• 27
    welcome to hell pankartı, fatih terim, hagi, adrian ilie, kadıköy hatırası ve çıldırın tişörtleri, koreografi. liste uzar gider.

    iki senedir de yıldız meselesi ile deniyorsunuz şansınızı. rakibin stadında kupa kaldırma planınız ise zaten stada adım atmamışken elinizden alınmıştı. bir de üzerine çakır keyif adamlar tarafından rencide edildiniz. şimdi de beni sev olayına girdiniz.

    güçlü hikayeler asla taklit edilerek oluşturulamaz. aşk gerekir, bağlılık gerekir, sinerji gerekir bu hikayeler için.

    bu saatten sonra haaland'ı getirseniz ve ona bir şarkı atfetseniz bile bir icardi/aşkın olayım sinerjisi yakalayamazsınız.

    çünkü o hikaye icardi ve galatasaray'a gönül verenler tarafından kusursuz bir şekilde yazıldı ve tarihte yerini aldı.

    seni de seni seveni de sevmiyoruz, beni sev gibi ifadelerle sevgi ile ne alıp veremediğiniz var onu da çözemedim. sevgi sizin söz geçirebileceğiniz bir duygu değil. aksine o alır insanı duvardan duvara çarpar, haberiniz bile olmaz.
  • 28
    bu meselenin çok kilometre taşı var.

    aziz yıldırım 1997-1998 sezonunun ortasında fenerbahçe başkanı olduğunda galatasaray'ın üst üste 4 şampiyonluk serisine denk gelmiş ve başkanlığının ilk 2,5 yılında 3 galatasaray şampiyonluğu, 2 türkiye kupası, 1 uefa süper kupası ve 1 uefa şampiyonluğuna rast gelince buhran geçirmiştir.

    nisan 2001'e gelindiğinde son 4 yılın şampiyonu ve 2 avrupa kupalı galatasaray, ligde yine liderdir ve şampiyonlar ligi yarı finalininden tarihin gelmiş geçmiş en güçlü real madrid'i tarafından çevrilmiştir. 1959'da başlayan süper ligde de galatasaray bu üst üste 4 şampiyonluk sonucu fenerbahçe'nin 13 şampiyonluğuna karşılık 14 şampiyonluğa ulaşarak tarihinde ilk kez süper ligde en çok şampiyon olan takım ünvanını elde etmiştir.

    fenerbahçe'nin galatasaray'ı taklit ettiği benim aklıma gelen olaylar aşağıda yer alıyor. eksik ya da hatalıysam arayın.*

    1) 2003-2007 arasındaki 4 yıldan galatasaray'ın 1996-2000 dönemini yaratma girişimi. bu dönem özellikle bizim tarihi 2005-2006 sampiyonluğumuzla çöpe gitmiştir.

    2) 2007-2008 sezonunda şampiyonlar ligi çeyrek finali oynadıkları yıl tamamen bizim şampiyonlar ligi çeyrek finali oynadığımız 2000-01 sezonumuzu taklit etme ve kendilerine galatasaray'ın "avrupa'nın kralı" ünvanından çaldıkları komik bir "avrupa'nın prensi" lakabı uydurmalarıyla geçmiştir. 2008-09'da gruptan galibiyet alamadan turnuvadan elenince prenslik mirenslik kalmadı tabi.

    3) 2000-01'de mustafa denizli'den fatih terim yaratma çabaları oldu. mustafa denizli ilk sezon aziz yıldırım"a göre şahsı sayesinde takımı şampiyon yapabildiyse de ertesi sezon devre arasında şutlanınca bu plan da onlar için hüsranla sonuçlandı. taklitçilikten başarı gelmez!

    4) ispanya ligi gol kralı güiza'yı ispanyol ve portekizli'lerle kültürümüz uyuşmadığı halde avrupa gol kralı mario jardel'i taklit edercesine 14 milyon euro'ya transfer edip mahalle maçlarında bile gol kaçırma literatürüne "güiza" diye geçecek kadar gülünç bir olaya imza attılar.

    5) 2008'de, 1998-2000 yıllarında galatasaray'da forma giymiş emre belözoğlu'nu transfer edip takım kaptanı yapmaları ve sürekli galatasaray'a saldırtmaları. emre fenerbahçe'de 2008-2021 arasında 2 tane şampiyonluk dışında ne elde edebildi? aynı şekilde 2009'da galatasaraylı ve dönemin kaptanı prime arda turan'a göz dikmeleri, teklif yapmaları yine aynı şekilde.

    6) 74 yaşındaki karl heinz feldkamp fenerli medyaca yaşı nedeniyle eleştirilirken galatasaray'ı 2007-08 sezonunda şampiyon yapınca fenerbahçe'nin de hemen ertesi sezon 70 yaşındaki aragones'i takımın başına getirip takımı rezil hale sokmasını seyretmesi.

    7) 2000-01'de mustafa denizli'den akıllanamayıp 2010'lu yıllarda peşpeşe ersun yanal ve aykut kocaman'dan fatih terim yaratmaya çalışan nafile çabaları. sonuç: mutlak fiyasko elbette.

    8) alex de souza isimli en fazla yetenekli diyebileceğimiz futbolcuyu dünyanın gelmiş geçmiş en iyi futbolcularından kabul edilen gheorge hagi'yle utanmadan kıyaslamaları ve ciddi ciddi daha iyi olduğunu iddia etmeleri.

    9) galatasaray'ın 2013'teki drogba ve sneijder transferlerini kompleks haline getirip 2016'da nani ve van persie'yi transfer etmeleri. buradan da netice çıkmamıştır.

    10) yıllarca eziklikleri nedeniyle galatasaray'ın uefa kupası zaferini küçümsemeye çalışmalarına rağmen aynı kupada yarı finale yükseldikleri 2012-13 sezonunda kupa için çıldıracak kadar sevinip iç dünyalarını dışa vurmaları. neticede finale bile yükselememişlerdir. ama o kupa ne denli önemliymiş anlaşılmıştır elbette.

    11) vizyon iddiasıyla yeni başkanları ali koç'tan galatasaray efsanesi ünal aysal beklentisine girmeleri fakat karşılarında adeta bir yıldırım demirören bulmaları. bu onlara halen çok ağır geliyor bu arada.*

    12) şampiyonluk sayılarında durum 23-19 galatasaray lehineyken ve bu gidişle galatasaray fenerbahçe dördüncü yıldızı takamadan beşinci yıldızı takacak gibi olduğundan olsa gerek, kendilerine fazladan 10 tane şampiyonluk uydurup beş yıldızlı olduklarını iddia etmeleri. hatta 29 şampiyonluk yalanıyla altıncı yıldız için mücadele ediyoruz algıları.

    13) fenerbahçe, galatasaray'ı taklit işini o kadar ileri taşımıştır ki şimdi de galatasaray'ın 14 sene şampiyon olamama rekorunu kırmaya ant içmiştir. şimdiden bu konuda hasretleri 10 sezona ulaşmıştır. az bir gayretle 2028'de bu rekorumuzu bize unutturabilirler.*

    aklıma bunlar geliyor. düştükleri durum her geçen sezon daha acınası bir hal alıyor. başarısızlık sarmalında hatalarla yüzleşmemenin ve ders çıkarmamanın, ben hep doğru yaptım diye kulak tıkamanın nelere yol açacağı konusunda canlı kanlı örnektir fenerbahçe. herkesin ibret alması gereken...
  • 35
    20 sene uğraştılar uğraştılar, bir fatih terim çıkaramadılar. aylut kocaman’ı geçtim, turhan sofuoğlu, rıdvan dilmen, ismail kartal’a bile yükseldiler fatih terim beklentisiyle.

    adrian ilie’ye karşılık sabin ilie’yi getirdiler.

    biz terim’e imparator derken, onlar oğuz çetin’e bu lakabı layık gördüler.

    hagi’nin karşısına çıkara çıkara alex’i çıkarabildiler. aradaki siklet farkını geçtim, 2006, 2010 ve 2012’de son maçta şampiyonluğu veren alex’den bahsediyoruz.

    fenerbahçe’nin evladı dedikleri emre belözoğlu bile bizden çıkma.

    arkadaşlar da bahsetti, kulübün bir hikayesi, temel taşı, kültürü, örfü olmayınca böyle denersin türlü şeyleri. 1905’de kurulan takım “türk olmayan takımları yenmek” düsturuyla kurulmuş, arkasında 1481’den beridir varlığını sürdüren lisesi var. o liseden mezun olanların hemen hemen hepsi yıllardır her alanda en üst görevlerdeler. aslan ile çakal bir olur mu hiç?
  • 37
    sanki galatasaray bakımlı, eğitimli ve kariyer sahibi kadın, fenerbahçe ise galatasaray'ın günden güne koşan şişman ve kıskanç eltisi. aramızda bu ilişkiye benzer bir ilişki var. galatasaray'ın yaptığı,aldığı hiçbir şeyi hazmedemez görmemiş gibi hemen aynısını yada ucuz bir benzerini alır. istediği yapılmayınca kocasının başının etini yer, bağıra çağıra istediğini yaptırmaya çalışır ama elde ettiği şeyi zorla ve hakedilmeden elde ettiği için dışarıya göstermelik sahte bir mutluluk yaşar ama aslında içi rahat değildir. işte fenerbahçe tam olarak budur.
    edit: imla
App Store'dan indirin Google Play'den alın