kendisine karşı bir kinim ya da hıncım yok. zaten herhangi bir galatasaray taraftarının onyekuru'dan nefret etmesi çok olası değil. kendisinin de bizi sevdiğine inanıyorum. zaten fatih terim'le çalışıp da kulübe aşık olmayan yabancı oyuncu yok gibi.
fakat bunların haricinde bu kadar abartılmasını da gerçekten garip karşılıyorum.
2019-2020 sezonunda onyekuru kadroya girdikten sonra oyun düzenimizde bozulma oldu. yarım sezonda 4 asisti bulunan saracci'nin 3 asisti onyekuru'nun olmadığı maçlar. onyekuru'nun oynayıp sarachhi'nin asist yaptığı maç ise
21 haziran 2020 galatasaray gaziantep fk maçı. o maçta da ahmet çalık atılarak 10 kişi kalmıştık. asist sofian'a yapılmıştı.
yani bekini oynatmakta mahir bir oyuncu değil.
ayrıca bence en büyük eksikliği, topla çok az buluşması ve buluşunca da kontrol ve çalım meziyetlerinin kötü olmasından dolayı topu kaybetmesi. 2020-2021 sezonunda defanstan çıkarken arda'nın ayağına gelen topların onyekuru'ya geldiğini düşünün. muhtemelen çoğu hücum başlamadan sonlanır.
top kontrolü kötü, pas alma olayı neredeyse hiç yok, pas verme de iyi değil. çalım yok, şutlar zayıf. en büyük özelliği gol sezisi ve hızı.
monaco'da oynamamasının, 5 ay top oynamamış etebo'nun, kulüpsüz ahmet musa'nın çağrıldığı milli takıma çağrılmamasının sebebi de bu.
ayrıca şimdiye kadar verilen bonservislerin çok da öneminin olmadığını çok fazla örnekten görebiliriz. genç oyunculara ödenen bonservisler potansiyeline veriliyor. bir süre sonra o potansiyelin gerçekleşme ihtimali azalınca tekrar uğraşmıyorlar. bunun en büyük örneği emre mor.
bizim hızlı bir oyuncuya ihtiyacımız var mı? kesinlikle var. bizim oynadığımız sistemde hızlı oyuncu iş yapar mı? kesinlikle yapar. ama bu oyuncunun tek özelliğinin hız olmaması lazım.
3 milyon euro bonservis ve yıllık 1 milyon euro'ya gelecekse, gelsin. fakat kendisine karşı tarafın zengin ailesi hariç kimse 7,5 milyon euro vermez.