resim
Dimitar Berbatov
Görev:Forvet Antrenörü
Takım:-
Yaş:43
Uyruk:Bulgaristan
  • 295
    benim en sevdiğim forvetlerden. ya da forvetlerdendi diyelim. artık 36 yaşına girmek üzere ve kulüpsüz dolaşıyor. van basten, batistuta, crespo, ibrahimoviç minvalindeki forvetlerin de son temsilcilerindendi. fizikli, teknik, statik. barcelona'nın yükselişiyle bu gelenekten yetişen futbolcular da demode kaldı. akp, nasıl ki merkez sağ geleneğini bitirdiyse barça da bu tarz adamları bitirdi, alacağı olsun.

    yalnız berbatov'un yukarıdaki saydığım adamlardan büyük bir farkı vardı. adam bildiğin tembeldi. doğru dürüst pres yapmaz, yalancı koşularla rakip defansı allak bullak etmez ya da kanatta rakip beki kovalarken gözükmezdi. top ayağına geldiğindeyse temaşa zevkini aliyyül alaya taşıyan goller atardı.

    hayat hikayesi de ilginç. bilindiği gibi kendisi bulgar. çocukluğu demir perdenin en ağır olduğu yıllarda geçer. babası futbolcu annesiyse hentbolcudur. yani herif genetik olarak şanslı. çok fakir bir çevrede büyür. tam pre-ergenlik yıllarına denk gelen seksenlerin sonunda her erkek çocuğu gibi milan'a ve utrech kuğusu van basten'e tutulur. bir diğer rol modeli de o yıllarda ingiltere'yi sallayan alan shearer'dır. hatta doğum gününde shearer'ın formasını hediye edildiğinde o gece formayla uyur.

    futbola pirin blagoevgrad'de başlar, 17 yaşına geldiğinde 20 adet krampon karşılığında cska sofia'ya transfer olur. yeteneklerini sergileyince adını ta italya'ya duyurur ve 2000 yazında neredeyse lecce'ye transfer olmak üzereyken anlaşma yatar. tabii ülke içinde de en gözde yetenek kendisidir ve mafya babası georgi iliev, berbatov'u kendisine ait olan levski kyustendil'de görmek istemektedir. bu yüzden bir antrenman çıkışı üç kişi tarafından kaçırılır. olay bir şekilde çözülür ama berbatov'un bulgar mafyasıyla ilişkisi sadece bununla sınırlı kalmadı, manu'ya transfer olduğu sıralarda da haraç vermezse kızının ve karısının kaçırılacağıyla ilgili tehdit almış, apar topar olayı çözmeye memleketine uçmuştu.

    http://www.independent.co.uk/...-threat-1832019.html

    adını tüm dünyaya duyurmasıysa 2001'de bayern leverkusen'e transfer olmasıyla gerçekleşir.
    şanslıdır... çünkü gittiği bayern leverkusen; klaus toppmöller yönetiminde jörg butt, ze roberto, ulf kirsten, lucio, oliver neuville, carsten ramelow, michael ballack ve yıldıray baştürk gibi muhteşem bir kadroya sahiptir.
    şanssızdır... çünkü o bayern leverkusen; şampiyonlar liginde real'e*, bundesliga'da borussia dortmund'a, almanya kupasında da schalke'ye geçilerek bütün kulvarları ikinci tamamlar ve "neverkusen" diye matrak geçilir.

    5 sezon geçirdiği almanya'da 90 gol atar fakat içlerinde çok acayipleri vardır. mesela roma maçında attığı ve atarken dellas'ın aklını başından aldığı şu gol:
    https://www.youtube.com/watch?v=uZnXpn0-3rU
    zaten berbatov'un bir röportajında "gollerimin her zaman güzel goller olduğunu düşünmüşümdür. yapmak istediğim şey de budur: güzel goller atmak..." diyor.

    hava hakimiyeti, klas golleri, soğuk kanlılığı, yaratıcılığı derken büyük balıkların dikkatini çeker. martin jol büyük hayranıdır ve berbatov'la bizzat görüşerek onu tottenham'a getirir.

    bu arada berbatov'un ingilizcesi de iyidir. bunu da çocukluğunda ve gençliğinde izlediği amerikan gansgster filmlerinden kaptığı söylenir. zaten kendisi don vito carleone'nin büyük hayranıdır ve taklidini de muhteşem yapar: https://www.youtube.com/watch?v=t0uCnTtebpU

    velhasıl ingiltere'ye alışmakta zorluk çekmez ve tottenham taraftarı için bir fenomene dönüşür. kariyerinin pik noktasını burada yapar. harikulade goller atar. mesela bizim ağlaklara attığı şu gol: https://www.youtube.com/watch?v=dMEuXCTeyN4
    şurada da kendi seçkisi var (charlton'a attığı goldeki bergkamp-vari kontrol/çalıma dikkat): https://www.youtube.com/watch?v=R5ke-P46CnY

    bu arada tottenham'a transfer olduğu esnada kendisini isteyen bir diğer ingiliz kulübü de manchester united'dır. lakin berbatov tottenham'ı seçmiştir. aradan iki sezon geçer ama elinin altında rooney, ronaldo, tevez bulunan alex ferguson'un gözü hala berbatov'dadır. bizimkini bu defa ikna etmeyi başarırlar ve tam 38 milyon avro karşılığında manchester united'a transfer olur. bu da onu kulüp tarihinin en pahalı 3. transferi yapar. bununla ilgili olarak kendisi: "düşünmemeye çalışıyorsun ama gerçekten zor oluyor. senin için o kadar çok para ödenince acaba beklentileri karşılayabilecek miyim, diye tedirgin oluyorsun. ya yeterince gol atamazsam diye korkmaya başlıyorsun. ki bu bir oyuncu için hiç de iyi bir şey değil." der.

    4 sezon kaldığı manu'da beklentileri tam olarak karşıladığı tek sezon 2010-2011 sezonudur. 32 maçta 20 gol kasar. bunlardan 3 tanesini liverpool'a, 5 tanesini blackburn'e
    atar. gel gelelim o sezonun en önemli maçının kadrosuna bile almaz feguson onu. barcelona'yla oynanacak olan şampiyonlar ligi final maçının kadrosuna kendisi yerine michael owen alınır. zaten soğuk nevale olarak takılan, çok az muhabbet eden, utangaçlığıyla ünlü berbatov için tam bir yıkım olur bu. manu'daki son sezonunu hayalet gibi geçirir.

    genel olarak bakıldığında manu yılları berbatov için pek de parlak geçmemiştir. kesinlikle kötü demiyorum ama çok daha iyi olabilir, ibrahimoviç gibi bir fenomene dönüşebilirdi. gerçi ibra'daki hırsın yarısı bile yok berbatov'da ama şu asisti yapan adam kötü futbolcu olamaz:

    https://www.youtube.com/watch?v=_Z7VaZGEkVs

    manchester'da daha şaşaalı bir kariyeri olamadıysa bunda kendisinin de hatası var elbet ama birçok eski oyuncusunun sör hakkında menfi konuşmasından da anlaşılacağı üzere sör'ün taktığına taktığı da ayrı bir gerçek. çevirmeye üşeniyorum ama berbatov'un bir röportajında sör hakkında söyledikleri:

    --- alıntı ---

    how will it feel when you play against manchester united and their manager, alex ferguson, for the first time with your new team?

    - i don’t have a problem with this sort of thing. i left manchester united after a year in which i hardly ever played. i was feeling very bad and didn’t think i deserve that after i had been top goal scorer the previous season. but it is the manager’s decision. he explained to me how the team needed to change the way they played and that i wasn’t required.

    when i take into account my goals, i am proud of my time with manchester united. i became a champion and top scorer, and with this team i reached the highest level of football. maybe i should have gone the summer before, after i was left out of the squad for the champions league final at wembley. after that i went to sir alex and asked him: “boss, am i needed by you and the team because i want to play?” he answered: “yes, you are needed. i want you to stay and fight for your place. if you deserve, you will play.” and i tried to fight for my place, but it was in vain. martin jol spoke with alex ferguson, who told him that i had no place in his plans to play a more direct style with quick passes.

    how do you now feel about your former manager, alex ferguson?

    - i am disappointed in him as a man. he lost my respect. i didn’t deserve to be treated as i was and i said this to him. but he is one of the best managers in the world. there is no doubt about his successes.

    --- alıntı ---

    http://www.worldsoccer.com/...itar-berbatov-337778

    buna mukabil ferguson'un da berbatov hakkında epeyce bir eleştirisi var. onu sallapati olmasıyla eleştiriyor ama bu adam ezelden beri öyleydi. neyse, o kısmı da yazalım:

    --- alıntı ---

    “berbatov was surprisingly lacking in self-assurance. he never had the cantona or andy cole peacock quality, or the confidence of teddy sheringham… berbatov was not short of belief in his ability, but it was based on his way of playing. because we functioned at a certain speed, he was not really tuned into it. in training, they had worked on getting the ball to him quickly. but when the play broke down he was inclined to walk, you couldn’t do that at our place.”

    --- alıntı ---

    http://gss.gs/rbb

    manu'dan ayrılmaya karar verdiği 2012-2013 yazında fiorentina'yla şifahen anlaşmaya varır ama son anda onu ingiltere'ye getiren martin jol'un "gel fulham'da takılalım son bir defa..." teklifini reddedemez. yalnız ortada büyük sorun vardır çünkü fiorentina kabak gibi ortada kalmıştır. kulüp sitesinden sert bir açıklama yaparak berbatov ve menajerinden bilet parasını bile isterler. berbatov'a göre ortada büyük bir yanlış anlaşılma vardır ve o hiçbir zaman fiorentina'ya evet dememiştir. olayın aslını bilemiyoruz tabii.

    fulham'daki ilk sezonunda martin jol'un da dilinden anlamasıyla 33 maçta 15 gol atar ki bu onun ingiltere kariyerindeki en iyi ikinci sezonu olur. o sezondan akılda kalan southampton maçında attığı golden sonra formasını çıkardığında içliğinde yazan "keep calm and pass me the ball" yazısıydı muhakkak:

    https://i.hizliresim.com/pXnBva.jpg

    tabii sonrasında sarıyı yediydi.

    fulham'daki ikinci sezonunda sezon ortasında martin jol kovulur, doğal olarak berbatov da ayrılma kararı alır. ocak ayında sakatlanan falcao'nun yerine adam arayan monaco'nun yolunu tutar. yarım sezonda 12 maça çıkıp 6 gol atar. bilhassa nice'e attığı şu gol orgazmiktir ve tipik bir berbatov golüdür:

    https://www.youtube.com/watch?v=hNCBwby8GOw

    ertesi sezonu da monaco'da geçirir. şl'de arsenal'e gol bile atar:

    https://www.youtube.com/watch?v=RQnMO3KnCPc

    15-16 yazında monaco tarafından serbest bırakılır. umut ve burak'tan müteşekkil forvet hattımıza bakıp "keşke bize gelse..." diye az içimden geçirmemiştim ama olmadı tabii. o da paok'a gitti.

    şimdilerde facebook sayfasından takip ettiğim kadarıyla hayatını yaşıyor. kah spor yaparken kah da çocuklarıyla vakit geçirirken çekindiği fotoğraflarını yüklüyor. arada bir seyahat ediyor. giyim kuşam zevki iyi, sinemadan da anlıyor. geçenlerde idolü van basten imzalı formasını sergiliyordu:

    https://i.hizliresim.com/qjvP0d.jpg

    bu arada kendisinin müthiş bir resim yeteneği var:

    https://i.hizliresim.com/o0Vrpb.jpg

    https://i.hizliresim.com/77DMZY.jpg

    https://i.hizliresim.com/bk6JRb.jpg

    https://i.hizliresim.com/0lzmAB.jpg

    https://i.hizliresim.com/zaMrqj.jpg

    hülasa hayatın tadını çıkarmakla ve kaliteli yaşam diye bir şey varsa onu sürdürmekle meşgul. bizim futbolcu eskileri de kebapçı açıp a spor'da program kovalasın.

    edit: bomba transfer sağ olsun, ingiliççe kısımları çevirip kamu yararına sunmam için bana göndermiş. elleri dert görmesin.

    --- alıntı ---

    yeni takımınla manchester united'a ve alex ferguson'a karşı ilk kez oynamak neler hissettirecek?

    -bu tarz şeylerle problemim yok. manchester'dan çok zorlukla oynayabildiğim bir senenin ardından ayrıldım. çok kötü hissediyordum ve bir önceki sezonu gol kralı olarak tamamladıktan sonra bunu hak ettiğimi düşünmüyordum. fakat menejerin tercihiydi. bana takımın oynama şeklinde ne şekilde bir değişikliğe gereksinim duyduğunu açıkladı ve ben bunun için gerekli değildim.

    gollerimi hesaba kattığımda manchester united'da geçirdiğim zamandan gurur duyuyorum. şampiyon ve gol kralı oldum ve bu takımla futbolun en üst seviyesine ulaştım. belki wembley'deki şampiyonlar ligi finali'nde kadro dışı bırakıldığımda yaz öncesi ayrılmalıydım. sir alex'e gidip "patron, senin ve takımın bana ihtiyacı var mı çünkü ben oynamak istiyorum?" diye sorduğumda "evet, sana ihtiyacımız var, takımda kalmanı ve takımdaki yerin için savaşmanı istiyorum. eğer hak edersen oynayacaksın" şeklinde cevapladı. yerim için savaşmaya çalıştım ama boşunaydı. martin jol alex ferguson ile konuştuğunda hakkımda hızlı paslarla daha dikine bir oyun oynamak için planlarında bana yer olmadığını söyledi.

    şu an eski menejerin alex ferguson hakkında neler hissediyorsun?

    -insan olarak hayal kırıklığı duyuyorum. saygımı yitirdi. bu şekilde dışlanmayı hak etmedim ve bunu da ona söyledim. ama dünyadaki en iyi menejerlerden biri kendisi. başarısı ile alakalı şüpheye yer yok.

    buna mukabil ferguson'un da berbatov hakkında epeyce bir eleştirisi var. onu sallapati olmasıyla eleştiriyor ama bu adam ezelden beri öyleydi. neyse, o kısmı da yazalım:

    "berbatov garip şekilde öz güvenden yoksundu. hiçbir zaman cantona veya andy cole kalitesine veya teddy sheringham güvenine sahip olmadı. yeteneğine dair güvensizliği yoktu ama oyun tarzı tamamen buna dayalıydı. çünkü biz belli bir hızda oynamayı esas alıyorduk ama o da buna adapte olamadı. antrenmanda oyuncular topu çabuk bir şekilde ona göndermeye çalışıyorlardı ama oyun ne zaman aksasa (sanırım topun kendisine gelememesini kastediyor) yürümeye başlıyordu. bunu bizim yerimizde yapamazsınız."

    --- alıntı ---
App Store'dan indirin Google Play'den alın