• 1
    dünyanın en üzücü durumu. tamam fm piyasayı ele geçirdi ama bu adamların 2003'de çıkardığı oyunun tadını hiç bir menajerlik oyunu veremez bence. hele 2003'teki oyunun da galatasaray'ı almak başlı başına bir olaydı çünkü takımın yarısı çöp oyuncuydu ve onları temizlemek bir hayli zaman alıyordu. keşke tekrar çıksa ama sanmıyorum ki olsun artık böyle bir şey.
  • 2
    2005 yılında eidos ile siga games'in yollarını ayırması neticesinde eidos'un götü bir türlü toparlayamaması ile vuku bulmuştur. akabinde siga aldı başını yürüdü tabi. cm 2010 ile bir daha denedi şansını ama olmadı. sonrası malumunuz zaten. fakat bu oyunun bizlere cm 01-02, cm 4, cm 03-04 ile yaşattığı tadı da bugün hiçbir oyun yaşatmadı, yaşatamadı. tsigalkolar, nikiforenkolar, todorovlar, toledolar, evandro roncattolar, fredy guarinler, fredy adular, irfan başaranlar, temur altunhanlar hiç unutulmadı. unutursak kalbimiz kurusun.

    işi gücü bırakıp championship manager duyarı kastım ya lan.
  • 3
    aslında oyun sektörüne hiç yaramamıştır bu olay, çünkü football manager tekel haline gelmiştir. zaten ezelden beri rezilleri oynayan total club manager'i saymıyorum bile.
    fm işi tekeline aldı ve her sene geriye gitmeye başladı, adamlar her sene bir özelliği düzeltip diğer özelliği bozuyor, bozuyor ki oyunu tekrardan satabilsin. saçma sapan tema değişiklikleri ve artık çok ayrıntı içermesi. biz fm'yi cm'yi sade ve net olduğu için sevdik o yüzden zaten kemik kitle hala eski oyunları oynuyor. cm 01/02'ye hala transfer yamaları çıkıyor. zaten fm yapımcıları artık o kadar sallamıyor ki oyuncuları, bir twitte "oyunu neden geliştirmiyorsunuz her sene aynı" gibi bir eleştiriye türk usulü "iyi biliyorsan gel sen yap" diye cevap veriyordu.

    velhasıl kelam, bu sadece zarar getirmiştir. oysa güçlü bir cm, fm ile rekabete girerek her sene müthiş oyunlar oynamamızı sağlayabilirdi. artık zalim ea'nin insafına falan kaldık.
  • 7
    cm 2010'dan sonra vuku bulmuş olaydır. ben cm 2010'u ilk çıktığı zamanlar deneyenlerdenim. oyunu yapan firma anladığım kadarıyla başarıyı başka yollarda aramış. mesela oyun türkçe dil desteğiyle çıkmıştı. bu menajerlik oyunlarında devrim niteliğindeydi. bunun yanında benim çok hoşuma giden bi özellik vardı oyunda. o da antrenmanlardaki hakimiyetimizdi. bazı antrenmanları izleyebiliyorduk mesela. duran top antrenmanı çalıştırabiliyorduk takımımıza. kafaniza gore çalışılmış pozisyonlar dizayn edebiliyorduk duran toplar için. ve bunların uygulamalarını izleyebiliyorduk antrenmanlarda. bunun dışında tamamen kötü oyundu. yapay zeka falan rezildi. yine de birkaç güzel yenilik böyle aklıma yer etmiş.

    şimdi su saydığım duran top ve antrenman mevzulari günümüz fm'lerinde en çok aradığım ve eksikliğini hissettiğim şeyler. 3-4 tane komut var. ver gitsin onları sonra takım kafasına gore uygulasin. 5-6 tane takım antrenman sınıfı var. ayarla onları 3 haftalık. ondan sonra bi daha karışma. çok saçma. ne bi set oyunu kurgulama var, ne taktiksel çalışmalarda değişik varyasyonlar var. şimdi oynadığımız menajerlik oyunları bana aziz yildirimcilik oynamak gibi geliyor. ver taktığı, al oyuncuyu. ondan sonra başarı bekle. şansa taktik tutarsa başarılısın. tutmazsa başarısız. yapay zekanin bize lutfettigi bala göte elde ettiğimiz başarılarla da ovunuruz ondan sonra sağda solda.

    bizim bu oyunlarda yaptığımız şey sportif direktorlukle td'lik karışımı bisey. mesela oyuncuya verilecek bonservis bedelini bi td niye belirler ki? biz ihtiyaç hissedilen bolgeler için bi oyuncu listesi çıkarsak ve yönetim de makul olanları transfer etse çok daha günümüz koşullarına uygun olurdu. ama biz maşallah oyuncuyu bağlamak için adamın kapısına gidip bi de menajeriyle masaya oturuyoruz. bilmiyorum siz ne dersiniz ama yıllardır bana garip gelen şeyler bunlar. tüm bu garipliklere karşı yıllardır da oynuyoruz tabi. bu da ayrı mesele.
App Store'dan indirin Google Play'den alın