resim
Hakan Şükür
Takım:Kariyer Sonu
Mevki:Santrfor
Yaş:53
Boy:1.91
Uyruk:Türkiye
  • 451
    bursada oynarken fenerbahceye attigi gol sonrasi babam bana donup alicagimiz cocuk atti demisti. o gunden itibaren sevmistim hakan sukuru. daha sonra mucadelesine, presine hayran oldum. hele bir de yeni acik gunlerinden dem vurdugunda, cocukluk hayalleri arasinda galatasarayin nasil bir yeri oldugunu anlattiginda kendisine sevgim ve destegim tavan yapmisti resmen. gecen seneler icinde hakan sukur golculugunu gelistirmekte, attigi kafa golleriyle jenerikleri suslemekteydi. doksaninci dakikada yaptigi presle uyuyan taraftari uyandirirdi. tabii gun gelir bir kac hafta gol atamazdi, o zaman gorevi biz devralirdik. mac 5-0 olmus kimin umrunda hakan gol atmaliydi. herkes hep bir agizdan ha-kan-su-kur diye inletirdik ali sami yeni. bizden biriydi hakan sukur. tribunden inmis top oynayan bir galatasarayliydi.
  • 453
    geçmişteki yaptıklarının-yaşattıklarının o kadar büyük hatrı vardır ki, değil abuk subuk açıklamalar yapması, çırılçıplak taksim meydanında koşup yok mu çok azdım amuga goyimm nidalarıyla dolaşşa bırak sesimi çıkarmayı ağzımı bile açmayacağım futbolcudur... benim diyen galatasaraylıdan daha da galatasaraylıdır ayrıca hatırlatmak gibi olmasın...

    (bkz: kral)
  • 458
    tanju çolak'ın, metin tekin'in, oktay derelioğlu'nun bilekleri hakan şükür'e göre daha hassas, şutları daha etkili, oynadıkları futbol görsel olarak daha tatmin edici olabilir.

    ama şöyle de bir olay var ki; 80'lerin sonunda başlayan ve 2000-2002 yıllarında zirveye varan türk futbolunun yükselme dönemindeki temel taşlarından futbolcu bazında en önemlilerinden biri, hatta en önemlisi hakan şükür'dür. ki hakan'ın en faal yıllarını yaşadığı bu dönemde 92 avrupa kupası elemelerinde rezil olan a milli takım, 96 avrupa kupasına 5. torbadan girdiği ön elemelerden sonra gitmiş, 2000 yılındaki avrupa kupasında çeyrek final, 2002 dünya kupasında yarı final oynamıştır. kulüpler bazında ise yine hakan şükür'ün en önemli oyuncularından biri olduğu galatasaray, 1992-93 sezonunda manchester united'ı eleyerek avrupa'da ilk sekize girmiş, fatih terim döneminde şampiyonlar ligi gruplarında yavaş yavaş puan almaya başlamakla gelişen sürecin sonunda, uefa kupasına uzanmıştır.

    bunların tamamını hakan şükür'e bağlamak tabi ki olası değil, en tepede teknik kadro ve zihniyet değişimi var, jupp derwall, sepp piontek, kalli, fatih terim, mustafa denizli var. ama bu sürecin oyuncular bazındaki en büyük yıldızı da şüphesiz hakan şükür'dür.

    hakan şükür'ün bazı rekorları;

    milli takımlar bazında en çok gol atan futbolcu
    kulüp takımları bazında avrupa'da en çok gol atan futbolcu
    türkiye 1. futbol ligi-süper lig'de en çok gol atan futbolcu
  • 461
    tüm eleştirenlere rağmen , hakkında atıp tutanlara rağmen geldi mi hakan şükür'den sonra böyle bir santrofor ? .geldi mi daha yüreklisi ?geldi mi daha galatasaraylısı ? diye sorduran büyük insan.

    20 lik bebelere kaptanlık verilir oldu kraldan sonra bu kulüpte.birde büyük kaptan yaptılar onu başımıza iki günde.

    büyük kaptan olmak zor iştir.bu işi başaran ve büyük kaptanlık sıfatını gerçekten hakeden isimlerdendir hakan şükür.
  • 468
    o gittiğinden beri takımın ruhu da beraberinde gitmiştir. maç içinde mağlupken, galipken, berabereyken... her şartta koşan bir galatasaray vardı o bizdeyken. her şartta kaybetmeyi kabullenmeyen bir galatasaray vardı.

    şimdi?... dönüp bakıyorsun fenerbahçe maçı oynanıyor, takımda iyi oynayan üç oyuncu var; keita, dos santos, neill... ortak özellikleri nedir? üçü de yabancı! fenerbahçe maçı, ruh gerektiren, onur, mücadele gerektiren ve bunu en iyi türk oyuncuların bilmesi gereken maç ama hepsi aylaklar sürüsü... ah be kral! senin kıymetini bilemeyenlerin yüzüne ilk sen sonra da ben tüküreyim be!
  • 472
    yönetimle olan kişisel problemini ki bence bunda haksızdır kan davası haline getirdiğini düşündüğüm ve bunu da kendisine yakıştıramadığım türk futbol tarihinin en golcü oyuncusudur.gs tarihine adını altın harflerle yazdırmıştır.içindeki galatasarylılık damarı fenerbahçe maçından sonraki bizim stadyum programında ortaya çıkmış ve yenilgiye ne kadar üzüldüğü jestlerinden mimiklerinden surat ifadesinden ve söylemlerinden net bir şekilde anlaşılmıştır.son dakikadaki penaltı pozisyonunda fb maçlarında yıllardır hakem hatları hep onların aleyhine yapılıyo demiş ve gereken mesajı vermiştir.bugün fanatikteki yazısında herşeyin bitmediğini ve üç maçlık seri yakalanırsa şampiyonluk şansının çok fazla olduğunu vurgulaması hala bi yerlerden takımı motive etmeye çalıştığını göstermiş ve bendenizi son derece mutlu edip şampiyonluk inancımıda arttırmıştır nedense.
  • 473
    cok fazla keyflendik sayesinde. bos kaleye atamaz diyenlere inat ceza sahasinin disindan voleleri takti isvicreye. adam gecemez diyenlere inat ingiltere liginin dönem itibari ile güclü takimlarindan olan leeds united karsisinda iki futbolcuyu ipe dizip golünü atti. tuhaf bir sey, bir yaniyla muhtesem iken diger yani ile aciz bir adam. hicbir futbolcu hakan sükür kadar tartisilmayacaktir, aslinda onun farkliligi buradan gelir. hayatim boyunca savundum onu. hic benim yuzumu kara cikarmadi. tam babam yaa bu adam fut.. derken sahneye cikti. mahallede arkadaslarim ona saban derken onlara hadi len dedim kustum oynamadim bir daha onlarla. onun attigi gollere bir farkli sevindim. cocuklugumun kahramaniydi. milan, juventus hollanda,almanya, dortmund,berlin,leeds united ve sayisiz avrupa takimina ve ülkesine goller atmistir.. böyle bir farkliligi ve ayricaligi bize bir baska futbolcu yasatamayacaktir. cok yeteneklisini bulmak kolay da, ayni zamanda bu kadar beceriksiz olup sakatlanmadan, kartlardan uzak yillarca bize taraftarlik ruhunu derinden hissettirebilecek, cesitli mucizevi basarilara imza atacak bir hakan sükür bulmak gercekten zor. ne yaparsa yapsin kizamiyorum ve kizamicam ben bu adama. hala posterleri odamin duvarlarini susluyor. indiremiyorum elim gitmiyor. onsuz takimda sanki eksik birseyler var gibi geliyor bana hep. sahaya baktigim zaman gozlerim hep onu ariyor. sanki bir anda hucum presine baslicakmis gibi geliyor.
  • 475
    --- alıntı ---
    bursaspor ile fenerbahçe’nin, seyircisi, futbolu ve almış olduğu neticelerle büyük coşku yaşadığı haftada, galatasaray amaçsızca bir futbol oynayarak, belki de en avantajlı takım konumunda olmasını da unutarak çok değerli puanları sivas’ta bıraktı. amaçsız, futbol organizasyonundan uzak, sadece rakip hatalarından pozisyon bulan bir galatasaray vardı sahada. 1-0’dan sonra kaçırılan birkaç pozisyon belki de ligin en fazla pozisyon veren ekibi olan sivas’ı son dakikaya kadar dirençli tuttu.

    zor oyunu bozar!
    yazının başlığındaki tescil kelimesini de şöyle ifade edebilirim; sezon başından beri söylediğim plansız, amaçsız, yetenekli olduğu söylenen, yıldız ama mücadeleden eksik oyuncuların transfer edilmesi sivas gibi birçok deplasmanda galatasaray’ın en büyük handikapı oldu. dün de hemen hemen tamamı yerlilerden kurulu bir kadro sahadaydı. bu da ligin mücadele yapısının yüksek olduğu anlarda, bu yabancıların işe yaramadığı gerçeğini ortaya çıkardı. kısacası ‘zor oyunu bozar’ lafı bir kez daha tescillendi. bu kadro, rijkaard’ın sistemi olan çok paslı oyunun tamamen zıttına dayalı ve rakibe davetiye çıkaran bir oyun anlayışını sahaya getirdi. burada söylemeye çalıştığım şu; yönetimin plansızlıkları son haftalara girildiğinde mecburiyetten kadro değişimini getirdi. kopuk kopuk oynayan galatasaray, kötü oynamasına rağmen kazanabileceği maçta son dakika golüyle puan kaybetti. geçen sene de böyle bir kadro kurulmuştu. o pahalı kadronun aldığı beşincilikten çıkarılamayan ders, bu sene daha pahalı oyuncular alınmasına neden oldu. umarım, bu kötü gidişat bundan sonra daha büyük borçların altına itmez galatasaray’ı. ne kadar pahalı kadro kurarsanız kurun, futbolcular arasındaki -sadece sahada değil- dışarıdaki uyumsuzluk, kampsız geçen dönemler, ‘eldeki yıldızlarla nasıl olsa kazanırız’ düşüncesi galatasaray’ı rehavete götürdüğü kadar rakipleri ayakta tuttu ve motive etti. böylesine bir maçta forvetsiz oynamak, hangi akla ve mantığa sığdırılabilir, anlamıyorum. bu dakikadan sonra yine birileri suçlanacak, futbolcu veya antrenörlerden birileri hedef gösterilecek! ama taraftar ve camia bu oyuna artık gelmeyecektir.

    kulübün parasıyla sihirbaz!
    galatasaray’ın parasıyla ‘sihirbaz’ olanlar aynı parayla şimdi hangi sihirbazlıklara soyunacaklar! bunu yukarıda az da olsa izah etmeye çalıştım. seçim transferi olarak anılan tugay kerimoğlu’na bundan sonra daha fazla güvenilmeli, ona çok daha fazla oyuncu yetiştirilmesi görevi düşüyor. matematiksel olarak halen şampiyonluk şansı bulunan galatasaray’ın bu mevcut durumunun üstünü örtebilmek için değişik transfer söylentileriyle geçecek günler bizleri bekliyor.

    sivas’ın mesut bakkal’dan sonra birden birçok şeyi değiştirmesi mümkün gözükmüyor. ama son dakikada attıkları gol onlara büyük bir moral olacaktır. ve ligin dibini daha farklı bir boyuta getirecektir. bu yazımda tek tek oyuncuları anlatmak mümkün olmadı. nedeni şu; bu kadar büyük paralara kurulan kadronun futbolunun sahada hiçbir şey üretememesi.
    --- alıntı ---
    * *
App Store'dan indirin Google Play'den alın