17 ağustos 2011 olympiakos galatasaray maçında 32. saniyede yediğimiz gol, durumunun vahametini ortaya koydu. o "tandem kılığındaki pozisyon alma katillerinin" derhal birbirinden ayrılmadan kulübeye, gerekirse tribüne gönderilmesi ancak rahatlatır.
pozisyonu şöyle aklı selimle tekrar bir inceleyelim. referansımız da şu özet olsun;
http://www.youtube.com/watch?v=VgN-PnvN7fA birinci saniyede ilk hatayı baros yapıyor. bir taç atışında ya o kadar geriye gelmeyeceksin ya da geldiysen hatasız topu birine aktaracaksın. topu kaybetmenin en tehlikeli olduğu an ve yer; takımın hucum pozisyonu alıp savunmayı öne çıkarttığı an ve savunma çizgisinin 20 - 25 metre önüdür. baros'un hatası savunmanın komple bir takım işi olduğunu ve bu kaidenin 2.sn'de bile geçerli olduğunu, yeniden hatırlatması açısından önemli.
yine o 2.sn'de selçuk inan'a dikkat! baros'un topu aktaracağı iki mantıklı yön var biri urfa diğeri de selçuk. urfa, baros'un çok rahat topu aktaracağı bir pozisyona geçmiş. (tacı kullanıp pozisyonu başlatan adam olmanın verdiği avantajla elbette) selçuk da yine baros'un çok rahat bir kafa vuruşu ile topu aktaracağı noktada pozisyon almış. oynatalım uğurcuğum videoyu ve dikkatle selçuk ve urfa'nın koşularını inceleyelim
hadi kolaylık olsun
http://www.youtube.com/...re=player_detailpage #t=2s :)
iki doğru koşu!
selçuk, futbol zekası en yüksek türk oyuncu. baros'un hatasının sıkıntısını en hızlı fark edip en hızlı reaksiyon veren o. pozisyonu hemen orada öldürmek gerektiğini biliyor ve hemen aktif prese (doğrudan topu kapmaya yönelik pres) başlıyor.
urfa, "bu saçları değirmende ağartmadık" der gibi; önce bir savunmayı beraberinde de rakibin hucumunu süzüyor. tehlikeli bölge de iki olympiakos'lu var. biri gökhan'ın diğeri servet'in markajında (gölge markajcılarımızı hala çözememiş tabi) bu okumanın üstüne sol çizgiye açılan olympiakoslunun koşu yolunu tutarak inceden, sağ çizgiden savunma hattına doğru ilerliyor. (sanırım 11 numaralı olympiakoslu, değil mi güntekin? sol çizgiye çekiliyor lakin tehlikeli bir koşu yapmasının imkanı yok çünkü urfa yolu kapamış.)
http://www.youtube.com/...re=player_detailpage #t=5s
şimdi tam bu anda duralım, oynatmadan bir bakalım uğurcuğum. tam 5.sn dostlar, durdurun ve bir bakın! neredeyse aynı çizgide dört galatasaraylı. urfa'nın orada olma sebebini açıkladık, sabri ve melo'da tamam. peki servet "the faithless" çetin! ne yapıyor orada? madem çıktın adama topu aldırmayacak kadar git, adam kaçmadan da en iyi yaptığın şeyi yap indir adamı. pasın oraya geleceğini ve adamı yakalayamayacağını anlayınca ne dönüyorsun. sanki iki üç adım önden koşuya başlamak ile tehlikeyi savuşturabilecek kabiliyet sen de varmış gibi.
7.sn'ye kadar ki seyir hepimizin bildiği seyir, servet önde başladığı koşuyu yine geride bitirir ve olympiakoslu yetenekli çocuk (değil mi güntekin?) topu alır.
http://www.youtube.com/...re=player_detailpage #t=7s
iki koşu incelemesi daha; gökhan ve hakan.
sevgili gökhan, nereye gidiyorsun abi? zaten iki kankan adamın başında, senin gözün niye orada? tamam bakmak gerek oraya da, seyre dalmanın ne faydası var. sadece iki saniye sonra usulca arkandan kıvrılıp giden adamı fark etmen de ayrıca bir güzel :) dua et kankaların adamı yakalayamadı da, olympiakoslu tek pasta senin arkandan sıyrılıp giden adamın önüne bırakmadı topu.
hakan balta'nın futbol zekası "muhteşem ikiliden" muhakkak ki yüksektir. eleştirilecek yanı futbol zekası değil reaksiyon zamanlamasının uzun olması. bizim pozisyonda da daha 6.sn'de servet'in adamı kaçıracağını anlayıp doğru koşuya başlıyor. elemanın en yakınına sokulabilen galatasaraylı olmayı beceriyor. fakat bu yetinilecek ya da sevinilecek bişey değil. e be köylü kızı, e be köylü kızı; madem anlıyorsun servet'in neticesinden çıkacakları da, neden direk topu almaya gitmiyorsun. fiziki kapasiten yetersiz belli ki, fakat ilk kararı verdiğin anda daha çapraz bir koşu yapsan adam duvar gibi sana çarpacak. her koşu tercihini, gölge pres yapmaya yönelik kullanma hastalığı var sende! "git, bas, al" felsefe bu hakan, felsefe bu.
bu tip golleri çokça yeme ihtimalimiz ziyadesiyle fazla bu yıl. bunu ancak gökhan ve servete, kızaklardan kızak beğendirerek engelleyebiliriz. zira yukarıda santim santim yorumladığımız olay sadece 12sn'de cereyan ediyor. futbolcu kardeşlerimizin birçok hareketi anlık düşünüşler ve refleks yanıtlar ile yaptığı kesin. şimdi bu gökhan ve bu servet'e "anlık doğru düşünme" kabiliyeti verme ihtimalimiz var mı? bence çok zor. hakan'a refleks reaksiyonları öğretme ihtimali daha çok terim'in.
illa ki başka bir tandem bulmalıyız, onbirdeki son yabancı hakkımızı da gerekirse stoperde kullanmalı ama rakiplere bu kadar kolay bir çözülme yolu vermemeliyiz.