1
teknik direktör ve yönetici klişelerinden biridir.
göze hoş gelen futbol
-
-
2göreceli ve subjektif bir futbol terimi. genel anlamda kıran kırana mücadelelerin, sağlı sollu ve karşılılı atakların, gol pozisyonlarının ardı arkasının gelmediği çılgın atan maçları tasvir etmek için kullanılır. bazen 0-0 biten bir maçın, 4-0'lık bir galibiyete göre göze çok daha fazla hoş gelme ihtimali de vardır.
-
3yavaş yavaş oynamayı başarmaya ve sabrımızın karşılığını almaya başladığımız, ancak üstüne basa basa söylüyorum dişimizi sıkıp biraz daha sabredersek çok daha keyif alacağımız futboldur. şu an roberto mancini bizler için gerçekten büyük bir şanstır. ilk günden beri ciddi bir sistem ve zihniyet değişimi içersinde olan galatasaray futbol takımına bir de kimsenin cesaret edemediği, hatta telaffuz bile edemeyeceği bir değişimi getirerek takımı ciddi şekilde gençleştirmiştir. işin bana kalırsa ilginç yanı, genelde böyle değişimler yaşanırken futbol takımları ciddi acılar çekip, üst üste bozgunlara uğrarken galatasaraybu ince köprüden alnının akıyla ve olabildiğince iyi skorlarla, turlarla çıkmıştır.
bugün geldiğimiz noktada, mevcut galatasaray futbol takımından 2 farklı 11 yaratılabilmekte ve her ikisi de ayrı keyif vermektedir.
haftasonu oynadığımız ve 6 0 sonuçlanan2 şubat 2014 galatasaray bursaspor maçına şu kadro ve dizilim ile çıktık.
[biçim]
--------------muslera-------------
eboue-----semih----hakan---sabri--
-------------ceyhun---------------
---------selçuk---melo------------
------------sneijder--------------
--------drogba----burak-----------
[/biçim]
bursaspor'u yok ettik, tam anlamıyla yok ettik. bunda tabii ki bursaspor'un da hataları vardı ancak özellikle hücumda çok iştahlı, aç kalmış ısırdı mı parçalayacak bir aslan edasındaydık ve nitekim parçalık da. yine kalemizde üç dört tane de olsa pozisyon verdik ancak geçtiğimiz haftlara aylara oranla çok daha sağlamdık. bunun için biraz daha sabredeceğiz, sabretmeliyiz.
bugün ise 5 şubat 2014 tokatspor galatasaray maçında tepeden tırnağa değişmiş, henüz bir kaç gün önce takıma katılmış oyuncuların olduğu, bizim yabancı olmamızın yanı sıra oyuncuların da birbirine yabancı olduğu bir takım ile sahadaydık.
kadromuz, dizilimi tam kestiremesem de şunun gibiydi. özellikle tokatspor kanatlardan çok gelmediği için tellesve salih daha çok hücum bek görevindeydiler:
[biçim]
--------------ufuk-----------------
salih---chedjou---burdisso---telles
-------------veysel----------------
---------yekta----- emre-----------
---izet-----------------ontivero---
--------------umut-----------------
[/biçim]
maç boyunca yine pozisyon üretme konusunda neredeyse hiç sıkıntı yaşamadık, sağ açığı çok etkili kullanamasak da özellikle telles ile sol taraftan ortalarla pozisyon üretmeye çalıştık. ancak tıkır tıkır işleyen bir orta saha göbeği vardı bu maçta. emre çolak - yekta ve ontivero ile ciddi şekilde pozisyonlar ürettik, pozisyonlara girdik. uzaktan şutlar denedik, çok iyi ara paslar gördük. tabii ki aman aman bir kıstas olmasa da bu maç, yeni bir araya gelmiş bir takım için çok üst düzey bir futbol oynadık. savunmamız yine sallantılıydı, ancak bunu da rahatlıkla aşabileceğimizi düşünüyorum.
takımımız genel olarak çok çok iyi bir yolda. gerekli transferler belki de ilk kez tamamlandı. kadro genişledi. yerli rotasyonu sağlandı. ve tüm bunlar yetmezmiş gibi gerçekten göze hoş gelen futbol da başladı. bundan sonra tek yapmamız gereken, daha önce de çok çok iyi yaptığımız gibi, arkamızı yaslanmak takıma destek verirken, biraz da zaman vermek, sabretmek.
güzel günler demiyorum, güzel yıllar hem de çok güzel yıllar yakın. inşallah her şey hayal ettiğimizden de öte bir şekilde gelişecek.
