drogba sevdiğimiz bir abimizdi, janti adamdı.
da...
drogba gibi efsane bir ismin kulübe kazandırılmasına tamamım da futbolcu olarak istemek nedir ya? 2 buçuk sene evvel bile koşamayan, bitmiş bir futbolcuya şimdi fiziği daha da gerilemişken dilenmek çok yanlış geliyor bana. ha yardımcı antrenör olsun, sportif direktör olsun, hatta başkan olsun ya başkan zerre ses etmem de futbolcu olarak istemek abestir.
çok güzel anlar yaşatmıştır bizlere, akhisar'a attığı golü ve o anki sevincimi unutamam. sırtında 3 kişiyi gezdirdiği günleri unutamam. hakan şükür'den sonra en kaliteli forvetimizdi, bize çok yakıştı. biz onu çok sevdik dahası o da bizi sevdi. bir şampiyonluk, emirates cup, türkiye kupası, süper kupa, çeyrek final ve üst tur başarıları gördük onun varlığında.
kendisi iyi oynamadığında dahi yanındakileri iyi oynatabilen bir futbolcuydu, burak'a dahi iyi futbol oynattırmıştı.
her şeyden önce de kaptan gibi
kaptandı. bu armaya kaptan olarak böylesine yakışan hakan şükür, hagi, bülent korkmaz'dan sonra tek kişiydi. tüm takım arkadaşlarına yeri geldiğinde bağırıp çağırabilecek billura sahipti, yeri geldiğinde de ondan sempatiği ve şakacısı bulunmazdı. öyle bir adamdan bahsediyoruz işte. tek kelimeyle mükemmel bir adam.
galatasaray ve taraftarlar için şunları söylemişti: ''onları asla unutmayacağım. gittiğim her yerde, her tatilimde,
her zaman galatasaray olacak. bilmek isterseniz, her yerde sarı ve kırmızı olacak. kalbimde de öyle...
kalbim de galatasaray için atacak. burada sadece bir buçuk yıl kaldım. ama bu takım için attığım her gol, kariyerimin en iyi deneyimlerden biri oldu. marsilya ve chelsea ile birlikte. kariyerimin en güzel anlarından biri."
sen çok güzel bir insansın didier,
soma'yı da asla unutmayacağım bir taraftar olarak.
futbolcu olarak dönme ama onun dışındaki her sıfatla dönmeni tüm kalbimle istiyorum. bu camiaya en çok yakışan futbolculardan biri oldun. karakterinle, duruşunla, kaptanlığınla, insanlığınla, sadakatinle, azminle ve futbolculuğunla.
elbet bir gün kavaşacağız
aslan!