• 216
    okan buruk hocamın orasına burasına sürdüğü mevzu. bu sezon 14 deplasman maçında alınacak 42 puanın 33 tanesini alırken sadece 5 gol yemişiz. inanılmaz bir şey bu ya. neyse ki hafızamız yerinde de daha bir kaç yıl önce gelenden geçenden 5-6 yiyen karabükspor deplasmanına bile bi acaba gözüyle bakıyorduk. şimdi trabzon-kadıköy-tüpraş deplasmanlarında yediğimiz gol sayısı 1. o da duran top. inanılmaz bir şey şu olay.
  • 220
    savunma sporlarında bir geyik vardır. ne kadar doğru yanlış bilmem, rakibin gücünü ona karşı kullanmak diye. bence bu bizim ligde, derbi deplasmanları için geçerli. örneğin beşiktaş maçında, taraftarları kendi takımlarını gerdi. daha defansif oynayan, gol yemeden maç kazanan takım farklı bir oyun oynuyordu. bu oyunu değiştirmek zorunda kaldılar.

    aynı durum bizim için de geçerli. çok maç hatırlıyorum. 1-0 öne geçtikten sonra, taraftarın hadi hadi ikiyi atalım diye takımı gereksiz gaza getirip, gol yememize neden olduğu. aslında 1-0 bulduktan sonra, biraz bekleyip, oyunu kendi tempona göre ayarlaman, rakibin hata yapmasını beklemen daha doğru. çünkü maç kopma anına geldiğinde, gücün, kuvvetin yerindeyse, maçı çok kolay koparıyorsun. bizim sparta maçı buna örnek. maçın hakkı 4-1 mi? asla değil. fakat mental olarak düştüğümüz yerde, ayakta kaldılar, yürüye yürüye gol attılar. biz ise tüm gücümüzü, ilk 30 dakika kullanıp, her maç ilk yarıdan kopsun istiyoruz.

    kendimi de bundan ayırmıyorum. ben de stadda vur vur, hadi bastırın diyen tayfanın içindeyimdir muhtemelen. fakat genel anlamda baktığınız zaman, rastgele hücum yapmaktansa, bir oyun planına sadık kalmak bence her zaman daha doğru. dün beşiktaş maçında, son 10 dakika %10 daha fazla fizik gücümüz kalmış olsa. maç 3-0 biterdi. ki 2. ve 3. gol yürüyerek atılmış goller olurdu.
  • 221
    hakemler icardinin düşürüldüğü ve abdülkadir'in topu eline alıp eve götürmeye kalktığı pozisyonlarda var' a gitselerdi kadıköy ve sivas deplasmanlarını galibiyetle bitirebilirdik. +4 puan malesef hakemlerin körlüğüne denk geldi. sivas'da ortada hiç pozisyon yokken kaleden uzaklaşan bir topun abuk bir şekilde kerem'in eline çarpması da tek kelimeyle şanssızlıktı. hatay deplasmanında kendi aptallığımız bir yana, yine icardi'nin ayağına basılan pozisyonda var'a gidilse ordan da 1 puan gelebilirdi. ilk maçta kayseri'de alınan 1 puan malesef maçın hakkıydı itiraz edemeyiz. hatta son dakikada az kalsın mağlubiyetle başlıyorduk.

    +5 puan daha alınabilirdi hakemler 'görebilseydi'. 9 puan kayıp gayet makul ama 'gönül karda geziyor'
App Store'dan indirin Google Play'den alın