yine olsaydı kulübün başında aptallar olmayacağı için her maç 90 dakika oynamak zorunda kalmayacaktı ve haliyle sakatlanma olasılığı da bir hayli düşük olacaktı. kimseye hırsız ve ruhsuz dediğimiz de yok, ıvır zıvır sallamanın alemi yok. dünya kupasına gidebilmek için sakatım ayağına oynamadığı maçlar hikayesini yutmuş bünyelere ise acil şifalar diliyorum.
not: ben burada olduğum sürece kendisine
yalan bilgiler üzerinden sallanmasına asla izin vermeyeceğim!
edit:
hırsız veya
ruhsuz diye aratınca bir bok çıkmıyor sözlükte, kahvelerde geçti herhalde bu ifadeler.
edit 2: tamam ikna oldum, maç seçen ruhsuz ve hırsız bir adamdı, iyi ki gitti, gitmesi iyi oldu, çok güzel oldu. vallahi bak, tamam diyorum. haklısın. geçmiş olsun bu arada bir şey lazımsa ilgilenebilirim...