• 5
    sosyal iletişim ağlarının* gelişmesi ile birlikte önemli bir ihtiyaç doğmuştur. şöyle ki; internet ortamındaki sosyal ağlarda müthiş bir bilgi kirliliği ve insan kalabalığı olmasına rağmen her konuda, her açıdan orijinal fikirlerin ortaya çıktığı da bir gerçektir.

    galatasaray yönetimi bir veya birkaç kişiden oluşan bir birimi internet ortamında galatasaray hakkındaki yazıları tarayarak kendilerine rapor çıkarması için görevlendirmelidir.

    twitter'da, forumlarda ve sözlüklerde* galatasaray taraftarının yazdıkları dikkate alınırsa yönetim çok güzel işlere imza atacaktır. ilk etapta yapılması gereken; kayda değer şeyleri kendilerine rapor halinde iletecek bir birimin kurulması.
  • 6
    kavga etmeyin, kavga çıkaracak söylemlerden kaçının. aranızda ikilik hatta üçlük varsa bile bunları kendi aranızda halledin. iyi giden takım ortadayken ele güne yalan yanlış malzeme vermeyin. futbolu fatih terim ve ekibine bırakın. fatih terim ile birlikte futbolu idare etmek isteyen aranızdakileri ve aranızdakilerin desteklediği danışman, direktör sıfatlı ne kadar adam varsa öteleyin. çok lazımlarsa kendi şirketlerinizde çalıştırın. sadece maçlardan sonra demeç verin o da maçla ilgili olsun fazla uzatmayın. ekonomiyi ne güzel hallediyosunuz zaten o işi yapmaya devam edin. ara sıra davet mavet düzenleyin, balolara katılın, medya da böyle boy gösterin. takımın içine nifak sokarak değil.

    (bkz: abarttım galiba biraz)
    (bkz: yok yok iyi dedim)
    (bkz: hatta az bile dedim)
  • 10
    yazılacak yer burası mı tam bilemedim ama, uzun süredir aklıma olan küçük isteklerim var. başkanımız ve yönetimimiz, galatasaray'a görünüm anlamında iyi şeyler katıyorlar ve buna önem verdiklerini, saha içinde, dışında gösterdiler. gs store'larla, ya da televizyonla alakalı isteklerimiz de ciddiye alınıyor genelde. madem bu işin şov kısmı var, madem avrupai bir görünüm istiyoruz, şu maçlarımıza küçük eklemerle daha iyi bir ortam yaratabiliriz.

    özellikle türk telekom arena anonsçusundan hiç memnun değilim kendi adıma. çok zor bir istek değil bu, maliyeti falan da yok, heyecanı daha iyi yaşatan, tribünü daha iyi anlayan bir anonsçu lazım. örnek verelim, 27 ocak 2013 galatasaray beşiktaş maçı, derbi, liderliği perçinleme maçı, sneijder'in ilk maçı. 2. yarı oyuncu değişiyor, emre'nin yerine tüm stadın beklediği sneijder girecek. anons ruhsuz şekilde 'çıkan oyuncu 52 numara...' arkadaş, neden karşılıklı anons yapılmaz tribünle anlamıyorum, 2-1 öndeyiz, herkesin gözü kenarda sneijder'de, alkış kıyamet stadta, ama anons tam bir matem havasında.

    2. önerim de basketbol maçlarımız için. çoğu yabancı maçta gördüğümüz, nba maçlarını da demiyorum, avrupa'da küçük takımların salonlarında bile gördüğümüz maskotlar var. aslan gibi de güzel bir sembolümüz mevcutken kullansak ya şunu. hatta tutarsa ingiltere liglerindeki takımlar gibi futbol maçlarına da getirilebilir, bunlar özellikle yaşı küçük taraftarlar için güzel şeyler, üçlü çektirme işlerine bulaşmadığı sürece denenebilir gayet bence. tabi bunun için salonlara iyi miktarda seyirci de gerekiyor ama, müzik çalma, serbest atış öncesi sonrası anonsların yanında ufak melodiler deneme işleri de düşünülebilir. bunlar özellikle atmosferi de tetikleyen şeyler, bir kaç yıl önce istanbul'da oynadığımız eurocup women final maçını hatırlıyorum, tv'den izledim ama gördüğüm en güzel galatasaray tribünlerinden biriydi, bunu kırkyılda bir denk gelecek ev sahibi olacağımız final maçlarında görmektense genele yaymak lazım, bu minik fikirlerimin, hayallerimin peşindeyim. *

    edit: hadi sözlük bi el atalım.
App Store'dan indirin Google Play'den alın