cine 5

• 26

  kapandığını duyunca beni küçüklüğüme götüren efsane kanal. babamın decoderi ilk alıp eve geldiği günü bile hatırlarım. hey gidi be.
  
  https://encrypted-tbn1.gstatic.com/...PLJsct0ic1_IRk0WJPQQ
  
  ağlamıyorum gözüme toz kaçtı.
• 27

  babamın bilgisayara tv kartı alarak şifresini çözdüğü bir yayındı uefa kupası maçları döneminde, amcalar dayılar tüm aile bir araya gelir uefa kupası maçlarımızı izlerdik.
  
  ailemizin de bir bütün olarak bir arada olduğu dönemlerdi aynı zamanda.
  
  güzel günlerdi.
  
  şifreyi moretv diye bir program üzerinden çözüp tv kartı çıkışıyla tekrar verirdik televizyona. mükemmel günlerdi.
  
  cine 5 benim için uefa kupasıdır. onun dışında reklam müziğidir tabi. https://www.youtube.com/watch?v=9FPevX6b7Ao
• 28

  galatasaray'ın maçlarını izlemek için altınpark'taki kapalı havuza yürür, oradaki dev ekrandan(projektörlü beyaz perdeden) sıcak ve nemli havuz tribününde kıyafetlerimizle maç izlerdik.
  
  hadi bu olduğunda gene büyüktük de şu gece kuşağı için tv ekranına jöle sürenler burada mı? :(
  
  lan o görüntü kesildikten sonra karıncalı ekrandan görüntüyü tahmin ederek izlemeye çalışan adamlar vardı. (u: ben değil bir arkadaşım ekolü :()
  
  önce cine 5, sonra öykü serter'le 5 te 5. bunların yeri hep farklıdır.
  
  (bkz: doksanlı yılların galatasaraylı çocuğu olmak)
• 29

  doksanlara dair bilinçaltında istiflenmiş anılar arasında hatırı sayılır bir yer kaplayan o dönemin efsane kanalı. o dönemler herşey daha mı bir güzeldi, bizim hayal dünyamız mı daha büyüktü, yoksa götümüz daha mı az kalkmıştı bilinmez ama; şimdilerde yüz küsur kanallı digitürk'ün veremediği heyecanı tek başına yaşatmayı becermiş bir kanaldır hakikaten. hem türkiye ligi maçlarını, hem vizyondan henüz kalkmış yabancı filmleri, hem de dönemin meşhur erotik yayınlarını bir araya toplayabilmişti. gerçi ücretli yayın ve yayın haklarının satışı gibi konular daha yurt sınırlarından yeni yeni giriyordu; telif hakkı denen şey ise o dönem yurdum insanı için oldukça marjinal bir bilgi idi. kıtadaki en dandik maçların bile üyelik ücreti ödeyerek izlenebildiği, ülkede üç şirketin ayrı ayrı dekoder satıp sinema paketleri pazarladığı günümüz için fazlaca ütopikti. counter strike bir dönemin internet cafe işletmecileri için neyse, bu kanal da aynı dönemin bilgisayar-donanım satıcıları için aynı anlama gelmektedir. basit bir iki algoritmadan ibaret olan şifresini kırmak dönemin şimdiye kıyasla oyuncak gibi kalan kişisel bilgisayarları için bile çocuk oyuncağı niteliğinde bir işlemdi ve yaşını başını almış amcalar-babalar bile bu cevheri(!) keşfetmiş; evine dekoder alanlar ile bilgisayarına tv kartı taktıranlar arasındaki yarış uzun süre burun farkıyla devam etmişti...
• 30

  30 aralık 2015, saat 16.00 itibariyle kapanan kanal. artık tarihe karışan türk televizyon kanalları arasındaki yerini aldı.
• 31

  ilk ben yazayım istedim.
  
  (bkz: eskiden cine 5 vardı bilir misin?)
• 32

  deniz, kum, gunes ve cine5!
  
  bir yaz bu sekilde reklam yapmislardi. bizim kafalar ise baslayacak olan yeni sezondaydı.
  hey gidi hey!
• 33

  cine 5 yazısını görünce ister istemez insan gözlerini kısarak ekrana bakıyor. * *
• 34

  bugün yanlışlıkla genel merkezini aradığım bir devrin statü sembolü. iş için bir firmayı arayacakken "33 00" olması gereken son dört haneyi "30 00" olarak çevirdiğim için "iyi günler cine5" sesiyle karşılaştım. kapandıklarını da şimdi öğrendim. hayat garip :/
• 35

  gece 12 den sonra uyku tutmayan bir neslin kavanoz dipli gözlüklerle ortalıkta dolaşmasının müsebbibi. maçlarda da il 2-3 dakika sonra ekran karıncalanırdı ama biz izlemekten hiç vazgeçmezdik.
  
  http://i.hizliresim.com/lvbjvb.jpg
• 36

  bir ara la liga maçlarını şifresiz verirdi bunlar. nihat'ın real sociedad'ta oynadığı dönemdi hatta maçı 5-2 kazanmışlardı ve nihat 2 gol atmıştı. ama bu sociedad'ın şampiyonluğu kaçırdığı sezondan sonraydı. maçı buruk bir şekilde izlediğimi hatırlıyorum. o zaman la liga maçlarında ekranda gösterilen turuncu kronometrede -atıyorum- 63. dakika ise yayıncı kuruluş dingili 18 diye gösterirdi. maçların şöyle bir 5 dakikası boyunca hangi yarıda oynandığını anlamak için uğraşırdım :) hey gidi günler diyeyim bari de gücenen olmasın.
• 37

  (bkz: tarihte bugün)
  (bkz: 20 nisan 2000 leeds united galatasaray maçı)
  
  günün şerefine adını anmadan olmayacak gibime geldi. efsaneleri hatırlar mısınız? mesela günün yıldızı hakan'ı? ben size başka bir efsaneden, mitten bahsedeceğim. hatırlarsınız...
  
  cine 5'in şifresini çözme yöntemleri (belki de böyle bir başlık açılmalı, uktem olsun!).
  ekrana deodorant sıkmak a dostlar. markası filan belli. her deodorant da olmuyor yani. ekranınıza hafifçe sıkın. farkı görün! inanmadık tabii... zira ekrana tersten bakmak, kanalı sabah 5'te açıp; akşama kadar açık durursa maç şifresiz oluyor mantığını denemek gibi bir sürü şey yaptık. ama olmadı! kandırıyorsunuz bizi, o yüzden deodorant sıkmam. hıh.
  peki ya bu durumda süpermarketin deodorant reyonunda 8-10 arkadaşla karşılaşmak neyin nesi?
  
  ulan galatasaray! senin yüzünden rasyonalizm nedir, çok geç öğrendik...
• 38

  (bkz: #2150197) nolu entrydeki deodorant efsanesi bizim buralarda camsil olarak kullanılırdı.
  
  ben de bir gün kuzene bunu anlattım camsil sıkıp bekle sonra sil yayın açılıyo dedim. o akşam eniştem aradı bunu nasıl yapıcaz yarım saattir camsil sıkıp bekliyoruz dedi.
  
  cimbom sen nelere kadirsin
• 39

  bir tarafta bimaş kanalları atv ve kanal d, bir tarafta mepaş kanalları show tv ve cine 5, diğer tarafta uzan'a ait star tv ve teleon, ayrıca diğer özel televizyon kanalları. müthiş bir rekabet vardı. cine 5 şifreliydi, reklamsızdı. decoder istiyordu ama almak imkansızdı. bimaş kanallarının, cem uzan'ın ve fenerbahçe başkanı ali haydar şen'in bütün muhalefetine rağmen yayın haklarını almış ve havuz sistemini başlatmıştı. :)
  
  maçlar şifrelendi, şifreli şifreli izledik. sonra sesi de şifrelediler. bizde çare olarak evdeki bilgisayara cine 5 çözücü aldık. bir gün şifreyi çözüp maçı izlerken uyuyakalmışım, gözümü açtığımda playboy yayını ve başımda "kalk lan bunları mı izliyon eşşek sıpası" diyen babamı gördüm. :) hiç alakam yokken fırça yemiştim. :)
• 40

  karasal yayın, flytv ekran kartı ve more tv, free tv gibi programlar aracılığıyla şifresini kırıp maçları izlediğimiz efsane kanal. efsane diyorum zira uefa kupası serüvenimizde maçlarımızı cine 5 yayınlamıştı. ligte ilk havuz sistemi kurulduğunda, 1996-1999 yılları arasında lig maçlarını cine 5 yayınlardı. 99'da lig maçları uzan'ların teleon'una geçince cine 5'in elinde uefa kupası maçları kaldı. şampiyonlar ligi yayın hakları ise uzun süredir star tv'deydi. galatasaray 1999-2000 sezonunda şampiyonlar ligi gruplarını 3. bitirip uefa kupası'nın yolunu tutunca galatasaray ile cine 5'in yolları yine kesişti. bologna* deplasmanıyla başlayan o efsanevi dönemi finale kadar cine 5 ile yaşadık. finale kadar diyorum çünkü finali* trt 1 yayınlamıştı.
  
  90'larda atv'de yayınlanan şok programında, aynaya deodorant sıkıp ekrana yansıtarak şifresinin kırılabileceği geyiği yapılırken dediğim gibi biz oldukça basit şekilde şifresini kırabiliyorduk.
  
  gerçekten büyülü zamanlardı.
• 41

  90li yillarin futbol yayinciligini yapan kanal.
  
  yetis ya cine5.
  
  (bkz: 21 temmuz 2021 psv eindhoven galatasaray maçı)
• 42

  vaktiyle bir yandan şifreli yayınlarını bir yandan da maçın radyo anlatımını açıp ikisini birleştirerek sahada ne olduğunu anlamaya çalıştığım kanal. kim derdi ki çeyrek asır sonra o yayın kalitesini arar hale geleceğiz...
  
  (bkz: 21 temmuz 2021 psv eindhoven galatasaray maçı)
• 43

  yayın ihalesi başlığına yazarken aklıma geldi.
  (bkz: 2022 süper lig yayın ihalesi)
  
  eskilerden lig maçlarını yayınlayan ve çoğunlukla ercan taner ve melih şendil'in sunduğu bir lig izletiyordu bize.
  bu spikerler dışında çoğunlukla trabzonspor maçlarında öztürk pekin'in sesinden maçı izlerdik. başka spiker var mıydı hatırlamıyorum.
  
  90'lı yılların sonu ve futbolun en cazibeli seneleriydi. ayrıca uefa kupasına giden yolda ve şampiyonlar ligi ön eleme maçlarını da yine cine 5 üzerinden izlemiştik.
  
  spor müsabakalarında cine 5'in 5'i yeşil olurdu avrupa maçlarında ise sarı kırmızı olurdu. nedense siyah beyaz,bordo mavi veya sarı lacivert oldugunu hatırlamıyorum. *
  
  ayrıca basketbol maçlarını da zannediyorsam şifresiz yayınlıyorlardı. efes ve ülkerspor'un avrupa maçları da buradan yayınlanıyordu.
  
  lig maçlarını izlemek için decoder satın almak gerekiyordu. kanal belediye anteninden normal kanallar gibi çeken bir kanaldı ancak maç başlamadan evvel şifreye girerdi hem görüntü hem ses. bu şifreli haliyle de izleyenler çok olmuştur yanında radyoyu açarak.*
  
  decoder ise bu şifreli kanalı çözüyordu ve maçı seyredebiliyordun. o dönemler için çok değerliydi bu cine 5'e olabilmek. 9 yaşında aldığım tarihi hediyelerden biriydi.
  
  yayınlar ne hd ne 4k idi ama bana cine 5'in verdiği hazzı hiçbir platformun verebileceğini sanmıyorum duygusal manada.
• 44

  zamanında üyelere gönderdikleri haftalık yayın akışı ve görseller içeren dergilerinden fotoğrafları kesip ajandama yapıştırdığım, garip reklam müziğiyle ve yanlış hatırlamıyorsam dönen altın külçesi gibi bişeyle fakiri bile zengin hissettiren farklı bir kanaldı. her akşam tvde ilk olan bir film yayınlanır, dergiden her günün yayınını inceler ve güzel bi film olduğunda eşi dostu toplar beraber izlerdik. dönem mi güzeldi yoksa biz mi basit şeylerden mutlu oluyorduk onu bilmiyorum ama ismini duyduğumda bana mutlu bir dönemi hatırlatır.
• 45

  mahallede yalnızca bir kişide bulunan ve mutlaka sayfaları yapışmış vaziyetteki* playboy, hustler gibi dergileri saymazsak porno fakiri olarak geçen çocukluğumuzda ekranına deodorant sıkınca karıncaların yok olduğunu zannedilen kanal. tek kanal dönemi yılbaşısında gece 12'den sonra çıkan dansözü saymazsak çok enteresan ve heyecan dolu günlerdi. *
  
  maç yayınlarındaki kalite fenaydı. düşünün; önü demir çubuklarla kaplanmış ve kilitle bir kafeste muhafaza edilen 55 ekran bir tv önüne dizilmiş abartısız 100 kişi ile kahvede maç izlersin, top kimin ayağına geldi en arkada da olsan bilirsin. gol atılınca fenerli, cimbomlu farketmez, biri kalkar; sarıııı! diye bağırır, diğerleri karşılık verirdi. gollerden sonra toplu sigara yakılır, stadyumda sis bombası atılmış havasına benzer bir hava olurdu cine 5 izlenen kahvede.
• 46

  koltukta başının üzerinde ters dönerek baktığında şifrenin çözüldüğünü söylerek mahallede bir çok gencin gecenin bir yarısı uygunsuz pozisyonda ebeveynlerine yakalanmasına sebep olduğumuz kanal. kumandaya erişsen erişemezsin, pozisyonu açıklayamazsın, battaniye atsan nereyi örteceksin. tabi o zamanlar bu kadar anlayışlı aile büyükleri de yoktu.
• 47

  müthiş nostalji kokan başlık. yayını için alternatif olarak bilgisayarlara tv kartı ve cine5 çözücü takılırdı. hiç unutmam cine 5 kanalına gelip klavyede 5 tuşuna basınca görüntünün geldiği anı. hey gidi.
• 48

  asla 3 boyutlu emmanuel izlemedigim, beklemediğim, şifre girince dolayısıyla küfür etmediğim, eski tv platformudur.
• 49

  maçların ilk bir iki dakikasını şifresiz verip ümitlendiren, son şak diye görüntüyü kapatan bir zamanların şifreli yayıncısı. açıkçası 90 lara göre iyi bir sistemi vardı denebilir. bir tanıdığımızda vardı. cine5-supersport-maxi tv üçlüsü baya iyiydi. dergisi keza iyiydi. şimdi taramaları paylaşılıyor çeşitli forumlarda meraklısı varsa. ayrıca emmanuel gibi şeyleri show tv hafta sonları ve diğer tatil günlerinde 12 den sonra kırmızı nokta ile verirdi. eskiden tv'ler baya ateşliydi. ey gidi...
• 50

  doksanlı yılların efsanesi, futboldan en zevk aldığım zamanları bana yaşatmış olan kanal.
  
  beinsports falan yanında flash tv seviyesinde.