dan daha yeteneksiz ve daha faydasızdır. hem zaten jo 19 yaşında meşhur olmuş, 21 yaşında premier ligin yolunu tutmuştu. galatasaray'a sadece 26 yaşında transfer olabilen selçuk inan da premier lig görmüş oğuzhan özyakup'tan katbekat yeteneksizdir.

    (bkz: gençler alkol var mı)

    edit : dimitro çigrinski de alessandro gamberini'den yetenekli. niye? çünkü barcelona'da oynadı. barcelona demişken bak rüştü reçber de fernando muslera'dan iyi olabilir mesela.
  • 295
    benim için yerli oynasın yabancı oynasın farketmez doğru transferin tanımıdır.keşke yabancı sınırlaması olmasa da hep bu tip transferler yapabilsek. çünkü aynı mantıkta transferleri real madrid, arsenal, manu, chelsea gibi takımlar sürekli yapıyor. bu takımların hepsi yanılıyor olamaz. etraf bu takımlarda başarısız olup da kiralık gezen ya da satılan genç adamlarla dolu.doğru transfer hamlesi budur. yetenekli genç oyuncuya yatırım yapmak. tutmazsa kiralarsın, satarsın çok büyük zarar etmiş olmazsın, tutarsa da 10 yıl o kanadı bir daha düşünmezsin. (porto gibi alıp satalım demiyorum.tutabildiğimiz kadar tutalım diyorum.) yaşlanmış, kariyerli oyuncu almaktan çok daha az risklidir. yaşlı futbolcuyu kısa dönemli bir açığını kapatmak amacıyla alırsın ya da 24-25 yaşında dünya yıldızı olmaya başlamış adamlara 30-40 milyon eurodan başlayan fiyatlarla talip olursun. ancak bu tip transfer yapacak kalibrede kaç takım var zaten dünyada. ünal başkanın ilk 10 kulüp hedefine gitmenin en doğru yolu bizim için bu tip oyuncular almak ve alabiliyorsak dünya çapında oyuncular almaktır (sneijder gibi, drogba gibi en iyilerini almak)
  • 296
    22 yaşında transfer edildiği için değil 3-4 maçının izlenmesi sonucu varılan genel kanaat "yeteneksiz"dir.

    bu çocuk her sene 30-40 maça çıkmasına rağmen belirli kulüplerin radarına girmemişse,senin ülkende yabancı sorunu varken ve elindeki en önemli yıldız adayı bruma'ya bile şans veremiyorken "ben alayım,tesislerde gelişsin" mantığıyla transfer ediyorsan 2 kere düşünmek zorundasın.yabancı statüsü olmaz al 3-5 tane bu gibi genç 1 tanesi tutarsa eyvallah, ki o zaman bile hajrovic'i almam.günümüz kanat oyuncularının en önemli özelliği hız,çabukluk ve adam eksiltmedir ki ben izlediğim hiçbir maçta bunlardan eser göremedim.

    burak yılmaz'ın bize gelene kadar 3 büyüklerin tamamında oynadığını dolayısıyla yetenekli ama tembel olduğunu,selçuk inan'ın ise manisa'dan beri istendiğini ama 3m civarı bir bonservis verilen trabzonspor'a satıldığını da unutmamak gerek.trabzonspor'un 2010-2011 şampiyonluğun da en önemli 2 oyuncu oldukları da aşikar.

    benzer şekilde chygrynskiy'nin de gayet yetenekli olmasına rağmen barcelona'nın maddi krizde olması nedeniyle tekrar shaktar'a geri verildiğini, rüştü'nün dünya kupasının en iyi 2. kalecisi seçildiği için barcelona'ya gittiğini de hatırlatmakta fayda var.

    (bkz: bunlar hep amerikanın oyunları)

    yeteneğin seni bir yere kadar götürür.yetenekli olmana rağmen yeterince çalışmıyorsan burak yılmaz gibi anadoluda diyar diyar gezer,balotelli gibi ordan oraya savrulursun.burak yılmaz sonradan uyanıp kendini geliştirenlerden ki,zaten bu yüzden galatasaray'da top oynuyor.

    hem yeteneğin var hem de iyi çalışırsan zaten shaqiri misali b.munih gibi takımlar 20-21 yaşını geçmeden alır götürür seni.neden daha önce almadı denilirse de shaqiri'nin son 1.5-2 senesinde ki fiziksel gelişimini tekrar incelemek gerek.bunun benzeri ama gelişemeyeni de ne yazık ki kadromuzda mevcut.

    (bkz: emre çolak)

    yeteneği sınırlı,22 yaşına kadar hiçbir kulübün radarına girememiş ve muhtemelen 3-5 maç dışında şans veremeyeceğin bir oyuncuyu "geleceğe yatırım" diye alıyorsan yanlış yoldasın demektir.
  • 298
    grasshoppers'ın izleyebildiğim birkaç maçına güvenerek söyleyebilirim ki 3 milyon euro için iyi bir futbolcudur. givanildo vieira de souza yani hulk'ın porto'ya 22 yaşında transfer olduğunu da hatırlamayanlar için belirtmekte fayda var, hulk o dönem büyük kulüplerin radarında değildi. zira büyük kulüpler iyi bir gözlemci ekibine sahipler, sauron'un gözüne değil.**

    barcelona, real madrid vs. gözlemcileriyle ahbap değilseniz ya da futbol dünyasında sağlam kaynaklarınız yoksa dahi bir futbolcunun büyük kulüplerin radarına girmediğini iddia etmek mümkün. ekmek arasına naftalin koyup saf alkolde beklettikten sonra tüketin. yaşamsal fonksiyonlar devam ediyorsa bu kafaya erişmek mümkün, ikinci bir alternatif de yeni bir transferin 3-4 maçını izlediğinizi iddia edip dikkat çekme çabası içerisinde kendisinin yeteneksiz olduğunu öne sürmek.

    neyse yahu umarım hayırlısı olur takıma.
  • 299
    22 yaşına kadar avrupa devlerinden birine transfer olamayan kötü topçu.
    ya arkadaşım 22 yaşına kadar bir avrupa devine transfer olmuşsa o devin futbolcusudur artık, bizim alma şansımız ortadan kalkar. yok eğer 22 yaşına kadar bir avrupa devine transfer olmamışsa da kötü topçu oluyor. kimi alıcaz kardeşim o zaman biz. onlardan önce bizim keşfetmemiz gibi bir olasılık yok mu mesela. burak yılmaz'ı da 27 yaşına kadar keşfetmediler, ama 28'inde lazio teklif getirmedi mi bize.
    madem saf yeteneği olan oyuncuyu dev kulüpler her zaman bizden önce keşfeder o zaman frank ribery'i biz nasıl bayern munchen'den önce gördük. neden 500bin euro'ya alabilecekleri oyuncuyu 1,5yıl sonra 25milyon euro'ya almak zorunda kaldılar.
    bazı oyuncuları da biz keşfedebiliriz arkadaşlar. kabul edin artık bunu. sövseniz de, saysanız da, beğenmeseniz de bizim de iyi kötü çalışan bir scout ekibimiz var. ayrıca mancini'miz var, lombardo'muz var, tugay'ımız var, varoğlu var.
    bu adam belki bir marek heinz olur, giden 3 milyon euro olsun deriz, yollarız olur biter. peki ya yeni nesil shaqiri'yi bu kez biz kapmışsak? ya bu kez bayen'den önce davramışsak? bu arada hatırlatayım kendisi shaqiri ile yaşıt olup aralarında 2 ay vardır.
    bekleyelim,görelim. bence ölüsü bile amrabat'tan daha az küfür yer. ayrıca videolarını izledim, babylade hareketi gibi enteresan alışkanlıkları yok.
  • 300
    kendisinin transferine gösterilen tepkileri marcelo carrusca transferine benzetiyorum. sözlüğün muhtemelen yüzde doksan sekizi kendisi hakkında fazla bilgi sahibi değildir ancak nedense çoğunluk potansiyelinin çok büyük olduğu konusunda hemfikir. bunu oyuncuyu kötülemek yada potansiyeli yüksek değil demek için söylemek istemiyorum ancak potansiyelinin yüksek olduğunu izlemeden bilmeden anlayabilmeniz mucizevi bir şey. birde soldan bruma, sağdan hajrovic yardırırlar lafları var. bruma bu sezon kaç maç yardırabildi yada yardırabilme şansı buldu? bu çocuğun iddia eddiğiniz gibi sağdan yardıracağı, yağ gibi akacağı ne malum? izlemeden nasıl öngörebiliyorsunuz şaşırtıcı doğrusu. kulübün bu transfer politikasının beğenilmesini anlarım bir şey diyemem ancak telles, hajrovic gibi genç futbolcular için izlemeden bu kadar heyecanlanılmasına şaşırıyorum.

    birde bu çocuk geleceğe yatırım olarak alınmış, iyi güzel de benim tahminim sadece kayserispor, kayseri erciyesspor, konyaspor gibi kolay gol yiyen, güçsüz takımlara karşı yerlilerden kurulu dörtlü savunmayla çıkıp oynatacağız. bu ligde ancak 4-5 maç eder. birde türkiye kupası maçlarında oynatırız tahminim. ne yazık ki bu çocuk 22 yaşında. 22 yaş bir futbolcu için artık antrenmanla falan kazanılabilecek birçok şeyin oturduğu, altyapı eğitiminin çoktan bittiği ve gelişiminin büyük oranda düzenli bir şekilde oynayarak, tecrübe kazanarak sürmesi gereken bir yaş ve bu çocuğun bu yabancı sınırında bu kadar fazla maç oynayamayacağı bir gerçek. üstelik sürekli kolay maçlarda oynayacak, türkiye kupası'nda oynayacağımız gruba bakarsak oynayacağımız zorlu maçlar birkaç maçı geçmez. bu çocuk gelişimi için gerekli olan tecrübeyi nasıl kazanacakta ileride önemli bir futbolcu olacak?

    birde bu yabancı sınırıyla ilgili sizin düşündüğünüzü koskoca galatasaray kulübünün başkanı, yöneticileri düşünemiyorlar mı diyenler var. bunun hakkında bir şeyler söylemek istiyorum. evet düşünemiyorlar. yada düşünüyorlar ancak kabullenemiyorlar, başka yollarla aşacaklarını umuyorlar. sezon başını hatırlatırım. o zaman da 6+0+4 belasının kabul edileceğini düşünememişlerdi. nasıl olsa fenerbahçe dışındaki bütün kulüpler istemiyor dediler. ayrıca şunu da hatırlatırım, ab kuralı ilgili tff'nin kararını açıklamasından birkaç gün önce bir yöneticimiz, sanırım lütfi arıboğan'dı, ab pasaportlu oyuncuların yerli sayılması üzerine olan başvurumuz için tff'den gelen sinyaller olumlu demişti ve ardından yıldırım demirören bir basın toplantısıyla hem bu ab kuralı bizim ülkemize uymaz demişti hem de 6+2+2'nin kabul edilmediğini açıklamıştı. üstelik bu sefer yabancı sınırının 5'e düşürülmemesi için kulüpler birliğinde 6+2+2 kadar güçlü bir fikir birliği yok. fenerbahçe istiyor, beşiktaş istiyor, anadolu kulüplerinin de bir kısmı istiyor. recep tayyip erdoğan'ın yabancı oyuncu konusundaki fikri belli. dolayısıyla ab bakanlığı'nın fikri de belli. yani bu konuda ab bakanlığına, mahkemeye falan güvenmekte anlamsız. insan hakları mahkemesi desen önce ülke içindeki hukuk yollarının hepsini tüketeceksin ondan sonra. onun üç dört senesi var yani.

    tüm bu olup bitenlerden sonra yabancı sınırı konusunda bir yere bel bağlamak, genişleyeceğine ya da kalkacağına inanmak bana ahmakça geliyor. en iyi ihtimalle sezon sonunda 5+0+3 olmaz 5+3 olur. hadi çok iyimser düşünelim desek 6+2+2 gibi bir şey yeniden. öyle olduğunda da bruma ile hajrovic kulübede otururlar. sonradan oyuna sokmak istediğinde yerli oyuncuyu çıkaracak olursan yabancılardan da birini çıkarmak zorunda kalır bir oyuncuyu için iki oyuncu değişikliği yapmak zorunda kalırsın vs. biz de bunun gibi birçok gibi saçmalık eşliğinde bu çocukların gerçek potansiyellerine bir türlü erişemediğini görürüz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın