resim
DeAndre Roselle Yedlin
Takım:Cincinnati
Mevki:Sağ Bek
Yaş:30
Boy:1.73
Uyruk:ABD
  • 476
    https://twitter.com/...190629313630210?s=19

    kaçıncı derece olduğunu bilmiyoruz ancak eğer total rüptür olsaydı çoktan ameliyata alınmıştı bile. o yüzden 2. derece diyelim. 1. derece de olduğunu düşünmüyorum çünkü öyle bir travmanın 1. derece yırtık oluşturacağı çok ama çok az sporcu vardır. fazla esnektir, anatomisi normal insanlara göre farklıdır vs. ayrıca serbay şenkal'ın söylediğine göre ödem ve kanama varsa 2. derecede veya 3. derecede bunlar birlikte seyrediyor. 3.derece seçeneğini elemiştim biraz önce. elde var 2. derece.

    neyse sadede geleyim. 2.derece ile 3.derece arası bir yırtık olsa bile (en fazla kaç hafta yok sorusunu arıyorsak) 6. haftadan sonra oynayabilecek duruma gelmesi gerekiyor. tabii doğru tedavi yapılırsa. seken bir oyuncuyu ısrarla sahada tutan sağlık ekibi oldukça olumsuz şeyler geliyor aklıma. sen kimsin ki yener ince'yi sorgulayabiliyorsun diyebilirsiniz, hakkınızdır. ancak dün bir akıl tutulması yaşadıkları gerçeğini değiştirmiyor.

    uzun lafın kısası ligin son haftalarına doğru görev verilirse oynayacak duruma geleceğini düşünüyorum. lige havlu atan bir galatasaray olursa oynatılacağını zannetmem ama.
  • 477
    10 nisan 2021 galatasaray fatih karagümrük maçında yaşadığı sakatlık inşallah kendisini form olarak çok geri götürmez. ayaklanıp takımla idmanlara döndükten sonra hazırlanması için topsuz çalışmalar artı takımla yapılan idmanların kalitesi yerlerde bizde. hatta keşke kendisini ağustos ayı sonuna dek başka bir takıma yollasak. sizle idman yapsın, hatta hazırlık maçlarında da oynasın, ligler başlayınca alırız deriz.

    mostafa'nın ve diğer yeni gelenlerin ilk maçlarındaki ve şimdiki hali ortada.
  • 479
    premier ligde yıllarca oynamış futbolcu. gelmeden tanıma videolarını izledim, herkes şöyle hızlı böyle ofansif diyordu. yani bi güzel ortası vardı gol olan o geliyor aklıma başka da böyle spesifik bi hareketi gelmiyor. bence sorunu buralarda aramamız lazım. şuan takımda geldiği yerdekinden daha formda kaç futbolcu var? neden aldığımız seviyede dahi bir performans göstermiyorlar? sebebini bilmiyorum ama çözmemiz gerek bu konuyu. yoksa boşa transfer yapıyoruz.

    edit:ekleme, düzeltme
  • 482
    kaliteli ve süper lig için fazlasıyla yeterli bir oyuncudur. hırsının da etkisiyle gördüğü kırmızı kart yüzünden önyargılı yaklaşmaya gerek yok, yedlin omar'dan daha iyi başlamıştı bizle olan kariyerine. omar'in ne yedlin gibi orta yapma ne onun kadar sürati ne de adam geçme becerisi vardı. yedlin bunların hepsine sahip ve sıkışan oyunlarda büyük bir silah bizim için.
  • 483
    konuşmak için henüz çok erken çünkü biz daha takım olarak net bir kurguyla oynayamıyoruz. her maç sakatlıklar cezalılar fomsuzluklar falan derken solunda önünde çaprazında birileri değişiyor maalesef.

    sezon başı kampıyla beraber yeni sezonun ilk 6 aylık kısmında performansı net olarak değerlendirilir. umarım sakatlığını çabuk atlatıp takıma döner.
  • 488
    para ediyorsa sene sonu satmamız gereken futbolcu. kemal sunal bir filminde karate kursuna gidiyor, antrenmanda da bağırıp duruyor. sonra hocası gelip diyor ki "yahu sen bağırmaktan başka bir şey yapmıyorsun. yazık parana gelme."

    bu da koşmaktan başka bir şey yapmıyor. tamam o da çok önemli de başka hiç bir ekstrası yok. bence bizim de paramıza yazık.
  • 489
    evet gedson fernandes de boş transferdi, premier lig’de senelerce oynayan bu arkadaşımız da boş transfer. ne olacak yolla gitsin bir tane daha sağ bek al. iyice fenerbahçe’ye döndük.

    kendisi gayet iyi oyuncudur. anormal bir sezon yaşıyoruz, bu arkadaşta daha 3 ay önce geldi. taraftar yok, kimsenin alışamadığı yoğun tempo var. bu kadar kolay oyuncu harcamamak lazım.
  • 490
    aralık sonunda, omar'ın talihsiz sakatlığı sonucu apar topar, biraz da telaş transferi şeklinde kendisi transfer edildi. tabii ffp kıskacındaki kulüpler için, sezon sonu boşa çıkacak bir oyuncuyu, kulübünü de ikna edip altı ay önceden bedelsiz transfer edebilmek bir fırsat gibi görülebilir, lakin uluslararası bir oyuncu olsa da, bizim için ideal bir bek oyuncusu mu dersek, bence cevap net olarak hayır olur.

    yedlin, belli oranda atletik özellikleri olan, git gel yapabilen bir oyuncu olsa da, oyun görüşü, top tekniği ve pozisyon bilgisi oldukça zayıf bir isim. bindiren, hücuma çıkışları olan fakat bunları sonlandıramayan, bal yapmayan bir arı görüntüsünde. geri de ise, belli bir alanı kontrol edemeyen, konsantrasyonu iyi olmayan, markaj konularında da sıkıntılı bir oyuncu. hücuma çıkarken gösterdiği eforu arkada göstermeyen, savunmayı sevmeyen bir karakter. atikliğinin verdiği avantajla ters kademedeki müdahaleleri kimi zaman göz boyuyor. omar gibi dengeli bir bek oyuncusundan sonra, böylesi savruk bir oyuncu profili pek uygun değil. pek çok kez, sabri sarıoğlu izliyor hissine kapılıyorum, ki sabri'nin sürpriz iyi ortaları hatta şutları bile olabiliyordu. ancak oyun bilgisi, denge problemi benzer düzeyde. hatta sabri, hücumda daha efektif bir oyuncuydu bile diyebilirim.

    genelde, kiralık oyuncu konusuna negatif yaklaşırım. tabii içinde bulunduğumuz ffp şartları bir yerden sonra buna zorluyor. fakat lig devam ederken, beklenmeyen ani sakatlıklar da bu tip hamleler kısa vadede günü kurtarmak adına oldukça yerinde tercihlerdir. aralık ayında, beklentilerimize uymayan bir oyuncuyu 3 yıl için kulübe bağlamaktansa, günün şartlarına uygun, kısa dönem kiralık bir bek oyuncusu pekala bulunabilirdi. aralık-haziran arasını kiralık bir oyuncu ile ikame edip, yaz transfer döneminde daha geniş bir transfer havuzundan takip edilen, onay verilen başka tiplemede bir oyuncu transfer etmek en makul seçenek olurdu. oyuncu özelinden ziyade, transferdeki planlama açısından söylüyorum; net olarak kötü bir tercih yapıldı. umarım sezon sonu makul şartlarda yollarımızı ayırabiliriz.
  • 492
    beni en çok çileden çıkaran sey de bu arkadaşın neredeyse bileği kırılıyordu, haftalarca takımdan ayrı kaldı, takımdaki 3. - 4. sağ beki oynatmak zorunda kaldık. mac sırasında oyun dakikalarca durdu ve sonunda hareketi yapan karagümrüklü lenshiçbir şey olmamış gibi oyuna devam etti. *
    sonrasında da 2 puan kaybettik. belki de bu 2 puan bize şampiyonluğa mal olacak ve bu sezon yaşadığımız onlarca haksızlık gibi bu da hiç konuşulmadı.

    biz de bu dandik ligi takip ediyoruz. suç bizde.
  • 493
    takımın performansı ve sezon içerisindeki hedefleri; bir oyuncunun kalitesine dair fikir vermemeli bana kalırsa. en fazla form durumuyla ilgili yorum yapma şansı verir. şöyle ki;

    liverpool'un sağ beki trent alexander arnold'u ele alalım. 2019-20 sezonunda; takımı yenilmezken, premier lig'de rahat bir şampiyonluk elde etmişken kendi performansı da inanılmaz seviyelere ulaşmıştı. öyle ki, hem ingiltere'de hem de uluslararası camiada cafu ile kıyaslamalar başlamıştı.

    hemen bir sezon sonra, 2020-21'de ise itibarı bizim şener seviyesine düştü ülke içinde. bir anda liverpool'un en zayıf karnı olarak gösterilmeye, milli takımdan kesik yemeye başladı. bununla paralel olarak da liverpool bırakın şampiyon olmayı, şampiyonlar ligi potasının dahi dışında kaldı. adam aynı adam, takım, lig, hoca aynı. ne değişti böyle 180 derece?

    yedlin de o hesap. bugün; galatasaray ve fatih terim'in içinde bulunduğu sıkıntılı dönem neticesinde kimse kendisinden bir mariano, eboue performansı beklememeli. çünkü bu seviyeler, galatasaray için top seviyelerdir. (kaldı ki yine bahsedilen sıkıntılı dönemlerde, bu iki bek dahi yerin dibine sokulmuştur.)

    yedlin'i de iyi bir takımın içinde, formda bir hocayla izlemek gerekir. bunu şimdi söyleyince inandırıcı ve doğru gelmeyebilir. ama burası türkiye. 2 maçla dünyanın en iyisi de oluyorsun, çöp de olabiliyorsun.

    benim aklım, havsalam yedlin'in süper lig seviyesinde yetersiz kalmasını pek kabullenemiyor özetle. er yada geç, takımın da o fişeği ateşlemesiyle bambaşka şeyler konuşulacaktır. yani inşallah.
  • 496
    amerikalı atletimiz. allah’ı var koşarken çok güzel görünüyor. ama bu kadar işte. koşuyor. sabri de koşuyordu ama en azından çirkefliği ile o açığı kapatıyordu. bunda o da yok. vur kafasına ekmeğini al.
    ama fatih hoca seviyor böyle atletleri. bir de yiğit gökoğlan vardı böyle, vampir filmlerinde oynayabilecek ve robert pattinson’a taş çıkartacak bir yüzü olan koşucu oyuncuydu.
  • 497
    formamızla sadece 9 maça çıkabilmiş, bu maçların 4'ünde de 45 dakikayı geçememiş olan oyuncumuz.

    bu 4 maçın 2'sinde oyuna sonradan girdi, 1'inde sakatlanıp 28. dakikada oyundan çıkmak zorunda kaldı, 1'inde de hoca kararıyla ilk yarı sonunda oyundan alındı.

    kalan 5 maçın 4'ünde 90 dakika oynadı, 1'inde de 79. dakikada kırmızı kart ile oyun dışında kaldı.

    kendisini bu sezonki performansı üzerinden değerlendirmemizi doğru bulmuyorum açıkçası. kendi dışındaki sebeplerden dolayı bir türlü istikrar sağlayamadı. gelecek sezon benzer şanssızlıkları yaşamazsa istikrarlı bir performans sergileyeceğini, sadece hızdan ibaret olmadığını göstereceğini, hatta kendisini çok sevdireceğini düşünüyorum. umarım şans yanında olur ve hocasını ve taraftarı hayal kırıklığına uğratmaz.
  • 499
    iyi veya kötü futbolcu olarak değil ama yanlış strateji ile transfer edildiğini düşünüyorum.
    eğer omar dönerse yedek sağ bek pozisyonunu 1 m euro maaş ve yabancı bir isim ile doldurmak bence çok mantıklı değil.
    bunun yerine 2021 ocak ayında frederic guilbert veya kevin malcuit gibi kiralık oyuncuları alıp, sezon sonunda da omar’ın durumuna göre youssouf sabaly‘i kadroya katabilirdik.
    neyse olan oldu artık, eğer omar sağlıklı şekilde dönerse teklif gelmesi durumunda bence kendisi satılmalıdır.
    yabancı sınırının ne olacağı belli değil, tribünde oturma ihtimali olan oyuncuya 1 m euro vermek çok mantıklı bir iş olmayacaktır.
  • 500
    vasat futbolcu. maalesef bu arkadaş da bizim derdimize derman olamayacak. tıpkı omar, linnes ya da şener'in olamayacağı gibi. takımda 4 adet sağ bek var, maaşları sırasıyla omar: 1,3 milyon euro, yedlin: 1,1 milyon euro, linnes 1,4 milyon euro, şener: 700 bin euro. 1 yıl için 4,5 milyon euro maaş ödüyorsun 4,5 kuruşluk performans alamıyorsun. dördünü topla bir mariano etmez. şu bile külfet yaratacağı düşünülen kaliteli topçu transferinin yaratacağı sportif farkla, her sene bonservis, imza parası, menajer ücreti ıvırı zıvıra ödediğin paradan tasarrufuyla aslında uzun vadede kulüp ekonomisinin hayrına olduğunun ibretlik bir örneği. bu konuda olumlu bir örnekse fernando muslera. tamam muslera maaşı yüksek bir futbolcu ama 10 yıldır kaleciye bonservis ödemiyor bu kulüp. ayrıca bunca şampiyonluğa verdiği direkt katkının ekonomik getirisinin yanında maaşı devede kulak kalır.
App Store'dan indirin Google Play'den alın