• 26
    2020-21 sezonunda son virajda şampiyonluk maçlarına çıkıyoruz.

    11 mayıs 2021 denizlispor galatasaray maçında maçı skor olarak koparıp gidecek penaltı alıyoruz. emre akbaba, ilk penaltıyı atmış babel varken. alıp, kaçırıyor.

    15 mayıs 2021 galatasaray yeni malatyaspor maçı ilk 11 kadrosunda emre akbaba, arda turan var. +3 fark averaj bulmamız gerekirken, ilk yarı sonunda topu kaptırıp gol yedirirken nasıl kovalamadıklarına bakın.

    vallahi kusura bakmayın, sırf şu 2 hatadan şampiyonluğu verdik.

    yahu yine size para verelim, yine girin oynayın da garantileyelim öyle sizi atalım sahaya. son 15 dakika gezin. kafanız yerde topu ezin.
  • 27
    11 mayıs 2021 denizlispor galatasaray maçına ilk 11 başlayıp da hiçbir varlık gösteremeyen ve ikinci yarının başında yapılan hatadan dönülerek oyundan alınan iki oyuncunun 4 gün sonra daha da önemli 15 mayıs 2021 galatasaray yeni malatyaspor maçında yine ilk 11’de başlatılıp yine kötü oynayıp yine ikinci yarıda oyundan alınmasına verilebilecek tanımdır.
  • 29
    bu ifadenin içeriğine konu olan oyuncu arda turan değil, emre akbaba olmali bence. çünkü arda , öyle ya da böyle o yaşına rağmen mücadeleden kaçmadı. görev verildiğinde iyi ya da kötü yapmasından ziyade mücadelesini tüm eforunu verdi. takıma dönem dönem akıl da koydu.

    bu ifadenin asıl muhatabı emre akbaba denen futbolcudur. fatih hocanın bir numarali evladı. 11 başladığı her maç oyundan alınan ama inatla tekrardan 11 oynatılan bu vasat altı topçu tam bir evlatcilik örneğidir. boylesine rezalet bir futbol oynayıp bu kadar şans bulabiliyorsa bir futbolcu, evlat kontenjanının en üst sırasındadir.

    fatih hoca bu adamı bu kadar çok seviyorsa alsın öz evladı yapsın ama bizim başımıza sarmasin. terim yapsın bu adamın soyadını ama bir daha bize bu zulmü yaşatmasın. isterse alıp evinde bakabilir.
  • 30
    kötü giden oyuna sonradan girmeleri durumunda oyunu döndüremeyecek oyuncuların sonradan girdikleri senaryoda daha etkili olan oyuncuların yerine ilk 11 başlaması değildir.

    neyse şampiyon olunca cimbomun çocuğuydu olamayınca da terimin evladı deriz artık emre akbaba'ya. hoca lise sıralarındaki bir talebe olduğu için bazı futbolcularının fanı, odasına posterlerini falan asıyor. onlar bir şeyler başarınca daha mutlu oluyor falan... komik ya, olayın kendisi bile komik.
  • 33
    formu beğenilmeyen oyuncular üzerine ısrar edildiğinde kullanılan tabir. tabii bu evlatçılık sınıfına girilip çıkılabiliyor.

    - mesela babel evlattı, sonra iyi oynayınca evlat sınıfından çıktı.

    - gedson evlat sınıfına 1.5 ayda girdi, sonra taş gibi oynayınca o sınıftan çıktı.

    - akbaba evlattı, sonra kritik goller atınca o sınıftan çıkar gibi oldu, sonra denizli maçında tekrar girdi.

    - şener evlattı, o da çok kritik işler yapınca çıkmıştır yüksek ihtimalle. yerini mevkidaşı yedlin'e bıraktı sanırım.

    işin aslı şu ki tüm takım fatih hoca'nın evladı. oynayan oynamayan neredeyse tüm oyuncuların hocayla ilişkisi çok iyi. yani demem o ki fatih hoca evlatçı bir teknik adam. ama evlatlarını elinden geldiğince birbirlerinden ayırmayan bir evlatçı. başarılarını da bu şekilde elde etmiş birisi.

    zaten bu model de başarı elde etmek için doğru bir model. klopp, simeone hatta obradovic, popovic gibi koçların hepsi evlatçı insanlar. oyuncularla olan ilişkilerini baba-oğul yahut abi-kardeş gibi kuruyorlar.
  • 37
    istediğin yere yapıştırabildiğin sözcük. nereye yapıştırırsan yapıştır cuk oturuyor. mesela emre akbaba 2020-2021 sezonunn ilk haftalarında sakatlık nedeniyle yoktu ve evlat olmadığı için kadroya giremiyor deniliyordu. şimdi ise evlat olduğu için sözleşme yenilenmiş. hayatımda bu kadar kullanışlı ve her yere oturan bir sözcük daha görmedim.
  • 38
    fatih terim tarafından uygulanmadığını düşündüğüm olay. he, uygulanıyorsa da onca kupa, şampiyonluk getirmiş. keşke, galatasaray yenilirken kenarda ayağını uzatıp izleyen "yabancı"lar da uygulasaydı da aynı başarıları yakalasaydık.

    belhanda oynar, ömer oynamazsa belhanda evlat; ömer oynar, akbaba oynamazsa ömer evlat; akbaba oynar, taylan oynamazsa akbaba evlat.. kadro seçimini beğenmeyebilirsin ama bu "evlatçılık" değil.
  • 39
    yabancı sevdalısı, türk futbolcuları en ufak hatasında çöp statusune indiren ve futbolu çok iyi bildiğini sanan taraftarın kullanmayi çok sevdiği kelime. lincon için ölüp biten taraftar, sevgilisine sinema kapattı diye arda turan'a eleştiri şeklinde tezahürat hazırladı. kendisini çok sevsemde drogba galatasaray'a ismi kadar büyük katkı vermemiştir ama ismi olmayip katkı verenlerden daha çok sevilir. sneijder kendini keşfeden adamı, takım hocası yaparken sorun olmaz, fakat türk futbolcular hoca ile ilgili sıkıntılarını gösterirlerse yeniçeri olur. hatta dünya futbolunun gördüğü en büyük yenicerilerden birisi lionel messi'dir. hoca seçer, oyuncu seçer, canının istediği gibi hareket eder ama onun hakkıdır. emre akbaba ile sözleşme yenilenmiş, bize ne takımın hocası, belki yönetimi emre akbaba'nin kalması gerektiğini uygun gormus. sözleşme uzatılması da benim hoşuma gitti, ben galatsaray' sevmiyormuyum o zaman. hiç sevmediğim futbolcular içerisinde eli bayrakli en önde olanı belhanda'ydi. onunla bile yeni anlaşma yapsalar, yuh artık der sinirlenirdim.

    türkiye'de yaşanan arabesk geyik yüzünden, taraftar kendini olması gerekenin üzerinde görüyor. taraftar dediğin takımını izler, onunla sevinir, üzülür, para harcamak isterse harcar bu kadar. onun dışında sürece müdahil olacak ne futbol bilgisi vardır ne de yetkisi. kulübün sahibi falan değilsin, 50 yıl önce başkası taraftardi sen yoktun, 50 yıl sonra bir başkası olacak ve sen yine olmayacaksın. taraftarsan ki karşılığı partizan olmaktır, takımını seversin, başarılı olunca daha fazla sevinirsin. amacın sadece başarılı olmak ya da güzel oyun ise taraftar değil seyircisin demektir. partizanlık dünyada ki karşılıksız sevgilerde bir tanesidir ve harcadigin paraninda, emeginde karşılığını beklemezsin.
  • 43
    nedir evlatcilik? sevdigin birine haketmeyecek durumda olsa dahi hakedenlerin yerini vermek mi kastediliyor burada? bunu yaparaktan bir insan ulkenin en buyuk ve en koklu spor klubunun basinda durabilir mi? ya da su soru daha uygun olacaktir; fatih hoca bunu adam eder alalim bunu diye yangin yapilan isimler uzerinde israr ederek kazandigi zaman da yapilan sey evlatcilik ya da adam kayirma midir? buralarda cizgiyi nereye cekmeliyiz ya da nereden cizgi cekecegimize kim karar verecek? galatasataray futbol takiminda oynayacak oyuncularla alakali bir talimatname olusturulup, pekala bir yonerge haline getirilebilir.

    moneyball filmindeki gibi istatistiki verilerle birlikte, oyuncularin en guncel fiziki olcumlerini birlestirip karar veren bir yapay zeka programlayalim, ki pek zor bir is degil, o kararlastirsin. bunu da yapan sirket birilerine daha yakin falan cikar da, hani belki cozum uretilebilir diye sesli dusunuyorum su anda.

    bir baska acidan olaya yaklasacak olursak; buradaki evlat tanimi da bir garabettir. bir psikolojinin yansimasi midir, bunu bilemiyorum. ancak insanlara el operek bir yerlere gelmis imasinda bulunmak bu kadar kolay olmamalidir benim dusunceme gore. selcuk inan evlattir, oyle formayi giymistir demek en azindan butun sureclerde bu kisinin yaninda olup karakterini analiz etmek gerektirir. yoksa cok guzel paketlenmis bir kufurdur bu. hem bir taraftan vefa, saygi, his takiml edebiyati yapilacak, hem de diger taraftan bir oyuncunun ayagi takildiginda cekilip kenara atilacak. sahi bu isler nasil olacak?

    yukarda arkadas cok guzel anlatmis, ben de burada ara ara yaziyorum; taraftar takimina destek olur. gonlu kirilir, fazla heyecanlanir, sinirlenir; ama degismeyen sey destektir. yere duseni isliklayarak, karakterine laf ederek yapilan sey destekleme degildir. asil o zaman ihtiyaci vardir oyuncunun size. ki bunu en iyi bilenlerden biri bugun, dun de oldugu gibi, evlatcilikla suclaniyor.

    fatih hoca, 2000 senesinde futbolun bir ilim oldugu, oyuncunun psikolojisinin bunun paydaslarindan biri oldugunu anlatiyorken, gelip boyle 20 yil sonra mesnetsiz iddaalarla karsilasmak buyuk kafa karisikligi olusturuyor.

    yazinin hicbir yerinde bir biat cabasinda olmadim; ki bunu da aciklamak zorunda degilim. aslina bakilirsa iste bu iddaalarin boyle bir etkisi var; hani asilsiz bir suclamanin cozumlemesini yaparken, durun ben biatci degilim diye kendini savunmak zorunda kalman. diger taraftan da saha icinin konusulmasi yerine, bu tarz konusmalarla senelerin gecip gitmesi.. kime ne faydasi oldugu belli olmayan bir tartisma ortami.

    uzun lafin kisasi; evlatcilik iddaasi subjektif, dogrulanabilirlikten cok uzak bir iddiadir. ıddia odagindaki kisinin niyeti bilinmeden asla bilinemeyecek, dolayisiyla asirlarca tartisilabilecek bir seydir. burada onemli olan somut yansimalardir. mesela, ”fatih terim bir menajer araciligiyla kendine biat eden oyunculari oynatip, bu kisilerden belirli bir yuzdeyi kendi aliyor“ somut bir iddiadir, mudahele edilir, yargiya gider konu. yok kisinin tercihleri soz konusuysa, tercih yapmak icin goreve getirdiginiz bir kisinin her tercihi ile alakali boyle soyut tartismalar yurutmek, surec icerisindeki herkesi gereksiz yere yipratir.

    cok muallak buldugum iddiadir.
  • 44
    evlatçılık şöyle bir şeydir. 2019-20 sezonunda selçuk inan 13 maçta forma giymiştir. 13 maçta da çok kötü oynamıştır. bu 13 maçta sadece 3 galibiyet alablmişiz ki birisi tuzla galibiyeti.
    2020-21 sezonunda takımın en formsuz ismi emre akbaba 30 maça çıkıyor. her maç kötü oynuyor, sonraki hafta yine ilk 11'de.
    bu örnekler çoğaltılabilir ve bu futbolla, taktikle, teknikle açıklanabilir bir şey değildir. bunu
    ları gören taraftar ister istemez kafasında şu ihtimalleri düşünüyor:
    1- hoca futboldan anlamıyor
    2- hoca adam kayırıyor.
    sonra kenara bakıyor, kenarda türk futbolunun en büyük teknik direktörü oturuyor. futbolu bilmemesi mümkün değil. o zaman hoca evlatçılık yapıyor diyor. buna ben de dahilim. çünkü ben de hoca için futboldan anlamıyor diyecek kadar aklımı yitirmedim. ha siz evlatçılık değil bu hocanın kapasitesi bu, selçuk'un kötü olduğunu anlayamıyor diyorsanız da saygı duyarım ama size katılmam.
  • 45
    oynamasını istemediğin futbolcuyu oynatınca, sapına köküne bakmadan, oynatana kolaylıkla isnat edilen suç(!). hamza hamzaoğlu ve fatih terim görebildiğim kadarıyla bu zırvadan en çok nasibini alan isimler. bilhassa fatih terim.

    sene 2011, aylardan mayıs. ünal aysal, ntvspor canlı yayınında yeni sezonda takımın başında fatih terim’in olacağını açıklamış. galatasaray sözlük’te genel itibarıyla sevinç hakim fakat farklı bazı yorumlar da göze çarpmıyor değil. dün gibi hatırlıyorum, “eyvah! mustafa sarp, servet çetin, gökhan zan, barış özbek, ayhan akman, sabri sarıoğlu, aydın yılmaz vs. hepsini oynatacak.”, “sırf ‘o kadar adam oynattı, olmadı; ben oynatınca başardım.’ diyebilmek için oynatacak.” gibi yorumları.

    sonuç:
    mustafa sarp: gitti.
    barış özbek: gitti.
    gökhan zan: bir kaç maç denendi, yedeğe çekildi.
    servet çetin: gaziantepspor maçından sonra galatasaray kariyeri yüksek oranda bitti.
    ayhan akman: şampiyonluk maçından önce lig tv’ye yorumcu gibi ropörtaj veriyordu.
    sabri sarıoğlu: bir kaç maç sonra yedek takılmaya başladı.
    aydın yılmaz: rotasyon topçusu olarak devam etti.
    ujfalusi, eboue, melo vs. evlat denilenlerin yerini aldı. sezon bitti, şampiyon olduk.

    hocanın kadrosunun değişilmezlerinden ve evlat olmakla en çok itham edilenlerden birisi olan emre çolak’ın yerine ısrar ve inatla amrabat istendi ve alındı, emre rotasyon topçusu oldu. yarım sezon gelen deplasmanda müthiş işler yapan “evlat” necati’nin yerine umut bulut geldi. sezonun parlayan yıldızı “evlat” semih kaya var zaten denmedi, dany alındı. devre arasında yine “evlat” umut ve burak’ın ikisinden birinin yerine drogba geldi. yine başka evlatlardan hakan balta’nın yerine sol açık riera 11’in değişmezi oldu. sezon bitti, rahatlıkla şampiyon olduk, şampiyonlar ligi’nde çeyrek final oynadık, harika zamanlardı.

    2013 yazı geldi, “evlat” engin, hamit, semih, emre var denmedi, bruma, chedjou alındı. falan filan…

    yine “evlat” olmakla itham edilen sinan gümüş, sözleşmesi bittiği an şutlandı. hoca’nın milli yaptığı ve hatta transfer edildiği dönem fatih terim tarafından aldırıldığı bile söylenen ahmet çalık hiçbir zaman ilk alternatif olmadı. iki stoper aniden şutlandığı zaman bile düşünülmedi, sözleşmesi bittiği anda da veda edildi.

    örnekleri saymaktan yoruldum artık.

    bakın görün, yarın bir gün kerem 2-3 maç formsuz olup oynatılsın, bugün kerem’i oynatmıyor diye yangın çıkaranlar hocaya kerem’i oynattığı için yine evlatçı diyecek. bugün aytaç transferine kükreyenler, taylan formsuz olup oynamaya devam ettiğinde aytaç evlatçılıktan dolayı oynayamıyor diyecek. diyecek oğlu diyecek. bu tarz deli saçması ithamlar devam edecek.

    emre akbaba ile sözleşme uzatıldı diye öfke kusanların, yine basmakalıp cümlelerle hoca’nın başlığına koşup günün ilk yorumunu girenlerin geçmiş yazılarına bakın. “fatih terim arda’yı getirirse 1 dk bile izlemem.” gibi iddialı cümleler, hemen her fırsatta fatih terim’e veryansın etmeler havada uçuşuyor. herkesin sözünün eri olması lazım. arda turan galatasaray’da ve fatih terim tarafından getirildi. kimse kimsenin galatasaraylılığını ölçemez, galatasaray kimsenin şahsi tahakkümünde değildir ama şahsiyet, iddia edilen sözleri tutmayı gerektirir.
  • 48
    galatasaray genlerine işlemiştir. yerli hoca ile yaşanmama ihtimali yoktur ve hocaların kendi bindiği dalı kesme durumudur.
    ömer bayram ve aytaç kara denen lakayt papaz yerliler hala galatasaray formasıyla şans bulabiliyor. *
    ömer ve aytaç'ın izlenmesi, görülmesi, denenmesi gereken herhangi bir rol var mı?
    eren aydın ve emirhan kayar başka bir nedenle değil de bu gereksizler nedeniyle kadroda değilse okan hoca için de boşa umutlanmışım.
    bu yanlış nedeniyle okan hocadan ümidi kesmek gibi bir durum değil ama gönül hoş olmuyor işte.
    sonra çıkıp güvendiğimiz bazı isimler diye ortaya atılacak oyuncuları neden bu şekilde hak etmedikleri rollere sokuyor ve geleceğimizi oluşturan genç isimlerden sürelerini çalıyoruz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın