güne
first to eleven ile başlayalım. hem de özel bir şeyler karalayalım. dinleyerek okuyunuz.
* https://www.youtube.com/watch?v=AUSYML0hXo0 güne böyle uyandım. 21 yaşındayım. elektro ve davul ritm veriyor. tam 15 yıl önce bugün eşimle tanıştık kampüste. o gün bugün. bizde evlilik yıldönümü değil, tanıştığımız günün yıldönümü kutlanır. aslında kasım 2004’te tanışmıştık. bir daha buluşmak için çok uğraştım. ne mal olduğumu bilen arkadaşları anlatmış kıza beni. ortak arkadaşlarımızı saldım. pivot çok değişti, artık gerçekten ciddi ilişki düşünüyor, eskisi gibi değil ikna çabaları; benim yoğun değişim çabalarım sonuncunda ikinci kez görüşmemiz tam 5 ay sonra oldu. beş ay ulan, dile kolay. 5 ay bekledim. (bekledik bunu çok bekledik) 22 nisan 2005 günü nihayet buluşabildik. cebimdeki paranın neredeyse hepsini iki elimle zor tutabildiğim bir bukete verdim. insanlık tarihinde böyle bir buket yok. hafta boyu makarna yemeyi göze alarak. o ne yaptı? bu tip hareketlerden hiç hoşlanmam deyip çiçeği almadı. kabul ediyorum cool bir hareketti, amacına ulaştı ama ağzıma sıçtı. bazuka gibi buketle eve döndüğümde ev arkadaşlarımın geçtiği taşak çok fenaydı. hafta boyu bunu yersin artık dediler. buketi almadı ama gönlünü kazandım ve ciddiyetime inandı. hayat arkadaşlığına gidecek ilişkimiz tam 15 yıl önce bugün başladı.
çiçekler ne mi oldu? evde odama serip kurutmuştum. ulan romantizm senin neyine? böceklendi. evi böcek bastı, zor kurtulduk. ev arkadaşlarım beni linç etmeden komşudan elektrikli süpürge alıp temizledim her yeri.
nice 15 senelere sevgili eşim! sağlıkla, huzurla.
first to eleven grubu ve bu tarz beni 20’li yaşlarıma götürüyor. kanım kaynıyor. bu özel günde paylaşmak istedim.