9576
gitmek istedi, gitti. yaptığı her şey için teşekkür edilmesi gereken adamdır çünkü aldığı her kuruşun hakkını sonuna kadar verdi. 2011 sonrası dirilişin en büyük pay sahiplerinden biridir. özellikle ilk 2 sene oyunun iki yönünü de kusursuz oynayan bir orta saha oyuncusuydu. galatasaray tarihinde o'nun gibi oynayabilen bir orta saha oyuncusu sayıca çok çok azdır. yolu açık olsun.
9577
gitmek istiyorsa şayet makul ölçülerde anlaşılıp yollarımızı ayırmalıyız bu iki taraf içinde olması gereken durum diye düşünüyorum. ama melo gitmek istemiyor ve bir takım sıkıntılardan dolayı aklı karışık ise kendisi ile oturulup konuşulmalı ve bir yıl daha takımda kalması sağlanabilir diye düşünüyorum. gitmesi halinde içeriden bir alternatif çıkaramayacağımız aşikar paramızın olmadığı bir dönemde maliyetli transfer de yapamayız en makul seçenek bir yıl daha takımda kalması gibi görünün psikolojik üstünlük
9578
artık yeri yapılan gideceği kesin olan eski topçumuzdur. yerini çoluk çocuğa emanet etmiştir.
9579
en zor dönemde bir lütuf olarak karşımıza çıktı. oynaması gereken zamanda oynadı, gitmesi gerektiği zaman da gidiyor. yerini doldurana kadar de sanctis-leo franco-zapata kabusunun bir benzerini yaşayacağız. gittiği zaman da yazarız birşeyler. güle güle be melo, sağolasın.
9580
sanırım inter'e gitti. para da kazandırdı kupalar da.
adam gibi geldi adam gibi gitti.
ailesini koruyamayan bir kulüpten ayrılması kendisi için çok iyi olmuştur.
yolun açık olsun aslan.
hamza umarım en yakın zamanda defolur gidersin biricik aşkın hamit, sabri ve burak'la beraber.
meydan boş kalmıştır, basın ve kamuoyu tarafından kendisine duyulan saldırı artık podolski ve sneijder'e yöneltilecektir.
gitmesine sevinen renktaşların aklına şaşarım.
9581
gitmesine sevinmek değil de üzülmemek mümkündür. şahsen ben gitmesini hiç istemiyorum keske hep 28 yaşında olsa ve 100 yıl bizde kalsa.
ancak giderse de su şartlar altinda, iş bu duruma gelmişken üzülmemek en iyisidir. melo bile gidiyorsa gitmelidir.
melo gidecegim diyorsa, o'nu tutmak zarar getirir. melo'nun gönlünü edecek, kalması icin cabalayacak bir hocamiz ve yonetimimiz de yok maalesef. o yüzden melo gidecekse gitmeli. kalacaksa da başımızın üstünde yeri var.
9582
galatasaray'ın 2015-2016 sezonu için elindeki ya da transfer edip getirebileceği en iyi defansif orta saha oyuncusudur. kendisi dışında, takımdaki herkes o mevkiyi "idare edebilir"
şayet inter'e gidecekse, medel ya da guarin ile takas edelim yoksa bizimkiler oraya adam akıllı oyuncu bulamayacaklar.
9583
benim anlamadigim bu adam eger cocuklarina okulda yapilanlar yuzunden gidiyorsa neden yeni sozlesme istiyor? bunu aciklasin birisi bana gitme diye kapisinin onunde yatacagim.
9585
hayatinin son sozlesmesini degil, yilin bidonu secildigi italya'ya donup kendini kanitlamak isteyen hirsli futbolcu. hayatinin son sozlesmesini alacak futbolcu yillik yaklasik 1.5m dan iki senelik sozlesme yapmaz. zaten senede 3.5m aliyor.
9586
inter' e gitmesi benim açımdan sorun değil. beşiktaş veli, atiba, oğuzhan, olcay, gökhan töre gibi adamlarla liverpool' u eledi, şampiyonluğu son haftalara kadar kovaladı. elbette futbol iyi futbolcularla oynanır ancak bazen iyi kadro kurmak yetmez. sayısız örneği var bunun. örneğin los galacticos ya da rijkaard dönemindeki galatasaray kadrosu. mesela takım olabilmek ve o dengeyi yaratabilmek. sonrasında da elbette büyük karakterler ve kalite keskin virajları dönmeni sağlar ve başarı gelir.
22 temmuz 2015 celta vigo hazırlık maçında celta vigo' yu ben çok beğendim mesela. müthiş bir takım oyunu oynuyorlardı. 2. yarı galatasaray sadece topun peşinden koşarken celta vigo bizim şuursuz presimizi kısa paslarla işlevsiz kılıyor ve orta sahamızı da çok rahat geçiyordu. bunun iki nedeni vardı; 1- bizim takım olamamamız ve dolayısıyla presin bile sadece oyuncuarın iyi niyetiyle olması, yoksa takım bir plan dahilinde pres yapsa celta vigo' nun o presi öyle kısa pasla kırabilecek kalitesi yok bence. 2- celta vigo' nun takım olması ve kalite olarak eksik olmasına rağmen bizden daha iyi oynaması. zaten hem kalite var hem de takım olabiliyorsan şampiyonlar liginin önemli akımlarından biri oluyorsun.
kalite parayla alakalı ama takım olmak başka şeylerle. melo kaliteydi ve takımın da önemli bir parçasıydı ama unutmamalıyız ki bu takım melosuz da şampiyonluklar, başarılar yaşadı, yine yaşar. bugün juventus pirlo' yu, liverpool gerard' ı, madrid raul' u, guti' yi, casillas' ı, barcelona ronaldinho' yu gönderiyorsa; manchester parası verildiğinde ronaldo' yu satabiliyorsa biz de vedayı öğrenebilmeliyiz artık. melo bir sene daha çok rahat oynardı. ama kendi de gitmek istiyor e zaten ekonomik olarak sıkıntılı olduğumuz bir dönemde takımın en çok kazananlarından da biriydi. melo gidebilir, o çok dert değil. bence asıl dert üç tane;
1- melo' nun yokluğunun illa melo gibi bir oyuncuyla doldurulması gerektiğini savunulması. şu ezberden kurtulmak gerek bence. hagi gitti 10 sene yeni hagi arandı. ulan hagi' den bir tane daha olsa o zaman zaten hagi, hagi olmazdı.
2- galatasaray' ın bir futbol aklının ve planının olmaması. melo' nun yerine eldeki bütçeye göre rastgele bir oyuncu alınacak mesela. biz bunu oynamak istiyoruz, bu bu nedenle bunu alıyoruz denemeycek. bu boştaydı bunu aldık denecek.
3- takımda işe yaramaz ve yaramaaycak 2 3 oyuncunun hiçbiri gönderilemezken ya da gönderilmesi dahi düşünülmezken melo' nun elde tutulamayışı taraftarı delirtecek. yani bugün umut' a yol verip küçülüyoruz o nedenle genç takımın forvtini sercan yıldırım ile birlikte yedek forvetimiz yapacağız desen taraftar daha az tepki verir ama sen sabri' ye zam yapıp, bilal' e kariyer rekoru kontratı verip, umut ve yekta gereksizlerini takımda tutarken melo' yu tutamazsan bu taraftarın tepkisini de dindiremezsin muhtemelen.
sonumuz hayır olsun. inşallah çok koşan, çalışkan bir takım çıkar ortaya da bir kaosa dönmez bu sezonumuz.
9587
inter'e gittiğini duyan bjkli ve fbli arkadaşlarımın taklalar atmasına sebep olan psikolojik üstünlük. transfer yapamadığımız gibi kadrodaki en değerli oyuncuları da kaybediyoruz.
9588
bayram tatilinde ziyaret ettiğim hasta fenerli ve oğlu'nun adı rıdvan olan çok sevdiğim bir akrabamızın yaptığımız futbol muhabbeti esnasında söylediği sözü aynen aktarıyorum,
"ne nani ne van persie bu senenin en önemli transferi melo'nun gidişi"
9589
tahminen yeri bi 5-6 sene dolmaz, belki 10 sene. hagi sonrası sneijder'in gelişine kadar geçen süre, mondragon sonrası muslera'nın gelişine kadar geçen süreye bir de melo'nun gidişi sonrası x'in gelişine kadar geçen süre eklenecek. yüreğim darlanıyor amk.
9590
melo'yu mehmet topal gibi vasıfsız defansif ortasahalarla karıştıranlar gidişinden sonra önemini çok güzel anlayacaklar.
bir de melo'nun yerine adam alacakmışız bak bak. kolay mı lan melo'nun yerine adam bulmak. melo iki adamlık oynayan bir oyuncu. onun yerine iki adam almak lazım.
9591
piyangodur. dünyanın en iyi ön liberolarındandır. brezilya milli takımının eski ön liberosudur. hatta o dünya kupasında kırmızı kart görmese son dünya kupasında bile brezilya'nın ön liberosu olurdu. yerine oynayanlar kendisinin yarısı kadar bile top oynamamıştır. bu adamın galatasaray'a gelmesi başından belli başlı kötü olaylar geçtiği için aslında bizim için şanstı. yoksa mümkün olsa gelmezdi zaten şu an şampiyonlar liginde yarı final kalibresinde bir takımın orta sahasında görevini yapmaya devam ediyor olurdu. bu adamın galatasaray'a gelmesi şu anda khedira'nın alex song'un gelmesiyle falan eşdeğerdi, gözden düşmüştü ve eski performansına ulaşamayacağı düşünüldüğünden gönderildi. ama adam eski performansının da üstüne çıktı.
yeri 10 sene dolmaz.
9592
göğsüm daralıyor
yüreğim kanıyor
olmasaydı sonumuz böyle.
9593
çok faydalı bir oyuncuydu. gideceği takımda bu kadar sevilir mi, bu kadar iyi performans gösterir mi bilinmez ama bizde yeri çok zor dolacaktır. bizim takımda küllerinden yeniden doğmuş gibiydi. bir diğer sinir bozucu durum ise fb, bjk taraftarının da bunların bilincinde olup, sevinmeleri.
9594
galatasaray'la yaşadığı ten uyumu kusursuz olan büyük oyuncu, güzel insan, dünyanın en hızlı laf sokan adamı. yolu açık olsun.
9595
biz dedik ilk 11 oyuncusu alın çerçöp toplamayın takıma.
şimdi melo gidiyor, yerine bilal, jem, rodrigez geliyor.
melo'dan gelsin:
ahahahahahahahahahahahahahahahahahahahaha
9596
gidişinden kimse sorumlu değildir.
gitmek isteyen de; giden de kendisidir.
galatasaray'ın en büyük efsaneleri bile taraftarın gözünde kendisi kadar krediye sahip değildir.
örneğin bir hakan şükür, bir bülent korkmaz aylardır ben artık galatasaray'da oynamak istemiyorum dese;
yaz boyunca kendisine kulüp arasa;
hem taraftar hem de yönetim çoktan siktiri çekmişti.
hagi'ye bile.
bu kadar kredili olmamalıydı,
bir köpeğin ipini ne kadar bol bağlarsan kaçması da o kadar kolay olur.
taviz vere vere;
hor göre göre;
kredisini artıra artıra gitmiştir.
edit: teşbihte hata olmaz lafını bilmeyenler benim gibi taraftar istemediklerini beyan etmişler.
bak bilip bilmeden asıp kesen delikanlı kardeşim. yazımın özeti kimse galatasaray'dan büyük değildir.
ve evet belki sen süt emerken hagi yuhalanıyordu sami yen trübünlerinde.
40 yıldır galatasaray'lıyım.
parken stadı'nda da vardım, fb'yi olimpiyatta 5-1 yendiğimizde de.
sen benim taraftarlarlığımı sorgularken galatasaraylı mısın, melosporlu mu?
onu bir düşün hele!
9597
hakkında yapılan yorumlardan taraftarın hagi'ye bile bilmem ne yapabileceğini öğrenmiş olduk. sizin gibi taraftar olmaz olsun.
galatasaray futbol takımında saha içinde saha dışında haksızlığa karşı çıkmış tek oyuncudur. bu ülkede haksızlığa karşı çıkanların başına ne geldiğini hepimiz biliyoruz sanırım?
sözleşme istemesi de zam istemesi de hakkıdır. sebebini açıkalamaya gerek bile görmüyorum. istemese akılsız derdim.
9598
alışveriş merkezlerinde orda burda ailesi sürekli sözlü tacize uğruyormuş... nasıl bir ülkede yaşıyoruz yarabbim...
9599
karakter sorunu futboldan önemlidir. takımda problemli kişilik olmak ise futbol oynamaya engel değildir. melo futbolun gerektirdiği bir ön liberoda olması gereken her özelliği bulundurduğu için yapıyordu.taraftara kendini fazlasıyla sevdirdi. malum taraftar bu kadar iyi ön libero izlememişti.ancak işin diğer tarafında sevilmedi melo bir türlü. kimseyle samimi olmadı gençleri ezdi kötü davrandı. riera olayı gibi basına yansıyan olayların dışında bir çok yapmaması gereken hadisesi oldu. gidişine kimsenin hayır dememesinin sebebi budur.
ancak saha içi yarar bakımından eksikliği mutlaka yıllarca hissedilecektir. ancak takım olma olgusunda sandığınız gibi kilit bir isim değil aksine bu konuda zarar teşkil etmektedir
9600
melo'yu gönderenlerin (bakın gönderenlerin diyorum) iki cihanda yakası bir araya gelmez. büyük vebale girecekler. bu gönderenler ister kendisini ve çocuklarını taciz ve tehdit edenler olsun, isterse yönetim ya da teknik kadro hiç fark etmez. 24.999.000.- taraftarın ahını alacaklardır.