---
alıntı ---
sonra konuyu manasızca tüketip,
sedat peker yeni bir şey anlatsa da bir iki gün de onunla oyalansak deyip, unutup gidiyorsunuz. yalan mı!
hele hele son anlattığı inan kıraç hikayesi. hemen olayı taraftarlık, galatasaraylılık konusu haline getirip, sulandırıyorsunuz.
oysa peker’in anlattıklarından misli misli fazlasını burada ben yazdım tam 1 yıl önce. ben galatasaraylı değil miyim! ben galatasaray liseli, ayrımcılık içeren tabiriyle
mektepli değil miyim! ama kimse kıraç’a tek kelime edemezken yıllarca bu kişi ile didişen ve son olarak peker’in söylediklerinden çok daha somutunu söyleyen ben değil miyim! geçen sene
sezgin baran korkmaz skandalı patlak verdiğinde kıraç’ın bu işin tam da göbeğinde olduğunu anlatan ben değil miyim!
inan kıraç’ın parası ak mıdır, kara mıdır umursamadan sezgin baran korkmaz ile ortaklık yaptığını, eski ortağı
jan nahum’dan ayrılmak için sezgin baran korkmaz’ı kullandığını, sonra sezgin baran korkmaz’dan da bedelini ödemeden kurtulmak için ankara'da yüksek makamlardaki “mektepli kardeşlerini” devreye soktuğunu, sonunda şahsi meselesini bir devlet meselesi haline getirtmeyi başardığını ve rezaletin o noktadan sonra iyiden iyiye büyüdüğünü bir yıl önce burada okumadınız mı!
peki şimdi sadet peker bunun çok daha azını anlatınca niye çok şaşırmış ve yeni duymuş gibi yapıyorsunuz?
ve eminim ki, üç ay sonra bunu da unutacaksınız.
---
alıntı ---
fatih altaylı