resim
Felipe Melo de Carvalho
Takım:Fluminense
Mevki:Stoper
Yaş:41
Boy:1.83
Uyruk:Brezilya
  • 9251
    gec geliyor kampa bizim camiaya gitmez!!!11!!bir

    ben bizim camiaya giden işleri anlatayım:

    1- senelerce yattığın yerden kalecilik, sağ beklik, sağ açıklık yapacaksın.

    2- adamcılık yapacaksın. seni kulube getirenler için oynayacaksın.

    3- ne forma için ne de aldığın para için oynacaksın.

    4- yattığın yerden eşek yüküyle para alacaksın.

    5- sakatlanirsan falan aylarca yatacaksin.

    öyle it gibi koşup, bayrak adamlık yapıp hoca ayirmadan karakterinle mucadele ederek kimsenin gozunu boyayamazsiniz tamam mi!!!11!!bir

    bizde disiplin garip seydir, forma atarsin kafana gore, elini sikmadi mi emre'yi kesersin ama burak'a empati yaparsin...

    adam yonetimden, hocadan izin almis, idmanda dogru durust ilk 11 oyuncusu yok ama sakizimin adi belli. brezilyali'dan sasmam.

    medyanin gaziyla arda'yi yersin, daha doymadi mi melo'yu. oh ne ala mualla.

    3'lu cektiriyor diye senelerce yatan adamin oldugu yerde tupcuye siktiri cekeni senelerce sirtimda tasirim. derdinizi yiyim butonu.

    ha unutmadan ilk 3 gun ben de melocuydum sonra isin rengi degisti :(
  • 9254
    kendisini olabildiğince hep savundum, hala da savunurum ama sanırım brezilyalı genleri galatasaraylılığının önüne geçmeye başladı. maalesef kendisine karşı yürütülen olumsuz kampanyanın başarılı olduğunu artık görüyoruz. bunda yeni sözleşme sürecini yönetemeyen yöneticiler kadar melo'nun aşırı fevri, çocuksu tavırları da etken oldu. kendisine olan sevgim öyle hemen bitecek bir şey değil ama takımın menfaatleri gereği 1 sene sonra kulüpten ayrılması yerinde olacaktır. yeri dolar mı? bence dolmaz. ön libero alırsın ama melo gibi komple bir ön libero asla alamazsın tabi.

    öte yandan bugün kendisi hakkında rahatlıkla atıp tutan kitle bunu melo'nun yarı sakatlığına borçlu. bu sene o 52 günlük sakatlığının etkisinden kurtulmuş olacak. aslında melo olsam o ameliyattan sonra kendimi sahaya atıp risk almazdım ama melo bu işte. herkes melo'nun nasıl bir futbolcu olduğunu unutmuş gibi ama sneijder'i sürekli rahatsız eden kitle gibi o kitle de çok pişman olacak. 21. şampiyonluğumuzda benim en çok katkı vermesini beklediğim adamlardan biri melo olacaktır. yeter ki bir salaklık yapıp kendisini satmayalım. sonra yeni sözleşmesinde fazla para isterse kendisine teşekkür edip yolları ayırırız.
  • 9255
    aslandir, "gercek" galatasaray taraftarinin sahadaki yansimasidir. transfer oldugundan bu yana verebilecegi maksimum katkiyi vermis, kazanilan butun sampiyonluklarda, basarilarda en buyuk pay sahiplerinden biri olmustur. dolayisiyla da aldigi parayi son kurusuna kadar alninin teriyle hak etmistir.

    "basina gelmeyen bilemez" sezon ortasinda cok kritik bir operasyon gecirmis, doktor raporunu referans gostererek sezon sonuna kadar yattigi yerden parasini almayi tercih etmemis, var gucuyle calisarak ve sagligini riske atarak sahalara beklenenden 1 ay kadar daha erken donmus, takim arkadaslarini yari yolda birakmamistir.

    sezonun bitimine muteakip sonuna kadar hak ettigi sozlesme uzatma arzusunı yonetime iletmis, yonetim sneijder'in talebini hemen dikkate almis, ayni zaman zarfinda sabri'nin sozlesmesini uzatmis ama kendisine "hele bi dur" cekmistir. akabinde kadrosunda bir ton orta saha bulunmasina ragmen kendisiyle ilgilenen inter'le temaslari olmus sosyal medyada inter fotografi begendi diye "arda tam zamaninda avrupaya gitti yoksa kariyerini galatasarayda heba edecekti" zihniyetli galatasaray taraftarlari tarafindan hemen gozden cikarilmis, sercan yildirim'larin katildigi kampa gelmedi diye elestirilerin hedefi olmustur.

    arkandayiz felipe melo seni herkesten evvel "nankör" galatasaray taraftarina yedirmeyiz.
  • 9256
    gün geçtikçe daha fazla aklıyla oynuyor, psikolojik savaş veriyor, takımın moral motivasyonuna doğrudan etki ediyor. eskiden daha atikti, daha pratik, daha göze hoş gelen oyun oynuyor, neredeyse her yerden yırtık dondan çıkar gibi çıkıyordu. şimdi başta hem o kahrolası bel sakatlığı, hem yaşı, hem de daha fazla sorumluluk almasından dolayı da daha ağırbaşlı takılıyor.

    yüceliğinden sualimiz olmaz, ama gözünü seveyim menajerinle mali konular yüzünden bizimle oynama. bak, yerli çöplere bile neler neler diyoruz hiçbir şey yapmadan aldıkları dünya kadar para yüzünden. deus meus, hallelujah falan de, aza tamah et, sana önerilen parayı kabul et. it gibi de biliyorsun olası bir transferde bu kadar ilgi alaka ve şu andaki takımda sahibi olduğun pozisyonu bulamayacağını. inter minter seni rotasyonda değerlendirecek, katar'da falan da anca 35 derecede boşa kürek çekmiş olursun.

    sen felipe'sin oğlum, büyük düşün. 2017'ye kadar maksimum performansını ver, sonra seni emekli edelim, brezilya'ya yollayalım, şanın yürüsün burada amına koyayım :(
  • 9258
    4 senede gelen 3 şampiyonluğun en önemli oyuncularından biri felipe melo'dur kendisinin hakkını teslim etmek lazım. fakat hepimiz biliyoruz, melo için para çok değerli sözleşmesini uzatmadan verim almamızın imkanı yok.

    bu noktada duygularımızı bir kenara bırakıp gerçekçi olmamız lazım abicim. 32 yaşında bel fıtığından ameliyat geçirmiş bir futbolcuya uzun süreli sözleşme imzalatmak intihar olur sonuç olarak melo'nun en önemli özelliği savaşçılığı ve vücudunu iyi kullanabilmesi fakat yaş ilerledikçe en önemli özellikleri köreliyor ligin son maçlarında bile bunun mesajlarını aldık. e zaten kendisi şu an aldığı maaşın altında para almak istemez, bu saatten sonra 2 sene sözleşme yapsan bile tahminen 6 milyon euro gibi bir paranın çöpe gitme olasılığı var. şimdi bana kızanlar olacaktır ama yerine daha dinamik bir futbolcu bulmanın vakti geldi. sosyal medya üzerinden yaptığı geri vites hakkında konuşmak istemiyorum.
  • 9260
    kampa geç katılması anormal olmayan oyuncudur.
    ancak bazı yorumları gördükçe şok oluyorum... kendisinin dünyanın ilk üç dört ön liberosundan olduğunu iddia edenler mesela; arkadaşlar, açın geçen sezon* yediğimiz gollere ve verdiğimiz pozisyonlara bir bakın, özellikle de şampiyonlar ligindekilere, göreceksiniz, çoğu melo'nun pozisyon ya da hamle hatasından kaynaklanıyor.

    bu demek değil ki melo kötü bir oyuncu. hayır, çok kaliteli bir oyuncu ve birçok başarımızda çok büyük emekleri var. ancak felipe melo'dan en fazla bu yıl, o da belki, verim alırız; gelecek sezonlarda büyük düşüş yaşayacak ki daha bu sezondan düşüşü başladı.

    bir de bazı arkadaşlar tutturmuş psikolojik üstünlük diye... iyi, o zaman gheorghe hagi'ye çıkartalım bir lisans salalım sahaya hiç değilse frikiklerde rakip kalecilerin dizlerini titretir. psikolojik üstünlüğün âlâsı. futbolda bu psikolojik meseleleri çok abartmaya gerek yok... derbilerde sertliğiyle rakibi yıldırabilir ya da çeşitli hareketleriyle rakip futbolcuları çileden çıkartabilir, ama bu başarı için yeterli değil. başarı için iyi top oynamak lazım. sneijder iki tane zbam diye sallar, öyle kazanırsın; yoksa melo dil çıkardı diye maç kazanmazsın.

    benim görüşüm, devam etmek istiyorsa bu sezon da devam etmesi melo'nun. çünkü yerine daha kaliteli bir oyuncu almamız pek mümkün gözükmüyor. ama bu sezon boyunca ilgililerin kendisinden daha genç, dinamik bir kaç isim tespit edip hemen transfer çalışmalarına başlamaları ve gelecek yıl artık melo'yla vedalaşıp yerine bu yeni arkadaşı monte etmeleri gerekli.
  • 9262
    öncelikle bu entrymde melo'nun para hırsından, yaptığı triplerden bahsetmeyeceğim. sanıyorum hepimiz bu konulardan dolayı ona kırgın veya kızgınızdır. bu sözlükte kimsenin başlığına onun başlığına girdiğim kadar entry de girmemişimdir. çok beğeniyorum bir futbolcu olarak. insan hayran olduğu kişileri bu yazar olur, siyasetçi olur, sporcu olur tanımak falan ister ya ben felipe melo'yu tanımak istemem ama. çünkü biliyorum ki karakter açısından bana hayal kırıklığı yaşatır. bu takımda bu açıdan inandığım adamlar da wesley sneijder'dir, muslera'dır ve chedjou'dur. neyse konumuz bu değil zaten. söylemek istediğim, evet melo paragözdür, hareketleri, tavırları aşırıdır. fakat futbolcu olarak çok severim birçok galatasaraylı gibi. buna karşın eğer önümüzdeki sezon kalacaksa melo öncelikle şunu bilmeli ki ortada ne asker kaldı, ne komutan. yani bugüne dek yaptığı şeyler en başa dönüp bir defa daha kanıtlamak zorunda. (gerçekten isterse kanıtlayacağından da eminim.)

    neyse asıl değinmek istediğim şey bunlar değildi. kendisi hakkında medya 2 senedir falan çok büyük bir kampanya düzenliyor. onu göndermemiz, ona sırtımızı dönmemiz için. şuanda da gözüken o ki bu yukarıda saydığım sebeplerle taraftarın tepkisini biraz olsun çekmişken daha çok bastırarak iyiden iyiye başarılı olma yolunda ilerliyorlar. özellikle de dikkatimi çeken bir nokta var. melo kampa zamanında gelmiyormuş, diğerleri çalışırken o amerika'da (veya şuan neredeyse) tatil yapıyormuş vs. öncelikle yaratılan algı 'melo kampa gelmedi'. evet melo kampa gelmedi falan ama farkında mısınız adam izinli. izinli izinli. ne cezası veya ne yaptırımı. adama yönetim mi yoksa teknik ekip mi artık neyse izin vermiş. peki bu izin neden verilmiş olabilir düşünüyor musunuz? adam bu seneyi fıtıkla uğraşarak geçirdi. ameliyat oldu. 50 gün sonra çıktı antrenmanına. sizce bu adam yatma meraklısı mı? öyle olmuş olsa pekala sezonu kapardı. yaptı mı yapmadı. sanıyor musunuz ameliyattan sonra ağrısız, sızısız, sorunsuz futbol oynadı? tabii ki hayır. dolayısıyla tatilde biraz daha fazla dinlenmesi için izin verilmiş olabilir mi? hemen mi unuttunuz bunu?

    bir başka konu ise adama diyorsunuz ki zaten bu sezon eskisi kadar iyi değildi. şampiyonlar ligi'nde falan çok kötüydü. bir defa zaten bir maç libero oynadı. ön libero değil, libero. son adamdı bildiğin. prandelli bey icat çıkarıyordu arsenal karşısında. ama melo pozisyon hatası yapıyor dendi. ortasaha oynadı. yanında hiçbir şekilde defansif sorumluluk almayan bir selçuk vardı. ortasahayı tek başına tutmaya çalıştı. ki arkasındaki stoper de chedjou-semih (semih'in bu sezonki formu malum.) çok mu kolay sanıyorsunuz? kaldı ki adam ameliyat olduğu günün sabahı da fıtık olmadı. zaten ameliyat olmadan önce de kaç hafta bel ağrılarıyla oynadı. unuttunuz mu bunu? ben hatırlıyorum. melo'nun ağrıları olduğunu tedavi gördüğünü. o dönem de oynadı bu adam. kolay bir iş mi bu? ameliyattan sonrası için de diyorlar eskisi gibi değildi diye. onları allah'a havale ediyorum.

    melo'nun sözleşme konusunda yaptığı yanlışları hepimiz görüyoruz. fakat kızgınlığımız kırgınlığımızı da kullanmak isteyen, ateşe halen benzin dökmeye çalışan bir medya var arkadaşlar. ona bazı nedenlerden kızdık diye herşeyi yakıp yıkmak, yaptığı herşeyi reddetmek bize yakışmıyor. bu medyaya alet olmak bize yakışmıyor. fenerbahçe'nin uşaklarının maşası olmak bize yakışmıyor. kalır, gider. kendi keyfi bilir. kalırsa yine söyleyeyim ne asker var ne komutan. kendisini baştan kanıtlamak zorunda ama gaza gelmeyelim arkadaşlar. bu adam izinsiz takımın kampına katılmamış falan değil.

    umuyorum ki okursunuz bu entrymi de boşa gitmez söylemeye çalıştıklarım.
  • 9263
    super oyuncu, harika bir defansif orta saha ve tam bir savasci. bu yuzden takim arkadasini odaya kilitleyip dovebilir. diger bir takim arkadasini saha icinde tartaklayarak uyarabilir. tatillerden gec donebilir. her sene sonu giderim bak diyerek bir kac yuzbin dolar daha tirtiklayabilir. burasi iyi performans gosteren futbolcularin ciftligi cunku. iyi oyuncuysan her turlu disiplinsizligi gosterip, kuluple alay edebilirsin. yeterki bize kupalar kazandir. biz kupa bagimlisiyiz. butun galatasaray degerlerini hice saymasi bu yuzden umrumuzde degil.

    kendisini hala savunanlar sanirim bunlari soylemek istiyor!
  • 9264
    herkes bir elindeki klavyeyi sakince yere bıraksın.

    şimdi,

    bu adamın tam adı biliyorsunuz felipe psikolojik üstünlük melo. halk tabiriyle tam anlamıyla bir sokak çocuğu hatta piç diye tabir ettiğimiz bir tip. bu tiplerden mahallenizde de vardır. eğer arkadaşsanız çok şanslısınızdır. yok değilseniz ama aynı mahallede yaşıyorsanız bunu görünce yönünüzü değiştirirsiz, köşe bucak kaçarsınız. çünkü bu adam gelir son sigaranı ister, cebindeki son 5 lirayı ister ve asla hayır diyemezsin. el şakasını sever, seninle uğraşır falan. arkadaşsanız sizin için canını bile verir, mahalle kavgasına ilk o gelir, karşı tarafta kaç kişinin olduğu hiç önemli değildir. direkt karşı tarafın mahallesine ekmek bıçağıyla dalacak tiptir, böyle atleti falan yırtıp eller havada 50-60 kişiyi üzerine çağıran ve hepsinin üstüne gidebilecek dengesiz bir tip. bulaşık diye tabir ederiz ya hani...

    küfürbazın önce gidenidir ama annelerin en sevdiği çocuktur. kadınlara ve kızlara karşı çok kibar ve utangaçtır. annelerin elindeki poşetleri alır, kömür taşırken ilk yardıma o gelir, adam gibi adamdır yani.

    şimdi böyle bir adamla beraber büyüdükten, sonra senden alakasız zamanlarda para istiyor gibi sebeplerle mahallede istemediğini hissettirirsen nasıl olur?

    tabii onun da kötü huyları vardır elbet ama istenmeyecek kadar mı kötüdür?

    gittiğinde diğer mahallenin çocuklarının sana her zaman posta koymayacağının garantisi nedir ki öbür mahalleye yeni çocuklar taşınırken...

    (u: örnek fazlaca afaki, biliyorum tam da bu değil karşımızdaki ama bana verdiği his tam olarak budur.)

    seni çok seviyoruz reyiz ve bu yüzden sana bu öfkemiz...
  • 9266
    aramızdaki irlandalılar'ın dışında hiç kimsenin melo'ya laf söyleyebileceğini düşünmüyorum. :)

    melo galatasaray'dan giderse en çok kimler sevinir. tabi ki fener yönetimi. çünkü şu aşağıdaki videoyu izleyen hangi galatasaraylı mutlu olmaz. bu gollerin dışında o kadar asisti ve de asist öncesi presle top kazanımları vardır ki türkiye'de başka hiçbir ön liberoda yoktur bu meziyetler.

    https://www.youtube.com/...re=player_detailpage
  • 9268
    10 temmuzdaki kampa gerçekten gelmeyecekse yolu açık olmasin. ne demek açik olsun yahu? galatasaray'in sozlesmeli oyuncusu bu adam. milyonlarca euro para kazandi galatasaray'dan. karsiligini da verdi. daha da vermesi lazim. var mi oyle is? doktorsun sen, sozlesme yapmissin, ameliyathaneye girerken "ben bu ameliyathaneden sikildim yeaa" diye cikip gidebiliyor musun? galatasaray istemedigi surece bir yere gidemez. gelecek ve calisacak. dingonun ahiri degil burasi, koskoca galatasaray kulubu!
  • 9272
    melo, dominant bir oyun oynamak isteyen galatasaray için olmassa olmaz bir isim. üstüne yapışan sert oyuncu etiketine rağmen, geldiği 2012 yılından bu yana galatasaray içerisinde baskın bir role sahip. sorun melo değil sorun hoca'nın melo'dan beklentileri ve ona saha içerisinde biçtiği rol. şunu hamza hoca dahil hepimizin anlaması lazım melo, 2 yıl boyunca bizim orta sahamızı tek başına taşıyan melo değil. yaya toure bile bu kadar mental ve fiziksel baskıyı kaldıramazdı nitekim melo iyi bile dayandı. melo artık box to box bir oyuncu değil ondan verim almak istiyorsak ona ön libero rolünü değil deep lying playmaker rolunu biçmemiz şart. melo eskisi kadar dinamik olmasa da hala avrupa'nın en iyi pasörlerinden birisi. attığı diagonal paslar ve takım oyun kurarken aldığı sorumluluk onu hala kilit bir futbolcu yapıyor.

    bizim yapmamız gereken ön libero rolünü başka bir futbolcuya verip melo'dan enerjisini ağırlıklı olarak oyun kurucu rolünde vermesini istemek. markaj ve top kapma refleksleri oldukça iyi. sıkışan oyunu kanatlara yaymak konusunda ise ligimizin açık ara en iyi futbolcusu. hatta biraz abartayım mehmet topalın yanında melo olsa fenerbahçe 2.olmazdı. atiba-tolgay ikilisinin yanında melo olsaydı beşiktaş çok daha dominant bir takım olurdu. selçuk-melo ikilisi ise şampiyonlar liginde yeni facialar yaratmaktan başka bir işe yaramaz. saha içini bırakıp saha dışına bakacak olursak yaptıkları en hafif tabir ile saygısızlık. ben kendi adıma çok büyük bir hayal kırıklığı içerisindeyim. bu taraftar seni hagi ile kıyasladı çok da sevdi karşılığı bu olmamalıydı. umarım ayrılacaksa bile bu agresif tavırlarını bir kenara bırakır ve onu hep iyi hatıralar ile hatırlarız.
  • 9274
    medyanin gazina gelerek cok cabuk harcandigi kanaatindeyim. yillarca aradigimiz klise tabirle oyunu iki yonlu oynayabilen ve bu ugurda nice saidou, inamoto, linderoth, mehmet topal*, cana, hatta servet ve sabri'den on libero yaratmaya calismak gibi denemeler yapilan takimin ilaciydi bu adam.

    daha melo gibisi bulunur mu bilinmez ama bizde 90'larin sonu 2000'lerin basindaki edgar davids gibi oynayan ve katki veren adamin bu derece nefret boyutunda gonderilmek istenmesi gercekten uzucu. futbol ozelliklerinin yaninda "sahadaki biz" olmayi en iyi sekilde basarabilen, birileri klubun sozlesmesine trip atip sikeci federasyon ile isbirligi yaparken bizim haklarimizi gerek federasyon basindaki sahsin kupa toreninde elini sikmayarak, gerek medya ve siyasiler tarafindan korunan/torpilli arkadasa (biliyorsunuz kim oldugunu) arena'da yaptigi hareket ile koruyan adamdir melo. hamit altintop'un 1.5 yilda ancak donebildigi sakatliktan sadece 1 bucuk ay sonra donebilen adamdir melo.

    bu adami bu kadar kolay harcamamaliyiz. 4 yilda 3 kez kazanilan sampiyonluklarda onsuz gecen maclardaki sikintilari hep beraber yasadik. yerine boateng'i mi alirlar yoksa bilo ile mi devam ederler bilemem. ama ben kalmasini bu iki secenekten daha fazla isterim.
  • 9275
    yarın (10 temmuz'da) galatasaray kampına katılması gerekiyordu.

    ancak basında çıkan haberler kampa gelmeyeceği ve kendisine takım arayışlarına devam edeceği yönünde.

    çok nazlanmak, gereksiz yere zorluklar çıkarmak insanı bezdirir; hatta en sevdiğinden bile soğutur.

    kısaca ne demiş atalarımız fazla naz aşık usandırır.

    bu dönem dahil son beş yaz transfer döneminin dördü, melo gelecek mi, gelmeyecek mi,

    teklifimizi kabul edecek mi, etmeyecek mi,

    tatili bitecek mi, bitmeyecek mi diye geçti.

    papatya falları açmaktan ve sıkıntı yaşamaktan ben yoruldum.

    bizde gördüğü ilgiyi de, bizde aldığı parayı da başka bir takımdan alması mümkün görünmüyor.

    takımla yollarını ayırmak istiyormuş;

    yolu açık olsun.
App Store'dan indirin Google Play'den alın