resim
Felipe Melo de Carvalho
Takım:Fluminense
Mevki:Stoper
Yaş:41
Boy:1.83
Uyruk:Brezilya
  • 9580
    gitmek istedi, gitti. yaptığı her şey için teşekkür edilmesi gereken adamdır çünkü aldığı her kuruşun hakkını sonuna kadar verdi. 2011 sonrası dirilişin en büyük pay sahiplerinden biridir. özellikle ilk 2 sene oyunun iki yönünü de kusursuz oynayan bir orta saha oyuncusuydu. galatasaray tarihinde o'nun gibi oynayabilen bir orta saha oyuncusu sayıca çok çok azdır. yolu açık olsun.
  • 9581
    gitmek istiyorsa şayet makul ölçülerde anlaşılıp yollarımızı ayırmalıyız bu iki taraf içinde olması gereken durum diye düşünüyorum. ama melo gitmek istemiyor ve bir takım sıkıntılardan dolayı aklı karışık ise kendisi ile oturulup konuşulmalı ve bir yıl daha takımda kalması sağlanabilir diye düşünüyorum. gitmesi halinde içeriden bir alternatif çıkaramayacağımız aşikar paramızın olmadığı bir dönemde maliyetli transfer de yapamayız en makul seçenek bir yıl daha takımda kalması gibi görünün psikolojik üstünlük
  • 9584
    sanırım inter'e gitti. para da kazandırdı kupalar da.

    adam gibi geldi adam gibi gitti.

    ailesini koruyamayan bir kulüpten ayrılması kendisi için çok iyi olmuştur.

    yolun açık olsun aslan.

    hamza umarım en yakın zamanda defolur gidersin biricik aşkın hamit, sabri ve burak'la beraber.

    meydan boş kalmıştır, basın ve kamuoyu tarafından kendisine duyulan saldırı artık podolski ve sneijder'e yöneltilecektir.

    gitmesine sevinen renktaşların aklına şaşarım.
  • 9585
    gitmesine sevinmek değil de üzülmemek mümkündür. şahsen ben gitmesini hiç istemiyorum keske hep 28 yaşında olsa ve 100 yıl bizde kalsa.

    ancak giderse de su şartlar altinda, iş bu duruma gelmişken üzülmemek en iyisidir. melo bile gidiyorsa gitmelidir.

    melo gidecegim diyorsa, o'nu tutmak zarar getirir. melo'nun gönlünü edecek, kalması icin cabalayacak bir hocamiz ve yonetimimiz de yok maalesef. o yüzden melo gidecekse gitmeli. kalacaksa da başımızın üstünde yeri var.
  • 9590
    inter' e gitmesi benim açımdan sorun değil. beşiktaş veli, atiba, oğuzhan, olcay, gökhan töre gibi adamlarla liverpool' u eledi, şampiyonluğu son haftalara kadar kovaladı. elbette futbol iyi futbolcularla oynanır ancak bazen iyi kadro kurmak yetmez. sayısız örneği var bunun. örneğin los galacticos ya da rijkaard dönemindeki galatasaray kadrosu. mesela takım olabilmek ve o dengeyi yaratabilmek. sonrasında da elbette büyük karakterler ve kalite keskin virajları dönmeni sağlar ve başarı gelir.

    22 temmuz 2015 celta vigo hazırlık maçında celta vigo' yu ben çok beğendim mesela. müthiş bir takım oyunu oynuyorlardı. 2. yarı galatasaray sadece topun peşinden koşarken celta vigo bizim şuursuz presimizi kısa paslarla işlevsiz kılıyor ve orta sahamızı da çok rahat geçiyordu. bunun iki nedeni vardı; 1- bizim takım olamamamız ve dolayısıyla presin bile sadece oyuncuarın iyi niyetiyle olması, yoksa takım bir plan dahilinde pres yapsa celta vigo' nun o presi öyle kısa pasla kırabilecek kalitesi yok bence. 2- celta vigo' nun takım olması ve kalite olarak eksik olmasına rağmen bizden daha iyi oynaması. zaten hem kalite var hem de takım olabiliyorsan şampiyonlar liginin önemli akımlarından biri oluyorsun.

    kalite parayla alakalı ama takım olmak başka şeylerle. melo kaliteydi ve takımın da önemli bir parçasıydı ama unutmamalıyız ki bu takım melosuz da şampiyonluklar, başarılar yaşadı, yine yaşar. bugün juventus pirlo' yu, liverpool gerard' ı, madrid raul' u, guti' yi, casillas' ı, barcelona ronaldinho' yu gönderiyorsa; manchester parası verildiğinde ronaldo' yu satabiliyorsa biz de vedayı öğrenebilmeliyiz artık. melo bir sene daha çok rahat oynardı. ama kendi de gitmek istiyor e zaten ekonomik olarak sıkıntılı olduğumuz bir dönemde takımın en çok kazananlarından da biriydi. melo gidebilir, o çok dert değil. bence asıl dert üç tane;

    1- melo' nun yokluğunun illa melo gibi bir oyuncuyla doldurulması gerektiğini savunulması. şu ezberden kurtulmak gerek bence. hagi gitti 10 sene yeni hagi arandı. ulan hagi' den bir tane daha olsa o zaman zaten hagi, hagi olmazdı.
    2- galatasaray' ın bir futbol aklının ve planının olmaması. melo' nun yerine eldeki bütçeye göre rastgele bir oyuncu alınacak mesela. biz bunu oynamak istiyoruz, bu bu nedenle bunu alıyoruz denemeycek. bu boştaydı bunu aldık denecek.
    3- takımda işe yaramaz ve yaramaaycak 2 3 oyuncunun hiçbiri gönderilemezken ya da gönderilmesi dahi düşünülmezken melo' nun elde tutulamayışı taraftarı delirtecek. yani bugün umut' a yol verip küçülüyoruz o nedenle genç takımın forvtini sercan yıldırım ile birlikte yedek forvetimiz yapacağız desen taraftar daha az tepki verir ama sen sabri' ye zam yapıp, bilal' e kariyer rekoru kontratı verip, umut ve yekta gereksizlerini takımda tutarken melo' yu tutamazsan bu taraftarın tepkisini de dindiremezsin muhtemelen.

    sonumuz hayır olsun. inşallah çok koşan, çalışkan bir takım çıkar ortaya da bir kaosa dönmez bu sezonumuz.
  • 9595
    piyangodur. dünyanın en iyi ön liberolarındandır. brezilya milli takımının eski ön liberosudur. hatta o dünya kupasında kırmızı kart görmese son dünya kupasında bile brezilya'nın ön liberosu olurdu. yerine oynayanlar kendisinin yarısı kadar bile top oynamamıştır. bu adamın galatasaray'a gelmesi başından belli başlı kötü olaylar geçtiği için aslında bizim için şanstı. yoksa mümkün olsa gelmezdi zaten şu an şampiyonlar liginde yarı final kalibresinde bir takımın orta sahasında görevini yapmaya devam ediyor olurdu. bu adamın galatasaray'a gelmesi şu anda khedira'nın alex song'un gelmesiyle falan eşdeğerdi, gözden düşmüştü ve eski performansına ulaşamayacağı düşünüldüğünden gönderildi. ama adam eski performansının da üstüne çıktı.

    yeri 10 sene dolmaz.
  • 9600
    gidişinden kimse sorumlu değildir.
    gitmek isteyen de; giden de kendisidir.

    galatasaray'ın en büyük efsaneleri bile taraftarın gözünde kendisi kadar krediye sahip değildir.

    örneğin bir hakan şükür, bir bülent korkmaz aylardır ben artık galatasaray'da oynamak istemiyorum dese;
    yaz boyunca kendisine kulüp arasa;

    hem taraftar hem de yönetim çoktan siktiri çekmişti.
    hagi'ye bile.

    bu kadar kredili olmamalıydı,
    bir köpeğin ipini ne kadar bol bağlarsan kaçması da o kadar kolay olur.

    taviz vere vere;
    hor göre göre;
    kredisini artıra artıra gitmiştir.

    edit: teşbihte hata olmaz lafını bilmeyenler benim gibi taraftar istemediklerini beyan etmişler.
    bak bilip bilmeden asıp kesen delikanlı kardeşim. yazımın özeti kimse galatasaray'dan büyük değildir.
    ve evet belki sen süt emerken hagi yuhalanıyordu sami yen trübünlerinde.
    40 yıldır galatasaray'lıyım.
    parken stadı'nda da vardım, fb'yi olimpiyatta 5-1 yendiğimizde de.
    sen benim taraftarlarlığımı sorgularken galatasaraylı mısın, melosporlu mu?
    onu bir düşün hele!
App Store'dan indirin Google Play'den alın