resim
Halil Umut Meler
Görev:Hakem
Yaş:38
Uyruk:Türkiye
Görev Aldığı Maçlar
  • 1326
    bir dönem bir serseri grubunun tehditlerine maruz kalmıştım. yurtdışındayım. bir gönüllü grubunun liderliğini yapıyordum. proje sayesinde birçok insan iş güç sahibi oldu. tabii birileri rahatsız oldu bundan. özellikle pkk'ya yakın kişiler vardı. öfkeliydiler ve bir şekilde hesap soracaklardı kendilerince. bir gün beni çağırdılar. sözde konuşacaklardı. o anda gözümün önünde her türlü durum canlanıverdi. vicdanım rahattı. kimseye bir yanlışım olmadı. temeli kıskançlık ve öfkeydi tüm olanların. ama kabul ettim ve gittim çağırdıkları yere. ama göze aldım her şeyi. en hafif şekliyle bile boşluğuma gelir indirirler yere, savunabildiğim kadar savunurum kendimi, gücüm yetmediği yerde biter dedim. ama vicdan rahatlığı ve soğukkanlılık var ya. insanları o korkutuyor. o kadar insanın arasına girdim ve birkaç saldırgan yürüyüş (araya girenler oldu) dışında çok şükür sağlam çıktım. bir dini inancım da yok. bir ideolojik bağnazlığım da. yani demem o ki halil umut meler veya bir başkası. fark etmez. tüm hakemler vicdanları rahat edecek şekilde maç yönetsinler yeter. gerisi kendiliğinden gelir.
  • 1327
    fıfa kokartı olan ve tff'nin cüneyt çakır sonrası gözdelerinden biri olan hakemdir. 11 aralık 2023 ankaragücü çaykur rizespor maçını izlemedim ve sonuca etki eden bir hatası var mı bilmiyorum ancak olsa dahi asla tek başına bunun sorumlusu değildir. böylesine alçakça bir saldırıya maruz kaldığı için utanıyorum, geçmiş olsun diyorum. umarım bundan sonra kendi geleceğini de düşünüp ona göre kararlar alır. hiçbir şey kendisi ve ailesinin geleceğinden önemli değil.
  • 1331
    geçmiş olsun dilediğim hakem. ligin doğru düzgün tek hakemi bence. saldırıya uğraması vahşiliktir. hata yapsın yapmasın bu yaşananları hak etmemiştir. gerçekten inanılmaz bir olay. sorumlusu olan ankaragücü başkanı olacak şahıs derhal kelepçelenip ceza evine gönderilmeli. bundan sonra hakemlerin maç yönetebilmesi için sembolik önemi yüksektir.
  • 1333
    illa ki eşi dostu akrabası vardır. yaşadığı olaydan sonra ne yapabilirdi ki. tabi ki hakemliği bırakacaktı. eşi, dostu akrabası olsanız bu adamın can güvenliğinden endişe etmez miydiniz?

    arkadaşlar biz üzerinden 1 yıl bile geçmeyen büyük deprem faciasını unuttuk. aynı tas aynı hamam bildiğimize devam ediyoruz. inşallah bu olay türk futbolunda milat olur diyeceğim de ben de inanmıyorum söylediğime. faruk koca ve ankaragücü ibretlik bir ceza alacaktır ama birileri hakemlere baskı kurmaya, hakemler üzerinden şike yapmaya devam da edecektir. sorun şahıslarla ilgili değil zaten. sorun türk futbolunun beceriksiz yönetimlerinde. sorun tamamen kendi çıkarını düşünen günlük yaşayan halkta yani bizlerde. sorun hep orada ama sorunun varlığı sorun değil. devam öyleyse...
  • 1335
    kutuplaşmış, birbirini düdükleme derdine düşmüş ve türkiye'nin muhtemel bölünme sürecine benzin dökmekte olan odaların ürettiği ve meydana saldığı aygırlar tarafından öldüresiye darp edilmiş olan hakemdir. türkiye'nin yakın geleceğindeki manzara sayesinde görülmüştür. yaşadığı olay türk toplumunun geleceği için avusturya macaristan veliahtının sırp milliyetçisi tarafından öldürülmesi hadisesine benzer bir etkide dahi bulunabilir. zira böyle şeyler daha önce bu ülkede yaşanmamıştı yazıklar olsun.
  • 1338
    hakemliği bırakmaz ise aklından zoru olacağını düşüneceğim kişi. ben şu ülkenin futbol ikliminde her şeyin şu insanların üzerine yıkılmasından bezdim. sanki herkes her şeyi çok iyi yapıyor da hakemler çok kötü. yahu kulüplerin hepsi milyarlarca türk lirası üzerinden batık. yani yönetimler rezalet. bakın kötü falan değil. hani diyorlar ya hakemler için, art niyet aramıyoruz. heh işte hakemler art niyetli değil ama yöneticiler hem kötü hem art niyetli hem de mafyatik.

    sonrasında futbolcular. genel durum ortada. 2023 yılında türkiye kupasını kazanan fenerbahçe, avrupanın 3 numaralı kupası için 3 ön eleme oynadı bu sene. geçen sene konferans ligi finalinin hangi 2 takım arasında oynandığını bu ülkede lisanslı olan türk futbolcuların %95’inin bilmediğine yemin edebilirim ama ispat edemem.

    sonra gelelim teknik direktörlerimize. bugün kendilerini şöyle mevcut avrupa futbol piyasasının vitrinine çıkarsak, hangisi batılı modern bir futbol takımında görev alabilir? ismail kartal freiburg’u çalıştırabilir mi mesela? lisanı buna yeter mi? ya da abdullah avcı. gidip osasuna’ya teknik direktör olabilir mi? belki okan buruk yaptığı son çıkışla dikkatleri üzerine çekmiştir ama ya gerisi? bırakın avrupa’da iş bulmayı, önce yönettikleri futbolcularının antrenman zamanlarını günde 2 saatten 3 saate çıkarmayı başarsın da göreyim bi ya kendilerini.

    geliyorum son paydaşa, yani taraftara. ses rekorları kırmak ya da kareografiler yapmak vb hoş, güzel şeyler, tamam eyvallah. ama benim senelerce kombinem vardı, o yüzden kimse bana kendi taraftarını güzellemesin. kıraathane ortamından farksız bir sigara ortamı, evinde ya da iş yerinde birilerinden çıkaramadığı hıncını, öfkesini kendi futbolcusundan, rakip futbolcudan ve en sonunda tabi ki hakemden binbir türlü küfrederek ve bunda da hiçbir sorun görmeyerek çıkarmaya çalışan binlerce insan. 2013 ya da 2014 senesinden bir anım var mesela. rakibi hatırlamıyorum. başımızda fatih hoca var. santra oldu ve hücuma kalktık. top bir şekilde hakan balta’nın önüne geldi. yemin ederim 1’nci dakika dolmamıştı. hakan topu ortaladı ama top auta gitti. olur ya, oldu. yanımdaki güya galatasaraylı biri başladı küfür etmeye. hakan balta’nın ne anası kaldı ne karısı ne de çocuğu. öyle küfür ediyor ya. yahu dakika 1 ulan 1. dayanamadım, girdik birbirimize. kendi sahamızda kendi seyircimle bu yüzden kavga ettim ben. bitti mi? bitmedi. bitmeyecek de. bundan sonra da bitmeyecek.

    geçen seneki alanya maçı. hani 2-0’dan 2-2 olan maç, boey’in atıldığı maç. hakemi vallahi de billahi de hatırlamıyorum. takılmam çünkü, ben hiç takılmadım hakemlere. yanımdaki arkadaşım, en yakın arkadaşlarımdan biridir özel hayatımda da. sırf o maçtan ötürü çocuğu ölsün dedi ya hakem için. ya arkadaş, edilecek ah mı bu? ne olursa olsun. kim sana ne yaparsa yapsın, edilecek ah mı bu? futbol ulan bu. günün donunda sana bana 1 kuruşluk getirisini bırak yeri geldiğinde binlerce liralık götürüsü olan bir “oyun”. değer mi? insanın evladına beddua edecek kadar ne olabilir?

    bitti mi? dedim ya asla bitmez, bitmeyecek. o kadar çok hikaye var. bir diğeri seyrantepe metrosu. bir keresinde, zilzurna sarhoş güya galatasaraylılar, makinistin onlarca uyarısına rağmen, hareket halindeki trende üçlü çekiyordu, yetmedi lay lay lay lay diyerek saçma sapan oradan oraya savruluyordu, alenen içinde bulunan insanları ölüm tehlikesine soktular. en sonunda makinist treni durdurup anons çekti ‘treni sallamayın, hareket halinde raydan çıkar kaza geçiririz’ diye. bakın bu gerçekten yaşadığım bir deneyimdir. böyle insanların da içinde fazlasıyla olduğu bir taraftar grubudur galatasaray taraftar grubu. belki bunu yaşayan başka arkadaşlar da vardır bu sözlükte. ve biz tüm bu etmenlerin yanında halen daha en suçlunun hakemler olduğuna kendimizi ikna etmiş durumdayız. çok ilginç. çok acınası ve utanç verici.

    evet hakemler kötüdür, yetersizdir. bunu zaten az biraz avrupa liglerini takip eden ve muhakeme yeteneği az da olsa olan herkes görüyor. yeni bir şey değil ki. ama inanın, en az suçlu olanlar yine onlar. bunca batığın, rezilliğin, kepazeliğin gırla olduğu yerde, yine yetersiz de olsa en savunmasızı onlar. zira bugün hata yapan topçusunu başkanı affediyor, hata üstüne hata yapan teknik direktörü taraftarı bağrına basıyor, tribünde binbir türlü rezillik çıkaran taraftarı sırf iyi bağırdı diye maç sonu yöneticisinden oyuncusuna herkes övüyor. ama hakemi konuşan herkes o’nu yerin dibine sokuyor.

    dolayısıyla, sayın hocam, sayın halil umut meler. lütfen bırak. bugün o yerde yediğin tekmelerin travmasını atlatman zaten bir ömür boyu sürecek dolayısıyla değmez. bu pislikle bu insan çöplüğüyle uğraşmaya değmez. zaten sana bunu yapanlar asla cezasını çekmeyecek. 1-2 ay sonra ‘o da şöyle iyi adamdı tutamadı kendini’ diye savunulmaya başlanacak. o yüzden git hocam. inan ki değmez.
  • 1341
    11 aralık 2023 ankaragücü çaykur rizespor maçı bitiminde, normal uygulamaya göre güvenlik koruması altında olması gereken bir anda ev sahibi kulüp başkanı faruk koca tarafından yumruk yemiş, yere düşünce başkanın yancıları tarafından tekmelenmiş olan hakem.

    kendisini yumruklayan başkan bu olaydan sonra tribünler tarafından alkışlandı, alkışlara yarım bir zafer turuyla cevap verdi, iş ciddiye binince de rahatsızlandığını söyleyerek kendini hastaneye attırdı.

    halil hoca ise kendi kendine doğruldu. polis kordonuna alındı, hala daha devam eden yabancı madde yağmuru altında 2-3 kere duraksayarak ve sonunda kalkan desteği alınarak soyunma odasına gidebildi. oradan da hastaneye kaldırıldı, doktoru kafa travmasından falan bahsediyordu en son.

    gözünün altı şişmiş, kafasında darbe aldığı yerler kızarmış, üzerinde darp izleriyle yabancı maddeler birer ikişer gelirken kendini oradan geçirmek istemeyen polislere defalarca "ne olacaksa olsun içeri girelim artık" mealinden hareketler yapmak zorunda kaldı, sinirden deliye dönse hakkı iken mümkün mertebe sakin bir şekilde.

    onun yerine kendini koyup düşününce hakemliğe devam kararı almak delilik gibi duruyor. türkiye futbolunu yönetenlerin bu konuları geçiştirme eğilimi yetmezmiş gibi bir de kendisine vuran kişinin özgeçmişi "adamcağız dayak yediği için suçlu çıkmasa bari" dedirtiyor ister istemez. hal böyle iken umarım, yani en azından, alacağı karar ve hareket tarzı ne olursa olsun daha fazla saygısızlığa/hakarete maruz kalmaz...
  • 1342
    eyyamci hakemlerden cunku turkiye'de eyyamci olmayinca mac alamiyorsun. son birkac senedir sampiyon olamadigi icin fener lehine inanilmaz baski var mesela, adamlar 2 senedir dunya penalti rekorunu kirmis, yine diyorlar 20 penaltimiz verilmedi, her gun aciklama, her gun tehdit. bu hakemlerin bu ortamda saglikli mac yonetme sansi yok. rize baskani hakemi silahla vururum, ali koc hakemleri sokakta sikistirin dediginde bu adamlara dalga gecer gibi 20-30 gun ceza verirsen, bu olanlar da cok normal.
  • 1345
    türkiye'de hakemliğe başlama yaşı genelde 21-22 * ve her şey yolunda giderse 30 gibi üst klasmana çıkabiliyorsunuz. yani futbolun en alt kademesinden başladığınız ve yaklaşık 8-9 sene neredeyse para kazanmadığınız bir dönemden geçmeniz lazım. bu süreçte haftaiçi en az 2 antrenman, haftasonu da yeri geldiğinde 3-4 maça bile çıktığınız bir tempo var.

    tüm bunlar yaşanırken okulumu iyi dereceyle bitireyim, başka bir meslek öğreneyim ve tecrübe edineyim vs. işleri zor. bu işin kaymağını yiyeceğiniz ve nispeten iyi para kazanacağınız 30-45 yaş arası üst klasman hakemliği için çabalamanız lazım.

    yani bugün maçlarda izlediğimiz hakemlerin neredeyse hepsi * baya meşakkatli bir yoldan geliyorlar. gerçekten de iyi bir hakemin yetişmesi türkiye gibi bir yerde çok zor.

    halil umut meler ise bence bu topraklarda yetişmiş ender yetenekte 3-4 hakemden birisi. 37 yaşında, küçük bir çocuğu var ve kariyerinin nihayet iyi para kazanacağı döneminde.

    yani öyle ha diyince bırakamaz hakemliği. bu öyle bir iş değil. başkanlarda, yöneticilerde olduğu gibi istifa edeyim holdingimin başına geri döneyim diyebileceğiniz bir durum yok. eğer dönemiyorsa hakemliğe bir sebepten, kendisine saldıran şahıs gelecek 10 yıldaki potansiyel kazançlarının tamamını tazminat olarak ödemeli. bu da yetmez ama en azından çocuğunun hakkı olan parayı ardında bırakmış olmaz.
  • 1346
    ödenen onca bedel, verilen onca emek sonucu ülkede maalesef bazı şeylerin ileriye gitmeyip gerilemeye devam ettiğinin kanıtı gibi bir olaya maruz kalmış hakem.

    adil yargılama süreciyle suçlular umarım hak ettiği cezayı alacaklar.

    çok geçmiş olsun halil hocam, adınız olan umudu kaybetmeyin zira arada iyi şeyler de oluyor. güzelce dinlenin, psikolojik yardım alın. toparlayıp aramıza dönün. yeni nesil hakemler arasında en yetenekli isimlerdensiniz.
  • 1348
    görüş açısı dışında yumruk yemiş yere kapaklanip yüzünü korurken tekmelenmiş bir adam. insanlık dışı bir muameleye maruz kaldı. ne insanlığa ne delikanlıya sığmaz tek adama üç kişi saldırıp yerdeki adamı dövmek. öyle bir tazminat davası açmalı ki bir daha maç yönetmese bile kariyerinin sonuna kadar alacağı parayı alabilmeli. olayda tehdit var, saldırı var, maddi ve manevi zarar var. karısı hamileymiş. etkilenmemiştir umarım. inşallah ailece bu süreci atlatırlar.
  • 1350
    yaşadığı olay gerçekten çok ciddi ve sıkıntılı bir olay. üstelik herkesin gözünün önünde oldu bu. ama şimdi görüyorum sosyal medyada ailesi ile buluştuğu, evine geri döndüğü fotoğraflar düşmüş. sanırsın somali'li korsanların kaçırdığı gemide esirdi, veya orta doğuda esir alınmıştı takas ile bırakıldı. yani her şeyi bu kadar dramatize etmeye gerek var mı? özellikle de 2 hafta sonra unutulup gidileceği bir ülkede.

    ne diyeyim. kendisine saldırı kesinlikle kabul edilemez ve çok ciddi bir durum ama, yine her zamanki gibi medya ve kurumlar olayı dramatize edip rant peşine koşmaya çalıştı. yine nasıl olduysa en mağdur suyun öteki tarafı oldu.
App Store'dan indirin Google Play'den alın