• 51
    fatih terim'le birlikte veya başka bir tenik direktörle çalışıldığı takdirde oturma zorluğunda herhangi bir değişiklik yoktur. inanmayanlar ünal aysal'a sorabilir. 2011 yılında göreve getirdiği fatih terim'i 2013 yılında görevden almıştır. bunun akabinde ünal aysal istifa diye stadyum inlememiştir, sosyal medyada infial yaratılmamıştır, taraftar galeyana gelmemiştir. taraftar roberto mancini atkı bağlamış, cesare prandelli ile bütün zaferler gökyüzüne demiştir. kişilerin başarısızlıklarına, cesaretsizliklerine, beceriksizliklerine hocayı kalkan olarak kullanmalarından bıktım.
  • 57
    uğrunda 26 mayıs 2018 tarihindeki seçimde* 4 adayın yarıştığı makam. şimdi ise bddk anlaşması ile borçlarını 2 sene ötelenmiş bir kulüp var. onun teşvikiyle (zaten bir ikisi kızartmadan olan) 6 adayın çıkması belki de anormal değildir.

    son seçimde çıkan sonuç ise şöyleydi:

    mustafa cengiz: 2525
    dursun özbek: 1361
    ozan korkut: 659
    ali fatinoğlu: 207
    toplam: 4752

    bunun beyaz liste yapanı, geçersiz olanı vs. düşünürsek neredeyse 5000 kişiye yakın kişi gelip oy atmıştı.

    bakalım yeni seçimde bu sayıya ulaşabilecek miyiz? ulaşmamız seçilen başkanın kafalardaki güven oyu açısından faydalı olur.
  • 58
    birileri çekilmezse çok adaylı bir seçime gireceğiz. bu sebepten sonucunu kestirmek hiç kolay olmuyor. elimizdeki verilere göre inceleyelim.

    eşref hamamcıoğlu: tek liseli başkan adayı, son yapılan toplantılardan çıkardığım kadarıyla muhtemelen inan kıraç ve ünal aysal destekli.
    burak elmas: adaylığını ilk açıklayan aday. yönetim kurulu kadrosunda diğerlerine kıyasla daha büyük isimler var. faruk süren ve muhtemelen fatih terim destekli.
    metin öztürk: burak elmasla paralel açıklamalar yapıyor, taraftarın burak elmas ile beraber favorilerinden.
    ışın çelebi: yarıştan çekileceğini düşünüyorum, zaten gönülsüz pişen aş ya karın ağrıtır ya baş.
    ibrahim özdemir: ne desem boş, şu an hakkında hiçbir şey bilmiyoruz.
    yiğit şardan: cengiz ve polat destekli olarak aday olacak. oyları bölünmeyecek. diğerlerinden farklı olarak fatih terim ile çalışmayacak. anti-fatih terim oylarına da sahip olacak.

    şöyle genel resme baktığımızda başkan adaylarını cengiz yönetimi üzerinden destekçi ve muhalif olarak 2 gruba ayırabiliriz.

    bu noktada muhalifler burak elmas, metin öztürk ve eşref hamamcıoğlu'yken destekçiler ise ışın çelebi ve yiğit şardan olacak. dediğim gibi ışın çelebi'nin, yiğit şardan lehine çekileceğini düşünüyorum. böylece şardan destekçi oyların tamamına sahip olurken, muhalif oylar ise 3 aday arasında bölünecek. özellikle burak elmas ve metin öztürk aynı paralelde ilerliyorlar. dolayısıyla muhaliflerin oy hacmi daha yüksek olsa da başkanlık seçiminde öyle bir adayın kesin favori olduğunu hiç zannetmiyorum. fakat şu anki konjonktürde kendi kutbundaki rakipsizliğinden dolayı yiğit şardan'ı başkanlığa daha yakın görüyorum.
  • 59
    galatasaray taraftarının dursun yeniden seçilecek diye aday olma niyeti olan herkese dursuncu hain damgası vurararak pusturmasına ve önümüzde kapı gibi 3 yıllık uefa ffp anlaşması ve bu anlaşmada elimizi çok zorlaştıracak cenk ergün'ün kurduğu dolgun maaşlı kadro olmasına rağmen 4 aday çıkartmıştır. başkanın biri yıldırım demirören ya da ali koç gibi 40 milyon eurolar ile telafi edilem paralarda kulübü kendisine borçlanmadığı sürece de bol başkan adayları çıkartmaya devam edeceltir. 6 aday çıktı diyerek mustafa cengiz övmek biraz zorlama gibi...
  • 60
    iş o kadar saçma yerlere gidiyor ki mevcut başkan adaylarına ve listelerine bakınca koca galatasaray ne hallere düşmüş diyor insan.

    şu adaylara ve listelere aklı başında bir galatasaraylı baksın ya. galatasaray başkanına omuz atanlar, liseci zihniyetin kompedanları, mecdiyeköyde ali samiyen arazisini peşkeş çekenler, kulübü icraya verenler, fatih terime alenen hakaret dolu tweetler atanlar, ibra edilmeyenler, beşiktaş aşıkları, beyaz futbol şaklabanları, 8 ay forvet arayıp sonucunda kulübün 13 milyon euro'sunu kasımpaşa'ya yedirenler yok yok.

    umarım metin öztürk yada burak elmas seçilebilir. durum o kadar vahim o kadar karanlık ki bu adaylardan birinin seçilmesini isteme sebebim en azından galatasaraylı oldukları kesin.
  • 61
    herkesin işine nasıl geliyorsa öyle yorumladığı makamdır.

    mesela başkanı sevmiyorsun, icraatları hoşuna gitmiyor, topyekun adama yağlı surat diyebiliyorsun. hırsız, dolandırıcı da diyebiliyorsun. tefeci de diyebiliyorsun.

    ya da mesela hocayı sevmiyorsun. ama hoca da başkanı sevmiyor. o zaman başkan büyük başkan oluyor. "hop birader başkanlık makamı bu!" masalını anlatabiliyorsun. bakın inanmazsınız, 3-5 sene önce dursun özbek'e başkanken hırsız diyip, mustafa cengiz - terim sürtüşmesinde "ama ama başkanlık makamı" diyen tipler gördüm ben. o yüzden çok da şey yapmayın.

    başkanlık makamı, dolayısıyla galatasaray başkanlığı o makamda oturan kadar değerlidir. bu kulüp 6 aylık başkanlarla da şampiyon oldu, kulübe bir çok hizmeti olmuş başkanları şampiyon olmadan da uğurladı.

    olaya "kulüp" başkanı olarak bakarsak her şey çözülür. görevin mali açıdan hata yapmamak, kaynak yaratmak, kulübün çıkarlarını korumak, hakkını yedirmemek. yani kısaca iyi bir kadro kurmak ve federasyonla başedebilecek güven özveri ve tecrübe. bu kadar. bunu ne kadar iyi yaparsan o kadar değerlidir o makam. yapamıyorsan dursun gibi teneke bağlanıp yollanırsın.
  • 62
    sadece galatasaray'da değil türkiye'de ne federasyonunu ne de futbol kulüplerini futbolun içinden gelenler yönetmiyorken, bütün kulüpler borç batağında yüzüyorken, hiç bir kulübü bir adım ileriye taşınamamış insanlar kendi menfaatlerine göre hareket etmiş, koca kulübü babasının çiftliği gibi yönetmiş yöneticileri kim beğeniyor da fatih terim beğenecek? battık gelirlerimizin yarısına bankalar el koyacak başkan beğenmiyormuş fatih terim. ipler illa birinin elinde olacaksa 70'li yıllardan beri kulübün emekçisi olan, gecesi gündüzü galatasaray ve futbol olan adamın, kulüp tarihindeki başarılarının yarısında söz sahibi olmuş adamın elinde olsun, müteahhitlerin, otel zinciri sahiplerinin, iş adamlarının değil.
  • 63
    bu pozisyona aday olan kişilerden sürekli olarak sponsorlarla ilgili açıklamalar geliyor ve bana kalırsa herkes bu durumdan sıkılmış durumda.

    http://gss.gs/GWG

    atlıyorsam kusura bakmayın ama kimsenin kombinelerden, taraftardan, ultraslandan, değişmesi gereken düzenlerden, tff'den, yayın gelirlerinden "ciddi olarak" bahsettiği yok. bahsediyorlarsa da tırnak içinde arada bahsediyorlar kısaca, o kadar.

    söyledikleri şeyler aşağı yukarı kulağıma şu şekilde geliyor;

    "acccayip sponsor bulduk. süper sponsor bulduk. en iyi sponsoru biz bulduk. öyle bir sponsor bulduk ki dalga geçtiğimizi sanacaksınız. dev sponsor bulduk. bulduğumuz sponsorumuz bugün real madrid'e sponsor olsa kimse vay arkadaş demez öyle bi' sponsor. sponsorluk tarihimizin en büyük sponsorunu bulduk. bizim bulduğumuz sponsorun büyüklüğü başka bir büyüklüktür, tarif edilemez. bazen bulduğumuz sponsorun ismini kendi kendime söylerken halay çekmeye başlıyorum. çocuğumla top oynarken herkes sevdiği sponsor oluyordu ve ikimiz de şu an anlaştığımız sponsor oluyorduk, paylaşamıyorduk sponsorumuzu."

    sponsorla ilgilenmiyorum. bulunan sponsorun kişiye özel olmayacağını düşünerek kendimi avutmak istiyorum. istiyorum ki x başkan adayı, bulduğu 600 milyar dolarlık sponsor gelirini başkan seçilen kişiyle de seçim sonrası paylaşsın. bir diğeri anlaştığı süper futbolcuyu seçilen başkana paslasın ve hayat bayram olsun ama bu düzende hepsi çok zor ne yazık ki.
  • 64
    parasız bir adama nasip olmaması gereken mevki.

    yok falanca şirketin yöneticisi, yok amerika'da eğitim almış, yok o sene üniversite sınavını birinci bitirip galatasaray üniversitesi onur öğrencisi olmuş geçiniz bu ayakları.

    doğru dürüst türkçe konuşamayan yumurta topuklu bir adam dahi olabilir. yeter ki paradan haber versin. kasa kolaylığı sağlayamıyorsa bir başkan , cebinde parası yoksa aday dahi olmasın. yeter yahu senelerdir para sıkıntısı çektiğimiz. yok mu şu kulübü yönetecek passat'a binen bir aşiret ağası?
  • 65
    ağırlığı olan makam. burak elmas sonrası pek bir ağırlığı da kalmadı gibi görünüyor. yaşımın yettiğince gördüğüm başkanlarda bu kadar kötüsünü görmemiştim. başkan olması, transfer, sponsor herhangi bir konuda katkısı sıfıra yakın. paran yoksa para bulacaksın. başkanlık türkiye'de böyle yürüyor. akademisyen, yönetici istediği kadar iyi cv'si olsun bu işlerde yürümüyormuş anlamış olduk.
  • 67
    açıklama olarak loop'a düşmüş haldedir.
    özhan canaydın sonrası adnan polat önceki dönem yapılan borçlardan dem vurdu. sonra kendisinden sonra gelen ünal aysal'ın kendi bıraktığı güzel mali durumu kötüleştirdiğini söyledi.

    sonrasında ünal aysal kendisinden önceki adnan polat'ın borcunu eleştirdi ve kendinden sonra gelen dursun aydın özbek'in kendisinin bıraktığı iyi mali durumu bozduğunu savundu.

    ardından gelen dursun aydın özbek kendisinden önceki ünal aysal'ın borcunu eleştirdi ve kendisinden sonra gelen mustafa cengiz'in kendisinin bıraktığı iyi mali durumu bozduğunu savundu.

    sonra mustafa cengiz kendisinden önceki dursun aydın özbek'in borcunu eleştirdi ve kendisi olmasa da ekip arkadaşları kendisinden sonraki burak elmas'ı kaynak bulamama vs olarak eleştirdi.

    şimdi elimizde burak elmas var. tabiki o da kendisinden önceki mustafa cengiz dönemini özellikle menajerler ve bankalar birliği sebebiyle eleştirdi. şimdi kendisinden sonra gelecek başkana ne diyecek bilmiyorum.

    kısacası gelecek yeni başkan da tahminen şunları diyecek;
    burak elmas dönemi yapılan harcamalar sebebiyle bu haldeyiz.
    sonra burak elmas da biz uefa'da gruptan çıkmış birçok gence sahip takım bıraktık, sponsorluk yaptık falan filan.

    neyse, kısacası çok tahmin edilebilir bir makam olmuştur.
  • 68
    her galatasaraylının hayalini kurduğu, ülkenin en köklü camiasının en üst mevkisidir. 25-30 milyonu temsil etmektir. benim için ise sadık giz başkan gibi galatasaray adasını, selahattin beyazıt başkan gibi riva arazisini galatasaray'a kazandırarak galatasaray'ın sadece bugününü değil yarınını da kurtarmak, alp yalman başkan gibi ekonomik olarak galatasaray'ın 1 kuruşunu bile hesap etmek, faruk süren başkan gibi sportif yönden başarılı olmak, ünal aysal başkan gibi diğer camialara karşı dik durmak, özhan canaydın başkan gibi 6-0 mağlup olsa bile ezeli rakibini alkışlayacak kadar galatasaray kültürünü benimsemiş olmaktır.
  • 69
    "günümüz koşullarında" burak elmas örneğinde görüldüğü üzere maddi gücün olmazsa olmaz olduğunu gösteren makam.

    burak elmas daha önce uzun yıllar yöneticilik tecrübesi olmasına rağmen bence çok "toy" hamleler yaptı. bunu bir kenara koyuyorum ancak burak elmas'ın bu denli başarısız gözükmesinin de altında maddi anlamda gidişatı döndürecek kadar güce sahip olmamasıydı. aslında burak elmas bu kadar parçalayıp kenara atılacak bir yönetici değildi. ben ona da üzülüyorum şu süreçte şahsen.

    örneğin ali koç senelerdir başarısız, senelerdir skandal hatalar yapıyor ama parası ve gücüyle bir şekilde hükmedebiliyor. orası fenerbahçe demeyin çünkü orada da başkanlık için pusuda bekleyen bir sürü zengin aday var.

    velhasıl aydemir akbaş'ın dediğini tekrarlayacağım ama olsun, danışmandan, maaşına mukabil çalışan ceo'dan galatasaray'a başkan olması zor gözüküyor. yani kimsenin parasında gözüm yok da galatasaray başkanı sıradan bir anadolu takımının başkanından daha az varlıklı olunca orada problem çıkar.

    galatasaray'da arena'daki başkanlık ofisinin anahtarını çevirdiğinizde, personele günaydın dediğinizde günlük toplam gider anlamında 500 bin lira falan harcıyorsunuzdur. transferde, ödemelerde, şurada burada sürekli telefonun başında para bulmaya çalışıyorsunuz. rahmetli mustafa cengiz buna çok iyi bir örnekti bence. devletten gelmiş, bürokrasiyi bilen kendince helal kazanmış bir adamdı ancak yetmiyordu. sürekli basın toplantılarında para bulmakla uğraşıyorum diyordu. başkanlık şuan bundan ibaret maalesef. taraftarlar da istedikçe istiyor. kulübün derdi bitmiyor zaten. ayrıca günlük 1 milyon lira faiz ödüyor bu kulüp. 24 saatte bir böyle devasa bir rakam eksi olarak haneye yazılıyor.

    özetle galatasaray ağır bir yük. bu yükün altına girebilenler gelsin lütfen. ceo, danışman falan öyle bir devirde değiliz artık. üyelerin çoğunluğu böyle düşünüyor bence. sözlükte ise bu gerçeklerin göz ardı edildiğini düşünüyorum. hem varlıklı hem galatasaraylı insanları küstürmeyi mantıklı bulmuyorum.

    evet, ali sami yen'in koltuğunu parayla satın alamazsınız ama ali sami yen'in koltuğunda para olmadan da rahat edemezsiniz.
  • 70
    kulübe 3-5m euro hibe edip 2,5 yıllık başkanlık döneminde yaptığı kontratlar, florya rezaleti, sportif başarısızlıklar, mecidiyeköydeki otel, ffp cezası ile birlikte kulübü çok çok büyük zarara sokan dursun özbek'e bir daha nasip olmaması gereken koltuk. dursun özbek kulübe hibe ettiği para sadece bariz bir başarısızlık olacağı belli olan bugün galatasaray'da oynadığı bile hatırlanmayan nigel de jong kontratını karşılamaz ki de jong dursun özbek'in sportif başarısızlıklarını sayarken ilk 10da aklımıza dahi gelmez mesela.

    gönül ister ki galatasaray başkanı gerektiğinde kasa kolaylığı sağlama konusunda da güven veren profesyonel bir yapı da kurabilecek biri olsun, 4-5 yıl sonra da kasa kolaylığı gibi bir garabete ihtiyaç kalmasın. fakat dursun özbek'den gelecek para geçmişte gördüğümüz üzere 1 geldiyse 10 zarar ettirdi. seçilirse bunun böyle devam edeceğinden de eminim, aksini gösteren hiçbir şey anlatmıyor çünkü. hala transferden bahsediyor, fakat futbolu kimin yöneteceğine dair hiçbir şey yok. ben dursun özbek'in şahsından da nefret ediyor değilim, fakat bu iş dursun özbek'in yapmak istediği gibi yapılmıyor. burada tartışılabilir bir şey yok. dursun özbek 3 sene başkanlık yapıp 2 şampiyonluk alsa dahi(ki ben sportif başarı şansını da çok çok düşük görüyorum.) bu 3 senelik süreçte galatasaray futbol takımı 60-70m euro zarar edecek, elimizde yaşlı ve yüklü kontratları olan bir takım kalacak. bu konudan en ufak şüphe duymuyorum.
  • 71
    ağırlığını ve gücünü, para ve kasa kolaylığı gibi kavramlardan değil; akılcı yönetsel bakış, eğitim, vizyon, tecrübe gibi kavramlardan alması gereken makam. paralı başkanın iyi olacağına inananlar, gözleri önündeki yakın örnekleri göremiyorlar demektir.

    para demek tek başına başarı, mutluluk demek olsaydı, hani şu huzur bulacağınızı düşündüğünüz pahalı siteye taşındığınızda sırf zengin olduğu için o sitede ev almış ama arabasını yamuk yumuk park eden adamla karşılaşmazdınız. kendisi gibi yetiştirdiği çocuğu otoparkta top oynayıp arabanızı çizmezdi.

    eğer galatasaray başkanı eğitimli, kültürlü, vizyon sahibi, problem çözen, çağdaş işletme yönetimi bilen, tecrübeli, temsil yeteneği güçlü, marka yönetimine hakim ve lider karaktere sahipse zengin olması ekstra artısı olabilir. zenginlikten zarar gelmez ama öncesinde saydıklarım yoksa bir hiçtir. galatasaray başkanı kulübe para vereceğini taahhüt etmemeli, kulübe sürdürülebilir ekonomik gelişim ve sportif başarı getirmelidir. siz herhangi bir işletmede, müessesede cebimden para koyarak yönetiyorum diyen yönetici gördünüz mü? işletmelerin amacı kar etmektir ve bunu sağlayacak yöneticileri getirirler. kısa vadede nakit akışı mı lazım? onların da çözümü var. çözüm paralı başkan değil. battı denilip de küllerinden doğan kulüplere bakın. koskoca galatasaray'ın naçizane bir taraftarı olarak şunları tek tek yazmaktan hicap duyuyorum.
  • 74
    erden timur'u, liseli dinozorlara yedirmeyecek olan her kimse o kişi şimdiden hazırlığını yapsın. sağlam bi' yönetim kurulu listesi, galatasaray'ın haklarını çatır çatır savunacak bi' ekip. çünkü bir seneye kalmadan olağanüstü kongreye gideceğiz.

    dursun özbek, ilk döneminden daha beter bir başkanlık dönemi yaşatacak. tarihe not düşülsün.
App Store'dan indirin Google Play'den alın