ezeli rekabetin verdiği hışımı ve agresifliği bir yana bırakırsak an itibariyle
galatasaray'dan daha "takım" olan takımdır. şimdi elimden geldiğince fenerbahçe futbol takımını analiz etmeye çalışacağım;
öncelikle teknik direktöründen başlayalım;
christoph daum türk halkını ve
turkcell süper ligi oldukça yakından bilen, teknik adamlık meziyetleri üst düzey olmasa da yerel ölçekte edindiği tecrübeler ve deneme-yanılmalar ile ülkemiz için ideale yakın bir profil çizmektedir. futbolculara yaklaşımının dışında bir figür olarak saha dışında nasıl davranacağını iyi bilen kurnaz ve tabir-i caizse "kaşarlanmış" bir simadır. bu toprakların inceliklerini pek iyi bilmesine ek olarak öyle ya da böyle avrupai bir zihniyete sahip olması hiç şüphesiz kendisine oldukça yardımcı olmaktadır. bence kendisi buraları bir bakıma sömürmektedir.
kaleci
volkan demirel 2002'den beri takımda oynayan, bir kaleci olarak yetenekli ve karakteri itibari ile fazla dayanıklı bir isim. yani ağlamaz sızlamaz dan dun oynar, hata yapsa bile pek bozuntuya vermez. yani seviyeyi düşürmek istemiyorum ama volkan'ın düz bir insan olması kariyerine olumlu etki etmektedir. avrupalıların gözündeki klişe türk imajı vardır ya hani, aynen o bence volkan. ayrıca takımın eskisidir, parçasıdır, buraları iyi bilir.
tandemin gediklisi
diego lugano 2006'dan beri
fenerbahçe forması giymekte. takıma tam anlamda uyum sağlamasına ek olarak karakter bakımından agresif bir profil çizmesi her zaman ayakta kalmasını sağlıyor. oyun stili tam bu lige ve bu ligin kalitesine göre. tabii bunların dışında bence iyi bir defans oyuncusu.
sol tarafın alternatiflerinden
gökçek vederson 2004'ten beri türkiye'de, 2007'den beri de
fenerbahçe'de oynuyor. tsl'yi bilen, buralara uyum sağlamış bir isim. bir de yine mücadeleci bir oyuncu. arada sırada uzaklardan şut çekmesinin dışında pek bir numarası yok ama ikili mücadeleden kaçmayan bir isim.
sağ bek
gökhan gönül 2007'den beri sarı-lacivertli formayı terletiyor. mücadele ve fizik düzeyi ortanın üstünde olmasına rağmen şu an ülkemizde oynayan sayılı yeteneklerden olması muhakkak kendisine ve takımına oldukça yardımcı oluyor. ayrıca sürekli forma şansı bulduğu için takımın tam anlamıyla bir parçası.
fenerbahçe'deki genel anlamda iyi olan sayılı isimlerden.
orta sahanın beyni
alex de souza oyun stili ve karakteriyle bu lig için belki de en ideal isimlerden biri. herşeyi geçtim adamı eleştirelim veya eleştirmeyelim 2004'ten beri
fenerbahçe'de oynuyor ve buralara dair afedersiniz bilmediği bok yok. ayrıca takımın bir parçasından ziyade yarısı gibi bir şey.
yeni gelen isimlerden
emre belözoğlu,
mehmet topuz,
fabio bilica,
andre dos santos ve
cristian baroni ise karakter olarak hiçbir numarası, hiçbir hassasiyeti olmayan, futbolu yırtıcı oynayan, uyum sorunlarını ise agresif tarzları ile kapatan düz isimler. yaz vakti sarı lacivertli forma ile görünce keh keh diye güldüğümüz bu isimleri bir arada tutan tam anlamıyla çenelerini kapatıp başkanlarının emirlerini yerine getiren askerler olmalarıdır. çünkü üst mevkilerden gazları da pekala verilmektedir.
bunlar gibi adamlara hiçbirşey olmaz, çünkü sahada futbol resitali sunmadıkları gibi duygusal ve hassas yaklaşım da göstermezler. oynayarak değil rakibi oynatmayarak kazanırlar. işte buraya dikkat!
forvetteki
daniel güiza hayatımda gördüğüm en beceriksiz adamlardan biri olmasına rağmen sahada gezinmek yerine sürekli koşturan ve rakip defansı meşgul eden bir isimdir. zaten meşgul ediyor olmasa oransal olarak
fenerbahçe'nin attığı goller çoğunlukla orta saha oyuncularından gelmezdi.
bunlara ek olarak medya gücünü de arkasına alan
fenerbahçe takımı kağıt üzerinde çok da aman aman bir görüntü çizmemesine rağmen kendi iç gerekçeleri sayesinde ve türkiye şartlarında görece başarılı olmaktadır. ayrıca rakiplerine her anlamda psikolojik olarak üstünlük sağlamaktadır.
isim isim tek tek değinmeyeceğim ama takımımız
galatasaray bu bakımdan oldukça genç ve yeni bir ekiptir. 2000 ruhu 2000 ruhu dediğiniz şey takım olarak 4-5 senelik bir birlik beraberliğin ve sabrın, sistem olarak da 10 senelik bir altyapının ürünüydü.
bunun dışında takımımızdaki oyuncular çoğunlukla sanatsal hassasiyete sahip, modern, kültürlü ve insan güzeli oyunculardan oluşmaktadır. yani bu adamlar oynaya oynaya bu lige alışacak, birbirlerine kaynaşacak da başarılı olacak. yıldız isim olayını ise bir argüman olarak kabul etmiyorum çünkü koskoca
real madrid,
real madrid diyorum bakın, 1. ve 2. los galacticos dönemlerinde nasıl nal topladığına hepimiz şahit olduk.
yani isim getirmekle bu iş olmaz, mesele takım olmak. e tamam da ister yıldız isim getir istersen git tarladan öküz transfer et, takım olmak için tüm camia olarak önce profesyonel ve sabırlı olmamız gerek.
son olarak söylemek isterim ki fenerbahçe takımı başarılıdır demiyorum ama birtakım gerekçelerden ve torpillerden dolayı daha kaynaşık pozisyonda ve bu ligin mallığına daha uygun bir ekiptir.
ayrıca sonuç ne olursa olsun
frank rijkaard kişisi salak değildir. futbolu hepimizden çok daha iyi bilmektedir. rica ediyorum standart davranmayalım ve sabırlı olalım. unutmayalım ki
barcelona'yı bugün
barcelona yapan sanatsal hassasiyete sahip, modern, kültürlü ve insan güzeli oyunculardan oluşmasına ek olarak tam anlamıyla bir "takım" olmasıdır.
odun adamlardan ve kasaplardan oluşan bir takımla ancak medya vasıtası ile borazan öttürülür, 20 milyon enayi uyutulur ve ancak yerel başarılar kazanılabilir. şu an içinde bulunduğumuzdan daha doğru ve mantık olarak bize daha uygun bir yola çıkamazdık... bize de bu
* yakışır zaten...
son olarak söylemek isterim ki; tamam canımızdan çok seviyoruz
galatasarayımızı, yeri geliyor hayvan gibi sevinip yeri geliyor 3 gün evden çıkmıyoruz ama ne olursa olsun futbol bir yürek oyunu olduğu kadar aynı zamanda bir bilim ve bir sanattır. yani zeki insanların işidir. yüce
atatürk belki de bu yüzden ben sporcunun zeki, çevik ve ahlaklısını severim derken zekayı en başa koymuştur. yani kontrolü elden kaybetmeyelim, aklımıza mukayyet olalım, medya maymunlarına ve rakiplerimize karşı daima birlik beraberlik halinde olalım. güzel günler yakındır.
"paris bir günde yapılmamış" diyip sözlerimi burada noktalıyorum...