• 9
    f-f sport menajerlik şirketinin ortağı iki kardeşten biri. kendisi daha aktif birine benzediği için onun başlığı altına yazacağım.

    öncelikle yukarıda bir yazar arkadaşım bahsetmiş. kendisi fanatik bir galatasaray taraftarıymış. hatta uefa kupası uçağında kendine yer bulduğu söylenmiş.

    şöyle bir haber var;

    http://www.hurriyet.com.tr/...-kurtaralim-18173975

    “24 nisan 2011’de aziz yıldırım’ın, ilhan yüksel ekşioğlu’na fenerbahçe’nin izmir’de bucaspor ile yapacağı müsabakada bazı bucasporlu futbolcular üzerinden şike yapılması için talimat verdiği anlaşılmıştır.

    ilhan ekşioğlu’nun koordinesinde devam eden çalışmalar kapsamında; ilk olarak ali kıratlı aracılığı ile menajerler özkan doğan ve fazıl özdemir üzerinden bucasporlu bazı yabancı futbolcular ile irtibata geçerek maçın f.bahçe lehine sonlanması karşılığında da para almaları konusunda anlaştıkları belirlenmiştir.”

    son hafta fenerbahçe’yi evinde ağırlayacak sivasspor, bucaspor’un fenerbahçe’den puan koparması halinde düşme hattında son haftaya girecek, bu yüzden aracılar ile bu işi çözmek istiyorlar. fazıl özdemir de sonrasında şike davası dosyalarına dahil olmuş fakat hakkında takipsizlik kararı çıkmış. hukuksal karşılığını bilmiyorum ama kendisi suçsuz olduğundan -olsa gerek- herhangi cezai işlem uygulanmamış.

    http://www.hurriyet.com.tr/...enajerlerde-40781398

    “galatasaray’ın eski futbolcularından olcan adın ve semih kaya’nın menajeri fazıl özdemir ise, uzun süredir tahsil edemediği parasına karşılık, türk telekom stadyumu’ndan loca satın aldı.”

    galatasaray fanatikliğini doğrulayacak tarzda bir haber.

    bunun dışında kendisi selami özdemir’in oğlu. eski milli takımlar sorumlusu ve şu an türkiye futbol vakfı yöneticisi.

    bundan önce de başkanlığı öncesi mustafa cengiz ve oğlu sarper cengiz ile birlikte birçok maçı izledikleri ve aralarının çok iyi olduğu camiada bilinen bir durummuş. buna rağmen ozan konusundaki tutumları, aynı maddeyi atalay için de koydurmaları ve muhtemelen onda da sıkıntı çıkaracak olmaları acaba ters düştüler ve galatasaray bu çıkar çatışmasının altında harcanıyor mu diye düşündürüyor. gerçi böyle bir durum olsa semih kaya’yı şu an getirmemek için işleri yokuşa sürebilirdi. bu durumu da şöyle oturtuyorum kafamda; sanki stutgart ozan karşılığında bize bir oyuncu kiralamış gibi düşünebiliriz. menajer bedavaya bize semih’i getireceğini söyledi, bu da bence ozan’ın fatih hocayı kırmak istememesinden ötürü hocanın gönlünü yapmaya çalışmak için üretilmiş bir çözüm.

    velhasılkelam ozan gitti, semih geliyor. yönetim sözleşme açıklamasıyla fazıl özdemir’i taraftarın önüne attığından yönetimle menajerin arası çok iyi olmayabilir. bu da atalay’ın geleceğini etkileyecek bir durum. çünkü bizim bu adamla anlaşıp en azından atalay’ı ucuza kaçırmamamız lazım. kaldı ki yurtdışına götürme becerisinin somutlaşmasından ve ekürisi semih de florya’ya döneceğinden dolayı genç oyuncularda bu menajere doğru meyillenme olabilir. yönetimin burada çok dikkatli olması, çocukların aklına girilmesine engel olması lazım.

    entry’mi bitirirken futbolcu listesinde gözüme çarpan bir detayı belirteceğim. bursa, izmir ve istanbul (galatasaray)’a özel bir futbolcu dataları var. bu da buca, altınordu ve göztepe altyapılarından oyuncu almak için kendisi ile sık sık muhatap olacağımız anlamına geliyor. umarım ki o karşılaşmalar sıkıntılı olmasın.

    not: kerem atakan kesgin de kendisinin futbolcusu. onu galatasaray’a getirebilirse ozan’da yarattığı kötü intibayı yok edebilir. *

    edit: hata düzeltme
  • 11
    galatasaray altyapısında oynayan genç ve yetenekli futbolculara kaynak yaparak, onları ucuz fiyatlarla hatta yok pahasına kaybetmemize neden olan bu selami özdemir’in oğlu güde fazıl özdemir ve onun gibilere papuç bırakmamanın ne kadar önemli olduğu bir kez daha anlaşılmıştır. bütün bu saçmalıklar dursun özbek-cenk ergün döneminde (tabi birde mehmet özbek) oluyor neden? çünkü futboldan anlamayan ve başkan oluşu galatasaray tarihinin en korkunç yanlışı olan dursun özbek ve cenk ergün bu tür açıkgözlerin elinde bilerek ya da bilmeyerek yem olmuştur. onun için diyoruz ki;

    futbol, bazılarının zannettiği gibi sadece sahada oynanan bir oyun değil, hele bizim ülkemizde hiç değil. futbol yönetimi o kadar önemli ki bunu bu satırlarda anlatmam çok zor. daha önce çeşitli vesilelerle bu konuda birçok entry girdim ama yetmez. bir kitap yazılsa, hatta roman türünden olsa bayağı da okunur.

    öncelikle menejer-futbolcu ilişkileri çok önemli. çakal menejerlerin eline fırsat geçtiği anda seni ve kulübünü elinde oynatır. futbolcusunu pazarlamak için hem seni kullanır, hem kulübünü kullanır hem de taraftarı kullanır. öncelikle bir menejer daha önce bir çakallık yapmış ise yani ahlaksız bir iş yapmışsa ondan asla futbolcu almayacaksın. elinde messi olsa almayacaksın. ikincisi futbolcunun performansından menejeri de sorumlu tutacaksın. üçüncüsü menejerin ücretini futbolcunun sözleşmesinde kaç yıl varsa o kadar yıla böleceksin. peşin verdiğinde, yeniden menejerlik ücreti almak için futbolcusunu satmaya kalkar. satamazsa da huzursuzluk yaratır.

    şimdi konumuza dönersek, güde fazıl özdemir galatasaray’a büyük kötülük etmiştir. çünkü iki-üç yıl daha galatasaray’da futbol oynasa 30 milyon eurolara satabileceğimiz bir futbolcuyu 11+1 milyon euro’ya uçurmuştur. üstelik semih kaya’nın yarım sezonluk ücretini de galatasaray’a fatura etmiştir. eski aptal yöneticileri kandırıp opsiyon koydurarak ve bu sayede şimdiki yönetimi makasa alarak yapmıştır bunu. tabi ki eski yönetim asıl suçludur. çünkü ozan ve atalay gibi futbolcuların değerini anlamadıkları ortada. böylelerini bu menejer kandırmasa başka bir menejer gelip kandıracaktı zaten. biz o nedenle diyoruz ki fatih terim sadece teknik direktör değil aynı zamanda bu alemin aslanıdır diye.

    şimdi bu parayı sonraki satıştan stuttgart kazanacak. (tabi menejer de ücretini alacak bu satıştan.) peki dört beş yıl emek verip yetiştirdiğin bir futbolcunun kaymağını neden bir alman kulübü yesin. stuttgart, galatasaray’dan daha iyi bir vitrin olsa anlarım ama küme düşmeye oynayan bir takım. cengiz ünder’i roma’ya sattı başakşehir ama başakşehir türkiye’den başka hiçbir yerde tanınmayan bir takım dolayısıyla vitrin olma katsayısı sıfır. cengiz’in roma’ya gitmesini de bu nedenle anlarım ama söz konusu galatasaray ve hele teknik direktörü fatih terim olan bir galatasaray ise akan sular durur. bundan daha iyi bir vitrin olabilir mi? fatih terim bir yıldır galatasaray’ın başında nerdeyse bütün futbolcularımıza hücum ediliyor. tudor zamanında tek bir futbolcumuza talep var mıydı?

    sırada atalay, yunus ve diğer futbolcular var. bu çocuklar yetenekliler ama pişmeleri için zaman gerek. şu anda bunları 7,5 milyon opsiyonla hiçbir takım almaz. nitekim yunus akgün’e anderlecht en fazla 3 milyon euro veriyor. o zaman yönetimin ve fatih terim’in yapması gereken çok açık: bu futbolcularla opsiyonu kaldırıp beşer yıllık sözleşme yapılmalı. gerekirse menejerlerini değiştirmeleri istenmeli. galatasaray gibi vitrin bir takımı üç kuruşluk menejerlik ücretine değişenlerle iş yapılmamalı. bu sözleşme uzatımından sonra bu çocuklara hatırı sayılır süreler verilerek yıldızlaşmaları sağlanmalı. bunların yıldızlaşmasını galatasaray ve fatih terim dışında hiçbir kulüp başaramaz şu anda türkiye’de. o nedenle asla taviz verilmemeli. üç kuruşluk menejer menfaati için galatasaray’ı kullanmalarına asla müsade edilmemeli.

    altyapıdan gelen çocukların galatasaray’a ihanet edeceklerini asla düşünmüyorum. yeter ki onları menejerlerin elinde oyuncak olmaktan koruyabilelim. hatta bu çocukların kafasından para için transfer düşüncesi silinmeli, öncelikle galatasaray ile şampiyonlar ligi şampiyonluğu kazanma hedeflenmelidir. başarı gelince bu çocuklar hem galatasaray’dan haklarını alacaklar hem de gittikleri takımda çok daha yüksek ücretler kazanacaklar zaten. üstelik özgüvenleri yüksek bir şekilde gidecek ve takımlarında ezilmeyecekler. başkan ve yönetim, fatih terim ile konuşup bir strateji belirlemeli ve hem bu çocuklar hem galatasaray için en iyi çözüm bulunmalı. aksi halde biz yetiştiririz menejerler ve açıkgöz kulüpler yer bu çocukların kaymağını.

    ozan kabak stuttgart’tan yaklaşık 1 milyon euro kazanacak. (1,8’den vergiler düşünce kalan net) galatasaray bu çocuğa örneğin 750 bin euro veremez miydi tabi ki verebilirdi. peki ozan galatasaray’da bulduğu ortamı, desteği stuttgart’ta bulabilir mi? asla. peki hangi takım daha iyi vitrindir? tartışmasız galatasaray. peki o zaman neden bu ihanet. neden bu çocuğun geleceği belirsizliğe kurban ediliyor. şimdi bu çocuk orada üç-beş hata yapsa alman taraftarlar da tepki gösterse ne olacak? bizim taraftarımızın verdiği desteği stuttgart taraftarından bekleyebilir misin?

    türk insanının ezilmişliğini, güvensizliğini, aşağılık kompleksini anlamıyorum. üç kuruşluk stuttgart gelip bizden gencecik fidanı koparıp gidebiliyor. buna alet olanlar ise bizzat içimizdeki ezik menejerler. çok yazık.
  • 12
    bence ozan kabak transferinde yonetimi çok pis köşeye sıkıştırmıştır. 18 yaşındaki bir oyuncunun forma bonus olmadan, bir sonraki satıştan pay olmadan gönderilmesinin başka açıklaması yok.
    ben yönetim olsam yarından tezi yok bu adamın menajerliğini yaptığı genç oyuncuları toplar "bu adamı bırakmazsanız a takımla çalışamaz maça çıkamazsınız" derdim.
    maksat bu adam bu kulüpten bir daha bir kuruş para kazanmasın.
App Store'dan indirin Google Play'den alın