2012-2013 sezonunda yazmış oldukları kofti avrupa destanı geliyor da aklıma... sahi ne şişirmişlerdi bu mevzuyu da anlat anlat inandıramamıştık.
grup aşaması: bu sezon şampiyonlar ligi'nde
sıfır çekmiş olan marsilya. o zaman da dedik gerçi ama inandıramadık marsilya'nın ahının gidip vahının bile kalmadığına ama devler liginde tek puan bile alamamış ve fenerbahçe'nin yanına sıfırcı kardeş olarak gelmiş olan bu takım artık bitmiş durumda. gitsin kendi çöplüğünde ötsün şimdi psg veya monaco'nun arkasında o başka tabi...
borussia mönchengladbach iyi takımdı fakat bundesliga'nın orta seviye bir ekibi olarak elbette fenerbahçe'ye mutlak bir üstünlük sağlamaları zordu, yine de şaka maka 3-0 tokatladılar son maçta...
ael limassol :(
ne yapayım analiz mi yapayım?
son 32: bate borisov :(
hleb bir kenara, bomboş bir takım.
son 16: viktoria plzen :(
bu sezon şampiyonlar liginde yalnızca cska ile birbirlerini didikleyerek üçer puan kaptılar da çek ekibi averajla 3. bitirerek uefa avrupa ligine kaldı. he canım çok sürpriz takım.
çeyrek final: lazio :(
trabzonspor'u bile yenmekten aciz, bir zamanların efsanesi lazio'dan geriye isminden başka hiçbir şey kalmadığını görmemek için azılı bir fenerbahçeli ya da futbol cahili olmak lazım... adamlar bitmiş.
yarı final: benfica.
iyi takımdı, tam fenerbahçe'nin dişine göre, denk seviyede bir rakipti. kuş yuvası saçlı hocaları olmasa ilk maçtan işi bitirirlerdi ama fenerbahçe'yi nedense küçümsediler. yine de elemesini bildiler çünkü öyle aman aman üstün bir takım olmasalar da en azından kafa kafaya oynayacak güçteydiler ve ak göt kara göt çıktı meydana...
yani özetle borussia ve benfica bu serüvende elle tutulur vaziyete sahip tek takımdılar ki güçleri yettiğince bunu gösterdiler ama diğer tüm ekipleri toplasan nostaljik bir çöplükten fazlası etmez.
son not: fly high to glory :(