(bkz:
11 mayıs 2019 çaykur rizespor galatasaray maçı)
ankara bilkent'teyim. askerden döneli kısa bir zaman olmuş. askerdeyken devrem
hankmoody ile birlikte kah fener derbisi, kah başakşehir'in rize maçında maçın son saniyelerini radyodan dinlerken koğuştan depar atarak çıkmam, kah yine başakşehir'in göztepe maçını terhis olduktan sonra manisa'dan izmir'e geçerken otobüste ön koltukta telefondan izleyen göztepeli bebenin boynuna sarılmam falan derken cimbom'u 8 puan geriden şampiyonluğa ortak etmişiz.
o gün rize maçını izlemiyorum. bilkent'te mekan işleten arkadaşımın yanına gitmişim. 50 metre ileride lokal ismindeki bir barda maç yayını var. ses gelmesin diye kulaklığımı takmış, gaza basıyorum. arkadaşım zaten mekanla ilgilenmekten ara sıra uğruyor yanıma. bir yandan bira su gibi gidiyor zaten. arkadaşın mekanı olduğu için dost işi ödeme. çekinmeden sünger gibi çekiyorum.
* derken emre'nin
* ayağı kırıldı diye haberi bir şekilde alıyorum önce. o moralimi bozuyor ama "lan hadi emre için!" diye bizimkilere kendi çapımda mesajı yolluyorum derken hemen onun üzerine
umar aminu ile bitime 15 kala rize öne geçiyor... askerdeki totemlerimiz, emeklerimiz geliyor aklıma, bu kadar kolay olmamalı amk! diyorum, birayı bırakıyorum zaten barmen'e cin versene kardeşim diyorum.
artık elimde cin bardağımla maç yayını olan mekan'ın önündeyim. ekranı görmek için içeri doğru meyil ediyorum hafif. ekranı içeri dönük ayarlamışlar ki millet dışardan izlemesin, içeri otursun, yesin içsin. birkaç defa garsonlar ters ters bakıyor gibi yapıyor. ben ise gözümden alev saçarak "sakın!" mesajını çoktan veriyorum. yaklaşmaya cesaret edemiyorlar. neyse, derken bizim manyak diagne önce penaltıyı atıyor. penaltı'nın başına tekrar geçtiğinde
* "nein nein nein amk!" diye haykırıyorum, mekandakiler de onaylıyor beni ama neyse bu sefer hata yapmıyor bizim deli.
sonra... sonrası bende çok net değil. diagne hayatının kafa golünü attığı anda bende bant kopuyor. mekandayım artık. milletle kucaklaşıyoruz. garsonlar falan salıyor artık. "abi manyak galiba ellemeyelim." falan demişlerdir büyük ihtimalle.
*neyse, maç bitince arkadaşın mekana dönüyorum. başlıyorum ağlamaya gülmeyle karışık. arkadaşım "aha sıyırdı, olm askerde bir şey mi oldu sana doğru söyle :(" falan diyor. zorla ona da içiriyorum. "lan olm ben içemem mekanımda, babamın kulağına giderse hayatımı s.ker!" falan diyor ama dinlemiyorum. diyorum "ben konuşurum lan beyhan amcayla, içmezsen ben s.kerim!" zoom olup dükkanı müdürün insafına bırakıyoruz.
*buydu galiba benim son gözyaşı.
*