piyasadaki çoğu yayıncıyı farklı sebeplerle dinlerim. sırf bu sebepten ötürü spotify üyeliğimi bile iptal etmek durumunda kaldım, çünkü araç kullanırken bile artık yayın dinler oldum. müzik hayatımdan çıktı gibi oldu.
lakin galatasaray youtube medyasında "goy goy yapan yayıncı" eksiği var. bunu bu sezona kadar bir nebze
uğur karakullukçu idare ediyordu. o da bu sezon yanına moderatör aldı ve onun da bu goy goy havası kaçtı gitti.
eski açık desen her şeyi biz bilirizcilerin toplandığı bir organizasyon oldu çıktı. tamamen teknik taktik analiz üzerine dış fikirlere kapalı bir kaç yorumcunun bir araya geldiği bir oluşumdu. zaten kendilerini 25. şampiyonluk gecesi yorumlarından birinin atmış olduğu bir twit üzerine dinlemeyi bıraktım.
*haluk yürekli seversin sevmezsin kulüpten direkt bilgiyi alabilen ender galatasaraylılardandı. o da kendini ve en yakın arkadaşını paraya sattı.
bülent timurlenk safi teknik analiz üzerinden çalışıyor. çok da iyi çalışıyor ancak goy goy ihtiyacını karşılamıyor. kendisinden de bu beklenmiyor zaten.
tüm bunları alıp kaşına oturup düşündüğünde her türlü sonuca karşılık maçlardan sonra dinleyebileceğin bi
hasan arda kaşıkçı kalıyor, bir de bir kaç kesit falan düşerde izlersen diye
hype kalıyor ki hype futbol yorumcusu bile değil.
arkadaş futbol ortamı zaten gergin. sıkıldı insanlar o ne demiş, bu ne demiş. bunun yaptığı hareket kırmızı mı şunun yaptığı hareket penaltı mı, bloklar arası bağlantı
* düzgün mü dinlemekten. 10 programın 8'i aynı şeyleri çevirip çevirip söylüyor zaten.
geçin artık türk futbol medyası sağlam düzgün adam istemiyor, sevmiyor. buna ihtiyacı da yok açıkçası. gerek duymuyor. insan 1 saat futbol yorumu dinledikten sonra 128 tane atıştırmalık arasından en lezzetlisinin seçilmesini de izlemek istiyor bazen. hasan arda da bu boşluğu iyi dolduruyor.
sözün özü hasan arda farklı bir tarza sahip bir youtube yayıncısıdır. kimi zaman güldürür, kimi zaman tilt eder. ama hiçbir zaman da çıkıp
biz yorumlayacağız siz sevineceksiniz demez.
