resim
Domènec Torrent Font
Görev:Teknik Direktör
Takım:San Luis
Yaş:62
Uyruk:İspanya
❮
143❯
  • 3226
    eğer gerçekten 45-50 bin euro için galatasaray'ı fifa ya şikayet ettiyse vizyonsuzluğuna diyecek bir şey bulamıyorum.
    kimse uyarmadı mı acaba?
    arkadaş bak sen bu adamları 45-50 bin için şikayet edersen, yarın türkiye'de hasbelkader bir takım çalıştırırsın,
    bunların taraftarı yaptığın işleri unutmaz, seni 50 lik değil 500 lük yapar bak dikkat et demedi mi?
    attığın taş, ürküttüğün kurbağaya değmez, 45-50 kimseyi zengin yapmaz napıyorsun olm demediler mi?
  • 3227
    anladığım kadarıyla konuşuyorum; kimse kusura bakmasın ama iddiasında yüzde yüz haklı olan şahıs. taraftarlık duygularımızı kenara bıraktığımızda bunu görmemiz mümkün. açtığı imaj davasını da doğru buluyorum.

    hadi hocalığını beğenmediniz, taktisyenliğini beğenmediniz falan da adamın çayına neden laf ettiniz? bir insanın imajına böyle laf atılır mı? florya'da beyefendinin çayına kim laf ettiyse o ödesin imaj tazminatını, kulübü uğraştırmayın.

    konu böyledir sanıyorum. yoksa hayatını yardımcı hocalıkla geçirip, hocalık yaptığı tüm takımlarda başarısız olup es kaza beceriksiz bir yönetim sayesinde galatasaray görüp sonra da imaj davası falan açacak hali yok herhalde.
  • 3236
    6 ayda 2 milyon euro maaşı alan felsefesi her zaman her yerde övülmesi gerekli teknik direktörtür. nasıl fadıl akgündüz, çiftlikbank mehmet övülüyorsa kendisi de övülür. sen artniyetli ya da keriz olup boşta oturan adama 2 milyon euro'ya yakın maaş teklif edip, üstelik de 6 ay sonra gitme ihtimalin varken sözleşme yaparsan herkes o parayı yiyeni över. sahadaki felsefeye gelirsek babel kulesinden izliyordu oyunu işte...
  • 3241
    galatasaray'ın başında olduğu her an için utandığım teknik adam. elle tutulur gözle görülür bir bireysel bir başarısı yokken 60 yaşında futbol bilgisi şüpheli birkaç yöneticinin fikriyle takımın başına indirilmesi aklımızla dalga geçmekti nitekim aklımızla dalga geçildi ve galatasaray'ın başta koskoca 6 ayı çöpe atılıp sonra da milyon euroları belli belirsiz kişilerin cebine girdi. kısacası sol frame'de bile adını görmek istemediğim sözde teknik direktör.
  • 3243
    adam sessiz sedasız işini yaptı ve gitti. ilk başlarda kendisinde bir lucescu çıkar mı diye de düşündüm.
    fakat orta saha o kadar vassattı ki terimi yediği gibi torrent’i de yedi ve eklemeden geçemem terimist tayfa adama fazla yüklendi. çaycı vs. kalite çok düştü.

    torrent bu kulübün kapısında yatmadı. ne kadroyu kurdu ne de devre arasında yeterli kadro takviyesi imkanı yaratıldı. ocak 22 transferler; veteran gomis, jubile arefesindeki semih ve pulgar. adeta burak elmas vasatlığinın yapı taşları. burak elmas galatasaray forması giyen gedsonu bile getiremedi. burak elmas başkan olsun diye yırtınanlar, terimi kovunca anında saf değiştirdi. bunu da biliyoruz.

    kadro kalitesinin önemini kavramamış bir çoğunluk var. teknik adamlara gereğinden fazla önem atfediyor. kadro vasat olunca takımın başında fatih terim de olsa küme düşme hattına iniyorsunuz. unutulmasın.

    torrent, şahsi kanaatimce iyi bir teknik direktör değildi. müthiş bir analizci ve ikinci adam olduğunu zaten biliyorduk. üst düzey futbol kültürü içinden gelmesi büyük avantajıydı. berbat bir orta saha ile beşiktaş ve barcelona maçlarında iyi performans gösterdi. teknik kadroda başka bir pozisyonda değerlendirilmeliydi. takımı iyi hazırlasa da maç akarken hamle eksikliği vardı ve pozisyonunu korumak için son haftalarda gençlere şans verip geleceğe dair umut yaratmak yerine garanti oyun tercih etti haklı olarak.

    tazminat isteği gerekçesiyle torrent'i linç edenlere de bir çift sözüm var. yarın bir gün işinizden kovulunca tazminatımı verin diye ağlarken bulursunuz kendinizi. bu kadar gaddar olmayın, hayat kınadığını yaşatır adama.
  • 3245
    galatasaray tarihinin en kötü başkanı burak elmas'ın galatasaray'ın parası ile kendisine büyük ikramiye hediye ettiği galatasaray tarihinin en kötü teknik direktörüdür.

    galatasaray futbol takımını her hafta daha geriye götürmesini geçtim. sezonun koptuğu noktadan sonra moruţan, barış alper, cicaldau, boey v.s. gibi genç oyuncuları kullanmak yerine bir sonraki iş başvurusunda argüman olarak kullanacağı puan ortalamasını yükseltmek uğruna feghouli ve babel gibi 1 ay sonra galatasaray topçusu olmayan veteranlara süre vermiştir. işin komiği bu da hiçbir işe yaramamış ve puan toplayamadığı gibi iş de bulamamıştır. kendisi galatasaray hocası iken yapılan guardiola'nın çaycısı tabirlerine ilk tepki verenlerdim biriydim fakat artık bizimle bir ilişkisi kalmadığına göre kendisinin çaycı değil maksimum çaydanlık olabileceğini belirtmek istiyorum. bu laftan hiç haz etmem söyleyene direk ofsaytı çakarım fakat biri için kullanacaksam o torrent'tir: evet kendisi bir futboldan anlama turnusoludur.
  • 3246
    hayranı olmadığım teknik direktör. ancak futbol piyasasında çalışan insanları kamuya açık bir iş yapıyorlar diye kamu görevinde gönüllü olarak çalışıyormuş gibi değerlendirmek beni de rahatsız ediyor.

    bizlerin ortalama yıllık kazançları ile karşılaştırarak bu adamların aldıkları paralar "gereksiz" fazla ve sözleşmesindeki hak edişi "almasa da olur" tavrını da doğru bulmuyorum. ben bir taraftar olarak, demokratik ortamda binlerce kişinin başkan seçtiği adamın anlaştığı her teknik direktöre desteği veriyorum. bu isimler içerisinde fatih terim ile oluşturduğum bağ benim için de çoğu galatasaraylı gibi çok farklı. okan buruk'u da kulübede görünce, özellikle gülüyorsa çok farklı hissediyorum. örneğin geçen basın toplantısı sonunda emre belözoğlu'nun bir ifadesine atıfta bulunurken gülmesi beni yine 96-00 galatasaray'ına götürüyor. bir çocuk olarak o zamanlar okan-emre ikilisine, bücürlere büyük hayranlık duyuyordum.

    torrent ile benzer bir duygusal bağın kurulmasına imkan olacak şeyler yaşamadık. belki de torrent bu bağı yaratacak yetenek ve karakterde biri de değildi. ama benim seçilmiş yöneticimin getirdiği, sözleşme imzaladığı ve türkiye'yi doğru düzgün anlama ve öğrenme şansı dahi olmadan gönderilen bir adama bu süreçteki tüm suçu yıkmak hiç adil değil. tepkinin odak noktası burak elmas olmalıdır. bu adam geldi, kendince doğru bildiği şeyleri yaptı ve gitti. şimdi hala yaptıkları ve yapamadıkları üzerinden adamı eleştirmek ve sadece 6 aylık performans üzerinden yetersizlikle suçlamak en hafif tabirle sığ bir bakış açısı. hayata daha olgun bakabilmeliyiz.

    torrent oldukça başarısız da olabilirdi bu arada; yine benim fikirlerim değişmezdi. geçen sezona bakınca, ben torrent'e başarısız diyemiyorum. torrent etkisiz elemandı, başarısız olan kişi maalesef kadro kalitemize de bağlı olarak fatih terim'di; 3 yıllık projenin ilk senesinde bu projeye olan inancını kaybeden taraftardı (ben dahil) ve tüm bu kararları alan burak elmas'tı.

    yani, siz morutan ve cicaldau geldiğinde sevinçten yazacak kelime bulamayacaksınız, morutan yedek kaldığında bu çocuk neden oynamıyor diye sözlüğü yakacaksınız, ve günün sonunda yanılan taraf olacaksınız taraftar olarak. bugün farklı isimler ve oyuncular için benzer tutumu da (neden oynuyor ya da neden oynamıyor gibi) sürdürmeye devam edeceksiniz kimse tarafından eleştirilmeden ya da yerilmeden, ama torrent gibi galatasaray ve türkiye hakkında bildikleri sınırlı adamlara 6 ay yaptıkları üzerinden tüm sezonun başarısızlığını yükleyeceksiniz. bu durum, hangi sektörde yaşanırsa yaşansın rahatsız edici bir durum.
  • 3247
    yediği paraların yavaş yavaş azalmaya başlamasıyla beraber "dur fazla unutulmadan, paralar suyunu çekmeden, arayı açmadan bir türk kulüplerine görünüp sordurayım bakalım bizi isterler mi?" diye ortalıkta dolaşan insan. yavaş yavaş söylentiler de geliyor hakkında. senin ne işin var acaba türkiye'de? koca guardiola'nın yardımcısısın, hiç mi gideceğin yer, izleyeceğin maç kalmadı acaba? bu adamın gelip hiç bir şey yapmadan, 6 ay boyunca milyon euroları yemesi onun hatası değildi. bu vesileyle getirenleri bir kez daha anmış olalım. adam geldi, arada gevşek gevşek konuştu ve gitti. olan bizim 6 ayımıza ve paralarımıza oldu.
  • 3249
    galatasaray’da bazı mevkilere baba parası, dayı arkası, onun bunun adamı vs. sayesinde kolayca gelmiş kişilerin akıllarınca(!) galatasaray ve türkiye’nin gelmiş geçmiş en büyük efsanesi fatih terim’i alaya almak için getirilmiş teknik direktör. tabi getirdiği teknik direktör ile birlikte 5 ay sonra postalandılar( lağım üslüplu sosyal medya kalemşörlerinin fatih hoca hakkındaki sözlerini de unutmamak lazım ). bu durum bir yerlere acı çekerek, kan ter içerinde, gerekirse düşüp gerekirse kalkıp canının son demine kadar mücadele eden efsanelerin bulunduğu konumlarda, tepeden inme balonların duramayacağının en büyük göstergesidir. bu kişilerin çevresi halen bir yerlerde acınacak şekilde hasta bir çocuğun mutluluğuna bile düşmanlar. ha işte koskoca galatasaray’a layık görülen torrent ise bu aklın ürünüdür. o yüzden çok fazla konuşmaya gerek yok.
  • 3250
    eski galatasaray teknik direktörü. başarılı olamadı ve gönderildi. bana kalırsa sağlıksız bir ortamda ve kötü bir kadro ile çıktığı maçları değerlendirmek çok da adil görünmüyor. böyle sezonlar hoca, başkan futbolcu ne varsa yer, öyle de oldu. ama ne olursa olsun torrent düşündüğünüz gibi art niyetli bir hoca değildi. başarılı olmak ve kendini ispatlamak için güzel bir fırsattı galatasaray. kendisine hincla saldirmanin anlamı yok.
❮
143❯
App Store'dan indirin Google Play'den alın