4711
ikinci yarı baskı yememizin temel sebebi yokluğudur.presi yediğimizde ne burak ne umut topu ileride tutabilecek oyuncular değiller.
4712
bugün takımda değildi ancak kendisi hakkında uzun zamandan beri merak ettiğim bir şey var. drogba yayıncı kuruluşun maç sonu röportajlarına gelmiyor. neden acaba?
4713
futbol tanrısıdır. ey galatasaray taraftarı, bu gün drogba için ne yaptın?
4714
mevcut yabancı sınırlaması ile ilgili lehimize bir karar çıkarsa bence önümüzdeki sene takımda kalmalıdır. adamın varlığı bile rakipler için psikolojik etken. zaten muhtemelen 1 yıl daha oynar bırakır futbolu. umarım futbolu sarı kırmızı forma altında bırakır ve teknik kadroda yer alır. kendisini çok arayacağız o yüzden halefi 2. sınıf bir forvet olamaz. bu taraftarı ibrahimovic, dzeko, balotelli kalitesinde adamlar tatmin eder ancak. yönetimin işi gerçekten çok zor bu konuda.
4715
2013-2014 sezonunun ligde geriye kalan 14 maçında eğer isterse sahaya ağırlığını öyle bir koyabilir ki bir zamanlar fenerbahçe ile aramızda var olan 10 puanlık fark tersine bile dönebilir.
futbol tanrısının bunu gerçekten istemesi halinde hayata geçirmesi işten bile değildir.
4718
didier drogba.
sneijder ile aynı transfer döneminde gelmiş, dünyanın sayılı forvetlerinden, fiziği türkiye standartları üzerinde olan ve kariyeri ise tek başına tüm türkiye'deki aktif futbolculardan iyi olan oyuncu. işte uzaktan bakarsak bu iş böyle.
bir de benim gözümle bakın istiyorum drogba'ya. gün geldi, tutunacak tek dalım galatasaray oldu kimi zamanlarda. ulan, o zamanlar o kadar kötü zamanlardı ki; "en kötü gün bugünse..." yazmaktan, demekten artık gerçekten bıkmış, yüreğim parçalanmış, ciğerlerim kan ağlar olmuştu. sonra işte takım toparlanmaya başladı, fatih terim geldi mesela, canım ciğerim abim gibi gördüğüm selçuk inan'ım geldi, nando, melo, riera, elmander geldi. geldi de geldi. ama hiç drogba gibisi gelmedi lan.
bilmiyorum ben mi abartıyorum. ama şu takımda en sevdiğim oyuncu drogba. hatta şu dünya futbolunda drogba. 2012 şampiyonlar ligi finali var hani? hatırladın mı? işte o finalde attığı kafa golü sonrası sevincini, attığı penaltı sonrası akıttığı gözyaşlarını görünce içten içten "ah ulan bizde olacaktın ki" diye geçiriyordum içimden. geldi sonra bu kara tren. tam da "ikinci bahar yaşıyor ömrüm, gel benim yarim oluver şimdi" sözlerine uyuyor gibiydi gelişin drogba, parçalı fil. çıktığı ilk maçında golünü attı, sonra dünya devine topukla salladı bir tane, hayatımda sevinçten ağlatan tek varlık olan galatasaray'ım, bu kez elin fildişilisi ile başarıyordu bunu. bunları "elin fildişilisi" olduğu için sevdirdi bana, taraftarla bütünleşmesi, bizden olması, bizi yaşaması. her şeyden önce bu kadar sükseli bir adamken bu kadar alçakgönüllü olması...
çevreme de nasıl anlattıysam artık, geçenlerde kardeşim gibi gördüğüm biricik arkadaşım bir hediye almış, parçalı, 11 drogba yazıyor üzerinde. ulan o formayı ben abimden bile sakınıyorum drogba.
şimdi senin gideceğin konuşuluyor ya, böyle futbolun ta amına koyayım ben. gitme lan, bırakma beni.
edit: ulan drogba, 2 yıl önce gelseydin ya şu takıma. 2 yıl daha fazla izleseydik ya seni.
4720
yabancı sınırı veya ab statüsü işi transfer sezonu açılmadan aşılabilirse; takımda tutulmasının çok faydalı olacağına inandığım yaşlı kurt. düşünsenize bir; forvette burak yılmaz-balotelli (veya dzeko, veya gabbidiani; bu ayarda bir forvet işte) ikilisi var, yedek kulübesinde ise didier drogba duruyor. işte avrupa'da tepeye oynayan takımın rotasyonu tam olarak böyle olur ve ne yazık ki; biz bu rotasyonu sağlayabilecek maddi-manevi şartları hazırlamışken üç beş zihin fakiri gebeş ayağımıza dolanan kurallar ile bizi bu seviyenin gerisinde tutuyor.
çok sinirleniyorum sözlük. el bombaları atmak istiyorum malum kurumlara.
4721
sahadaki varlığı iki rakip stoperi meşgul eder. sadece varlığı. zaten iyi günündeyse iki oyuncunun onu durdurma şansı yok. sırtlar kaleye kadar sokar onları.
4722
takım gaza gelse kendisi herkesin toplamından 2 kat fazla gaza gelir. 35 yaşında ve hala başarıya aç, kazanmak istiyor. bazı maçlardaki lakayıt tavırlarını bu sezon bir daha görmeyiz gibime geliyor. ayrıca fenerin eskilerinin fener maçlarında gol atmak istememesinin tam tersine chelsea'ye can düşmanı gibi bilenmiştir. içeride dışarıda koyup tribünleri selamlayacak. şampiyonluk ve türkiye kupasını da tribünlere gösterip veda edecek. ona böyle bir final yakışır. tıpkı chelsea'deki finali gibi.