(bkz:
12 eylül 2021 trabzonspor galatasaray maçı)
maçtan önce herkesin favori gördüğü 3 maçta 9 puan toplayıp lider olmuş
trabzonspor'a karşı eksik (boey ve marcao çok kritikti bugün ve yokluklarını aşırı derecede hissettik) ve yeni bir kadroyla (ki kalite olarak trabzon'dan daha iyi olduğunu söyleyemeyeceğimiz bir kadro) deplasmanda eşit bir oyunla berabere kalmış bir takımın teknik direktörüne söylenmesini anlayamadığım söz. bu arada bu deplasmanda
roma'nın bile aşırı zorlandığını, bizden daha kötü oynadığını ve tamamen şans ve tecrübe sayesinde galibiyet kopardığını unutmamak lazım.
elbette üst üste 2 maçta 2-0 öne geçip sonra geri dönüşe izin vermek sıkıntılı ama sonuca baktığımızda bu takım ilk 4 maçta 3 deplasman oynadı ve toplamda 8 puan topladı (rakiplerinin 2'şer puan gerisinde). üstelik savunmada ciddi defektlerimiz olmasına rağmen bu mecrada birçok kişinin istediği "dikine futbol"u icra ediyoruz ve hücumda oldukça üretken bir görüntü çizdik ilk 4 haftada (istatistikler de destekliyor zaten bunu).
tabii ki değişiklikler beğenilmiyor olabilir (bence bugünkü sorunumuz değişikliklerde değil oyunumuzun kendisindeydi) ama beğenilmeyen de değişiklik olsun kardeşim. sorun yapısal olsa çok daha büyük bir sorun var demektir ortada (yine dediğim gibi sorun bence yapısal ama çözülmesi zor sıkıntılarımız yok). değişiklikler en az endişelenmemiz gereken konulardan biri. hocanın değişiklikleri 2012-13 sezonunda da hiç beğenilmiyordu ve o takımın neleri başardığı ortada. velhasıl kelam bugün yanlış değişiklik yapılır, yarın doğru. hiç yapılmasa zaten taraftarın beğenmediği oyuncular takımdan yavaş yavaş gönderiliyor.
üstelik bu gençleşme operasyonunun temellerini taa 2012'de scout ekibimizin başındaki isim olan
emre utkucan'ı bizzat bularak atmış ve özellikle son transfer döneminde de harika işlere imza atmış
fatih terim'in bu yaptıklarının tamamen çöpe atılması, hatta bunun normalleşmesi bana gerçekten inanılmaz geliyor.
kısacası durum şu. bu takım en başta
fatih terim sayesinde girmesini istediğimiz bir yola girdi ve bu yolda doğru transfer hamleleriyle ilerlemekte. oyunumuz da evriliyor ve taraftarın çok istediği baskılı ve daha direkt futbola dönüyoruz.
durumumuzun genel özeti bu şekilde. bu tabloda ben isimden bağımsız hiçbir teknik direktörün istifaya davet edilmesini normal karşılamam. bu teknik direktör isterse 14 yıl takımın başında kalmış olsun. 2000'lerin başında felaket dönemler geçiren
sir alex ferguson'ın takımının başında kalıp sonra tekrar dominasyonu sağladığını unutmamak lazım.
eleştiriyi de dozunda yapmak, bu şartlarda bu trabzon'dan deplasmanda 1 puan çıkarmış teknik direktörü de istifaya davet edecek kadar fevri olmamak lazım.