kesinlikle doğru olan bir söz. bizler bu sözü çoğunlukla iyi anlamda kullanıyoruz. gönlünü bize adamış oyuncuları görünce
floryanın suyu'ndan giriyoruz his takımında çıkıyoruz. hele bir de bu aidiyet duygusunu bir yabancı oyuncu hissettiyse demeyin keyifimize.
yalnız biz kötü anlamda da hislerimize yenik düşüyoruz. anlık duygu durumumuzu bir anda futbolcumuz üzerine tabiri caizse "kusuyoruz".
kerem aktürkoğlu'na yapılanlar da tam olarak buna benziyor. galatasaray bir his takımıdır evet. ama taraftarlar bu his takımı içine biraz da aklını kullanma becerisi ile yaklaşabilse keşke. geçmişte futbolcumuzun yaptığını unutmasak, yeni geleni uzun zamandan beri orada "iyi şekilde" olan kişinin önüne sorgusuz sualsiz koymasak, biraz aklı selim davransak ne güzel olur mesela.
biz böyle yapmayıp da kendi futbolcumuzu kendimiz gömer, itibarsızlaştırırsak elin oğlu da gelir senin oyuncun hakkında karalama kampanyası da yapar, idmanlara hamburger siparişi de gönderir, zaten cengiz kerem'den daha da iyi diyerek futbolcunun en iyi vitrin yapacağı yer olan euro 2024 öncesi senin işine çomak sokmaya da kalkar.
han, bir tabir var ya, "topa bas bekle" diye. taraftarlar olarak bizler de kimi zaman derin bir nefes almalı ve topa basıp beklemeliyiz. galatasaray bir his takımıdır, ama pis hisler ile hareket edersek, mis gibi yürekten seni hisseden kişilerin hislerini, hevesini kırarsın.