---
alıntı ---
“profesyonel bir çalışma ortaya koydular ama türk kamuoyu bunlara aldanmıyor. aziz yıldrım'ın programını kısmi olarak izledim. işledikleri suçu örtmeye çalıştılar. trabzonspor'un yakaladığı başarılar tamamen namusludur. dönem dönem bizim yöneticilerimiz de kendi çıkarları için mücadele etmiştir. buna yok diyemezsiniz."
"3 temmuz süreci başlamadan 2 ay önce bir televizyon programında yaşananların hepsini maç maç anlattım. bana suç duyurusunda bulunuldu. bunu için de hakemler de, futbolcular da vardı. dava soruşturma aşamasındayken savcı bana bunları nereden bildiğimi sordu. iddiaların aynısıydı. maçlarda yaşananları çıplak gözle görebiliyorsunuz. 17 aralık'la eşdeğer tutuyorlar. paşaların yargılanmasına bakarak bizde mağdur olduk diyorlar. yapmış olduğunuz çirkinlikleri kapatmak için bir şey ararsanız bulursunuz. paralel yapıdan bahsediyorlar. yaşananların tespitleri var. af değil yargılanma istiyoruz laflarının ardında demogoji var."
“paralel yapının şike davalarında etkili olduğunu kim söylüyorsa yanlış söylüyor. diyorlar ki bize bu operasyonu paralel devlet yaptı. 6 ay içinde 30'a yakın telefon kullanır mı insan? neyi yeniden yargılanma talep ediyorsunuz. bu delillerin hepsi yok sayılacak. o zaman nasıl yeniden yargılanma yapacağız. zamanı geri döndürebilir miyiz? aynı olayları yaptınız yapmadınız mı diye yeniden ekipler kurulup takip edilmesi lazım. öyle bir şey olabilir mi?. yaptığınız eylemler sadece telefon konuşmalarından kaynaklanmıyor. yaptıklarınız fiziki takipte de bire bir tutuyor. bu delilleri nasıl yok sayarsınız. bir manipüle yapmışsınız. başarıları saha içinde değil de saha dışında yapmaya çalışmışsınız. orada da yakalanmışsınız."
"bu insanların hayallerini çalınmış, ellerinden kupalarını alınmış. 17 aralık operasyonu çıkmasaydı ne kullanacaklardı. başbakan paralel yapının şike davasında etkisi olduğunu söyledi mi bilmiyorum, duymadım. ama kim söylediyse yanlış söylüyor. şike yoktur diye kimse bir şey diyemez. bu ülkede şike yoktur diyen namussuzun dik alasıdır. bunu belki türkiye futbol federasyonu örtbas etmeye çalışıyor. ama bağlı olduğu kurumlar var. uefa cezalarını verdi. federasyon bile kendi içinde çelişkide. şike konusunda kimsenin çelişkisi yok. bunu örtbas etmeye kalkarsanız tabi ki 17 aralığı kullanırsınız. önümüzde ki ay başka bir şey çıkar onu da kullanırsınız."
"manisaspor başkanına niye para verdiniz diye sordunuz? arkadaşımdı, verdim dedi. bir arkadaşınıza borç verirseniz, kendi hesabınızdan ya da elden vermez misiniz? bu parayı neden elden veya kendi hesabından değil de, kulübün çalışanının hesabından gönderiyor. şike yapmak istiyorsan bu yöntemleri kullanırsın."
“sizin üstünüzde bir kurum var ve sizi sevk ve idare ediyor. orada hakkı ve adalete korumakla yükümlü bir federasyon var. bizim fenerbahçe kulübüne bizim şampiyonluğumuzu çaldınız deme lüksümüz yok, böyle bir aciziyetimiz de yok. 3 temmuz türk futbolunun milatı idi. bunu kapatmanın türk futboluna bir faydası yok. bu pisliği kaldırmazsalar uefa'ya müracaatımızı yeni yaptık. aynı şekilde de fifa'ya da müracaatımızı ilettik. onlar sanıyor ki bize kimse karışmaz.
avrupa'nın süper devletlerinin takımlarına bile ceza verilmiş. bu pisliği adaletsizliği ortadan kaldırmama noktasında onun bedelini ödeyecekler. size böyle bir yaptırım geldiğinde uygulayacaksınız. federasyon başkanı ilk başta bu konu kapandı derken, sonra bu konu da bize bir yazı gelmedi dedi. şimdi ise yazı gelirse gerekeni yaparız diyorlar. onlar size aşk mektubu yazmayacak. bir bahar akşamı gelin beraber çay içelim mi diyecek? şunları şunları yap diyecek. ama bu ülkeyi hem avrupa'da hem de dünyada rezil duruma düşürmenin hakkı yok"
“fenerbahçe tarafından öyle bir algı ortaya konuluyor ki biz suçsuzuz, paralel bir yapı bize operasyon yaptı gibi. başkanları önce paralel devlet yaptı, sonrasında gladyo yaptı dedi. yarın belki başka bir şey çıkar. insanlar, kendi işledikleri suçun psikolojisi içinde nereye yamanırız derdine düştü. bize kelime dağarcığı az diyorlar. biz hak adalet ve temiz futbol istiyoruz. insanlar rahatsız olmuyor. trabzonspor'un arkasında kimseye ihtiyacı yok. insanlar size siyasi manada baskı yapıyorsa siz çıkarlarınız zarar görür diye endişelenirsiniz. ben bu konularda başbakan ile görüşmedim. ama benim şahıs olarak da sevdiğim saydığım biri ve onu lider olarak görüyorum. bizden yana kimsenin taraf olmasını istemiyoruz. ahlak adalet ve temiz türk futbolundan yana olunmasını istiyoruz. başbakan sadece kişiler ve kurumlar ayrı olsun dedi. iktidar oy kaygısında olabilir. hiç kimse mi hakkı yenen, adaletin tecelli etmesini isteyenden yana olmaz. muhalefet liderlerine bakıyorsunuz fenerbahçe kulübü başkanı hapisten çıktığı anda onu gidip ziyaret ediyor. hiç birinin öyle bir hakkı yok. sayın başbakanımızın da muhalefet liderlerinin de öyle bir açıklama yapmaya hakkı yok. adalet adına yaparsınız, hak kiminse onun adına açıklama yaparsınız. bir kez de insanlar çıkıp trabzonspor'da mağdur oldu demez mi? iktidarın da tutun da muhalefetine kadar"
"şenol güneş ile konuştuk, pek çalışma taraftarı değil. her geldiğinde çalınan şampiyonlukların baş aktörü oldu. tekrar çalışma isteği yok. takımın başında hami mandıralı var, oda bizim kardeşimiz, önemli oyuncularımızdan bir tanesi. herkes antrenör doğmuyor. arzumuz onun yeni bir antrenör olarak çıkması. şu anda görevinin başında ve devam ediyor"
---
alıntı ---
diyen başkandır. hiç kusura bakmayın sadece böyle anlatabilirim:
beyinlerine beyinlerine vermiş başkandır.
göte göt demiştir.
bu zamanda bu olaylar içinde ve bu durumda şu açıklamaları yapmaya kolay kolay kimsenin götü yemez...
