538
2 kere lyon’a mikuatadze için teklif yaptık sonunda oyuncu istemiyor dediler. kyle-walker peters’e iki kez teklif yapıldığı söylendi, oyuncu gelmek istemiyor diyorlar.
bizim yönetim futbolcuların fikrini almadan ve/veya iletişime geçmeden mi teklif yapıyor? buna inanmak istemiyorum lakin öyle duruyor.
bir futbolcunun gelip gelmeyeceğinin fikri alınmadan nasıl bonservis teklifi yapıyoruz inanılmaz.
539
yemin ederim mahvettiler bizi. ilk 11'de eksikler var, rotasyonda eksikler var. her maça aynı 11 çıkmaktan oyuncuların ciğeri söndü resmen.
sara ya da torreira'ya bir şey olsa orta saha kalitemiz çorumspor seviyesine iniyor hala bir transfer yok ya.
rabbim okan hocaya ve futbolculara yardım etsin. yönetime rağmen başarılı gidiyorlar..
540
artık gündeme yeni bir ismin düşmesini görmekten gına getiren komite. bir gün bakıyorum walker, ertesi gün tuta, bir aydır skriniar, bir hafta önce rashford. cidden ne yaşıyoruz biz tam olarak? yapamıyorsanız basın istifayı defolun gidin.
541
asgari ücret tespit komisyonu ayarında olan komitedir.
542
çok kötü yönetiyorlar. artık inanamıyorum bazı şeylere. takımda yedekte güvenebileceğin adam sayısı çok az. oynadığın oyun belli. ahmed kutucu’yu 4 günde ancak bitiriyosun. skriniar’ı elinden alıyorlar. sağ bek yok-sol bek yarım. stoper yok, ortasahanda 6-8 oynayacak oyuncun yok. kanatlarda oynayacak yedeğin yok. mertens’in yedeği yok. inanamıyorum bu plansızlığa.
543
cok kotu yonetmiyorlar. direkt yonetmiyorlar. umarim defolup giderler de kendileri yerine liyakatli birileri gelir.
544
oyuncu ikna kabiliyetleri olmadığı için a’dan z’ye bütün isimlerden red yiyen komite.
erden timur’a bir sorun, transferin yüzde kaçı maliyet yüzde kaçı oyuncuyu ikna etmek. icardi, osimhen, mertens, torreira, davinson, angelino falan para için mi gelmiş buraya yoksa eksikliklerini hissettikleri aile ortamını gördükleri için mi? bunlar salmış gardi’ye oyuncu getirsin. liyakatsizsiniz.
545
20 yıldan fazladır takip ettiğim takımımızda transfer komiteleri şöyledir:
abdürrahim albayrak: yerli havuza hakimdir. yabancı dili ve içkisi yoktur. burak yılmaz, 53 amrabat, cagne.
adnan sezgin: içkisi vardır. sarhoşken transfer görüşmeleri yapar. saidou, stancu, culio.
bülent tulun: içkisi vardır. ama elit içkicidir. viski veya bir yemekte şarap eşliğinde transfer görüşmeleri yapar. fellaini ile peçete üstünde yıllık 5 milyon euro’dan anlaşmışlığı vardır. sanırım elmander’i de bu getirmişti.
mehmet özbek: fm oynayan oğlu veya yeğeni ile görüş alışverişlerinde bulunuyordu sanırım.
levent nazifoğlu: mençıstır’da bir aslan var sözünün sahibi ayarlı giderli agresif bir yöneticiydi. 2 milyon oğludur. serdar aziz, tolga ciğerci.
şükrü hanedar: valla fatih terim’li dönemlerde bir transferler yapıyordu ama necidir pek bilmem. mevzu fatih hoca’ysa gerisi bir hiçtir.
haldun üstünel, cenk ergün, erden timur: getirdikleri yıldızlar ile sükse yaptılar. ama verdikleri maaşlar ile kulübü de çok zora sokmuşlardı.
erden timur çok seviliyor. sanırım güvenilirliği en yüksek o.
546
bu işin içinde olmadıkları için normal olarak piyasaya hakim de değiller. tepeden inme oldukları için de erden timur'un tanıştırdığı gardi haricinde tanıdıkları bir menajer bile yoktur. sen gidip bonservis verirsin bol keseden ancak oyuncuyu ikna süreci farklı gelişir. ikna kabiliyetini dün ibrahim hatipoğlu açıklama yaparken gördük. bu oyunculara haksızlık etmeyin diyor beyefendi. kel başa şimşir tarak.
okan hoca bana stoper lazım diyor, ibrahim bey ayıp ediyorsun hoca metehan'a saygısızlık etme diyor.
okan hoca sağ bek lazım diyor, ibrahim bey ayıp ediyorsun hoca jelert'e saygısızlık etme diyor.
e orta saha bari diyor okan hoca, ibrahim bey ama yuh artık çok ayıp diyerek sağ elinin işaret parmağıyla tıp tıp dudaklarına vuruyor okan hocanın. okan hoca da basın karşısına çıkıp çalışmalarımız devam ediyor diyor. adam kendi yöneticisini ikna edemiyor ki takımın eksik olduğuna.
profesyonellik 0, kurumsallık 0, vizyon -5.
öyle bir komitemiz var işte.
547
birçok oyuncu ismi ve bunların kulüplerinin adları sürekli ortalıktaydı zaten. hepsi ile hemen hemen aynı süreçleri yaşadık.
bu camialar bize düşman vs olacak hâlleri yok. hepsi ile aynı sıkıntıları yaşıyorsak bizimkilerde ciddi sorun var demektir.
gittiğin hiçbir oyuncuyu iknâ edemiyorsun, parasal konularda anlaşamıyorsun, kulüplerle bonservis bedeli için ne konuşuyorsun kimse bilmiyor, menajer mi kullanıyorsun yoksa kendi personellerini mi kullanıyorsun belli değil.
iki yıl üst üste şampiyon olmuş, takımında yıldızlar olan, hangi emekli oyuncuya sorsan galatasaray’a git diyecek ortamda transfer beceremiyorsan oturup bi düşüneceksin. gittikçe rezalete dönüyor iş.
548
arada bir icardi osimhen patlayınca, bu durum bağımlılık yapmış komite.
suna benziyor, kendine epitopu bir eşofman altı alacaksın. normal dandik bir mağazaya gitmek yerine diyosun bekleyeyim haftasonu outlet'e gideyim. outlet'i gezmeye basliyosun burberry'den hugo boss'danz acayip cezbediyor seni. butun gün rafların arasında arada derede kalmış bir burberry arıyorsun koton fiyatina. ama amacından o kadar saptin ki eşofman altı aradığını unuttun, tişört çorap ne bulsan alacaksin sırf kelepir diye. bizimkiler de yıllardır aynı hesap. bir kere de jantı olmasın ama ihtiyacımızı alin, ilk gunden getirin koyun önümüze. yok illa son gün burberry'nin tozlu 5 sezon öncesinin ağarmış işime de tam yaramayan modeli olacak.
549
siz birde transferin son günü yaşatacaklari rezillikleri düşünün. yaztransfer doneminin son gunlerinde zalewski'nin artik bizi reddetmekten bası dönmüştü. siz zannediyorsunuz ki 4 futbolcu alicaklar. en fazla 1-2 sallai gibi son tercih adam alirlar oda en fazla.