dün gayet normal bir maç yönetmiş hakemdir.
12 faul yaptık, kart görmedik. keza trabzon da 9 faul yaptı, son dakikadaki net faulde var yardımına ihtiyaç duymadan kırmızı kart verdi.
augusto bir pozisyonda defans arkasına sarkarken abdülkerim tarafından ikili mücadele esnasında çekildi, ancak faul bizim lehimize çıktı.
eren ve abdülkerim’in dengesiz hava toplarına çıkışlarında ve leroy sane’nin mustafa eskihellaç’a arkadan kayarak yaptığı müdahalede de sarı kart çıkarmadı.
gabriel sara’nın eline çarpan topta devam kararı verdi. kötü niyetli olsa penaltı verebilirdi. kaldı ki o pozisyon çok inceydi, daha dikkatli bir inceleme gerektirebilirdi. o pozisyon bizim aleyhimize yaşanmış olsa başta ben olmak üzere herkes hakeme küfür kıyamet saldırırdı.
nitekim penaltı ile daha alakasız osimhen - baniyya pozisyonunda victor bile topu alıp korner noktasına koşarken penaltı olduğunu iddia edenler var.
mükemmel bir maç yönetmedi. iki tarafa da ucuz fauller çaldığı oldu, kartına başvurmaktan kaçındı. ancak ortada tetikçilik ya da doğrama falan yok. ama takım farketmeksizin her maç illa hakemi suçlamak huy oldu memlekette.
maçlarımızı mehmet türkmen, arda kardeşler, oğuzhan çakır gibi tipler yöneteceğine cihan aydın’ın yönetmesini tercih ederim.
(bkz:
1 kasım 2025 galatasaray trabzonspor maçı)