10
demokratik hakkını kullanan taraftardır. önemli olan, sevgiyi yaparken de saygıyı yaparken de asıl faydayı/zararı görenin galatasaray olduğunu farkına varmak.
erden timur'dan ziyade konu yöneticilik. yöneticiler bugün var olan, yarınsa var olmayacak kişiler. çünkü hayatlarında galatasaray en nihayetinde, bu sözlükteki hepimiz gibi bir tutku, bir hobi olarak işlev görmekte. hepsinin bir işleri var, hepsi kendi şirketlerini yönetiyor, ediyor. hal böyle olunca bu insanlara böyle öyle kralsın, böyle büyüksün çekmenin bir anlamı yok.
öyle büyüksün, böyle büyüksün çekilmesi gereken tek görev hocalık. sonuçta bu insanların ekmek parası buradan geliyor, karınları bu iş sayesinde doyuyor. ünal aysal, fatih terim'e eleman dediğinde de teknik olarak doğru deniyordu mesela. teknik olarak doğru ama kazın ayağı öyle değil işte. çok hassas bir terazi var orada, kantar çok iyi ayarlanmalı. nitekim, "eleman" fatih terim'le yollar ayrıldıktan sonra kendisinin de ömrü ne kadar oldu, başkanken verdiği vaatlerin ne kadarını yerine getirdi, herkes bunları görüyor. ha yine bunu ünal aysal'ı genel anlamda seven birisi olarak söylüyorum. bu entry'i de genel anlamda erden timur'u seven birisi olarak yazıyorum.
yönetici tayfasının tek görevi, ilgili branşa doğru takviyeleri yapmak, hocasını mutlu etmek ve oyuncularınla teknik ekibin maaşını zamanında ödemektir. saha içerisine yapacakları katkılar bu kadar, sonrasında tribüne çıkıp bizlerle birlikte takıma destek olup bağırmak işleri.
zamanında önder özen beşiktaş'a yönetici olduğunda, bir basın muhabiri kendisini tanrı parçacığı mısınız diye sormuştu. an itibariyle erden timur'a tanrı parçacığı muamelesi yapılıyor bir takım taraftar tarafından. sevmek zaten subjektif bir şey. kimseye niye birisini seviyorsunuz diyemezsiniz. ama bu sevme işinin rasyonelliği de öldürdüğü ortada, set çekiyor insan bazı şeylere. an itibariyle bende mesela okan hocaya karşı bir sevgi besliyorum, icardi'ye karşı bir sevgi besliyorum. onları gömmemeye çalışıyorum, eleştirmekten kaçınıyorum belki yer yer. ama bu isimler futbolun ana öğeleri. biri star, diğeri o stardan verim alan yönetmen. bu isimlerin adını bağırıyoruz biz tribünde, yarın x futbolcunun y hocanın adını bağıracağız. yönetici sever bir camia hiç olmadık ki biz, yöneticilere bağımlı bir camia da hiç olmadık.
galatasaray'a, yöneticiliğinin ilk senesinde maddi-manevi büyük katkısı olan bir isim erden timur. hatta 2021-22 sezonunda futboldan kaçan seyirciyi basketbola tutunduran, öncesinde sevdiği renklere sponsorluklar sağlayan, yine maddi-manevi bir çok destek sağlamış bir isim. dolayısıyla kendisinin galatasaray'a kattığı şeyler katamadıklarına göre çok daha ileride.
ama ortada 2023 yazıyle beraber yaşadığımız bir rezillik var, paramızla rezil olma durumu var. tarihin en iyi galatasaray'ı niye deniyor bir kesim tarafından. çünkü isim olarak 3-4 sene öncesinin acayip isimleri kadromuzda. haziran 2023'te 23. şampiyonluğumuzu alırken taraftar çok haklı olarak kendisinin ismini bağırdı. çünkü futboldan sorumlu olan isim kendisi ve verilen kararların kendisi tarafından alındığını düşündük, düşünüyoruz. aynı adam 2023 yazıyla beraber yeni kararlar vermeye başladı ve futbol takımı özelinde aldığı kararların yüzde 80'i falan hatalı. şampiyonlar ligi'ne kaldık ama gelen paraları da yok yere işi bitmiş isimlere verdik. bu isimleri tercih eden de kendisi. 2022-23 sezonunda beşiktaş deplasmanına çıkan kadromuz, şuanki kadromuzdan çok daha iyi mesela. o maçın ardından bu takımın 8'i yok, bu takımın 10'u yok, bu takımın sol beki yok eleştirileri yapılmıştı. an itibariyle bu eksikler devam ediyor, yanına sağ bek eksikliği de eklenmiş durumda, yanına erezyona uğrayan kanat oyuncusu eksikliği eklenmiş durumda. alınmayan/alınamayan rashica, yerine verilen milyonlarca euro, alınan isim futbolcular, uğranan hayal kırıklığı. abdürrahim albayrak ve cenk ergün'dü rahmetli başkan mustafa cengiz'in futbol aklı. o ekibe en büyük eleştiri, alınan oyunculara çok yüksek maaş vermek ve oyuncu satamamak üzerineydi genel anlamda. aynı sorunu bize 2023 yazı sonrası erden timur yaşatıyor mesela. 30 milyon euro şampiyonlar ligi gelirimiz, zaha-tete-ziyech-ndombele'ye bu sene verilen para 20 milyon civarı yanlış bilmiyorsam. isimler değişti, aksiyon değişmedi olmuş oldu.
birisini sevmemek bir haktır, kimseye birisini seviyor yada sevmiyor diye kızamazsınız. kıstas burada art niyetli olmamak. önümüzde 12 tane lig maçı var, türkiye kupası var, süper kupa var. tek hedef bu üç kupa. çok büyük oranda erden timur'un 2022 yazında yaptığı hamleler ve kendisi gelmeden kadromuzda olan isimlere güvenerek bu hedeflere ulaşmaya çalışacağız. zaman birlik olmak zamanı, zaman yine mayıslar bizimdir reaksiyonunu gösterme zamanı.
sezon bitecek, önümüzde bir seçim var. erden timur, görevine devam edecekse umarım ve umarım ki hatalarından ders alır, isim olsun, fırsat olsun, bu tuzaktan uzak durur. yüksek maliyetli ancak verim vermeyen oyunculardan takımımızı kurtarır. bek kovalayıp, takıma artı değer katan, takım olgusunu kuvvetlendiren ve yetenekli oyuncularımıza yeteneklerini gösterme şansı verecek isimlere yönelenebilir. erden timur futboldan sorumlu olmaya devam etmeyecekse ki bu benim desteklediğim sav, dilerim yerine gelen isim erden timur'un 2022 yazında yaptığı hamleleri yapacak vizyona ve yeteneğe sahip olur. böyle bir şansı, galatasaray ailesi yeni birisine vermeli. abdürrahim albayrak'da, erden timur'da çok iyi galatasaraylı ama yolun sonunda aynı hataya düşmüş oldular. burada temel amaç galatasaray'a destek olabilmek. erden timur yada x bir yöneticinin görevi bırakmasının ardından yandık, bittik, öldük gibi bir durumun olma ihtimali yok. okan hocamıza en iyisini verecek birisi futbolun başına geçsin, geçer umarım.