donk'la beraber sahaya sürüp 8 numara oynatmaktan vazgeçmemiz gereken futbolcu. bu adam haza 6 numara ve yanına tolgay'ın ya da emre akbaba'nın 2 tık üstü birini istiyor, bu kadar net.
ayrıca satmak demek "biz bu sene ligi ilk 5'te bitirelim, yeter" demektir. ligde ilk 5'e girmeyi yeterli gören bir takım avrupada ne yapar cevabı sizde.
1253
kadroda para edecek gomis varken, yanında da feghouli ve belhanda gibi şuanda maksimum ücret ile oynayan futbolcularımız varken kendisinin satılması adeta kafaya sıkmaktır. daha maicon'u saymadım bile.
donk ile oynaması kendisine şampiyonlar liginde çok zarar verir. bence yanına sağlam bir as 8 numara alıp donk'u rotasyona çekmeliyiz. donk'un fernando'nun yükünü hafifleteceğini sanmıyorum. lig için yeterli şampiyonlar ligi için tıpkı stoper hattımız kadar zayıf kalıyor donk.
1254
fatih terim'in gelişiyle beraber daha çok dinamik, daha çok ileri geri yapması yönünde oynatılan futbolcumuz. bu da fernando'yu biraz zorladı açıkçası. yani yapısı itibariyle zorladı. fernando güçlü bir pozisyon bilgisi olan oyuncu. ve daha statik oynatılırsa basit oynama becerisini, oyun içinde dayanıklılığını ve defansif becerilerini daha iyi gösterebiliyor. kısacası eskiden 6 numarayken şimdi 8 numara gibi oynatılıyor. çünkü terim'in ideal 6 numarası mecburiyetten de olsa donk. fernando'nun ideal 8 numara oyuncusu olmaması fernando-donk ikilisini uyumlu yapmıyor. özellikle bu ikili tempo bakımından, dinamizm bakımından, etkili bir oyun kurma bakımından avrupa maçları için ideal değil. her avrupa takımı bu orta sahaya rahatlıkla üstünlük kurar.
terim fernando'dan formda bir melo'nun aksiyonlarını istiyor, ama yaşı da ilerlediğinden bu dönüşümü yapması zor. fernando kesinlikle melo tipi bir oyuncu değil. melo hem 6 hem 8 numarada açıkçası zorlanmıyordu. melo da terim sonrası sakatlıktan ve yaşından dolayı temposunu kaybedince sadece 6 numara oynayabildi, o ayrı.
terim'in sistemine uymayan, tudor döneminde daha etkili oynayan bir diğer oyuncularımız ise, maicon ve gomis. bunlar da terim'in çok yönlülük beklediği oyuncular ve bunlar da beklenileni vermekte oldukça zorlanıyorlar.
1255
kendisine yöneltilen soruya oldukça cool bir cevap veren ön liberomuz.
iyi bir oyuncu, ama asla melo gibi, emre gibi liderlik edebilecek oyunun toplu kısmında da fark yaratabilecek bir karakterde değil. bazı futbolcular işini çok iyi yapar, ama iş yapılabilirliği aklına dahi gelmeyecek şeylere geldiğinde ortalıklarda görünmezler. işte fernando tam da bu tip bir oyuncu.
öğrendiği ve yıllardır ezbere oynadığı futbolda hala iyilerden biri. ama takıma yönelik bir ekstrası yok. tarihimizin en dominant dönemlerini incelediğimizde, galatasaray orta sahasında oynayan adamlarda sıklıkla ateşleme özelliği, bir hareket ile gidişatı değiştirme gibi özel meziyetler olduğu görülür. şu an bizim takımımızın orta saha rotasyonunu oluşturan isimlere baktığımızda tartışmasız biçimde işini en iyi yapan isim fernando'dur. en yüksek baz maaşı da buna bağlı olarak ona ödüyoruz zaten. ancak bu maaşı verdiğimiz bir futbolcu için ben açıkçası bir emre, bir okan, bir melo gibi performans bekliyorum.
selçuk ve tolga'yı ise saymak bile istemiyorum. zira biri malulen emekli, diğeri de meziyetleri bizim takımda oynamaya asla yetmeyecek bir oyuncu. uzun lafın kısası, bazı oyuncular iyidir, ama doğru planlama da önemli. fernando kalitesinde bir adamı buraya getirmek için bu paraları vermek lazım diyenler de olacaktır. ama bizim ölçeğimizde bir mevki için en fazla bir oyuncuya bu paraları verme lüksümüz olan kulüpler için, o isim melo mu yoksa fernando gibi mi olmalı?
1257
bugün 31 oldu. feliz aniversario octopus.
1258
aslan parçası, orta sahanın komutanı. nice yaşlara, mutlu yıllar.
1259
bence takımımızın "berlin" i (bkz: la casa de papel) olan kişidir. herkes yalnış biliyor içeriden yöneten bizzat kendisidir. "profesör" ise fatih hocadır. plan program ondan sorulur.
1260
kendisine; sakatlıktan uzak, beşiktaş maçında attığı gol sonrası şahsımın sevinçten 21.sıradan 19. sıraya uçmasını tekrarlatacak bir sezon dilerim.
1261
iyiki doğdun komutan. seninle aynı gün, hatta aynı sene doğmak büyük keyif. hep bizimle ol, nice şampiyonluklara hatta daha çok avrupa başarılarına...
1262
bu adamı her gördüğümde aklıma spagetti western (taco western mi demeliyim?) filmler geliyor.
arkaplanda çalan bir ennio marricone bestesi... ya da alelade bir mızıka tınısı... sıcak güneşin çölde buğu buğu bir manzara resmetmesi... ufuk çizgisinden kim bilir hedefine ne zaman varacağı veya dost mu düşman mı olduğu belli olmayan, hayrın ya da şerrin habercisi, gelecek mi gelmeyecek mi işkili ile ama illaki ne yapacağı kestirilemez bir yabancı yürüyor, yürüyor ve yürüyor... kim bilir ne zamandır yürüyor. bank ile şerif karakolunun arasına sıkışmış, tepesine bir akbabanın tünediği darağacının karşısındaki saloon'un ahşap verandasında fırfırlı elbiseleri ile konsomatris dansçılar sigaralarını tellendirmekten vazgeçiyor ne oluyorsa, eteklerini kaldırıp paçalı beyaz tımanlarını afişe ediyor ve içeri kaçışıyorlar telaşla. kasaba sakinleri evlerinin perdelerini az buçuk aralayıp neler olacağını izlemeye koyuluyorlar. kimse ne olacağını bilemiyor. bir yel esiyor belki. bir damla ter akıyor alınlarından. zaman durmuş gibi sanki düşmüyor da, asılı kalıyor. bank'ın önünde bağdaş kurmuş bir adam var. yüzü görülmüyor. üstüne bir battaniye almış. sarınmış sarmalanmış ona. bu sıcakta... sıcaktansa, güneş çarpmasından korkuyor, akıllı... başında geniş bir şapka, hasır belki. battaniyenin altında boynunda aşağı bir ip sallanıyordur kim bilir. dipçiğine bu iple bağlı smith wesson veya 45'lik colt marka bir revolver, neden olmasın. neyi bekliyor? omuza dayanmış winchester marka tüfeği neden kullanmıyor? nedir bu kendine güven? ufuktaki yabancı onlarca dakika boyunca yürüyor. kasabanın ortasına geliyor. kimse yok mu, onu durduracak, def edecek? atını dehleyecek mahmuzlu ince burun çizmeleri sonunda vücudunu taşımaya karar veriyor. şapkasını işaret parmağıyla kaldırıyor. kavruk bir adam. bıyıkları terlemiş. bir kaşı inik diğeri kalkık... sonra değişiyor kalkık ve inik olan. bu silahşör nerede duracağını iyi biliyor, ne zaman harekete geçeceğini iyi biliyor, kimin ne yapacağını sanki biliyor. her şey bir anda olup bitiyor. "tamam hanımlar beyler. heyecana lüzum yok" der gibi. kasaba tekrar sıradan hayatına dönüyor. uzaktan bir yabancı yürüyor, yürüyor ve yürüyor.
adam tip olarak bildiğin güney amerika geçmişine sahip bir kovboy. westernlerde oynasa yadırgamam.
1263
17-18 icerideki besiktas macında ne koydu be. belki bos kaleye attı ama o golün anlamı öyle böyle degildi.
iktidara, basına, fenere, bjkye, basaka ve bilumum galatasaray düsmanlarına soktu o golü. zaten golden sonra ‘aha böyle koydum aq’ sevinci de durumu özetliyor.
kafede izlemistim macı. bjkli bir ibne bu golden sonraki sürecte 2 paket sigara bitirdi. mac sonunda mancini’nin conte’ye attıgı gülücükten attım kendisine. znsndjd
1264
kendisinin 29 nisan 2018 galatasaray beşiktaş maçında attığı gol seyredildiğinde, fatih hocanın hücum felsefesini görmek mümkündür kanımca. defansif bir orta saha oyuncusunun gol bölgesine gitmesinin çok önemli olduğunu düşünüyorum.
1265
sürpriz bir oyuncu satışının konuşulduğu şu günlerde, kalecimiz diğer fernando ile birlikte satılması söz konusu dahi olamayacak iki oyuncudan biridir. galatasaray avrupa'da başarılı olmak istiyorsa takımdaki "fernando" sayısını arttırmalıdır. kendisinin oyun zekasına sahip 3 oyuncumuz daha olsa çok farklı bir seviyeye ulaşabiliriz.
31 temmuz 2018 aek galatasaray maçı ilk yarısını 15.dakikadan sonra izlemeye başladım. oyunda mı değil mi emin olamayıp sözlükte ilk 11'imizin yazılı olduğu entrylere baktım. oynuyormuş.
ilgili maçta görev bölgesi değiştiğinden verimi sıfır olan futbolcumuz.
yaninda oynayan ekurisi selcuk olmadiginda ister istemez orta sahamiz seviye atliyor. bu sene ile son senesi oldugunu dusunmekteyim seneye cin ligine satilabilir.
1270
fatih hoca kendisini niye sürekli 8 numarada oynatıyor anlamış değilim. ligin en iyi 6 numarasını 8 numara gibi oynatarak , hem en iyi olduğu bölgede eksiklik yaşıyoruz hem de fazla efor sarfetmesi gerektiği için esas iyi yaptığı şeyleri yapamıyor. donk oynarken de 8 numara oynuyordu ve 2017-2018 sezonunun ilk yarısında oynayan fernando'nun çok gerisinde bir görüntü çizdi. 6 numaraya fernando'yu yazıp etrafını değiştirmemiz lazım.
fatih hoca genelde tekniğine güvendiği oyuncuları farklı yerlerde oynatmayı seviyor ama gerçek mevkisinde aldığı verimi alamıyor. örnek olarak, eboue ilk geldiği sene ligin ilk maçlarında sol açık, ujfaluji'de sağ bek oynuyordu. servet ve gökhan, sakatlanıp ve cezalı duruma düşünce gerçek yerlerinde oynattı ve sonra o şekilde devam ettiler.
tekrar defansın önüne çekilip yanına çok iyi bir 8 numara transferi yapılması gereken oyuncumuz.
1271
8 numara da oynatilmak zorunda kalindigindan dolayı sıkıntı yaşayan ahtapot. kendisini ne kadar çok sevsem de selçuk inan artık orayı yapamıyor. donk desen ne kadar iyi olsa da 8 numara oynayacak kadar zeki değil. el mecbur futbolu çok iyi bilen fernando 8 numara oynamak zorunda kalıyor. sene bitmeden bir siyahi 8 alacağımıza ve fernando'nun aslı görevine geçeceğine inanıyorum.
1272
kendisi orta sahadaki yokluktan dolayı fatih terim tarafından sürekli 8 numara oynatılmaktadır. çünkü ne donk ne de selçuk o bölgede oynayamaz.
1273
takımın belki de en kritik oyuncusu. bazı işleri çok rahat yapıyor. ilk izlediğiniz zaman çok normalmiş gibi geliyor fakat tekrar baktığınızda başka oyuncular için ne kadar zor olduğunu görüyoruz. oyun zekası muhteşem en az 3-4 sene daha kalmalı.
1274
kimsenin hakkında yorum girmemesine şaşırdığım oyuncumuz. 5 ağustos 2018 süper kupa maçında sanırım galatasaray kariyerinin en kötü performansını sergiledi. tani ki sezon öncesi antremanların ağırlığının etkisi var ama bir kez daha gördük ki kendisi 8 numara oynayamaz.
1275
bir oyuncunun çevresindeki kaliteyi arttıramazsan o oyuncuyu da zamanla o seviyeye indirirsin. olayın özeti budur.